DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1552 E. , 2021/1376 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1552
Karar No : 2021/1376
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI): …Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL): … Sanayi A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2018/1785, K:2019/4095 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … San. A.Ş.'nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'u ihlâl ettiğinden bahisle yapılan şikâyetin reddine ilişkin Rekabet Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/11/2017 tarih ve E:2015/3659, K:2017/3489 sayılı usule ilişkin bozma kararına uyularak verilen 04/12/2019 tarih ve E:2018/1785, K:2019/4095 sayılı kararıyla;
Rekabet Kurumuna intikal eden çeşitli şikâyet dilekçelerinde, biyoteknoloji ürünlerinde (özellikle …, …, …, … ve … isimli ilaçlarda) .. San. A.Ş.'nin .. Ecza Deposu dışındaki diğer depoların SSK ihalelerine katılmasına engel olduğu, böylece hâkim durumunu kötüye kullandığı, pazar paylaşımı içine girdiği ve fiyat belirlediği, depolar arasında ayrımcılık yaptığı, ihalelerde ulusal rekabet mevzuatına aykırı davrandığı; … San. A.Ş.'nin iç denetim raporunda da rekabet kurallarını ihlâl ettiğinin belirlendiği, Başbakanlık Teftiş Kurulunun … tarih ve … sayılı konu ile ilgili hazırlamış olduğu raporda da bu durumların teyit edildiği hususlarının iddia edildiği,
Belirtilen iddialara yönelik olarak … tarih ve … sayılı Kurul kararının alındığı; Kurul tarafından belirtilen iddiaların biyoteknoloji ürünler olarak sayılan …, …, …, … ve …isimli ilaçlarla ilgili olarak iki başlık altında ayrı ayrı değerlendirildiği; neticesinde Kurul kararıyla …, … ve … adlı biyoteknoloji ürünlere ilişkin olarak dilekçelerde yer verilen iddiaların, Rekabet Kurulunun … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı kararları ile aynı kapsam ve nitelikte olması ve adı geçen kararlarda şikâyet dilekçelerinde yer verilen iddiaların dikkate alınarak yapılan şikâyetlerin reddedilmesi gerekçeleriyle …, …ve … adlı ilaçlarla ilgili olarak şikâyetlerin reddine, … ve … adlı ürünlere ilişkin olarak ise, … tarih ve …sayılı Kurul kararı ile yürütülmekte olan soruşturma kapsamında şikâyetin değerlendirilmesine karar verildiği,
Anılan kararın iptali istemiyle açılan dava sonucunda Dairelerinin 31/03/2008 tarih ve E:2006/3795, K:2008/3413 sayılı kararı ile, …ve …adlı ilaçlarla ilgili olarak Kurul tarafından şikâyete konu iddiaların açılmış bir soruşturmayla birlikte değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı; ancak …, …, .. adlı ilaçlarla ilgili olarak şikâyete konu iddialara bakıldığında, ilâç ihaleleriyle ilgili olarak yürütülen emniyet soruşturmasındaki mahkeme ve polis ifadeleri, … firmasının iç denetim raporu ve davacının Başbakanlığa yaptığı şikâyet sonucunda Başbakanlık Teftiş Kurulunun … tarih ve … sayılı konu ile ilgili hazırlamış olduğu raporun bulunduğu; tüm bunların yeni durumlar teşkil etmesi karşısında, Rekabet Kurulunun … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı kararlarında bu hususların değerlendirilmediği; herhangi bir şikâyet ya da başvuru olmasa dahi, rekabet ihlâlini ortaya çıkarmak amacıyla re'sen harekete geçmek ve re'sen araştırma yapmak konularında Kurula Kanunla verilmiş görev ve yetkisi kapsamında, bu yeni durumların, soruşturma açılmasını gerektirecek nitelikte olup olmadığı yönünden değerlendirilmesi gerekirken, davacının şikâyet başvurusunun eski kararlarla değerlendirildiğinden bahisle reddine ilişkin Rekabet Kurulu kararının iptaline karar verildiği,
Dairelerinin anılan bu kararı üzerine yapılan inceleme sonucunda, …hakkında ileri sürülen iddiaların tamamının önceki Kurul kararlarında sonuçlandırılmış iddialarla aynı olduğu, dilekçelerde ve eklerinde yer alan Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu, … firmasının iç denetim raporları, mahkeme ve polis ifade tutanakları ile basın ve yayın organlarında yer alan çeşitli haber ve yorumlarda ve diğer belgelerde, Rekabet Kurulu kararlarının yeniden ele alınmasını gerektirecek yeni bir delilin bulunmadığı gerekçeleriyle …'nin şikâyete konu eylem ve davranışlarının 4054 sayılı Kanun'un 4. ve 6. maddeleri kapsamında ihlâl teşkil etmediğine, şikâyetlerin reddine ilişkin tesis edilen .. tarih ve … sayılı ön araştırma kararının iptalinin istenildiği belirtilerek,
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 1. maddesine, 'Tanımlar' başlıklı 3. maddesine, 'Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar' başlıklı 4. maddesine, 'Kurulun Görev ve Yetkileri' başlıklı 27. maddesinin (a) bendine, 'Önaraştırma' başlıklı 40. maddesine ve 'Önaraştırmanın Sonuçlanması' başlıklı 41. maddesine yer verilerek,
Kanun'un yukarıda yer verilen düzenlemelerine göre, soruşturma açılması için yeterli bilgi ve belge varsa doğrudan soruşturma açılmasına karar verilebileceği; doğrudan soruşturma açılmasına yetecek bilgi ve belge bulunmadığı hâllerde ise daha fazla bilgi veya belge elde edebilmek için ön araştırma yapılabileceği ve ön araştırma yapmakla görevlendirilen raportörün elde ettiği bilgi ve deliller ile ön araştırma raporunun Kurul'ca değerlendirilerek soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar verilebileceği; bu iki karar türünden birini verme hususunda Rekabet Kurulunun takdir yetkisinin bulunduğu ve bu yetkinin 4054 sayılı Kanun'un 1. maddesinde belirtilen amaçları gerçekleştirme hedefi doğrultusunda kullanılması gerektiği,
Bu bağlamda, ön araştırma sonucunda rekabet kurallarını ihlâl eden eylem, karar ve anlaşmaların söz konusu olmadığının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkması hâlinde Kurul'ca soruşturma açılmamasına karar verileceği, ancak ön araştırma sonucu elde edilen bilgi ve delillerin bu sonuca ulaşmaya elverişli olmaması veya yetersizliği hâlinde ise soruşturma açılmasına karar verilmesi gerektiği konusunda duraksamaya yer olmadığı,
Başka bir anlatımla, ihbar ve şikâyet başvurularında ileri sürülen iddia ve deliller ile re'sen araştırma sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların noksan olduğu ve dolayısıyla ön araştırmaya konu edilen olayın soruşturma açılmasına gerek bulunmadığı yönünde kesin bir kanaate ulaşmaya yetecek ölçüde aydınlatılmadığı hâllerde, Kurul'ca soruşturma açılmasına karar verilerek 4054 sayılı Kanun'un 43. ve devamı maddelerinde düzenlenen idarî usulün uygulanması sonucunda yapılacak değerlendirmenin 48. maddede öngörülen nihaî kararla sonuçlandırılması gerektiği,
Aksi takdirde rekabet kurallarının ihlâl edildiğine ilişkin iddialar açıklığa kavuşmadan soruşturma açılmaması yönünde alınan kararın rekabetin korunması amacına hizmet etmeyeceğinde kuşku bulunmadığı,
Dava konusu karardan sonra, davacı tarafından dava dosyasına eklenen Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararıyla konuya ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesi kararının, 2003 yılında … adlı ilacın % 99.25'inin … Ecza Deposu kanalıyla SSK Hastanelerine satıldığı hususu da göz önüne alınarak, ihalelere girmeme konusunda baskı ve yaptırım uygulanıp uygulanmadığının saptanması gerektiğinden bahisle bozulduğu; bu karar üzerine ise … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, bir kısım suçlar yönünden zamanaşımı nedeniyle düşme, bir kısım suçlar yönünden ise beraat kararı verildiği; bununla birlikte, ceza yargılamasının sonucunun rekabet soruşturmasının sonucunu kural olarak etkilemeyeceği; ceza soruşturmasında gerçek şahıs faillerin, rekabet soruşturması özelinde ise tüzel kişi faaliyetlerinin rekabet hukuku esasları çerçevesinde değerlendirildiği; ancak ceza soruşturmasında elde edilmesi muhtemel delillerin rekabet soruşturması açısından dikkate alınması gerektiği hususları göz önüne alındığında, özellikle zamanaşımı nedeniyle düşürülen suçlar ile ilgili olarak rekabet soruşturması kapsamında değerlendirilmeyen hususların saptandığı, ceza mahkemesinin yukarıda anılan kararının temin edilerek, bu kararın dayandığı delillerin değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Öte yandan, davalı idare tarafından Kurulca gerçekleştirilen ön araştırma sırasında elde edilemeyen bilgi ve belgelerin ortaya çıkması ihtimali göz önüne alınarak karar verilemeyeceği ileri sürülmüşse de, bizatihi bu durumun bir eksik incelemeye işaret ettiği; bu nedenle söz konusu iddianın yerinde görülmediği; ayrıca, yargı merciinin ortaya çıkan yeni deliller ışığında ön araştırma sırasında açıklığa kavuşturulamayan hususların dava dosyasına sunulması ihtimalinde, idari yargılama usulü kaideleri çerçevesinde bu delillerin değerlendirilmesini teminen idari işlemin iptaline veya doğrudan bu delilleri esas alarak işlemin esasına yönelik iptal kararı verebileceğinin de kuşkusuz olduğu gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davaya konu Kurul kararının 30/10/2008 tarihinde alındığı, temyize konu Daire kararında bahsi geçen ceza mahkemesi kararının 09/04/2013 tarihli olduğu, eksik inceleme nedeniyle Kurul kararının ancak inceleme yapılan dönemde var olan bilgi ve belgelerin dikkate alınmaması halinde söz konusu olabileceği, oysa davaya konu Kurul kararının alındığı dönemde mevcut olan tüm bilgi ve belgelerin dikkate alındığı, ceza yargılaması kapsamında …'nin hastane ihalelerinde kendi ürünleri için …Ecza Deposu dışındaki depoların teklif vermemesi yönünde baskı ve yaptırım uygulayıp uygulamadığı hususunun sorgulandığı, …'nin bu yönde baskı uyguladığının sabit olması halinde dahi, bu eyleminin 4054 sayılı Kanun bağlamında bir ihlal oluşturmadığı, somut olayda dava konusu Kurul kararının dayandığı değerlendirmeleri değiştirebilecek nitelikte bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı belirtilerek, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil tarafından, temyize konu Daire kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararından önce aldığı kararın birebir aynısı olduğu, davaya müdahalelerinin kabulünden sonra taraflarınca dosyaya ibraz edilen savunmaların dikkate alınmadığı, bu haliyle bozma kararının amacına aykırı yargılama yapıldığı, davaya konu Kurul kararında herhangi bir eksik inceleme ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davaya konu işlemin temin edilmeden tesis edildiği için eksik inceleme ile kusurlandırıldığı ceza mahkemesi kararının Kurul kararından beş yıl sonra alındığı, bu çerçevede davaya konu işlemin eksik inceleme ihtiva ettiğinden söz edilemeyeceği, öte yandan 4054 sayılı Kanun'un 43. maddesinde soruşturmanın 1 ay içerisinde sonuçlandırılacağını öngören düzenleme karşısında davalı idarenin ceza yargılamasını beklemesinin mümkün olmadığı, itham edildikleri eylemlerin 2003 yılında gerçekleştiği, bu haliyle zamanaşımı bakımından daha lehe olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kendilerine izafe edilen eylemler yönünden soruşturma zamanaşımının dolduğu, dolayısıyla haklarında soruşturma yapılmasının mümkün olmadığı, 2003 yılı için …Ecza Deposuyla imzaladıkları anlaşmanın grup muafiyetinden yararlandığı, bu nedenle … Ecza Deposuyla aralarında bulunan ilişkinin 4054 sayılı Kanun'u ihlal edici nitelikte kabul edilmeyeceği, nitekim davaya konu Kurul kararından evvel alınan 19/11/2004 tarihli Kurul kararıyla … Ecza Deposuyla olan ilişkinin grup muafiyeti kapsamında bulunduğu hususunun kabul edildiği, davaya konu Kurul kararına konu şikayetlerle ilgili önceden alınan ve rekabete aykırı eylemlerde bulunulmadığını tespit eden 19/11/2004 tarihli Kurul kararının kesin olduğu, bu kesin karara rağmen Kurulun yeniden inceleme veya soruşturma başlatmasının hukuken olanaklı olmadığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
'a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması' sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin ve müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 04/12/2019 tarih ve E:2018/1785, K:2019/4095 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.