1. Ceza Dairesi 2021/11606 E. , 2021/13780 K.
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından hükümlü olarak bulunan ...'ın, 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesine göre açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Osmaniye İnfaz Hakimliğinin 31/12/2020 tarihli ve 2020/3945 Esas, 2020/4071 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2021 tarihli ve 2021/5 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinde yer alan; '(1)Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla;
a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren,
b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan,
Koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.
(2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler....', şeklindeki düzenleme uyarınca, koşullu salıverilmelerine 1 yıl veya daha az kalan iyi halli hükümlülerin talepleri halinde denetimli serbestlikten yararlanabileceklerinin belirtildiği,
Daha sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 46'ıncı maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin; '(1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.
(2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.'' şeklinde değiştirildiği,
17/08/2016 tarihinde yürürlüğe giren 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a eklenen geçici 6. maddesinde yer alan, '1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanun'un;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”,
olarak uygulanır.” şeklindeki düzenleme uyarınca 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesine göre ''koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan'' hükümlüler için bu sürenin 2 yıl olarak uygulanmasının düzenlendiği,
15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 52'inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un Geçici 6'ıncı maddesinin ise; '(1) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, fıkra iki, bent d), işkence suçu (madde 94 ve 95), eziyet suçu (madde 96), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, 105/A
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre, “üç yıl” olarak uygulanır.(2) ...(3) Birinci ve ikinci fıkra hükümleri, iyi hâlli olmak koşuluyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler hakkında da uygulanır. (4)...' şeklinde değiştirildiği, söz konusu değişiklik uyarınca 30/03/2020 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler hakkında da iyi halli olmaları koşuluyla doğrudan denetimli serbestlik tedbiri uygulanacağı hususunun düzenlendiği,
Diğer yandan, Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde, 'Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.' şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanabilmesi için mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesinin gerektiği,
Hükümlülerin iyi halli olup olmadıklarının belirlenmesinde ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 'Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi' başlıklı 89. maddesinde yer alan,
(1)Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur.
(2)Birinci fıkra uyarınca yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır.
(3)Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve SağlıkBakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır.
(4)İdare ve gözlem kuruluna Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile izleme kurulundan katılan üyelere katıldıkları her bir toplantı günü için memur maaş katsayısının (500) rakamı ile çarpılması sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir.
(5)Kanunlarda iyi hâlliliğin arandığı durumlarda, hükümlülerin tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi bakımından bu madde hükümleri uygulanır.
(6)Açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri bir yılı geçemez.
(7) İdare ve gözlem kurulu tarafından yapılacak değerlendirmelere esas olacak ilkeler ve kurulun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları ile tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri yönetmelikle düzenlenir.' şeklindeki hükmün dikkate alınması gerektiği,
Tüm bu hükümler gözetildiğinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin son halinden yararlanabilmek için açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde iyi halli olarak bulunuyor olmanın gerektiği, bunun istisnası olarak açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde bu hükümden yararlanacaklarının belirtildiği,
Önceki kanun değişikliklerinde yer almamasına karşın 5275 sayılı Kanun'un Geçici 6'ıncı maddesinin 3. fıkrasında yer alan hüküm uyarınca kapalı ceza infaz kurumunda yer alan hükümlülerin de birinci ve ikinci fıkra hükümlerinden yararlanabileceklerinin belirtildiği, ancak Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan hüküm uyarınca terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olan şahısların açığa ayrılma haklarını kazanabilmeleri için mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesinin gerektiği,
5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi bir bütün olarak geçici 6. madde ile birlikte ele alındığında, kapalı ceza infaz kurumunda yer alan iyi halli hükümlülerin de koşullu salıverilme tarihlerine 3 yıl kala bu hükümlerden yararlanabileceklerinin anlaşıldığı, terör ve örgütlü suçlar için ise, Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, örgütten ayrıldıklarına dair idare ve gözlem kurulu kararının denetimli serbestlikten yararlanılabilmesi için aranmadığı, somut olayda her ne kadar ''hükümlü ...'ın şartla tahliye tarihine 6 ay kala cezasının denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilme koşullarının oluşacağı, hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 20/10/2023 olduğu, hükümlünün bu aşamada denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle infaz şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından'' gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş ise de, örgüt mensubu hükümlülerin de iyi halli olduklarının idare ve gözlem kurulu kararı ile belirlenmesi halinde koşullu salıverilmelerine 3 yıl kalması halinde 105/A maddesinden yararlanabilecekleri, anılan Kanun'un Geçici 6. maddesinde başkaca bir şarta yer verilmediği cihetle, dosya kapsamında bulunan hükümlünün iyi halli olduğunun tespitine dair Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 28/12/2020 tarihli ve 2020/1654 sayılı kararına nazaran, cezanın koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının 5275 sayılı Kanun'un Geçici 6'ıncı maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın belirtilen sebeplerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12/07/2021 gün ve 94660652-105-80-1822-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesine göre; Açık ceza infaz kurumunda bulunan ya da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen ve iyi halli oldukları belirlenen hükümlülerin, 5275 sayılı Kanun'da belirtilen diğer şartların varlığı halinde, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden faydalanmaları asıl ise de; 30/03/2020 tarihine kadar işlenmiş bir kısım suçların infazına dair 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a eklenen geçici 6 maddenin 1 ve 2. fıkralarındaki düzenlemeden, aynı maddenin 3. fıkrasındaki hükme göre, kapalı ceza infaz kurumunda kalan iyi halli hükümlülerin de faydalanacağının belirtilmesi karşısında, 30/03/2020 tarihine kadar işlenmiş bir kısım suçların infazı sırasında, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden faydalanmak için, açık cezaevinde bulunma ya da kapalı ceza evinde olup da açık cezaevine ayrılma şartlarının taşınmasının gerekmediği, hapis cezasının belirli bir bölümünün infaz edilmiş olması ve iyi halli olunması durumunda, hapis cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazının mümkün olduğu, iyi halli olup olmadığı hususundaki tespitin ise hükümlünün mevcut durumu gözetilmek suretiyle ve somut gerekçelere dayandırılmak kaydıyla idarenin takdirinde olduğu,
Hükümlü ...’ın infaza konu cezalarının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli yağma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarına ilişkin olup, bu suçların 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 52'inci maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6. maddesinde sayılan istisna suçlardan olmadığı, hükümlünün Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 28.12.2020 tarihli ve 2020/1654 sayılı kararına göre iyi halli hükümlü olduğu anlaşılmakla; Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 15.04.2020 tarihli müddetnameye göre koşullu salıverilme tarihi 20.10.2023 olarak belirlenen ve 25.12.2020 tarihli dilekçesi ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulunden yararlanmak isteyen hükümlünün talep tarihi itibariyle koşullu salıverilmesine üç yıldan daha az bir süre kaldığından, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri olmadığı halde 5275 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesine dayanılarak hükümlünün talebinin reddine dair verilen Osmaniye İnfaz Hakimliğinin 31.12.2020 tarihli ve 2020/3945 Esas, 2020/4071 Karar sayılı kararına karşı hükümlünün yaptığı itirazın kabulü yerine reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2021 tarihli ve 2021/5 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.