T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1014 Esas
KARAR NO:2021/151
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:09/01/2018
KARAR TARİHİ:02/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin murisi ...’ın 13/02/2014 tarihinde ...’ın sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı ... plakalı aracın çarpması neticesinde vefat ettiğini, kaza sebebiyle ... Asliye Ceza mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından ceza takibatı yapıldığını, talep edilen maddi tazminatın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğunu, davalı ... şirketine dava açılmadan önce başvuru yapıldığını ve davalı tarafça kısmi ödeme gerçekleştirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adana mahkemelerinin yetkili olmayıp İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde ... sayılı hasar dosyası açıldığını ve yapılan hesaplama neticesinde davacılar vekili hesabına 01/12/2017 tarihinde 61.295,00 TL tutarında maluliyet tazminatı ödendiğini, yapılan ödemeler neticesinde müvekkilinin ibra edildiğini, mahkeme tarafından tekrar hesaplama yapılacak ise ibranamede belirtili olan ödeme ile mahkemece tespit edilen tazminat miktarı arasında Fahiş fark bulunması halinde ibranamenin hükümsüz sayılabileceğini, aksi taktirde küçük farklılıklar için müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama ile kurum tarafından ödenen tutar arasında açık bir nispetsizlik yok ise davanın reddi gerektiğini, açık nispetsizlik var ise kurum tarafından ödenen tazminatın ödeme tarihindeki verilere göre güncellenmek suretiyle hesaplanan tazminattan düşürülmesini, kazaya ilişkin kusur raporu alınmasını, hesaplanacak tazminattan ayrıca tazminat hesabının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, yapılacak hesaplamada TRH 2010 tablosu dikkate alınarak 1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle yapılmasını, müteveffanın müterafik kusurunun bulunması halinde hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerekeceğini, aynca tazminat üzerinden hatır taşıması indirimi yapılmasını, kaza sebebiyle SGK tarafından davacıya ödenmiş ve ödenecek rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek hesaplanacak tazminattan indirilmesini, ayrıca müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki limitlerle sınırlı olduğunu, davacının faiz talebini de kabul etmediklerini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
G E R E K Ç E /
Dava; davacıların çocuğunun, davalı ... şirketine ait sigortalı araç tarafından maruz kaldığı trafik kazası sebebiyle hayatına kaybetmesinden kaynaklı destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Eldeki dava; ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2018 tarihli ... Esas ... Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, kazaya sebebiyet veren aracın trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, SED raporları, ceza dosyası, hasar dosyası kayıtları, sigorta poliçesi celp edilmiş, kusur ve aktüer hesaba ilişkin raporlar alınmıştır.
... İl Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı ve trafik tescil kaydının incelenmesinde, kazaya sebebiyet veren ... Plaka nolu aracın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Hasar dosyası ve ... nolu ZMMS Poliçesinin incelenmesinde, kazaya sebebiyet veren ... Plaka nolu aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı ... şirketi tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalandığı ve davalı .... tarafından 01.12.2017 tarihinde davacılar ... için 28.282,00 TL ve davacı ... için 33.013,00 TL olmak üzere toplam 61.295,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Ceza yargılamasının yapıldığı .... Asliye Ceza Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı kararı incelendiğinde; kazaya sebebiyet veren davalı sigortalısı sanık .... Hakkında; ' ...bu haliyle ASLİ derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği ve bu suretle üzerine atılı 'taksirle öldürme' suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanık hakkında asgari hadden uzaklaşmayı gerektirecek bir durumun olmaması nedeniyle taktiren asgari hadden ceza tayini ile sanığın TCK'nın 85/1 maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş,sanığa verilecek cezada sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri, ssç lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek cezasından TCK’nun 62.maddesi gereği takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten 1 YIL 8 AY hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 5728 sayılı kanunun 562.madde ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi gereğince;yapılan yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıldan az süreli hapis cezası olması,sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması,mahkememizce sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda vicdani kanaate varılmış olması,suçun işlenmesiyle mağdurların maddi zarar iddiasının olmaması nedeniyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına...' gerekçesiyle sanığın neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ennihayetinde HAGB kararı verildiği, kararın 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ceza yargılaması yapan mahkemece davaya konu teşkil eden trafik kazasındaki kusur oranının irdelenmesi bakımından aldırılan ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 06/11/2014 tarihli 79479511-101.02-2014/103753/9271 sayılı raporunda; ' Sanık sürücü ... yönetimindeki traktörün çamurluğu üzerinde amaç dışı ve nizamlara aykırı şekilde yolcu alarak kurallara aykırı şekilde taşıdığı, seyrini aracının yük durumu ve mahal şartlarına göre ayarlamadığı, olay mahalline geldiğinde de traktörün çamurluğu üzerindeki küçük yaştaki yolcunun aracından düştüğü olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışıyla asli derecede tam kusurlu ' görüşünün bildirildiği görülmüştür.
Dosyamızda yetkisizlik kararı veren mahkemece alınan 09.04.2018 havale tarihli trafik bilirkişi raporuna göre de ... Plakalı traktörü kullanan sürücü ...'ın %100 oranında tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Dosyamızda alınan 07.02.2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle; müteveffanın olay tarihinde 3 yaşın olduğunu, Yargıtay'ın bu konudaki oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarına göre, rüşt yaşı olan 18 yaşından itibaren aktif çalışma hayatına atılarak kazanç elde edebileceğini, müteveffanın bilinmeyen dönem kazançlan Yargıtay' ın bu konudaki yerleşik içtihatlarında belirtilen hususlar dikkate alınarak raporun tanzim tarihi itibariyle uygulanan 2.943,00 TL aylık brüt yasal asgari ücretten gerekli yasal kesintilerden sonra kalan 2.324,70 TL net aylık yasal asgari ücret hesaba esas alınacağı, müteveffanın işleyecek aktif devre başlangıcındaki aylık net kazancının 2.324.70 TL olduğu, yıllık ücretinin 2.324,70 TL x 12 =27.896,40 TL olduğu, işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacağı, davalı ... şirketi tarafından davacılara yapılan ödeme ile davacılann ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan maddi zararı arasında açık nispetsizlik olduğu ve yapılan ödemenin yetersiz olduğu, müteveffanın annesi ...' in destekten yoksun kalma sebebiyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 82.779,76 TL olacağı, müteveffanın babası ...' in destekten yoksun kalma sebebiyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 66.905,19 TL olacağı görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 28/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden ıslah etmiş, toplam taleplerini 149.684,95 TL' ye yükseltmiş ve eksik harcını ikmal etmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının değerlendirilmesinde;
Davacılar, dava dilekçesi ile çocukları olan müteveffa ...'in 13.02.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazadasın hayatını kaybetmiş olması nedeniyle, destekten yoksun kalmalarından davalı ... şirketinden davacılar için 3.000,00 TL. Destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat talebinde bulunmuşlar ve 28/02/2020 tarihli ıslah dilekçeleri ile alınan bilirkişi raporuna göre maddi tazminat taleplerini her iki davacı için toplam 149.684,95 TL'ye yükseltmişler, bu bedelin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmişler, ıslah harcını yatırmışlardır.
Davalı taraf, davanın reddini talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Somut olayda;Davacıların çocuğu olan ... 13.02.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Kazaya sebebiyet veren ... plakalı araç davalı ... şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanmıştır. Kaza tarihi itibarı ile ZMM Sigorta poliçe azami teminat tutarı kişi başı sakatlanma ve ölüm halinde 268.000,00 TL.'dir.
Ceza dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna ve dosyamızda yetkisizlik kararı veren mahkemece alınan trafik bilirkişi raporuna göre, davalıya sigortalı olan ... plakalı aracın dava dışı sürücüsü ...'ın %100 oranında tam kusurlu olduğu, kaza tarihinde 3 yaşında olan mütevaffa ...'in kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
Kusur yönünden alınan bu raporlara itibar edilmiştir.
Maddi tazminat istemlerine ilişkin yapılan değerlendirmede; Denetime elverişli bulunan 07.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı ... şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın dava dışı sürücünün %100 kusuru karşılığı hesaplanan tazminat tutarlarından davalı ... şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncel değerinin indirilmesi sonucu talep edilebilecek maddi tazminatın davacı ... için 82.779,76 TL, davacı ... için 66.905,19 TL olmak üzere toplam 149.684,95 TL olduğu tespit edilmiş olup mahkememizce bu rapora itibar edilmiştir.
Davalı ... şirketi kazaya sebebiyet veren aracı kaza tarihi itibarı ile ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketidir. ZMMS Poliçesi ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMMS teminatı sunan davalı ... şirketi poliçede gösterilen teminatlar dahilinde kalmak kaydıyla 3. kişilerin maruz kaldığı gerçek zararlardan sorumludur. Davacıların tespit edilen zararı sigorta poliçesi azami teminat limiti içerisinde kalmaktadır.
Bu kapsamda, davalı ... şirketini, davacı ... için 82.779,76 TL, davacı ... için 66.905,19 TL olmak üzere toplam 149.684,95 TL TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatından yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre sorumlu olacağı, bu tazminat yönüyle temerrütün davalı ... şirketi yönünden ödeme tarihi olan 01.12.2017 tarihinde oluşacağı, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, mütevvaffanın kazada kusuru olmadığına ve kazaya sebebiyet veren sürücünün mütevaffanın dayısı olması, yakın akrabalar arasında hatır taşımasından söz edilemeyeceğinden, bu kapsamda taşımanın hatır taşıması olmadığına ve yapılan ödemelerin davacıların zararını karşılamada yetersiz kalmasına göre, davalı yanın savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davacı ... için 82.779,76 TL, davacı ... için 66.905,19 TL olmak üzere toplam 149.684,95 TL maddi tazminatın 01.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 10.224,98 TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşinin ve ıslah suretiyle yatırılan toplam 555,90 TL' nin mahsubu ile bakiye 9.669,08 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacılar tarafından peşinen ve ıslah yoluyla karşılanan 555,90 TL' nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 269,75 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.305,65 TL' yargılama masrafının davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 18.170,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
6-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re' sen davacı yana İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021
Katip ...
e-imza
Hakim ...
e-imza