10. Hukuk Dairesi 2017/573 E. , 2018/2817 K.
.......
Dava, sigortalılık başlangıç tarinin 15/06/1983 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ...... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
..... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 15.06.1983 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde 6552 sayılı Yasa gereği hizmet akdine tabi çalışma nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda davanın kuruma re'sen ihbarı gerektiğini, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil sıfatı ile dava ve duruşmalara katılmalarına karar verilerek yagılama sonunda müvekkili aleyhine hüküm kurulmamasına karar verilmesini istediğini beyan etmiştir.
Davalı ... duruşmada kendisinin 1983 yılında yaprak mobilya isimli eski sanayide iş yerinin olduğunu, davacının da bu işyerinde çalıştığını, işe giriş bildirgesi düzenlendiğini, fakat sigortasının neden yatırılmadığını bilmediğini, o tarihte çıraklık okulunun faal olmadığını, davacının getir götür işleri gibi ufak tefek işleri yaptığını, yaşı küçük olduğu için çırak olarak çalışan biri olduğunu, yaptığı iş karşılığı ücret ödediğini beyan etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulü ile; davacının davalı ...'a ait yaprak mobilya isimli iş yerinde 15/06/1983 tarihinde çalıştığının tespitine, davacının bir günlük çalışma süresinin prim gün sayısına ilave edilmesine, davacının sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 26/12/1989 tarihi olduğunun tespitine karar vermiştir.
Fer'i Müdahil Kurum vekilince, süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle, davacının işe giriş bildirgesinin verilmiş olmasının, fiilen çalıştığını göstermeyeceğini, HGK kararlarının da bu yönde olduğunu, yalnızca davacının tanık olarak gösterdiği ...'nin beyanına dayalı olarak davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemenin resen tanık araştırması yapması gerektiğini, re'sen gözetilecek sebeplerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
B-BAM KARARI
..... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi 13.12.2016 gün ve 2016/83-89 sayılı ilamı ile; davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer'i Müdahil Kurum avukatı, ...... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasına karar verilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarını düzenleyen 114’üncü maddesi “(1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü içerirken, aynı yasanın dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115’inci maddesi ise,
“Dava şartlarının incelenmesi
Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü içerir.
11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64'üncü maddesiyle de 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7’nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “Madde 64- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı ...... ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce ..... müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalma kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında fer'î müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.”
Dava öncesi kuruma başvurusu bulunmayan davacı, 04.05.2015 tarihinde açtığı iş bu davayla, 15.06.1983 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiştir.
Yukarıda belirtilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/2. Fıkrasındaki düzenleme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'u dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
HMK’nun 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usûlden reddedilmelidir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, dava tarihinde ..... müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK'nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ve 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenenen düzenleme doğrultusunda, davaya konu istem hakkında .....müracaat etmesi için davacıya kesin önel verilmeli, kurumca istemin kabul edilmesi halinde davalı kurumun yargılama giderinden sorumlu olmayacağı da gözetilerek yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, Fer'i Müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve..... Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ..... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, Başkan ...'in muhalefetine karşı, Üyeler ..., ..., ... ve ...'ın oylarıyla ve oyçokluğuyla, 02/04/2018 gününde karar verildi.
(M)
.....
KARŞI OY
10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi ile '31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz' hükmü getirilmiştir.
Davanın, yasanın yürürlüğünden sonra açıldığında ve davacının Kuruma müracaatının bulunmadığında ihtilaf yoktur.
Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi ile getirilen hükmün dava şartı olup olmadığı, akabinde sonradan tamamlanabilen dava şartlarından olup olmadığı noktasındadır.
5521 sayılı Kanuna yapılan değişiklik ile dava açmadan önce Kuruma müracaat zorunluluğu, iş yargısında uyuşmazlıkların azaltılması, sigortalı ile Kurum arasında uyuşmazlık çıkmadan dava açılmasının önlenmesidir. Getirilen düzenleme ile sigortalı önce Kuruma müracaat edecek, Kurum isteme olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa öyle dava açılabilecektir. Bu düzenleme 2577 İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine benzer bir düzenlemedir.
İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme, önce Kuruma müracaat ile ihtilafın oluşması şartını aradığı için 6100 sayılı HMK’nun 114 ve 115 inci maddeleri uyarınca dava şartıdır. Dava şartları 114 üncü maddede sınırlı olarak sayılmıştır. Dava şartı mutlaka maddede sayılan nedenler olabilir. Bu nedenle maddede sayılan dava şartları çoğaltılamaz. Çoğunluk görüşünde somut olayın 114 üncü maddede sayılan hangi dava şartlarından olduğu hususu açıklığa kavuşturulmamıştır.
İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurumun istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kuruma müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Bu haliyle önce Kuruma müracaat zorunluluğu, HMK’nun m. 114/1-h bendinde düzenlenen ve dava şartı bulunan hukuki yarar bendine girmektedir. Mahkeme, dava tarihinde hukuki yararı yoksa, hukuki yarar için uyuşmazlık çıkmasını bekleyemez. Zira Kurum, sigortalının talebini kabul ederse hukuki yarar hiç oluşmayacak ve dava açılamayacaktır. Tıpkı, vadesi dolmamış bir senedin veya ifa zamanı gelmemiş bir borcun, borcun ödenmeyeceği ihtimaline binaen alacaklı tarafından önceden alacak davası açılması gibi. Bu örnekte de mahkeme, hukuki yarar oluşması için senedin vadesinin dolmasını veya borcun ifa zamanını bekleyemeyeceği gibi somut olayımızda da mahkeme, Kurumun ihtilaf çıkarmasını bekleyemez.
Somut olayımızda bulunan dava şartı, Kuruma başvuru ile 60 günün dolması değil, hukuki yarar yokluğudur. Çünkü henüz taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu dava şartı, mahkeme tarafından uyuşmazlığın oluşması için belli bir süre verilerek giderilemez. Yani, HMK’nun m. 115/2 de düzenlenen sonradan giderilebilecek dava şartlarından değildir. Kurum sigortalının talebini kabul ederse uyuşmazlık hiç oluşmamış olacaktır. Yoksa dava konusuz kalmış olmaz. Mahkemenin davayı reddetmeyip elinde bekletmesi, yasanın çıkış gerekçesine ve davaların azaltılması amacına uygun düşmez.
Henüz uyuşmazlık oluşmadığından dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava açılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 02/04/2018