T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1727 Esas
KARAR NO : 2018/785
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2017
NUMARASI : 2014/284 2017/461
DAVANIN KONUSU : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
(Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin 01/06/2014 tarihinde yapılan genel kurulunda bir takım kararlara karşı aleyhte oy kullandıklarını ve muhalefet şerhi verdiklerini gündemin 7 ve 8 maddelerinde alınan kararların kanun ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, gündemin 7'nci maddesi ile kooperatifin yükleniciye devri öngörülen 23 dairenin azami ve asgari satış fiyatlarının belirsiz bırakıldığını, bu şekilde sınırsız yetkinin verilemeyeceğini, bunun K.K.42'nci maddesine aykırı olduğunu, 05/05/2013 tarihli genel kurulda da aynı mahiyette alınan 6'ncı madde karacının iptal edilmiş olduğunu, gündemin 7/b maddesinde yükleniciye tahsisli 14 dairenin kapalı otopark ve peyzajının yapılıp kooperatifler birliğine teslim etmeyi öngören yetkinin de kanun ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, bu maddedeki yetkinin anlamsız olduğunu ve neyin kastedildiğinin belirsiz olduğunu, yetkinin mahiyeti ve içeriğinin belli olmadığını,
Gündemin 7/c maddesinde ise yüklenicinin kooperatife ait 78 dairenin kapalı otapark ve peyzajını karşılayacak değerde tapulu dükkan ve daire verilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi kararının kooperatifler kanununa aykırı olduğunu, sınırları net olarak belirli olmayan asgari ve azami bedelleri belirsiz olan dükkan ve dairelerin devir yetkisinin geçerli olamayacağını,
Gündemin 7/d maddesinde alınan kararında kooperatifler birliğinde tutulan 23 dairenin tapularının yüklenici müteahhide daire başına 40.000 TL. karşılığında tahsis ve satışının kooperatif ortaklarının menfaatine aykırı olduğunu,
Gündemin 8'nci maddesinde alınan kararın kanun ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, kararda kooperatifler birliğinden azami 40.000 TL.ye kat irtifakının satın alınması ve 40.000 TL. ile 150.000 TL.ye kadar dairelerin müteahhide tahsis ve satışının kararının alındığını, kooperatiflerin kendilerine tahsis edilen daireler için kooperatifler birliğine satış bedeli ödemek mecburiyetinde olmadığını, bu şekilde ortaklara ek külfet getiren kararın 3/4 çoğunlukla alınması gerektiğini alınan kararın K.K.52.maddeye aykırı olduğunu, kararda önce azami 40.000 TL. yazılı iken sonrasında asgari 40.000 TL. yazılı olduğunu, rayiç bedele kadar ifadesinin belirsiz bir ifade olduğunu, kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 2006 yılı genel kurulunda onaylandığını, yapılacak 192 dairenin 78'inin kooperatife ait olduğunu 20 dairenin otopark inşaatı karşılığı tutulduğunu, yapı kullanma izninin yüklenici tarafından alınacağını, ayrıca bir kısım dairelerin teminat olarak tutulduğunu, toplamının 32 daire olduğunu, sözleşmenin 2009 yılı genel kurulunda protokolle tadil edildiğini, ancak halen bazı işlerin müteahhit tarafından yapılmadığını, buna rağmen yönetimin müteahhidi kayırarak haketmediği daireleri teslim ederek kooperatifi zarara uğrattığını, bu sebeple 01/06/2014 tarihli genel kurulda gündemin 7-8 no.lu kararlarının tüm bentlerinin ve genel kurul kararlarının tamamının iptali gerektiğini iddia etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; 01/06/2014 tarihli genel kurulda kararların kanun ve sözleşme ile iyiniyet kurallarına uygun olarak alındığını, gündemin 7'nci maddesinde müteahhide tahsis edilen dairelerin asgari satış değerinin tesbit edildiğini, daha önceki genel kurulda alınan kararlardan sadece 23 dairenin asgari satış bedelinin belirlenmesi sebebi ile o toplantının 6'ncı maddesi istanbul Anadolu 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/776 sayılı kararı ile iptal edildiğinden bu kere bu eksikliğin giderildiğini, aynı toplantıda diğer hususların mahkemece iptal edilmediğini ve bu toplantıda da aynı mahiyette kararlar alındığını, davacıların dairelerini diğer ortaklar gibi fiilen teslim aldıklarını, kooperatifler birliği ile yerel belediye arasındaki anlaşmazlıklar sebebi ile otoporak inşaası, arsa tanzimi ve iskan alınmasının mümkün olmadığını, davacı ortakların kendi edimleri olan aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmedikleri, yönetim ve tasfiye kurulunun görevi kötüye kullanma şeklinde bir işleminin söz konusu olmadığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğünün incelemesi sonucu tesbit edildiğini, yüklenicinin kapalı otopark, iskan gibi taahhütleri yerine getirinceye kadar 23 adet dairenin tapusunun kooperatifler birliğinde kalacağını, davacılar savcılığa yapmış oldukları suç duyurusuna karşılık takipsizlik kararı verildiğini, kararın kesinleşmiş olduğunu, sonuç olarak açılan davanın haksız olduğunu ve reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, 01.06.2014 tarihli 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 10 numaralı kararın (b) bendinde alınan kararın iptaline, aşan istemlerin reddine, mahkemece 14/07/2014 tarihli ara kararı ile verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf taleplerinde;
1-Mahkemenin gerekçesinin tamammen hatalı olduğunu, Mevcut davanın, Koopertaif Genel Kurul Kararlarının Kooperatifler Kanunun 42. maddesine aykırılığı nedeniyle iptali davası olup, yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği tartışmasının, dava konusu ile ilgisi olmadığını,
2-Mevcut davada, dava konusu 7 ve 8 gündem maddelerinin Kooperatifler Kanunun 42. maddesine aykırı olduğunun bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğunu,
3-Yüklenicinin edimlerini yerine getirmediği ve bedelsiz devir şartların oluşmadığını,
4-01.06.2014 tarihli olağan genel kurulda alınan kararların benzeri genel kurul kararları İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/776 Esas ve 2014/81 Karar sayılı ilamı ile iptal edilmiştir ve ilgili kararın kesinleştiğini belirterek İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/284 E. 2017/ 461 K. sayılı kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davalı vekiline 31/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 15/08/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacılar vekilininin istinaf itirazlarının haksız ve kötüniyetli olup, reddi gerektiğini, müvekkili Kooperatif ile yüklenici firma arasında 12.05.2006 tarihli inşaat yapım sözleşmesi yapıldığını, 13.07.2008 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan yetkiyle, Müvekkil Kooperatif-Kooperatifler Birliği-Yüklenici firma arasında 18.08.2008 tarihli 'Üçlü Kapalı Otopark İnşaat Protokolu' yapıldığını, Kooperatif Genel Kurulunda 7 ve 8. gündem kararı ile tapu işleri ile ilgili alınmış bulunan karar ile kendine tahsisli 23 dairenin tapuların kendisine devredilmesinin söz konusu olduğunu, Kooperatif Genel Kurulunda alınmış olan kararda da 40.000 TL ile 150.000 TL arasında gösterilen miktarın, ucu açık bir yetki olmayıp bu yetkiyi sınırlamak üzere belediye rayiç değerlerinin gösterildiğini, harç ve masrafların yüklenici tarafından karşılanacağını, bu devirler esnasında gerek Kooperatifler Birliği gerekse müvekkili Kooperatifin kasasına (daire bedeli, satış bedeli v.s.gibi) artı veya eksi hesap ve nakit akışı söz konusu olmadığını, 23 adet dairenin eksik ve noksan bırakılan işlerin teminatı olarak tutulduğunu, eksiklikler giderildiğinde devredileceğini, 07.3.2017 tarihli Bilirkişi 2.ek raporuna göre alınan tüm kararların, kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığını belirterek, istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacılar vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, davalı kooperatifin 01/06/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan bütün kararların iptaline ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesiyle; toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurmak suretiyle kararın bozulması için dava açabilirler. Davacıların yasanın aradığı şartları yerine getirerek huzurdaki davayı yasal hak düşürücü süre içinde açtıkları anlaşılmaktadır.
İptali istenen 01/06/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısına kooperatifin 77 ortağından 21'nin asaleten 20'si de vekaleten olmak üzere 41 ortağın katıldığı, karar nisabının 21 olduğu açıktır.
Gündemin 7.maddesi kapalı otoparkların inşası, peyzaj işleri ve blokların iskanlarının alınması konularında yükleniciyle ilgili olup, 27 oy ile karar alındığından karar nisabı açısından geçerli bir karardır. Maddede protokolün esasları ayrıntılı olarak belirtildiği, (a) bendi ile kooperatifler Birliğine verilecek dairelerin asgari bedeli tayin edildiği, (b) bendinde 114 dairenin kapalı otopark ve peyzajının yapılması ve Kooperatifler Birliğine teslim edilmesinin noter kanalı ile taahhüt edilmesi hususunun protokole konulması hususunun 27 oyla kabul edildiği, 114 dairenin asgari bedelinin belirtiltildiği, (c) bendinde kooperatife ait 78 dairenin kapalı otopark ve peyzaj işinin değeri ile 7A ve 7B Blokların iskan harçlarının değerlerinin belirlenerek bu asgari bedel kadar tapulu dükkan ve daire alınması kararının 27 oyla alındığı, belirlenen değerin asgari değer olması karşısında, işlemin gerçekleştiği sırada yönetimce belirlenmiş değerin geçerli olacağı kabul edildiğinden yapılacak işlem sonucunun rayice uygunluğunun devir anında tartışılabileceği, toplantı anında gelecekteki rayiç değerin belirlenmesinin mümkün olmaması karşısında kararın bu hali ile kanun ve ana sözleşmeye aykırı bir yönü bulunmadığı, (d) bendinde yapılacak işlerin sonunda 23 dairenin müteahhide verilmesi (tahsis ve satış veya devir) ve asgari 40.0 TL. karşılık alınmasına karar verildiği, bu dairelerin zaten daha önceden yükleniciye verildiği, işlerin eksiksiz tamamlanmasını sağlamak amacıyla Kooperatifler Birliği nezdinde teminat olarak tutulduğu, bu kararın önceki protokollerin doğal bir sonucu olduğu, yine teslim sırasında ayrıca bir bedel alınmasının gerekmesi durumunda asgari miktarın genel kurulca belirlenmiş olmasında da kanuna ve anasözleşme hükümlerine aykırı bir durum olmadığı anlaşılmaktadır.
Gündemin 8.maddesi, İskan, kapalı otopark ve tapu işlemleri ile ilgili olup, (a) bendi ile Kat Mülkiyeti ve iskân konusunda işlem yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiği, (b) bendinde Kooperatifler Birliğinden Kat Mülkiyeti veya kat irtifakı tapularının alınması ile ilgili bir azami bedel belirlemesi yapıldığı, kooperatiften çıkacak bir paranın azami miktarının genel kurulca belirlenmesinde kanun ve anasözleşmeye bir aykırılık mevcut olmadığı, emlâk vergisi alım satım harçları matrahının, satışa konu olan gayrimenkulün emlâk vergisi asgari değerinin altında olamayacağından, bedelin 40.000.- TL ile 150.000.- TL arasında geniş bir aralıkta tutulmasının önemli olduğu, çünkü hali hazırda bir bedel karşılığında satışın söz konusu olmadığından, 3.bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere devir karşılığında kooperatifin kasasına girecek bir bedelin de zaten bulunmadığı, önceden sözleşmeye bağlanan bir işlemin, daha sonra vergiye tabi olması durumunun yasaya ve iyi niyet kurallarına aykırı sayılması mümkün görülmemiştir.
Genel Kurulun 8 no.lu gündem maddesi ile alınan kararın ortakların şahsi sorumluluklarını artırdığı ve böyle bir kararın ancak 3/4 çoğunlukla alınabileceği yönündeki itirazlara gelince; Genel kurulda alınan kararın Kooperatifler Kanunu’nun 34. Ve 52. maddesine ilişkin ek ödeme niteliğinde bir karar olmadığı, Kooperatifin varlığını devam ettirebilmesi ve işleyişi için ortaklarından aldığı aidatların bu anlamda ek ödeme niteliğinde kabul edilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay içtihatlarında da işaret edildiği üzere ortaklardan bir defaya mahsus olmak üzere karar altına alınan aidat bedellerinin yukarıda açıklanan yasa maddeleri anlamında şahsi sorumluluklarını arttıran ek ödeme niteliğindeki kararlardan değildir.
Sonuç olarak; İstinaf konusu yapılan ve yukarıda irdelenen kararların kanuna ve anasözleşme hükümlerine aykırı bir durum oluşturmadığı, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK'nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ' nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/05/2018