Hukuk Genel Kurulu 2018/1046 E. , 2020/317 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili 22.09.2014 havale tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren DSİ Genel Müdürlüğünün Ilısu Barajı yapım işinde alt işveren Gök-Er Şirketi nezdinde araç şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, 07.30-19.30 saatleri arasında ve dini bayramların ilk günü hariç genel tatillerde çalıştığını ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Gök-Er Taşımacılık Sınır Tic. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. (Şirket) vekili 16.10.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili 13.10.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin ihale makamı konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
7. Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 29.03.2016 tarihli ve 2014/271 E., 2016/74 K. sayılı kararı ile alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
8. Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 27.04.2017 tarihli ve 2017/27762 E., 2017/10122 K. sayılı kararı ile; davalı ... Genel Müdürlüğü temyizi bakımından; davalı ... Genel Müdürlüğüne gerekçeli kararın 19.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın davalı şirketin temyiz dilekçesinin kendilerine tebliği üzerine temyize cevap dilekçesi vererek temyiz talebinin reddi ile kararın onanmasını talep ettiği, davalı ... Genel Müdürlüğünün davacının temyize cevap dilekçesinin tebliği üzerine kararı katılma yoluyla 16.06.2016 havale tarihli dilekçesi ile temyiz ettiği, davacının temyize cevap dilekçesinin mahkeme kararını temyiz niteliğinde olmadığı, aksine kararın onanmasını talep ettiği, bu nedenle davalı ... Genel Müdürlüğünün katılma yoluyla temyiz isteminin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davalı ... Genel Müdürlüğünün katılma yolu ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş, davalı şirketin temyizi bakımından ise, davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftalık 19.5 saat fazla çalışma yaptığı, ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, dosya içerisinde davacının görev yaptığı araca ilişkin taşıt talep ve personel görev emri başlıklı belgelerin bulunduğu, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının taşıt talep ve personel görev emri başlıklı belgelerin bulunduğu dönem bakımından bu belgelere göre, bu belgelerin bulunmadığı dönem bakımından ise tanık beyanlarına göre belirlenmesi gerekli iken tüm dönem bakımından tanık beyanlarına göre belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı
10. Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 11.01.2018 tarihli ve 2017/212 E., 2018/6 K. sayılı kararı ile; Yargıtay kararında belirtilen talep ve personel görev emri başlıklı belgelerin incelendiği, söz konusu belgelerin delil vasfını taşımadığı kanaatine varıldığı, zira söz konusu belgelerin davalı ... personelinin, ... yerleşkesi dışına çıkarken talep ettiği araç ve şoförünü gösteren belgeler olduğu, doğal olarak personel tarafından her gün yerleşke dışına çıkılmadığı, ancak davacı gibi şoför olarak görev yapan işçilerin mesai saatleri içerisinde göreve hazır olarak bulunduğu, dolayısıyla şoför olarak görev yapan davacının yerleşke dışına araç ile personel taşıması yapmasa dahi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 66. maddesi kapsamında çalışmış gibi sayıldığı, tanık beyanlarına göre davacının haftanın 7 günü 07:30-19:30 saatleri arasında çalıştığı, ayda 2 gün hafta tatili yapıldığı ve dini bayramların ilk günü hariç tüm resmî tatil ve dini bayramlarda çalıştığının sabit olduğu, söz konusu belgelerin tanıkların bu beyanlarının aksini kanıtlayamadığı, bu belgelerin görev saatlerini içermediği, içerse dahi davacının göreve hazır olarak ... yerleşkesinde bulunması sebebiyle çalışmış gibi sayılacağından herhangi bir şey ifade etmediği, ayrıca söz konusu belgelerin her gün düzenlenmemiş olup sadece bazı ayların birkaç günü için düzenlendiği, bozma kararında bu belgelerin bulunduğu günler için belgeler doğrultusunda, belgelerin bulunmadığı günler için tanık beyanları doğrultusunda karar verilmesi istendiği, davacı tanıklarının dini bayramların ilk günü hariç olmak üzere haftanın 7 günü çalıştıklarını beyan ettikleri, söz konusu belgeler her gün için düzenlenmediğinden yalnızca düzenlenmiş oldukları günlerde çalışmanın varlığını ispatladığı, bunun da davacının lehine bir durum oluşturduğu, bozma kararı da gözetildiğinde haftanın her günü ile dini ve resmî bayramlarda çalışmanın bulunmadığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının, dosya içerisinde bulunan taşıt talep ve personel görev emri başlıklı belgelerin bulunduğu dönem bakımından bu belgelere göre, bulunmadığı dönem bakımından ise tanık beyanlarına göre belirlenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
13. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; davalı Gök-Er Taşımacılık Sınır Tic. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin direnme kararını süresinde temyiz edip etmediği, burada varılacak sonuca göre temyiz isteminin reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği ile aynı dosyada mahkemece davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin direnme kararını temyizine ilişkin olarak (Özel Dairece temyiz talebinin reddine karar verildiğinden bahisle) temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasının gerekip gerekmediği, ek kararın kaldırılmasına karar verildiği takdirde ilk karara yönelik temyiz istemi Özel Dairece reddedilmiş olan davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin direnme kararını temyizinde hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususları ön sorun olarak tartışılmış ve değerlendirilmiştir.
IV- GEREKÇE
A. Davalı Gök-Er Şirketi vekilinin temyizi yönünden;
14. Öncelikle davalı Gök-Er Şirketi vekilinin temyizinin süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
15. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesinin 3. fıkrasına göre “12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır.” Aynı maddenin 4. fıkrası da “Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlar” şeklindedir.
16. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı HMK) geçici 3. maddesinin 1. fıkrasına göre “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” Aynı Kanun’un 2. fıkrasına göre ise “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (Ek cümle: 1/7/2016 - 6723/34) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.”
17. Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar bakımından uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı HUMK) 432. maddesinde ise temyiz süresinin on beş gün olduğu ve bu sürenin tebliğ ile başlayacağı belirtilmiştir.
18. 1086 sayılı HUMK’nın 431. maddesine göre de temyiz istemi dilekçe vermek suretiyle yapılır. Temyiz dilekçesinde bulunması gereken unsurlar da 1086 sayılı HUMK’nın 435. maddesinde belirtilmiştir. Temyiz dilekçesi verildiği anda mahkemece temyiz defterine kaydedilir.
19. Temyiz isteminin hangi tarihte yapılmış sayılacağı hususu 1086 sayılı HUMK’nın 434. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 2. fıkrasına göre “Temyiz isteği, harca tabi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği, harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır.”. Bununla birlikte temyiz eden, harcını ödemiş olduğu temyiz dilekçesini, daha sonraki bir tarihte mahkemeye verirse, temyiz talebi, temyiz dilekçesinin mahkemeye verildiği (temyiz defterine kaydedildiği) tarihte yapılmış sayılır (Kuru, B: Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt:V, İstanbul 2001, s.4601-4602).
20. Somut olayda, davalı şirket vekili Av. ... tarafından 01.06.2015 tarihinde Av. ...’ya yetki belgesi verilmiş olup, direnme kararı önce davalı şirket vekili Av. ...’ya 05.02.2018 tarihinde, daha sonra da davalı şirketin diğer vekili Av. ...’ya ise 08.02.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. 20.02.2018 tarihinde davalı şirket vekili Av. ... tarafından Ziraat Bankasından 20.02.2018 tarihinde “2017/212 Nolu dosya temyiz harç masrafı” açıklaması ile Dargeçit Mahkemesi hesabına harç masrafı yatırılmış, sayman mutemedi alındısı 23.02.2018 tarihinde düzenlenmiştir. Temyiz dilekçesi ise davalı şirket vekili Av. ... tarafından UYAP sistemi üzerinden 22.02.2018 tarihinde oluşturularak havale edilmiş ve 23.02.2013 tarihinde gönderilmiştir.
21. O hâlde, temyiz istemi dilekçenin verildiği tarihte yapılmış sayılacağından yetki belgesi bulunan avukata gerekçeli kararın tebliğ tarihinin 05.02.2018 olmasına ve temyiz dilekçesinin 23.02.2018 tarihinde gönderildiğinin anlaşılmasına göre 15 günlük temyiz süresi geçmiştir. Bu itibarla kanuni süresinden yapılan temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
B. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyizi yönünden;
22. Direnme kararını temyiz eden davalı ... Genel Müdürlüğünün temyiz talebi mahkemece 13.02.2018 tarihli ek karar ile davalı ... Genel Müdürlüğünün temyiz talebinin Özel Dairece reddedildiğinden kararın davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden kesinleştiği gerekçesiyle reddedilmiş, temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
23. Öncelikle belirtmek gerekir ki, direnme kararının temyiz incelemesi Hukuk Genel Kurulu tarafından yapıldığından, davalı ... Genel Müdürlüğünün temyiz talebinin reddine dair verilen 13.02.2018 tarihli ek kararının ortadan kaldırılması gerekmektedir.
24. Diğer taraftan, bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. İlk hükmü temyiz etmiş ancak bu istemi Özel Dairece reddedilen taraf yönünden karar kesinleşmiş olmakla, artık bu tarafın direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
25. Bu durumda eldeki davada davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
26. Hâl böyle olunca mahkemenin davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
V. SONUÇ:
1- (A) bölümünde açıklanan nedenlerle; davalı Gök-Er Şirketi vekilinin yasal süre geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- (B) bölümünde açıklanan nedenlerle; davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin mahkemece verilen 13.02.2018 tarihli ek kararın ortadan kaldırılarak, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
İstek hâlinde temyiz peşin harçlarının yatıranlara iadesine,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.06.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.