1. Ceza Dairesi 2020/5048 E. , 2021/9663 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILAN SANIKLAR : ..., ...
MAĞDUR SANIK : ...
SUÇLAR : Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Kasten Yaralamalar, Hakaret, Birlikte Tehdit
HÜKÜMLER : 1) Sanık ... hakkında;
a) Katılan sanık ...'i 5237 sayılı TCK'nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemi ile açılan kamu davasında, TCK'nin 25/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/2-d maddeleri uyarınca beraatine dair,
b) Katılan sanık ...'ı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/3. maddeleri uyarınca kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemi ile açılan kamu davasında, TCK'nin 25/1 ve CMK'nin 223/2-d maddeleri uyarınca beraatine dair,
2) Sanık ... hakkında;
a) Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı TCK'nin 81/1, 35/2, 62, 53/1 ve 58. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile mahkumiyetine dair,
b) Hakaret suçundan; TCK'nin 125/1, 125/4, 43/2-1, 62, 52/2 ve 52/4. maddeleri uyarınca 2200-TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair,
c) Birden fazla kişi ile tehdit suçundan TCK'nin 106/2-c, 43/2-1, 62, 53/1 ve 58. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile mahkumiyetine dair,
d) Katılan ...'ı basit kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/2, 62, 52/2 ve 52/4. maddeleri uyarınca 2000-TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair
3) Sanık ... hakkında;
a) Hakaret suçundan; TCK'nin 125/1, 125/4, 43/2-1, 62, 52/2 ve 52/4. maddeleri uyarınca 2200-TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair
b) Birden fazla kişi ile tehdit suçundan TCK'nin 106/2-c, 43/2-1, 62 ve 53/1 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile mahkumiyetine dair,
c) Katılan ...'ı basit kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/2, 62, 52/2 ve 52/4. maddeleri uyarınca 2000-TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair,
TEMYİZ EDENLER : O yer Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafii, katılan sanık ... müdafii, mağdur sanık ... müdafii
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin; sanık ... hakkında ... ve ...'ı kasten yaralama suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...'a yönelik hakaret ve ...'a karşı basit kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine, yine sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...'a karşı birlikte tehdit, hakaret ve katılan ...'ı basit kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin olduğu ve sanık ... açısından müsadere yönünden de temyiz isteminde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında mağdur ...’ı kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmüne yönelik mağdur ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdur ...’ın kovuşturma aşamasında 08/10/2015 tarihli duruşmada sanık ... hakkında şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, 5271 sayılı CMK'nin 237-243. maddelerine uygun olarak katılan sıfatını almayan mağdurun CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunmadığından, mağdur ... vekilin temyiz talebinin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında katılan ...’i kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan sanık ... vekilinin 24/05/2016 Uyap havale tarihli temyiz süre tutum dilekçesini 'sanık müdafii' sıfatı ile verdiği, ancak 29/07/2016 Uyap havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde, katılan vekili sıfatıyla da hükmü temyiz ettiğini belirtmiş ise de, katılan vekili sıfatıyla temyize yönelik 29/07/2016 havale tarihli dilekçenin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra verildiği anlaşılmakla, katılan ... vekilinin temyiz talebinin, 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında katılan ...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçu ile katılanlar ... ve ...’a yönelik birlikte tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında katılan ...’yı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; sanık ...’in 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan bıçakla mağdur ...’yı sol göğüs kısmından hayati tehlike geçirir nitelikte yaralayarak öldürmeye teşebbüs ettiği olayda; '9 yıldan 15 yıla' kadar hapis cezası öngören TCK’nin 35. maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak ve TCK’nin 3. maddesinde belirtilen “cezada orantılılık ilkesi” uyarınca makul bir ceza tayini yerine, yazılı biçimde '10 yıl' hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında kasıtlı suçlardan hapis cezalarına mahkumiyetlerinin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sübutu kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdiri indirim nedeninin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, kurulan hükümlerde eleştiri nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiiinin; sanık hakkında verilen hapis cezalarının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye istinaden verildiğine, toplanan delilerin sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak ve somut bir kanaatin oluşmasına yeter düzeyde bulunmadığına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılan ... vekilinin ise; delillerin takdirinde hata yapılarak eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında az ceza tayin edildiğine, sanık hakkında herhangi bir indirim yapılmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında birlikte tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sübutu kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanığın savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... müdafiinin; sanığın üzerine atılı suçlar bakımından hiçbir kusuru bulunmadığına, tartışma esnasında kimin ağzından çıktığı belli olmayan çelişkili ifadelere dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, şüpheden uzak, ceza hukuku ilkelerince kabul edilmiş, somut bir delilin bulunmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat etmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle;
Ancak;
Tekerrüre esas mahkumiyet hükmü bulunan sanık ...’ın cezasının 5237 sayılı TCK'nin 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı BOZULMASINA, ancak 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık ... hakkında kurulan III numaralı hükmün Birlikte Tehdit Suçuna ilişkin bölümünün sonuna (6) numaralı paragraf olarak, “Afşin(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10/09/2013 tarihinde yerine getirilmiş, 02/04/2013 tarihinde kesinleşmiş, 02/03/2010 tarih ve 2009/281 Esas – 2010/57 Karar sayılı sanık ...’ın 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2240-TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair hükmünün tekerrüre esas olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nin 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hapis cezasının infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5) Sanık ... hakkında mağdur ... ile katılan ...’i kasten yaralama suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin, sanık ...’in beraat etmesi nedeniyle vekalet ücretinin hazineden alınmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin olup, vekalet ücretine hasren temyiz isteminde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/(1) maddesinde; 'Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.' şeklindeki düzenleme karşısında, kendisine yönelik kasten yaralama eylemleri nedeniyle sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetlerine karar verilmesi nedeniyle öncelikle bu sanıkların, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ...’e vekalet ücreti ödemelerine karar verilmesi gerektiği ve mahkemece bu doğrultuda sanıklar aleyhine katılan ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesine karar verildiği görüldüğünden, tebliğnamenin, vekalet ücretinin sanıklar ... ve ...’dan tahsili yerine, hakkında beraat kararına hükmedilen sanık ... için hazine aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in katılan ... ile mağdur ...’ı kasten yaralama suçlarından hakkında elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatlerine hükmedilmiş, dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; sanık ... lehine vekalet ücretinin hazineden tahsiline karar verilmesi gerektiğine, o yer Cumhuriyet savcısının; sanık ...’in meşru savunma koşulları içinde bulunmayıp, haksız tahrikin etkisi altında katılan sanıklar ... ve ...'ı yaralamış olduğuna, bu nedenle mahkemece meşru savunma koşulları içinde olduğu gerekçesiyle sanık ... hakkında beraat kararları verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Adli emanetin 2014/154 sırasında kayıtlı suçta kullanılan av tüfeği ile 3 adet kartuş ve 1 adet kartuş parçasının TCK’nin 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken, olayda av tüfeğini kullanan kişinin katılan sanık ... olmasına ve katılan sanık ...’in kasten öldürmeye teşebbüs eylemini bıçakla gerçekleştirmiş bulunmasına rağmen, anılan eşyaların sanık ...’e iadesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeple, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı BOZULMASINA, ancak 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, av tüfeği, kartuş ve kartuş parçasının sanık ...’e iadesine ilişkin VIII numaralı paragrafındaki “Afşin Adli Emanetin 2014/154. sırasında kayıtlı olan ve katılan sanık ... tarafından suçta kullanıldığı için emanete alınan ancak hakkında beraat kararı verildiği için yarı otomatik av tüfeğinin, olay yerinde ele geçirilen 3 adet kartuş ve 1 adet kartuş parçasının ve av tüfeği ruhsatının katılan sanık ...'e İADESİNE,” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “Afşin Adli Emanetinin 2014/154. sırasında kayıtlı olan ve suçta kullanılan yarı otomatik av tüfeğinin, olay yerinde ele geçirilen 3 adet kartuş ve 1 adet kartuş parçasının 5237 sayılı TCK’nin 54. maddesi uyarınca müsaderesine ve dosyada bulunan av tüfeği ruhsatının ise katılan sanık ...’a iadesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
6) Sanıklar ... ve ... haklarında katılan ...’ı basit kasten yaralama ve katılanlar ... ile ...’a yönelik hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının aleyhe temyiz isteminde bulunması nedeniyle, adli sicil kayıtlarına göre tekerrüre esas sabıkaları bulunduğu anlaşılan sanıklar ... ve ... haklarında verilen hükümlerin temyiz incelemesine tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Tekerrüre esas sabıkası bulunması nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58/3. maddesi gereğince TCK'nin 86/2 ve 125/1. maddelerinde belirtilen seçenek cezalardan zorunlu olarak hapis cezalarına karar verildikten sonra, TCK’nin 58/6. maddesi uyarınca hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerekirken, adli para cezalarına hükmedilmesi ve sonuç cezalar adli para cezaları olduğundan sanıklar hakkında TCK’nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ile katılan ... vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.