9. Hukuk Dairesi 2022/5917 E. , 2022/6968 K.
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 38. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli ve 2019/23 Esas, 2019/607 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7 inci Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve 2020/576 Esas, 2020/1442 Karar sayılı ilâmı ile hükmün kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı ... Tersane Komutanlığı Kaynak Fabrikası işyerinde kaynak atölyesinde Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında çalışmasına rağmen, Yönetmelik hükmüne aykırı olarak günde 8,5 saat çalıştırıldığını, oysa Yönetmelik'in günde azami yedi buçuk saat çalışılabilecek işlerin sayıldığı 4 üncü maddesinin (ı) bendinde “Kaynak İşleri: Her çeşit koruyucu gaz altında yapılan kaynak işleri, toz altı kaynak işleri” ve (s) bendinde ise “Pnömokonyoz yapan tozlu işler” yer aldığını, esasen davacının öncesinde kaynakçı olarak günde 7,5 saat çalışmasına karşın (B) grubu idareci olarak görev yapmaya başlamasından itibaren günde 8,5 saat çalıştırılmaya başlandığını, oysa davacının çalıştığı ortamda bir değişiklik olmadığını, aynı atölyede bulunan diğer çalışanların günde 7,5 saat çalıştırıldığını, her ne kadar fabrikada kısım şefi olarak idareci pozisyonunda görev yapmaktaysa da diğer işçiler ile aynı ortamda aynı zararlı gaz, toz ve duman gibi kirleticilere maruz kaldığını, nitekim davacı ile aynı durumda bulunan davalı Bakanlığa ait ... Tersane Komutanlığı işyerinde çalışan ve idareci primi alan işçi tarafından açılan davada; davacının zararlı kimyasallara maruz kalarak çalıştığı yönündeki uzman bilirkişi raporu doğrultusunda davasının kabulüne karar verildiğini ve bu kararların Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.05.2018 tarihli ve 2018/5196 Esas, 2018/11060 Karar sayılı ilâmı; 07.05.2018 tarihli 2018/5200 Esas, 2018/11064 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini beyanla davacının söz konusu Yönetmelik kapsamında günde 7,5 saat çalışması gerektiğinin tespiti ile günlük yarım saat fazla çalışma yapmasından kaynaklı fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının kısım şefi olarak görevlendirildiğini ve bu kapsamda olan “A-B” grubu idarecilerin günde 8,5 saat çalıştıklarını, Yönetmelik kapsamındaki işlerin yapıldığı atölyelerde çalışan fakat bilfiil kapsama dahil işleri yapmayan kısım şefi, atölye şefi, iş emniyetçisi gibi çalışanların Yönetmelik kapsamına alınarak toplu iş sözleşmesine göre kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücreti ödenmesinin uygun olmadığının değerlendirildiğini, sadece denetçi konumunda olup fiziksel olarak çalışmaması ve üretim aşamasında bulunmaması nedeniyle 7,5 saat çalışma kapsamı dışında tutularak sadece idarecilik primi ödemesi yapıldığını, Yönetmelik kapsamında olup olunmadığına ilişkin itirazların Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından karara bağlandığını, talep edilen alacakların yersiz ve dayanaksız olduğu gibi talep edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihinin de kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, davacının fazla çalışması bulunmadığını, kısa çalışma primi alma hakkına sahip olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 16.12.2021 tarihli ve 2020/625 Esas 2021/1011 Karar sayılı kararıyla ilk verilen karara yönelik ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararın kaldırılmasına ilişkin verdiği hüküm doğrultusunda davacının çalıştığı işyerinde talimatla keşif yaptırılarak, davacının çalışma ortamının incelenmek suretiyle bu konuda uzman bilirkişi heyet raporu alındığı, raporda; davacının fiilen devamlı o ortamda çalışmamasına rağmen, görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında çalışma ortamındaki risklere emri altında çalışan personel gibi maruz kaldığının ve bu nedenle Yönetmelik kapsamında günde 7,5 saat çalışma yapmasının gerektiğinin tespit edildiği, bu konuda daha önce ... 20 nci İş Mahkemesi ve ... 36 ncı İş Mahkemesince verilen emsal nitelikteki kararların Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek onanmış olduğu, dosya kapsamındaki puantaj kayıtları ve ücret bordroları nazara alınarak ve davacının talebi ile de bağlı kalınarak haftada 5 gün, günde 8,5 saat çalıştığı günler dikkate alınarak 30 dakika mola süresi düşüldükten sonra davacının günde yarım saat fazladan yapmış olduğu çalışma alacağının hesaplandığı, toplu iş sözleşmesi düzenlemesi gereğince fazla çalışma süresine isabet eden saatler için davacıya ödenen idareci primlerinin tenzil edildiği, hazırlanan 24.11.2021 tarihli bilirkişi ikinci ek raporundaki hesaplamalara itibar edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacının yaptığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olmadığını, Mahkemece davacının davasının aldırılan hesap bilirkişi raporuna istinaden kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, faizlerin hatalı olduğunu davacıya idarecilik primi verildiğini, bilirkişi raporunun fahiş hatalar barındırdığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin ilk kararının kaldırılarak yeniden inceleme yapılmak üzere geri gönderilmesi kararı sonrasında davalı işyerinde talimat yoluyla keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, dava konusu işyerinin ve davacının yaptığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında kaldığı, (B) grubu idareci olarak atanmasının ardından davalı işveren tarafından Yönetmelik kapsamından çıkartılmışsa da Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.09.2021 tarihli ve 2021/7899 Esas, 2021/12050 Karar sayılı ilâmı da dikkate alınarak esasen Yönetmelik kapsamında çalıştırılması gerektiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının hak kazandığı fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacaklarının davalı işyerinde geçerli toplu iş sözleşmesi ve emsal Yargıtay içtihatlarına göre hesaplandığı ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve arabuluculuk ücretinin kabul ile reddedilen tutarlara oranlanarak hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Bakanlığa ait işyerinde kısım şefi ve (B) grubu idareci olarak çalışan işçinin, işyeri çalışma koşullarına göre Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı ve buna göre kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususları ile yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.16.07.2013 tarih ve 28709 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) ve (s) bentleri ve 7 nci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi.
3. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18/A maddesinin 11,12,13 ve 14 üncü fıkraları.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı 326 ncı maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kısa çalışma priminin hesaplanma yöntemi uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; davalı Bakanlığa bağlı ... Tersane Komutanlığı Kaynak Fabrikası işyerinde kısım şefi ve B grubu idareci olarak görev yapan davacı işçinin sendika üyesi olduğu ve işyerinde yürürlükte olan ... işyerleri için Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İsverenleri Sendikası ile Türk Harb İş Sendikası arasında imzalanan 01.03.2015-28.02.2017 yürürlük tarihli 25 inci Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi ile 01.03.2017-28.02.2019 yürürlük tarihli 26 ncı Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesinin ilgili hükümlerinden yararlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
3.İşyerinde yapılan keşif neticesi hazırlanan teknik bilirkişi raporundaki belirlemelere göre davacının kısım şefi olduğu kaynak atölyesi işçileriyle devamlı surette aynı ortamda çalışmadığı ancak yetki ve sorumlulukları kapsamında denetim ve gözetim görevini yerine getirdiği esnada çalışma ortamındaki zararlı kimyasalların olumsuz etki ve risklerine emri altında çalışan personel gibi maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının anılan Yönetmelik kapsamında olduğu kabul edilerek talep konusu alacaklara hak kazandığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Aynı şekilde hükmedilen alacaklara uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihlerinde de bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinde belirtildiği gibi Yönetmelik kapsamında istihdam edilen işçilerin fiili çalışma sürelerine saat ücretlerinin %14'ü oranında kısa çalışma primi ödenir. Ancak aynı maddenin (ğ) bendinin (4) üncü alt bendi hükmüne göre söz konusu prim, fazla çalışma yapılan süreler için ödenmez. Bu açıklamalara göre Yönetmelik kapsamında günde azami 7,5 saat çalışma yapılabileceğinden kısa çalışma priminin bu süre ile sınırlı biçimde hesap edilebileceği (Aylık kısa çalışma primi=Saat ücretinin %14'ü x 7,5 saat x çalışılan gün sayısı) kabul edilmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama hatalı olup hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4. İlk Derece Mahkemesi kararında zorunlu arabuluculuk gideri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda arabuluculuk masrafının tamamının davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine karar verilmiş ise de 6325 sayılı Kanunu'nun 18/A maddesinin onuçüncü fıkrası uyarınca arabuluculuk giderinin bir yargılama gideridir. 6100 sayılı Kanun’un yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa yargılama giderleri tarafların haklılık oranına göre paylaştırılmalıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği hâlde arabuluculuk masrafının tamamının yazılı şekilde davalıdan alınmasına karar verilmesi hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.