Hukuk Genel Kurulu 2017/2638 E. , 2021/1304 K.
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar her iki davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince onanmış; davalı ...Ş. vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine Özel Dairece yapılan incelemede karar düzeltme isteminin kabulü ve davalı ...Ş. lehine olacak şekilde onama kararının kaldırılması suretiyle karar bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili; satın almış olduğu aracın gizli ayıplı olduğunu iddia ederek ödediği satış bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevabı:
5. Her iki davalı vekili; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararı:
6. İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinin 31.03.2011 tarihli ve 2009/602 E., 2011/253 K. sayılı kararı ile; her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairenin Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.12.2011 tarihli ve 2011/14144 E., 2011/19938 K. sayılı kararı ile; mahkeme kararı onamış; bu kez davalı ...Ş. vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Özel Dairenin 20.11.2012 tarihli 2012/9481 E., 2012/26097 K. sayılı kararı ile; “Davalı ...nin ithalatçısı olduğu ve diğer davalı tarafından davacıya satılan aracın tavanında var olan hasarın onarıldığı hususunda tartışma olmayıp, taraflar arasındaki anlaşmazlık bu hasarın ve onarımın hangi zaman diliminde oluştuğu, bir başka anlatımla hasarın araç davacıya satılır iken mi var olduğu yoksa sonradan mı oluştuğu hususudur. Dosyada alınan bilirkişi raporunda araçtaki kusurun gizli ayıp mı yada kullanım hatasına bağlı kusurun mu olduğunun tesbit edilmediği bildirilmiş, ek raporda ise çıplak gözle bakılsa dahi tavanın sol yan tarafında saç aksamının onarıldığının görüldüğü, bu hususun dikkatlice bakıldığında dışarıdan da fark edildiği belirtilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davada her iki taraf da iddia ve savunmaların ispatla yükümlü olup, eldeki davada aracın ayıplı ve hasarlı olarak kendisine satıldığının ispat yükü davacıdadır. Davacı dava dilekçesinde aracı satın aldığı günden bu yana sürekli olarak araçtan gelen seslerden şikayetçi olduğunu bildirmesine rağmen bu hususu davalılara ihtar ile bildirdiğine dair gerekli bir belge sunamamıştır. Öte yandan aracın kasko sigortasını yapan şirkette araçla ilgili hasar dosyasının bulunmamasının da eldeki davada herhangi bir önemi yoktur. Sıfır olarak alınan aracın davacıya hasarsız ve ayıpsız olarak satılması asıl olup, davacının bu durumun aksini, bir başka deyişle aracın kendisine hasarlı vaziyette satıldığını yasal delillerle ispatlaması zorunlu olup, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporuna göre davacının bu iddiasını ispatlayamadığının kabulü zorunludur. Hal böyle olunca da davanın karar düzeltme talebinde bulunan davalı yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken zuhulen onandığı bu defa yapılan incelemeden anlaşılmış olmakla, karar düzeltme itirazında bulunan davalı ...nin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile mahkeme kararının bu davalı yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle karar düzeltme talebi kabul edilerek onama kararının davalı ...Ş. yönünden kaldırılarak Mahkeme kararı anılan davalı yararına bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Mahkemenin 11.06.2013 tarihli ve 2013/245 E., 2013/635 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. ÖN SORUN
11. Davacının araçtaki gizli ayıp nedeniyle davalılardan satış bedelini istediği, Mahkemece her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve her iki davalının temyizi üzerine Özel Dairece kararın onandığı, yalnızca davalı ...Ş.'nin karar düzeltme talebi üzerine Özel Dairece karar düzeltme talebinin kabulü ile davalı ...Ş. lehine olacak şekilde davanın reddinin gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği, bu aşamada davalı ... Otomotiv Paz San ve Tic A.Ş'nin davaya katılma talebini içerir dilekçe sunduğu, bozma kararı üzerine Mahkemece ilk karar tekrar edilmek suretiyle direnilmekle birlikte, “1-... Otomotiv A.Ş yönünden davalı olarak gösterilen mahkememizce verilen önceki karar kesinleşmiş olduğundan katılma isteminin reddine,” karar verildiği; direnme adı altında verilen kararın yalnızca davalı ... Otomotiv Paz San ve Tic A.Ş. tarafından temyiz edildiği somut olayda; Mahkemenin direnme adı altında verdiği kararda ilk karardan farklı olarak ... Otomotiv A.Ş.'nin katılma isteminin reddine dair verdiği hükmünün gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, şu hâlde temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
III. GEREKÇE
12. Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi).
13. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukukî olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
14. Somut olayda, Özel Dairenin karar düzeltme talebinin kabulü ile verdiği bozma kararından sonra davalı ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili 11.06.2013 tarihli davaya katılma talebini içerir dilekçe sunmuş, bozma kararı üzerine Mahkemece ilk karar tekrar edilmek suretiyle direnilmekle birlikte, “1-... Otomotiv A.Ş yönünden davalı olarak gösterilen mahkememizce verilen önceki karar kesinleşmiş olduğundan katılma isteminin reddine,” karar verilmiş; direnme adı altında verilen karar yalnızca davalı ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
15. Bu durumda temyiz edilen hususun Mahkemenin verdiği direnme kararı olmayıp, bozma kararından sonra ... Otomotiv A.Ş tarafından yapılan katılma talebinin reddine ilişkin hüküm olduğu açıktır. Mahkemece verilen bu müdahillik talebinin reddine dair kararın Özel Dairece incelenip ele alınması gerekir. Şu hâle göre, Mahkemece verilen bu hükmün direnme kararında verilen yeni hüküm mahiyetinde de olmadığı, salt temyize tâbi bir hüküm olduğu değerlendirilmiştir.
16. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde; temyiz edilen hükmün Özel Dairece incelenmeyen yeni bir hüküm niteliğinde olması nedeniyle temyiz incelemesinin Özel Daireye ait olduğu görüşü ile fer'î müdahale talep edenin temyizinin eldeki direnme kararına bağlı olarak yapılabilmesi nedeniyle fer'î müdahale talebinin reddi kararı için de temyiz incelemesinin direnme kararını inceleyecek olan Hukuk Genel Kurulunun yapması gerektiği ancak son hükmün taraflarca temyiz edilmemiş olması nedeniyle kesinleşmesiyle katılma talebi reddedilen ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin temyiz talebinde bulunmakta hukukî yararının olmadığı, temyiz dilekçesinin bu nedenle reddi gerektiği yönünde ileri sürülen görüşler, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
17. Bu nedenle, Mahkemece verilen hükme yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince kararın taraflara tebliğine ilişkin işlemlerin yerine getirilmesine, karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan Özel Daireye gönderilmesine,
6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemece verilen ilk hükmün taraflarca temyizi üzerine davalılardan ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. yönünden verilen karar onanmış ve karar düzeltme yoluna gidilmeyerek kesinleşmiştir. Diğer davalı ...Ş. yönünden verilen karar ise önce onanmış ancak bu davalının karar düzeltme talebi üzerine bu davalı yönünden hüküm bozulmuştur.
Bozma sonrası yargılamada davalı ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. diğer davalı yanında feri müdahil olarak katılma talebinde bulunmuş ancak hakkında verilen karar kesinleşmiş olan bu davalının fer'î müdahele talebi reddedilmiştir.
Mahkemenin direnme adı altında verdiği kararda ilk karardan farklı olarak ... Otomotiv A.Ş.'nin katılma isteminin reddine dair verdiği hükmünün gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, şu hâlde temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu önsorun olarak tartışılmıştır.
Fer'î müdahil katılma talebi kabul edildiği takdirde katılma tarihinden itibaren katıldığı taraf yanında yargılamaya katılır. Katılma talebi kabul edilmiş ise katıldığı tarafın kanun yolu başvurusunda bulunması hâlinde fer'î müdahil de kanun yolu başvurusunda bulunabilir.
Öncelikle şu husus belirtilmelidir ki; fer'î müdahale talebinin reddi kararının direnme kararıyla birlikte verilmesi ve bu ara kararının gerekçeli direnme kararında da yer alması direnme kararını yeni gerekçeyle verilmiş yeni bir hüküm hâline getirmez. Zira bu ara kararı gelinen aşamadaki bir talebin sonucu olarak usul hükümlerinin yerine getirilmesi bağlamında verilmiş olup, bu talebin karara bağlanması direnilen kararın yeni hüküm sayılmasını gerektirecek bir olgu ve gerekçe değildir.
Katılma talebinin reddi hâlinde bu karar ara kararı niteliğinde olduğundan tek başına temyiz edilmesi mümkün değildir. Fer'î müdahil katılma talebinin reddi kararını esas hükmün verilmesiyle birlikte temyiz edebilir. Bu hâlde katılmak istenen tarafın bir temyizi bulunmasa bile katılma talebinin reddi kararının temyiz edilmesi mümkündür. Ancak bu hâlde de hükmün kesinleşmiş olmaması diğer bir ifadeyle taraflardan biri tarafından temyiz talebinde bulunulmuş olması gerekir.
Taraflardan hiç biri hükmü temyiz etmemiş ise fer'î müdahale talebi reddedilen kimsenin katılma talebinin reddi kararını temyiz edebilmesi mümkün olmayacaktır. Zira temyiz talebinde bulunabilmek için temyizde hukukî yarar bulunmalıdır. Katılma talebinin haksız olarak reddedilmiş olması nedeniyle kararın bozulması hâlinde mahkeme kesin olarak karara bağlanmış dava hakkında yeniden yargılama yaparak karar veremeyeceğinden fer'î müdahale talebi reddedilen kişinin bu hükmü temyiz etmekte ve hükmün bozulmasında hukukî yararı olmayacaktır.
Bozma kararı sonrası müdahale talebi reddedilmiş ve mahkemece bozmaya uyulmayarak direnme kararı verilmiş olması hâlinde fer'î müdahale talebinin reddi kararının temyize götürebilmesini sağlayacak nihai karar da bu direnme kararıdır. Temyiz bu direnme kararına bağlı olarak yapılabildiğinden fer'î müdahale talebinin reddi kararı için de temyiz incelemesini, direnme kararını inceleyecek olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yapmalıdır. Özel Dairenin bozma kararından önce katılma talebi bulunmadığı için bu konunun özel daire tarafından incelenememiş olması farklı bir sonuca varmayı ve incelemenin özel daire tarafından yapılmasını gerektirmez. Zira asıl temyiz incelemesini Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yapar iken bu nihai karara bağlı olarak incelenecek bir ara kararıyla ilgili temyiz incelemesinin farklı bir yerde ve özel dairede yapılması gerekeceği düşünülemez.
Yukarıda yapılan açıklamalarla somut olay değerlendirildiğinde; fer'î müdahele talebi reddedilen ve aynı dosyada davalı olarak hakkında verilen karar kesinleşen ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş. bozma kararından sonra müdahale talebinde bulunmuş ve bu talebin reddi kararını direnme kararıyla birlikte temyize getirmiştir. Bu temyiz direnme kararına bağlı olarak getirilebilen bir talep olduğundan temyiz incelemesi de özel daire tarafından değil direnme kararına bağlı olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılmalıdır.
Durum böyle olmakla birlikte taraflar son hükmü temyiz etmemiş ve hüküm taraflar için kesinleşmiş olduğundan katılma talebi reddedilen ... Otomotiv Paz. San. ve Tic. A.Ş’nin temyiz talebinde bulunmakta hukukî yararı bulunmamaktadır. Zira taraflar için hüküm kesinleşmiş olup hükmün bozulması hâlinde yargılama yapılarak taraflar için karar verilemeyeceğinden fer'î müdahale talebinin reddi nedeniyle hükmün bozulmasında davacının elde edebileceği bir hukukî yarar yoktur.
Belirttiğim nedenlerle dosyada taraf sıfatı bulunmayan fer'î müdahilin talebi yönünden temyiz dilekçesinin hukukî yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği görüşünde olduğumdan temyiz talebi incelenmek üzere dosyanın özel daireye gönderilmesi yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum.