T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/351 Esas - 2021/767
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/351 Esas
KARAR NO : 2021/767
HAKİM :.....
KATİP :....
DAVACILAR KENDİ ADINA ASELETEN,
.....
DAVALI : 1-.....
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2015
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021
DAVA: Davacılar müşterek vekili, 04/11/2015 tarihinde sürücü ...'nın kullandığı... plakalı araç ile.... istikametine seyir halinde iken sürücü ... Türker sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile çarpışması sonucu çift taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucu... plakalı araç sürücüsü davacılardan Mushap'ın babası Yasemin'in eşi, ...'nın vefat ettiğini, davalı şirketlerden... Anonim... Şirketinin... plakalı aracın ... A.Ş'nin ise ... plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenlediğini, müvekkillerinin yerleşik yargı uygulaması kapsamında davalı şirketlere karşı 3. kişi konumunda bulunduğunu, kaza nedeni ile gerçekleşen ölümden ötürü desteklerini yitirdiklerini, kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, destekten yoksunluk nedeni ile, davacılardan Mushaf Yusuf kaya için 100,00 TL, ... için 900,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının 25/12/2015 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
30/06/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini davacılardan Yasemin için 232.572,37 TL, ... için 60.230,61 TL olmak üzere toplamda 292.802,98 TL'ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı... Anonim... vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan araçlardan... plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile ölüm halinde poliçede belirlenen limit ile sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi itibariyle sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve hesaplanacak gerçek zarardan poliçedeki limiti aşmamak kaydı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
CEVAP: ... A.Ş tarafından usulünce yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE: Dava, davacıların desteği ...'nın 14/11/2015 tarihinde kullandığı... plakalı araç ile seyir halinde iken dava dışı ... Türker'in kullandığı ... plakalı araç ile çarpışmaları şeklinde meydana gelen ölümü ile sonuçlanan çift taraflı kazadan ötürü, her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğu gerekçesi ile, araçların ZMMS poliçelerini düzenleyen davalı şirketlerden destekten yoksunluk nedeni ile oluştuğu öne sürülen zararın poliçeler kapsamında müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sigorta poliçeleri, kaza tespit tutanağı ve ceza ile ilgili yapılan yargılamaya ilişkin ilgili mahkeme dosya örneği ve diğer belgeler taraflarca dosyamıza sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan 21/06/2017 tarihili raporda, kazanın oluşumunda ... plaka sayılı araç sürücüsü ... Türker'in %25, davacıların desteği... plaka sayılı araç sürücüsü ...'nın ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacıların desteği Serhat'ın geliri, yaşı, davacıların destek ile yakınlık derecesi, medeni durumları vb hususlar dikkate alınarak düzenlenen aktüerya raporunda ise, gerekli hesaplamalar denetime elverişli şekilde yapılarak, eş ...'nın destekten yoksunluk nedeni ile oluşan zararı 232.572,37 TL, çocuk ...'nın destekten yoksunluk nedeni ile oluşan zararı 60.230,61 TL olmak üzere toplamda 292.802,98 TL olarak, temerrüt tarihi ise sigorta şirketlerine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 25/12/2015 tarihi olarak hesaplanmıştır.
Sıhhiye Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 23/02/2016 tarihli müzekkere cevabından davacılara rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince itiraz dilekçeleri sunulmuş ise de, rapor ve dosya içeriği bütün olarak değerlendirildiğinde rapora yönelik itirazların ek rapor alınmasını gerektirmediği kanaati edinilmiş olmakla, ek rapor alınması cihetine gidilmemiş, her iki davalının poliçe limiti kapsamında davacılara karşı ayrı ayrı sorumlu oldukları dikkate alınarak, rapordaki hesaplama hükme esas alınmak sureti ile davanın kabulü şeklinde 21/12/2017 tarihinde verilen karar,
Davacılar vekili ile davalılardan... Anonim... A.Ş'nin karara karşı istinaf yoluna gitmesi üzerine,
Ankara BAM ... Dairesinin 2018/1065 Esas, 2020/1016 Karar sayılı, 10/07/2020 tarihli ilamı ile,
'Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından her iki araç sürücüsünün de olayda kusurlu olduğu ileri sürülerek, hem destek yönetimindeki ve sürücüsü olduğu aracın ZMSS şirketi, hem de karşı aracın ZMSS şirketi aleyhinde destek tazminatı davası açılarak, destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Zarar gören davacılar, davalı taraf karşısında 3.kişi konumunda olup, müşterek müteselsil talep halinde davalılar ZMSS limiti dahilinde zararın tamamından sorumlu tutulabiliyor ise de, davalıların kendi iç ilişkilerinde sigortalılarına izafe edilen kusur durumu önem arz etmektedir. Ayrıca kusur durumunun doğru olarak tespiti davacılar bakımından da doğacak hukuki sonuçlar önemlidir.
Somut olayda kaza sonucu davacıların murisi ağır şekilde yaralandığından beyanı alınamamış, karşı aracın sürücüsü ...'in beyanına göre KTT düzenlenmiş ve müteveffanın fasılalı kırmızı ışıkta, ... A.Ş.'ne sigortalı araç sürücüsü ...'in fasılalı sarı ışıkta geçtiğinin kabulü ile murise asli, karşı sürücüye tali kusur verilmiştir. Aynı kazaya ilişkin olarak yapılan hazırlık soruşturmasında alınan trafik bilirkişi raporunda da aynı nedenlerle sürücülere aynı kusur izafe edilmiştir. Ankara .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/68 Esas sayılı dava dosyasında dinlenen tarafsız tanık Hacı Vural kazanın olay günü saat 06:50-06:55 sıralarında meydana geldiğini, gece 24:00 ila 07:00 saatleri arasında trafik ışıklarının fasılalı çalıştığını, kendisinin gece vardiyasında çalıştığını, sürekli aynı yoldan geçtiğini, olay mahallinde şahin marka araca fasılalı kırmızı ışığın, diğer araca fasılalı sarı ışığın yandığını ifade etmiştir. Trafik kayıtları ve poliçelerden ... A.Ş. nezdinde trafik sigortalı, ... yönetimindeki aracın 1991 model Tofaş araç olduğu, müteveffa yönetimindeki diğer davalı... sigorta şirketine trafik sigortalı aracın 2001 model Opel Corsa otomobil olduğu anlaşılmıştır. Yine ceza mahkemesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Sinyalizasyon ve Altyapı Şube Müdürlüğünden olay tarihi ve saati itibariyle trafik ışıklarının çalışma düzenine dair cevap verilmiştir. Ceza mahkemesinde bilirkişi raporu alındıktan sonra, mahkemece şüpheli sürücü ...'in olayda asli oranda kusurlu olduğu, fasılalı kırmızı ışıkta geçtiğinin kabulü ile 31.10.2017 tarihli, 2016/68E.-2017693K. sayılı kararı ile taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiş; hükmün sanık ve katılanlar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara BAM .... Ceza Dairesinin 21.11.2018 tarihli, 2017/4062 Esas- 2018/2339 Karar sayılı kararı ile istinaf taleplerinin esastan reddine (kesin karar) karar verilmiş olup, maddi vakıa kesinleşmiştir. TBK'nun 74. Maddesi hükmü gereğince ceza mahkemesinde belirlenen ve kesinleşen maddi vakıa hukuk hakimini bağlar.
İş bu destek tazminatına ilişkin dosyada hükme esas alınan 21.06.2017 tarihli trafik bilirkişi raporunda müteveffanın kırmızı fasılalı ışıkta geçtiğinin kabulü ile %75, karşı araç sürücüsünün sarı fasılalı ışıkta geçtiğinin kabulü ile %25 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş, davacılar vekili yargılama aşamasındaki dilekçe ve beyanlarında sürücü ...'in kırmızı fasılalı ışıkta geçmesi nedeniyle asli kusurlu olduğunu, ceza mahkemesinde buna ilişkin tanık beyanı ve belediye cevabı olduğunu, kusurun iş bu dosyada yanlış tespit edildiğini belirterek rapora itiraz etmiş ise de, buna yönelik itirazları dikkate alınmadan, bu kusura itibar edilerek tazminat raporu düzenlenmiş ve hüküm kurulmuştur. Ceza mahkemesinde kabul edilen ve kesinleşen maddi vakıa ile iş bu tazminat dosyasında kabul edilen maddi vakıalar ve dolayısı ile sürücülere izafe edilen kusur arasında çelişki oluşmuştur. Kesinleşen maddi vakıaya göre kusur oranlarının tespit edildiği bilirkişi raporu alınmadan, eksik inceleme ile hüküm verilemez.
Bu durumda mahkemece, ceza mahkemesince belirlenen ve derecattan geçerek kesinleşen maddi vakıa hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olduğundan, ceza mahkemesi dosyası kapsamı, tarafsız tanık beyanı, belediyenin trafik ışıklarının çalışma düzenine ilişkin cevabı vs. hususlar göz önünde bulundurularak, kesinleşen maddi vakıa gereğince, müteveffanın sarı fasılalı, ...'in kırmızı fasılalı trafik ışığında geçtiğinin kabulü ile bu oluş şekline göre tarafların kusur oranlarının belirlenmesi yönünden kusur konusunda uzman KGM fen heyeti veya İTÜ bilirkişi kurulu gibi kurum veya kuruluşlardan denetime elverişli, gerekçeli, tarafsız tanık beyanı, belediye cevabı ve önceki raporların da irdelendiği bir rapor alınıp, gerektiğinde davalıların kendi iç ilişkilerinde kusura göre sorumlu oldukları tazminatın belirlenmesi için aktüer bilirkişiden de ek rapor alınarak (taraflar yönünden oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek, ek tazminat raporunun, hükme esas alınan 21.06.2017 tarihli önceki raporun düzenlendiği tarihte bilinen dönem sonlandırılarak düzenlenmesi) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, istinafa gelen tarafların davanın esasıyla ilgili olarak (sonuca birebir etkili olan) gösterdikleri deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, her bir davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile sorumlu bulunduğu sigorta poliçe limiti(meblağı) açıkça belirtilmeden infazda tereddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi de doğru görülmediğinden davacılar vekili ile davalı... Anonim... A.Ş. vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekili ile davalı... Anonim... şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,'
Şeklinde karar verilerek, mahkememiz önceki kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında dosya mahkememize intikal etmekle, yeniden taraf teşkili yapılmış, İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Birimi Karayolları ve Trafik Öğretim Elemanlarından oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan 24/02/2021 tarihli raporda, gerekçeli ve denetime elverişli olarak, davalı ... A.Ş'ye trafik sigortalı, ... plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü ... Türker'in kazanın oluşumunda %70 oranında, davalı Anodolu Anonim... Şirketine trafik sigortalı, ... plaka numaralı otomobilin sürücüsü, davacıların murisi ...'nın kazanın oluşumunda %30 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Rapor gerekçeli ve denetime elverişli olmakla, rapora yönelik itirazlar haklı görülmemiştir.
Kusura ilişkin rapor alındıktan sonra, aktüer hesabı ve sigorta hukuku uzmanı bilirkişiden 17/06/2021 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Ek raporda, gerekçeli ve denetime elverişli olarak, kusur raporu da dikkate alınarak, sigorta şirketlerinin kaza tarihi itibari ile poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, destekten yoksunluk nedeni ile eş ...'nın 232.572,37 TL, çocuk ...'nın 60.230,61 TL olmak üzere, toplamda 292.802,98 TL destekten yoksunluk nedeni ile maddi tazminat isteminde bulunabilecekleri belirlenmiştir.
Aktüer raporuna yönelik itirazlar yine raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle haklı görülmemiş, mevcut iki taraflı ve davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak araçların ZMMS poliçelerini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden poliçe kapsamında destekten yoksunluk nedeni ile oluşan maddi zararın müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiş olmakla,
Poliçelerdeki teminat limiti, aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapordaki hesaplama dikkate alınıp dosya kapsamı gözetilerek davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KABULÜ İLE ,
292.802,98 TL'nin (her bir davalının sorumluluğu poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydı ile davacılardan ... için 232.572,37 TL, ... için 60.230,61 TL olmak üzere ) 25/12/2015 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
Davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 20.001,37 TL harçtan peşin alınan 1.024,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.976,67 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( ... için 24.730,07 TL, ... için 8.629,98 TL olmak üzere)vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 3.837,90 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri ve v.s.masraf olmak üzere yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan 1.024,70 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021
Katip .....
¸e-imzalıdır
Hakim ....
¸e-imzalıdır