4. Ceza Dairesi 2018/2929 E. , 2018/8577 K.
Basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası, 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kapatılan Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/166 esas, 2014/389 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden hakkında basit yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı kararı ile yine tehdit ve hakaret suçlarından hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 13/03/2018 gün ve 94660652-105-34-10032-2017-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/03/2018 gün ve 2018/22790 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
1-Her ne kadar soruşturma aşamasında müştekiye uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, söz konusu teklifin yapıldığı tarihte sanığın üzerine atılı hakaret ve basit yaralama suçunun tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, bu uzlaştırma teklifinin hukuken geçerli olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede,
02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendi uyarınca tehdit (madde 106/1) suçunun uzlaşma kapsamına alındığı cihetle, somut olayda sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 106/1 maddesinde düzenlenen suçun tehdit suçu olduğu ve uzlaşma kapsamında kaldığı, yine sanığın tehdit suçu ile birlikte işlediği hakaret ve basit yaralama suçlarının da uzlaştırma kapsamında olduğu gözetilmeksizin uzlaştırma işlemleri yapılmadan, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hükmü karşısında, tehdit ve hakaret suçlarından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararının duruşma açılmadan verildiği anlaşılmakla, mahkemesince duruşma açılarak sanığın hukuki durumunu değerlendirilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası, 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kapatılan Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/166 esas, 2014/389 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden hakkında basit yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı kararıyla yine tehdit ve hakaret suçlarından hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararının,
1-02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendi uyarınca tehdit (madde 106/1) suçunun uzlaşma kapsamına alındığı cihetle, somut olayda sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 106/1 maddesinde düzenlenen suçun tehdit suçu olduğu ve uzlaşma kapsamında kaldığı, yine sanığın tehdit suçu ile birlikte işlediği hakaret ve basit yaralama suçlarının da uzlaştırma kapsamında olduğu gözetilmeksizin uzlaştırma işlemleri yapılmadan, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hükmü
karşısında, tehdit ve hakaret suçlarından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararının duruşma açılmadan verildiği anlaşılmakla, mahkemesince duruşma açılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
isabet görülmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında hüküm kurulurken, uzlaştırma işlemlerinin yapılmasının ve açıklanması geri bırakılan hükümler açıklanırken duruşma açılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK'nın 223/1. maddesinde duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verileceği ve beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararının hüküm olduğu belirtilmiştir. Yine anılan kanunun 231/1. maddesinde duruşma sonunda, 232. maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrasının okunarak gerekçenin ana çizgileriyle anlatılacağı düzenlenmiştir. Anayasanın 'hak arama hürriyeti' başlığı ile düzenlenen 36. maddesinde 'herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.' hükmüne yer verilmiştir. Taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesindeki 'adil yargılama' ilkesi de nazara alındığında, sanığa ait mahkumiyet kararı, açıklandığı tarihten itibaren hukuki sonuç doğurmaya başlayacağı için, açıklanması yönünden CMK'nın 231/1-4 maddesinde öngörülen yönteme bağlıdır. Deneme süresi içerisinde suç işlenmiş olması nedeniyle ceza yargılamasının 'vasıtasızlık', 'alenilik' ve 'sözlülük' ilkelerinin de gereği olarak yeniden duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni durum karşısında duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesini ve bu şekilde savunma hakkının kısıtlanmasını önlemektir. Bununla birlikte, ''duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda hükmün açıklanacağına'' dair şerhi içerir şekilde usulüne uygun olarak duruşmanın sanığa bildirilmesine karşın duruşmaya katılmaması halinde, önceki savunması ile yetinilerek, hüküm kurulabilecektir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesindeki 'Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.' şeklinde ve kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
./..
.4.
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan 'etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile' ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
Uzlaştırma CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde' (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır. ' denilmiştir.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında, şikayetçi Zeynep Paltacı'ya yönelik eylemleri nedeniyle, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2013/55231 soruşturma sayılı dosyası üzerinden, Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 106/1-1.cümle, 43/1, 125/1, 43/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/166 esas, 2014/389 sayılı kararıyla sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası, 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7
gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle duruşma açılıp duruşma günü açıklamalı olarak sanığa tebliğ edildikten sonra, Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı kararıyla basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezasıyla cezalandırılmasına hükmolunduğu, hakaret ve tehdit suçlarından hükümlerin açıklanmadığının tespit edilmesi üzerine, bu kez dosya üzerinden duruşma açılmadan Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararıyla tehdit ve hakaret suçlarından hükümlerin açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde sanık ...'e yükletilen TCK'nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığa yükletilen hakaret ve basit yaralama suçlarının ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı ancak, yeni düzenlemeyle tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle bu suçların da uzlaştırma kapsamına girdiği, bu nedenle hakaret ve kasten yaralama suçları yönünden de uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Ayrıca; sanığa ait mahkumiyet kararı, açıklandığı tarihten itibaren hukuki sonuç doğurmaya başlayacağı için, açıklanması yönünden CMK'nın 231/1-4 maddesinde öngörülen yönteme bağlıdır. Deneme süresi içerisinde suç işlenmiş olması nedeniyle ceza yargılamasının 'vasıtasızlık', 'alenilik' ve 'sözlülük' ilkelerinin de gereği olarak yeniden duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni durum karşısında duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesini ve bu şekilde savunma hakkının kısıtlanmasını önlemektir. Bununla birlikte, ''duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda hükmün açıklanacağına'' dair şerhi içerir şekilde usulüne uygun olarak duruşmanın sanığa bildirilmesine karşın duruşmaya katılmaması halinde, önceki savunması ile yetinilerek, hüküm kurulabilecektir. Bu açıklamalar karşısında, hakaret ve tehdit suçlarından hükümlerin açıklanmadığının tespit edilmesi üzerine, dosya üzerinden duruşma açılmadan hükümlerin açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 106/1-1. cümle, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1.860,00 Türk Lirası adlî para ve 6 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararının yasaya aykırı olduğu belirlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle; uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden kurulan, basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı kararıyla hem uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden hem de duruşma açılmadan sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle kurulan, tehdit ve hakaret suçlarından hükümlerin açıklanmasına ilişkin Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayılı ek kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasına dair Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayı ile verilip kesinleşen kararıyla, tehdit ve hakaret suçlarından hükümlerin açıklanmasına ilişkin Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2017/156 esas, 2017/622 sayı ile verilip kesinleşen ek kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 03/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.