20. Ceza Dairesi 2019/3936 E. , 2020/2396 K.
Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki, Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararı ile Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararının ve Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/10/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 ek karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a) Sanığın 07/10/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 18/01/2011 tarihli, 2011/888 soruşturma, 2011/2772 esas ve 2011/1403 sayılı iddianamesi ile, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191/2.53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
b) Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli, 2011/181 esas ve 2012/2071 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191/2.maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,kararın 16/12/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
c) Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedbirin infaz edildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11/06/2015 tarihli ve 2014/2906 DS sayılı yazısı ile tedbirin 16/05/2014-16/05/2015 tarihleri arasında infaz edildiğinin bildirildiği,
d)Kanun yararına bozma istemine konu Ankara 9.Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli, 2011/181 esas ve 2012/ 2071 sayılı ek kararı ile; tedavi ve denetinli serbestlik tedbirinin tamamlandığı gerekçesi ile TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine karar verildiği,
2-Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a) Sanık hakkında 01/08/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/03/2015 tarihli ve 2015/25361 soruşturma, 2015/1194 sayılı karar ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 06/05/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek infazı için 03/06/2015 tarihinde Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b) Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı,
c) Sanığın 16/06/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak her iki soruşturma evrakının birleştirildiği ve 01/08/2014 ve 16/06/2015 tarihli eylemleri nedeniyle 04/09/2015 tarihli, 2015/107426 soruşturma 2015/34253 esas ve 2015/29516 sayılı iddianame ile, sanığın TCK 191/1-4-5,53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
d) Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/02/2017 tarihli, 2016/868 esas ve 2017/158 sayılı kararı ile; sanığın bu suçu başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği, kovuşturma şartının ortadan kalktığı gerekçesiyle kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesi gereğince düşmesine, karar verildiği, kararın 08/03/2017 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a) Sanığın 01/02/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 14/04/2016 tarihli, 2016/21719 soruşturma, 2016/15950 esas ve 2016/13681 sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 191/1-4-b, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
b) Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 10/04/2018 tarihli, 2016/374 esas ve 2018/114 sayılı kararı ile; “dava açma şartları oluşmadığından açılan kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesi gereğince düşmesine, Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/181 esas ve 2012/2071 karar sayılı ek düşme kararı yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulmasına” karar verildiği, kararın 04/05/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı kararını müteakip, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik İnfaz Müdürlüğünün 11/06/2015 tarihli ve 2014/2906 D.S. sayılı yazısı gereği infazın tamamlandığı ve sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığından bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararını,
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan adı geçen şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/03/2015 tarihli ve 2015/25361 soruşturma, 2015/1194 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında daha önce verilmiş denetimli serbestlik kararı bulunduğu ve dosyaya konu eylemlerin önceki denetim kararının ihlali niteliğinde olduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine dair Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararını,
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan adı geçen sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda kamu davasının düşürülmesine dair Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 sayılı kararını,
Kapsayan dosyalar incelendi.
1-) Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik İnfaz Müdürlüğünün 11/06/2015 tarihli ve 2014/2906 D.S. sayılı yazısı gereği denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infazın tamamlandığından bahisle düşme kararı verilmiş ise de, sanık hakkında denetim kararı devam ederken 01/08/2014 tarihinde atılı suçun yeniden işlendiği ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24/03/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararı verildiği anlaşıldığından, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden atılı suçu işlediği cihetle erteleme kararı verilmeksizin soruşturma dosyalarının birleştirilerek denetimli serbestlik tedbirinin ihlali nedeniyle hakkında kamu davası açılması ve mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
2-) Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 01/08/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/03/2015 tarihli kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, erteleme süresinde 16/06/2015 tarihinde atılı suçun yeniden işlendiğinden bahisle açılan kamu davası hakkında yapılan yargılamada, sanık hakkında daha önce verilmiş ve 01/08/2014 tarihinde işlenen suç sırasında devam ettiği anlaşılan Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı erteleme kararı bulunması nedeniyle 01/08/2014 tarihli eylemin erteleme ihlali niteliğinde olduğu, ihlale konu eylemin ayrı bir suç oluşturmayacağı, Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli erteleme kararına konu suç hakkında dava açılması gerektiği anlaşıldığından, ihlal olarak kabul edilen ve 16/06/2015 tarihinde işlenen suçun ise denetim süresi içerisinde işlenmediği ve müstakil bir suç olduğu kabul edilerek Mahkemesince 16/06/2015 tarihinde işlenen suç hakkında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
3-) Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararına konu 01/08/2014 ve 16/06/2015 tarihlerinde işlenen suçların Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı denetimli serbestlik tedbiri kararının ihlali niteliğinde olduğu değerlendirilerek, Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı düşme kararının hatalı olduğunun, düşme kararı yerine mahkemesince ihlale konu suçlar dikkate alınarak yargılama yapılması halinde 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği bu durumda yargılamaya konu 01/02/2016 tarihli eylemin verilmesi gerekli olduğu düşünülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olacağı ve ayrı bir dava konusu yapılamayacağından bahisle düşme kararı verilmiş ise de, düşme kararı ile birlikte Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararı ve Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebinde bulunulduğu, dosyaya konu 01/02/2016 tarihli eylemin bu aşamada henüz ihlal niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebi sonucu beklenilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararının, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararının ve Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
1-) Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık ...'nın, 07/10/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş, tedbir kararı Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz edilmiş, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygın davranması üzerine Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararı ile kamu davasının düşmesine karar verilmiş ise de, sanık hakkında denetim kararı devam ederken 01/08/2014 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24/03/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, erteleme kararı verilmeksizin soruşturma dosyalarının birleştirilerek denetimli serbestlik tedbirinin ihlali nedeniyle hakkında kamu davası açılması ve yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
2-) Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 01/08/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/03/2015 tarihli kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı takiben, erteleme süresi içerisinde sanığın 16/06/2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davası hakkında yapılan yargılamada, sanık hakkında daha önce verilmiş ve 01/08/2014 tarihinde işlenen suç sırasında devam ettiği anlaşılan Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı denetimli serbestlik tedbiri kararı bulunması nedeniyle 01/08/2014 tarihli eylemin ihlal niteliğinde olduğu, ihlale konu eylemin ayrı bir suç oluşturmayacağı, Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli erteleme kararına konu suç hakkında dava açılması gerektiği anlaşıldığından, ihlal olarak kabul edilen ve 16/06/2015 tarihinde işlenen suçun ise denetim süresi içerisinde işlenmediği ve müstakil bir suç olduğu kabul edilerek Mahkemesince 16/06/2015 tarihinde işlenen suç hakkında değerlendirme yapılması ve esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
3-) Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararına konu 01/08/2014 ve 16/06/2015 tarihlerinde işlenen suçların Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı denetimli serbestlik tedbiri kararının ihlali niteliğinde olduğu değerlendirilerek, Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı düşme kararının hatalı olduğunun, düşme kararı yerine mahkemesince ihlale konu suçlar dikkate alınarak yargılama yapılması halinde 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği bu durumda yargılamaya konu 01/02/2016 tarihli eylemin verilmesi gerekli olduğu düşünülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olacağı ve ayrı bir dava konusu yapılamayacağı gerekçesiyle düşme kararı verilmiş ise de, düşme kararı ile birlikte Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararı ve Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebinde bulunulduğu, dosyaya konu 01/02/2016 tarihli eylemin bu aşamada henüz ihlal niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebinin sonucunun beklenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
D-)Karar: Yukarıda belirtilen nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Ankara (Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2015 tarihli ve 2011/181 esas, 2012/2071 sayılı ek kararının, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/868 esas, 2017/158 sayılı kararının ve Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2016/374 esas, 2018/114 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
03/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.