T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/596 Esas
KARAR NO : 2022/856
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle----- günü meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, hastaneye sevk edilen müvekkilinin burada yapılan muayenesinde ---- kırıldığı, vücudunun çeşitli yerlerinde ve yüzünde kesikler bulunduğunun saptandığını, müvekkilin ---- kemiğindeki ağır kırıklar nedeniyle------ameliyata alındığı ve uyluk kemiğine----- edildiğini, taburcu edildikten sonrada uzun süre fizik tedavi gören müvekkilinin tamamen iyileşemediğini, halen devam eden ağrıları ve yürümesinde aksaklık bulunduğunu, müvekkilinin sol uyluk kemiğine kalıcı olarak monte edilen bu çubuk ile bu kemiğin işlev ve görevini kaybettiğini, davalı sigorta -----------edildiğini, belirsiz alacak davasında müvekkilinin maddi zararını oluşturan------- tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, ----tutarındaki kısmi ödeme dikkate alınmak ve sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak suretiyle müteselsil olarak tahsilini, müvekkilin ----manevi zarar ise, yine dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ------- müteselsil olarak tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de yine müteselsil olarak davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan ----- aracın, müvekkil şirket nezdinde ------------ sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, teminatın kaza tarihi itibariyle maluliyet halinde kişi başına azami 310.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa toplamda 27.695,08 TL tazminat tutarı ödendiğini ve müvekkili şirketin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ------ vekili cevap dilekçesinde özetle; ---- tarihinde müvekkili----- sevk ve idaresinde------ üzerinde bulunan ---------geldiği esnada yolun karşı şeridinde bulunan---- ait ---- amacıyla araç hızını yavaşlatarak kavşağa yaklaştığını, ------- yönden orta ----- yakın tahmini ------ hızla gelen bir motosikletli gördüğünü, motosikletliye çarpmamak için müvekkilinin ani fren yapmışsa da motosikletlinin hızının yüksek olmasından ötürü aracının sol ön tamponuna çarpmasını engelleyemediğini, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını, davacını iddialarını kabul etmediklerini, davacının manevi tazminat taleplerinin haksız olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ---- cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, kusur oranlarını kabul etmediğini, davacının taleplerinin fahiş ve yargılamayı gerektirdiğini, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; trafik kazası tespit tutanağı, tedavi belgeleri, ----- davalı sigorta şirketine yapılan--------- tarihli başvuru yazısı, trafik kazasıyla ilgili kamera görüntüleri, tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı -----vekili cevap dilekçesinde delil olarak; poliçe sureti, ----alınacak maluliyet raporu, tazminat ve kusur hesabına ilişkin alınacak bilirkişi raporu ve ----- kayıtlarına dayanmıştır.
Diğer davalılar yasal süresi içinde davaya cevap vermediklerinden süresi içinde delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK'nın 49. maddesine göre; 'Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.'
KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu----- bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 Sayılı TBK'nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince,----- ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
22/05/2017 tarihinde, davalı ----plakalı motosiklet ile, davalı ---sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, motosiklette yolcu olan davacı yaralanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle ------ manevi tazminat talep etmiş, verilen ara karar uyarınca davacı vekili ---- beyan dilekçesinde, talep ettiği maddi tazminatın kalıcı iş görmezliğe ilişkin olduğunu açıklamıştır.
---------talep artırım dilekçesi ile talebini, ----yükseltmiştir.
Davalı sigorta, şirketi --------- plakalı aracın olay tarihindeki ---- tanzim eden sigorta şirketidir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Mahkememizce davaya konu trafik kazasıyla ilgili olarak alınan ---- tarihli bilirkişi heyet raporunda, davaya konu trafik kazasında,---- motosiklet sürücüsü ---- %75,------ plakalı otomobil sürücüsü davalı---- %25 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Rapor denetime elverişli bulunmuştur.
Davacı, kaza yapan---- plakalı motosiklette yolcu konumunda olup, kaza tutanağında emniyet kemeri takıp takmadığı belirsiz olarak işaretlendiği, yaralanma şekline göre, davacının mütefarik kusurunun bulunduğuna herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla, meydana gelen kazada davacı kusursuz kabul edilmiştir.
Davacının ----- poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan ----- Yönetmeliğe göre hazırladığı 14/05/2020 tarihli raporunda, sürekli maluliyet oranının yüzde 6 olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmış, poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespita Yönetmeliğe göre hazırlanan 02/04/2021 tarihli ---- raporuna itibar edilmemiştir.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davadan önce davalı ----- tarafından davacıya 27.695,08-TL ödeme yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur.Yapılan ödeme sonucu davalı ------ kısmi ibra edildiği gibi, KTK'nın 11.maddesi uyarınca 2 yıllık süre geçmeden işbu dava açılmıştır.
-------------cevabi yazısında, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre hazırlanan ----- davacının sürekli maluliyet oranı yüzde 6 olarak tespit edilmiş,--- tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacının %6'lık maluliyetine göre;
-Davacının sürekli iş görmezlik maluliyet tutarının ---- olduğu,
-Davalı sigorta şirketi tarafından davadan ---- tutarının 37.637,99-TL olduğu,
-Güncellenen tutar düşüldüğünde davacının bakiye maddi tazminat tutarının ---- olduğu, belirtilmiştir.
Davacı yolcu konumunda olup, dava kazaya karışan ve kusurlu bulunan her iki araç sürücüsü--- plakalı aracın ----karşı açılmış olması ve davalılardan müşterek müteselsil tahsil talebinde bulunulması nedeniyle, kusura göre ayrım yapılmaksızın 73.618,62-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Faiz ve Davalı -----Temerrüt Tarihi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı ---- yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir.
Davacı vekili davadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı ----yaptığı başvuru üzerine davacıya ödeme yapılmış olup, ödemeden sonra bakiye maddi tazminat talebi yönünden davalı --- yeni bir başvuruda bulunmamıştır.
Kaldı ki, davacının ilk başvurusuna ---- tarihli başvuru dilekçesinin incelenmesinde, ibraz edilen belgeler arasında herhangi bir sağlık raporuna rastlanmamıştır.
Kaza tarihindeki yürürlükte bulunan KTK'nın 99. maddesinde 'Sigortacılar,-----şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının ---- birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ---- sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.' denilerek, sigortanın temerrütü için, hak sahibinin genel şartlarda belirlenen belgeler ile sigortaya müracaatı zorunluluğu getirilmiştir. Genel şartlarda belirtilen belgelerin eksik olarak sunulması halinde, hak sahibi tarafından müracaat şartı yerine getirildiği kabul edilse dahi sigortasının temerrüdü gerçekleşmez. Hak sahibinin eksik evrakla müracaat etmiş olması halinde, muaccel alacak yönünden dava tarihinden önce temerrütün gerçekleşmemiş olması nedeniyle, açılan dava tarihinde temerrüt oluşacağından, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.Somut olayda, davacının davaya konu bakiye tazminat için davalı ----------- başvuru yapmadığı, davalıya yapılan ilk başvuruda da genel şartlar çerçevesinde aranılan maluliyete ilişkin raporun başvuru evrakları ile birlikte ------------ sunulmamış olması nedeniyle, eksik evrakla müracaat edildiği anlaşılmakla, davalı KTK'nın 99. maddesine uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden, davalı ---------- yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir. (-----------.sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile, -------- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, -------- ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. -------ve 7/7 sayılı ------manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Davacının ---------- sorgulamasında,-------- çalışmadığı, -------- ait evde oturduğu, adına kayıtlı taşınır taşınmaz mal bulunmadığı bildirilmiş,---------- davacı adına kayıtlı ----------------- olduğu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ------ çalıştığı, --------- kendilerine ait olduğu, adına------ olduğu bildirilmiş, ------- adına kayıtlı----------- motosiklet olduğu olduğu, adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı------------ sorgulamasında,--------- ödemesi yaptığı adına -------------olduğu bildirilmişse de, --------- sorgulamasında adı geçen davacının ------------anlaşılmıştır.
Davacı, davaya konu trafik kazasında ----------- kırılarak sürekli çalışma gücünü %6 kaybederek manevi zarara uğramıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında, davacının talep ettiği -----------dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla, ----tazminat yönünden davanın kabulü ile -------- manevi tazminatın davalılar -----------müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş, talep doğrultusunda dava tarihinden itibaren yasal faize karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamaların doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
A/MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Davanın kabulü ile, ----------maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
B/MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Davanın kabulü ile, ------ manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar -------- müştereken ve müteselsilen tahsiline,
HARÇ, MASRAF, YARGILAMA GİDERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ;
1-Alınması gereken ----- karar harcının, davacı tarafından yatırılan 68,31 TL peşin harç ve bakiye karar harcı olarak yatırılan 1.171,85 TL harç toplamı --------- mahsubu ile bakiye------- (davalı sigorta şirketinin bu tutarın ----------- sorumlu olması kaydıyla,) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan --------------- yargılama gideri ile ------- peşin harç, ---- bakiye karar harcı, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 3.690,41 TL'nin (davalı ---- tutarın ----sorumlu olması kaydıyla,) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde bulunan----- ----- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan---------göre takdir olunan ------ vekalet ücretinin davalılar ------------ müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.