20. Hukuk Dairesi 2014/9408 E. , 2015/12072 K.
MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... Yönetimi ile davacı-birleştirilen dosya davalısı ... Ergezen tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... mahallesi 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 33519,88 m2 yüzölçümü ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tarla vasfı ile ... ve arkadaşları adına tespit edilmiş, 25.12.1996-23.01.1997 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmıştır.
Davacılar ..., ... ve ...'in 28/10/1991 tarihli asliye hukuk mahkemesine hitaben yazılmış dava dilekçeleri ile; dava konusu ve sınırlarını dilekçelerinde belirttikleri taşınmazın kadimden bu yana kendilerinin zilyetliğinde bulunduğunu, bu taşınmazın yarı oranının ... Tapu Sicil Müdürlüğünde 21/08/1939 tarih, cilt 26, sayfa 133 ve 3 numarasında murisleri ... adına kayıtlı bulunduğunu, ancak taşınmazın bütün olarak kendilerine ait olduğunu, 1991 yılında meydana gelen bir yangın neticesinde taşınmazın bulunduğu bölgede tahkikat yapılırken kendilerine ait bulunan bu taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğunun belirlenerek taşınmaza ... İdaresi tarafından haksız müdahalede bulunulduğunu, bu yangında ... sayılabilecek hiçbir yere yangının sirayet etmediğini, yangının sirayet ettiği bölgenin kendilerine ait çaylık, fındıklık ve eğretilik olduğunu, hal böyle iken belediye hudutları içerisinde bulunan dava konusu taşınmaza ... İdaresinin haksız müdahalede bulunduğunu 17/06/1991 tarih ve 1991/10 Değişik İş dosyası ile mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırdıklarını, teknik bilirkişinin raporuna göre dava konusu taşınmazın ... sayılan yerlerle ve ... İdaresi ile ilgisi olmadığının belirlendiğini, taşınmazın ne Devlet ...ı ne de sahipsiz yer sayılamayacağını, davalı ... İdaresinin taşınmaz üzerindeki haksız müdahalesinin men'ini talep ve dava etmişler, dava asliye hukuk mahkemesinin 1991/75 Esas sırasına kaydedilmiştir.
1991/75 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; verilen bu kararın davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin, 27.12.1996 tarih ve 1995/4842 Esas - 1996/16520 Karar sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Dosya kapsamına göre ... Yönetiminin sair temyiz itirazları yerinde değilse de; dava men'i müdahale davası olduğundan, kararın infazı için kroki düzenlenmesi gerektiği, davacıların dayandığı tapu kaydı, 919 m² olup; sınırları değişken nitelikte olduğundan, kayıt miktarı ile geçerli olduğu, esasen bu olgu mahkemece de kabul edilmekle birlikte, tapunun miktarı ile geçerli kroki düzenlenmemesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu, mahkemece değinilen bu yön gözetilerek, yeniden yapılacak keşifte sabit sınırlardan başlayarak, 919 m² miktarındaki taşınmaza ait krokinin yaptırılıp karara eklenmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu asliye hukuk mahkemesinin 1997/54 Esas - 1998/67 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne; bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 919 m2 yüzölçümündeki taşınmaz üzerindeki davalı İdarenin müdahalesinin men'ine karar verilmiş, davalı ... Yönetiminin temyizi üzerine Dairemizin 05.04.2010 tarih ve 2010/3988 E. - 4390 Karar sayılı ilâmı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Dosyada mevcut fenni bilirkişi ... Karagüzel tarafından düzenlenen 26.06.1998 havale tarihli rapordan çekişmeli taşınmazın ... mahallesi 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı ve tapu sicil müdürlüğünün 18.11.2009 tarihli cevabi yazısından da 430 ada 1 numaralı parselin kadastro mahkemesinin 1997/167 Esas sayılı dava dosyası ile davalı olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece bu dava dosyası getirtilmediği gibi dava konusu parsele ait tapu kaydı da dosyada bulunmamaktadır.
1- Mahkemece öncelikle kadastro mahkemesinin 1997/167 Esas sayılı dava dosyası getirtilerek çekişmeli 430 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bu dosya ile davalı olup olmadığı ve davanın halen derdest olup olmadığı tespit edilmelidir. Eğer 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kadastro mahkemesinin 1997/167 Esas sayılı dosyasında dava konusu ise ve dava halen derdest ise 430 ada 1 parsele ait tutanak kesinleşmediğinden ve tapuda bir kayıt oluşmadığından tutanağı kesinleşmemiş taşınmazlar hakkında mülkiyet uyuşmazlıklarının çözümü kadastro mahkemesinin görevine girer. Davacıların kadastro tespitine itiraz etmemiş olması tutanağın kesinleşmiş olduğunu göstermez. 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince bu davanın kadastro mahkemesinde derdest olan davaya asli müdahil olarak katılma talebi olarak değerlendirilip dosyanın görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
2) Eğer 430 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kadastro mahkemesinin 1997/167 Esas sayılı dosyasın da dava halen derdest değil ise bu dosya delil olarak dava dosyası içine alınmalı, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı tapu sicil müdürlüğünden istenmeli ve tapu maliki belirlendikten sonra öncelikle davacıların dava açmakta hukukî yararlarının bulunup bulunmadığı, davada aktif dava ehliyetine sahip olup olmadıkları ve husumetin doğru yönlendirilip yönlendirilmediği araştırılmalı; eğer aktif dava ehliyetleri bulunmakta ve husumet doğru yönlendirilmiş ise mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... Bakanlığı (... ve ... ... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte ... araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ...dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ...dan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve ...si incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu ... parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisleri yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; çekişmeli taşınmazın 430 ada 1 parsel içindeki yeri belirlenerek kadastro paftası üzerinde gösterilmeli ve ayrıca 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi şartları araştırılmalıdır. Eğer davacıların aktif dava ehliyetleri yok ise veya husumet yanlış yönlendirilmiş ise davanın aktif dava ehliyeti veya husumet yokluğundan reddine karar verilmelidir.” denilmiştir.
Bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu 430 ada 1 parsel nolu taşınmazın davalı olduğu kadastro mahkemesinin 1997/167 Esas sayılı dosyanın derdest olduğunun anlaşılması üzerine mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin 2011/3 Esas sırasına kaydolunmuştur.
Birleştirilen dosya davacısı ... Yönetimi, 20/01/1997 tarihli dava dilekçesi ile; ... mahallesi, 430 ada 1 parsel numaralı taşınmazın davalılar adına yapılan tesbitinin iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 25.05.2011 tarih, 2011/6659 Esas - 6347 Karar sayılı ilâmı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; 'Dava konusu 430 ada 1 parsel sayılı taşınmazın asliye hukuk mahkemesinde ... ve arkadaşları tarafından ... Yönetimine karşı açtıkları müdahalenin men'i davasına konu olduğu ve mahkemece müdahalenin men'i davasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderildiği, her iki dosyanın aynı parsele yönelik ve birbiri ile irtibatlı olması nedeni ile; birleştirilerek görülmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak dosyanın temyize konu 2011/3 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirilen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu ise;
Asıl dava davacıları ... ve müştereklerinin davasının kısmen kabulüne, birleştirilen dava davacısı ... İşletme Müdürlüğünün davasının kısmen kabulüne, ... Mah., 430 ada 1 sayılı parselin tespitinin iptali ile, fen bilirkişi ... Baydar'ın 21/01/2013 tarihli raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterdiği 32600,88 m²'lik kısmın bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek sureti ile ... vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline,
Aynı parselin fen bilirkişi ... Baydar'ın 21/01/2013 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterdiği 919,00 m²'lik kısmın 430 ada 1 sayılı parsel olarak kadastro tespit malikleri adına, belirlenen payları oranında tapuya tesciline, ... İdaresinin bu kısma yaptığı müdahalenin men'ine karar verilmiş, hüküm davalı-birleştirilen dosya davacısı ... Yönetimi ve davacı-birleştirilen dosya davalısı ... Ergezen (... mirasçısı) tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ve müdahalenin men'ine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur. Tespit maliklerinin tasarrufa ehil olarak aralarındaki iştiraki fesh edip müşterek mülkiyete geçtiklerine göre; tespit maliklerinin tamamının davaya dahil edilerek savunmalarının alınması ve sunacakları delillerin toplanması gerekmektedir. Tespit maliki ... oğlu ... mevcut nüfus kayıtlarına göre 1987 yılında öldüğü halde mahkemece bu kişinin mirasçıları davaya dahil edilmemiştir. Dosya içindeki tebliğlere bakıldığında ... adına tebliğ yapıldığı anlaşılmakta olup, tebligat evrakı üzerinde bu kişinin isminden başka baba adı, T.C. kimlik numarası gibi bilgiler yer almadığından tebliğ yapılan kişi ile nüfus kayıtlarında ölü olarak görünen ... oğlu ...'in aynı kişiler olup olmadığı anlaşılamamıştır.
Ayrıca, tespit maliklerinden olan İlyas kızı ... nüfus kayıtlarına göre sağ olarak gözükmekte ise de; mahkemece davaya dahil edilmemiş, gerekçeli karar başlığına taraf olarak yazılmamış ve gerekli tebliğler de yapılmamıştır. Bundan başka, davalı ... Ergezen 1987 yılında ölmüş olup, mevcut nüfus kayıtlarına göre mirasçısı konumunda olan eşi ... Akça'da sağ olup davaya dahil edilmemiştir. Bir kısım dahili davalıların ise, davada taraf olmasına rağmen usûlüne uygun şekilde gerekçeli karar tebliği yapılmadan dosya temyiz incelemesi için gönderilmiştir.
Kanunî ayrıcalıklar dışında yargılamayı yürüten hâkim davanın taraflarını dinlemeden veya iddia ve savunmalarını yapmak üzere kanunî şekil ve şartlara göre çağırmadan, delilleri toplayıp hüküm veremez (...nın 36 ve HMK'nın 27. maddeleri). 3402 sayılı Kanunun 29/3. maddesinin son cümlesi ve HMK’nın 27. maddelerine aykırı şekilde yukarıda belirtilen mirasçılar araştırılarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunup taraf teşkili sağlanmadan ... ile güvence altına alınan savunma hakkı kısıtlanarak toplanan delillere göre aleyhlerinde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda belirtilen mirasçılar ile mahkemece davaya dahil edilmeyen, davaya dahil edilipte gerekçeli karar tebliği yapılmayan tüm mirasçılara usûlüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanıp, delil ve belgeleri istenip oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı-davacı ... Yönetimi ve davacı-birleştirilen dosya davalısı ... Ergezen'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.