T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/56 Esas
KARAR NO : 2020/103
DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 16/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müteveffa ...'in çocukları olduğunu, ...'in 04/10/2013 tarihinde...'a ait... yönetimindeki ... plakalı aracın çarpması sonucunda yaşamını yitirdiğini, olayda ...'in hiç bir kusurunun bulunmadığını, trafik kazası tespit tutanağında aracın şoförü olan ...'ün kusurlu bulunduğunu ve Gaziosmanpaşa ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin... Esas sayılı dosyasında taksirle ölüme neden olma suçunda dolayı cezalandırılmasına karar verildiğini, meydana gelen bu olayda hem araç sürücüsünün hemde araç sahibinin yasal mevzuat gereği sorumlu olduğunu, ayrıca davalı sigorta şirketinin de oluşan zarardan sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğunu, davalıların kusurlu eylem ve faaliyetleri ile müvekkilleri açısında telafisi imkansız sonuçlara neden olduğundan... plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, 5.000,00 TL maddi tazminat ile her bir müvekkili için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı ...ve ...vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmediğini, kazaya sebebiyet veren aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin bulunduğunu ve davanın yalnızca sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, davalı müvekkillerinin husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, kaza ve dava tarihine nazaran taleplerin zamanaşımına uğradığını, meydana gelen kazada araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın sürücü açısından önlenemez olduğunu, kazanın oluşumundan müteveffa ...'in kusurlu olduğunu, davacı yanın tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve destekten yoksun kalma tazminat taleplerine ilişkin delil ibrazında bulunulmadığından bu taleplerin yerinde olmadığını, manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığını beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı, adı geçen davalı vekilinin 30/03/2017 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararları teminat altına aldığı ve sorumluluğunub poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacıların destek zararının ispatı gerektiğini, davacıların kaza tarihindeki yaşları itibariyle destek payına konu olabilecek bir ilişki bağına rastlanılmadığını beyanla davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 04/10/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında vefat eden ...'in destekliğinden yoksun kalınması sebebiyle oluşan zarar, ölüm anına kadar yapılan tedavi giderleri, cenaze gideri ve davacıların babası olan ...'in bakımı için yapılan masraflardan oluşan maddi zararların ve uğranılan manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Meydana gelen trafik kazasına ilişkin yürütülen ceza yargılamasında Gaziosmanpaşa ... Asliye Ceza Mahkemesi 29/12/2015 tarih ve ... Esas, ...Karar sayılı kararıyla sanık ...'ün 'taksirle bir kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Kazaya sebebiyet veren ... plakalı araca ait trafik kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası ile ilgililerin SGK kayıtları ve ceza dosyası getirtilmiş, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yapılarak, nüfus kayıtları çıkartılarak ve usulünce bildirilen tüm deliller toplanarak kazanın oluşumundaki kusur durumunun ve talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi kök raporunda özetle ve neticeten; davalı şirkete sigortalı ... plaka numaralı taşıtın sürücüsü davalı ...’ün tedbirsiz, dikkatsiz, kavşak ve yaya geçidine yaklaşma kurallarına aykırı şekilde seyrettiği, hatalı sevk ve idaresinin kazanın oluşumunda takdiren % 50 (yüzde elli) oranında etkili bulunduğu, ölen yaya davacıların murisi ...’in kendi can emniyetini kollama hususunda ihmal gösterdiği, tedbirsiz, dikkatsiz ve taşıt yolunu geçme kurallarına aykırı davrandığı, bu hatalı davranışının kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün hatalı sevk ve idaresiyle eşdeğer oranda etkili bulunduğu sebeple takdiren % 50 (yüzde elli) oranında etkili olduğu, davacıların ...'in çocukları olmakla birlikte kaza tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olmaları, dava dosyasında bakıma muhtaç olduklarına dair engelli raporu bulunmadığından davacılar adına tazminat hesabının yapılması olanağının bulunmadığı, rapor tanzim tarihi 11.3.2018 tarihi itibariyle müteveffanın eşi ...'e ilişkin olarak hesaplanan ödenebilir destekten yoksun kalma tazminat tutarının 1.179.98 TL olduğu, hesaplanan tazminatın azami poliçe limiti 250.000,00 TL dahilinde kaldığı belirtilmiştir.
Tanık olarak bildirilen ...'ın beyanı alınarak ve davaya konu edilen tüm taleplerin değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ek raporlarında özetle ve neticeten; SGK çalışmaları, genel tecrübe ve deneyimler, vefat tarihi itibariyle brüt asgari ücretin 2 katı kadar bir tutarın 1.021,50 TL cenaze ve defin gideri olarak ödenebileceği, bakım masrafı ve tedavi gideri konusunda dava dosyasına belge sunulmadığı ve inceleme imkanı sağlanmadığı, davacı mağdurun tedavi döneminde yapılmış harcamanın tedavi gideri zararı ve bu zarar yönünden sözleşmenin tarafı haline gelen Sosyal Güvenlik Kurumunun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerektiği, bu yöndeki taleplerin ispata muhtaç kaldığı, müteveffanın eşi ...'e ilişkin olarak hesaplanan 1.179,98 TL destekten yoksun kalma tazminatının, müteveffanın eşi ...’in davacı sıfatını haiz olmadığından hesaplanan tazminatın ödenmemesi gerektiği, hesaplanan tazminatın azami poliçe limiti 250.000,00 TL dahilinde kaldığı, davacı vekili tarafından toplam 5.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği tespitlerinde bulunulmuştur.
İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile alınan bilirkişi kök ve ek raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 04/10/2013 tarihinde ... plakalı aracın yaya halde bulunan ...'e çarpması şeklinde gerçekleşen trafik kazası sonucunda ...'in vefat ettiği, aracın sürücüsü ...'ün tedbirsiz, dikkatsiz, kavşak ve yaya geçidine yaklaşma kurallarına aykırı şekilde seyretmesi ve müteveffa ...'in kendi can emniyetini kollama hususunda ihmal göstermesi, tedbirsiz, dikkatsiz olarak taşıt yolunu geçmeye çalışması sebebiyle kazanın oluşumunda eşdeğer oranda kusurlu oldukları sonucuna varılmıştır. Davacı yanca maddi tazminat olarak destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi gideri, cenaze gideri ve ...'in vefatı nedeniyle bakımından muhtaç kalan müteveffanın eşi ve davacıların babası olan ...'in bakıcı giderinin tazmini talebinde bulunulmuşsa da davacıların kaza tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olmaları ve bakıma muhtaç olduklarını gösterir engelli raporu ibraz edilememiş olması sebebiyle bu yöndeki taleplerinin yerinde olmadığına kanaat getirilmiştir. Müteveffa ...'e yönelik kaza tarihinden ölüm anına kadar tedavi gideri ve ...'in bakıcıya muhtaç durumda olduğundan bahisle bakıcı gideri talebinde bulunulmuşsa da elverişli delil ibrazında bulunulmadığından bu yöndeki talepler de ispat olunamamıştır. Öte yandan hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporlarında cenaze gideri olarak talep edilebilecek tazminat miktarı toplam 1.021,50 TL olarak hesap edilmiş ise de cenaze giderlerinin kim tarafından yapıldığının iddia ve ispat olunamaması karşısında ... Noterliği'nin 18/12/2013 tarih ve ...yevmiye numaralı mirasçılık belgesine istinaden davacıların her birinin 3/28 paydan toplam 21/28 paya sahip olmaları sebebiyle bu oranda yapılan hesaplamada davacıların 766,12 TL cenaze gideri talebinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Maddi tazminat talebi bakımından faiz talebinde bulunulmaması ve davalı ...'ün sürücü, davalı ...'un ise işleten olarak ve davalı sigorta şirketinin de poliçe limitleri dahilinde sorumluluğu bulunması sebebiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ... Noterliği'nin 18/12/2013 tarih ve ... yevmiye numaralı mirasçılık belgesi kapsamında davacılara miras payları oranında verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepleri bakımından yapılan değerlendirmede; Manevi zarar, kavram olarak hukuka aykırı bir fiil sonucu kişinin şahıs varlığında (kişisel değerlerinde) uğradığı kayıpları ifade eder. Başka bir deyişle manevi zarar, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini ve keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygusal sarsıntılar ve fiziksel acılardır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi gereğince hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Ancak haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesi en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebilir. (TUZTAŞ, Hüseyin, Trafik Kazalarından Doğan Cismani Zararlar ve Tazminat Davaları, http://www.sevgipinari.org, s.8) Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K'nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı) Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde de, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, müteveffa ... ve davalı sürücünün kazanın oluşumunda eşdeğer oranda kusurlu olması karşısında manevi tazminata ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacıların yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacıların kaza ve ölüm sonrası uğradığı manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 6.000,00-TL olmak üzere toplam 42.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın maddi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ ile; 766,12 TL cenaze giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile miras paylarına nazaran eşit olarak davacılara VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2-)Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile takdiren; her bir davacı için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 42.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar... ve ...'ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin taleplerin takdiren REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.280,82-TL den mahsubu ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Davacılar tarafından peşin olarak karşılanan 54,40-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 2.869,02-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan ve bakiye kalan (1.280,82-54,40) 1226,42-TLnin mahsubu ile bakiye 1.642,60 TL nin davalılar ... ve ...'ten tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Davacılar tarafından peşin olarak karşılanan 1226,42-TL nin davalılar ... ve ...'ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davacı yanca yapılan ilk masraf 48,90-TL, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 461,30-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 2.910,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1,659,43-TL 'sinin davalılardan (sigorta şirketi 29,73-TL'sine kadar sorumludur) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-a-)Maddi tazminat yönünden davacı yan vekille temsil edildiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 766,12-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
b-)Manevi tazminat yönünden davacı yan vekille temsil edildiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.260,00-TL ücreti vekaletin davalılar ... ve ...'ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-a-)Maddi tazminat yönünden davalı ... ve davalı... A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesi gereğince hesaplanan 766,12-TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak adı geçen davalılara VERİLMESİNE,
b-)Manevi tazminat yönünden davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imzalıdır .
Hakim
e-imzalıdır .