T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/670
KARAR NO : 2021/527
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27.07.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özele; 14.05.2018 günü sürücü ..., sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracı ile Vatan caddesini takiben, vatan kavşağı istikametine 92243 Sokak kavşağından U dönüşü yapmak için seyir haline geçtiği esnada aracın sol yan kısımlarıyla, vatan kavşağı istikametinden Ali Aksu Caddesi istikametine seyir halinde olan sürücü müvekkili ... sevk ve idaresindeki motosikletin ön kısmına çarpması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ... plaka sayılı araçla seyir halinde olan ..., 2918 sayılı KTK'nın 84-f (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak) maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu bulunduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı müvekkili ...’ in herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı ..., 27.03.2001 doğumlu olup kaza tarihinde 17 yaşında olduğunu, müvekkili, kazanın ardından Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ ne kaldırıldığını, müvekkili hakkında aldırılan raporlarda da müvekkilinin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği belirtildiğini, yapılan tetkiklerde; müvekkilinde kazaya bağlı olarak Kalça kısmında birden fazla çıkık ve kırığın olduğu tespit edildiğii ve bir kısım ameliyat ve tedavi süreci yaşadığını.
davalı ... tarafından uzlaşma yapıldığı ve tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, ancak soruşturma dosyası kapsamında mevcut olan uzlaşma tutanağında sabit olduğu üzere davacı müvekkili sigortadan doğacak tazminat haklarını saklı tutarak, yalnızca manevi tazminat olarak bir ödeme aldığını, yine sigorta şirketinin durumunu ağırlaştıran bir uzlaşma da mevcut olmadığını, yine arabuluculuk sürecinde müvekkilinin sigorta şirketinden olan tazminat haklarını saklı tuttuğunu belirtmesi iradesinin manevi tazminata yönelik olduğunu açıkça gösterdiğini, tüm bu nedenlerle, - haklı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; trafik kazasında meydana gelen bedensel zarar nedeniyle, 6100 sayılı HMK madde 107 uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek, davacı lehine şimdilik 100,00-TL sürekli ve geçici işgöremezlik, 100,00-TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın kaza tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılamanın devamı sırasında mahkememize vermiş olduğu 07.06.2021 havale tarihli dilekçesi ile de davacı müvekkili için Sürekli İş Göremezlikten Doğan Tazminat Alacağı olarak 128.474,18-TL maddi tazminat ve 3.644,25-TL tedavi gideri alacağının olduğu tespit edildiğini, buna göre Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dava değerini arttırma taleplerinin kabulü, arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep etti miktarların birleştirilmesi sonucu; Sürekli İş Göremezlikten Doğan tazminat olarak 128.374,18-TL+100,00-TL=128.474,18-TL maddi tazminat tutarının ve 3.544,25-TL+100,00-TL=3.644,25-TL Tedavi giderlerinden doğan tazminat olmak üzere toplam 132.118,43 TL tazminatın başvuru tarihi olan(29.08.2019) tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dosyada CMK M. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup davanın reddi gerektiğini, Kaza evrakları incelendiğinde mağdur ...’in şüpheli ... ile 16.11.2018 tarihinde CMK m. 253 gereğince uzlaştığı anlaşıldığını, Dosyada mübrez 27/11/2018 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’da da mağdurlar ile şüphelinin uzlaştıkları ve Kamu Adına Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, Bu sebeplerle dosyada CMK M. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup davanın reddi gerektiğini, ıhuzurdaki başvurunun “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili Sigorta Şirketi aleyhine başvuru yapan karşı taraf, dava dilekçesinde dava tutarı olarak “şimdilik 200 -TL” olmak üzere dava açtığını, öncellikle huzurdaki davada başvuran tarafından sürekli iş görmezlik/vs... tazminatına ilişkin uyuşmazlık/dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını beyanla, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, dava şartını yerine getirmediklerini, Kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkili şirkete sigorta poliçesi ile bağlı aracın kusurlu olduğunun tespiti halinde tazminat hesabı için davacı gerçek gelirinin tespiti gerekmektiğini, ancak; başvuru dilekçesinde gelir ile ilgili hiçbir delile dayanılmadığını, Bu sebeple davacının gelir konusunda delil sunma hakkı olmadığını, Gelir durumunun tanıkla ispatlanması da mümkün olmadığını, bu sebeple davacının gelir ile ilgili delil ve beyanlarına şimdiden itiraz ettiklerini, müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan (eksik belge) reddini esasa girilmesi halinde davanın esastan reddini, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, Hatır taşıması ve Birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, Kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana en yüksek hadden tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış, Arabuluculuk tutanağı, Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Hasar dosyası örneği, Sigorta Poliçe örneği, Ereğli( Konya) Cumhuriyet Başasavcılığı uzlaşma bürosu dosyası örneği, dosya içerisine kazandırılmış, Adli Tıp Kurumu, Doktor, aktüerya ve kusur bilirkişilerinden rapor aldırılıp dosyamız arasına alınmıştır.
Ereğli (Konya) Cumhuriyet Başsavcılığının ... Karar numaralı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin dosyası incelenmiş; mağdurlar ... ve ... ve şüpheli ... arasında suç tarihinde meydana gelen soruşturma konusu olayda yürütülen soruşturmada neticesinde şüpheli üzerine atılı 'taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçunun işlendiğinin anlaşıldığı, suçun uzlaşmaya tabi olduğu, mağdurların uzlaşma teklifini kabul ettiği, gerekli uzlaşma işleminin yapmak üzere uzlaştırıcı görevlendirildiği, 16/11/2018 tarihli uzlaşma raporundan anlaşılacağı üzere mağdurlar ve şüphelinin anlaştığı, şüpheli üzerine atılı suçla ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair 27/11/2018 tarihinde karar verildiği gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli maluliyete ilişkin raporunda, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ' özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik' hükümlerine göre, davacının % 3 oranında malül olduğu, tedavi süresinin altı (3) aya kadar uzayabileceği, bu sürenin üç (3) ayı boyunca başka birisinin bakımına muhtaç olduğu bildirilmiş,
Yargılama sırasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09/02/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporunda, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 'çalışma gücü ve meslekten kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre, davacının %9,3 oranında malül olduğu, tedavi süresinin altı (6) aya kadar uzayabileceği, bu sürenin üç (3) ayı boyunca başka birisinin bakımına muhtaç olduğu bildirilmiş ise de; kaza tarihinin 14/05/2018 tarihi olduğu bu nedenle '30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ' özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik' hükümlerine maluliyet raporu düzenlenmesinin gerektiği, dikkate alındığından 14/10/2019 tarihli maluliyete ilişkin raporun hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilmiş ve mahkememizce itibar edilmiştir.
Doktor, Kusur ve Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 17/05/2021 tarihli raporunda; yapılan değerlendirmede; bahse konu kazanın meydana gelmesinde ... plakalı araç sürücüsü ... ile Tescilsiz motosiklet sürücüsü davacı ... ile arkasında yolcu konumunda bulunan arkadaşı ...'ın yaralandığı, davalı ...Ş tarafından ZMMS ile sigortalı ... plakalı sayılı aracın dava dışı sürücüsü ...'nin 2918 sayılı KTK 67/a maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 137.maddesini ihlalden dolayı neden olduğu kazada %75 oranında kusurlu olacağı, tescilsiz motosiklet sürücüsü davacı ...'in 2918 sayılı KTK 52/a maddesi ile aynı kanunun 36.maddesini ihlalden dolayı neden olduğu kazada %25 oranında kusurlu olacağı değerlendirilmiş,
Davacının meydana gelen trafik kazasındaki yaralanmasından kaynaklı maddi zararının ise; davacı küçüğün olay tarihinde 17 yaşında olup gelir getirici bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı, henüz okul çağında olduğu, dolayısıyla tedavi süresince mahrum kaldığı bir kazancınında bulunmadığı değerlendirildiğinden geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının bulunmadığı, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması halinde 41.443,29-TL olacağı, tedavi giderlerine ilişkin tazminat tutarının ise 3.644.25-TL olduğu , davalı ... şirketinden temerrüt tarihi olan 29/08/2019 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceği bildirilmiş, raporun özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre yapılan hesaplama mahkememizce kabul edilmiş ve karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
5271 sayılı CMK' nın 253/17. bendinde; 'Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ' CMK' nın 253/19. bendine göre ise '...Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.' hükmü yer almaktadır.
Toplanan delillere göre; davalının sigortalısı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, tarafların kusur durumlarının belirlendiği, geçici iş görmezlik ve sürekli kısmi iş görmezlik (maluliyet) durumunun ve tedavi giderinden kaynaklı tazminatın usulüne uygun raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre talebini artırdığı, bu hali ile davalının ZMMS poliçesi kapsamında poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu, davacının kaza tarihinde 17 yaşında olması ve kanuni temsilcisi olan babası ... tarafından Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı uzlaşma bürosunda düzenlenen10/11/2018 tarihli uzlaşma raporunda 'oğlu mağdur ...'in yaralanması sebebiyle dava dışı sürücü ... 'den 6.000,00-TL karşılığı şikayetlerini vazgeçtiği anlaşılmış ise de; ...'in 'sigortadan doğan hakları saklı kalmak kaydıyla' uzlaştığı anlaşıldığından, Ceza Muhakemeleri Kanunu 253/19. Maddesi kapsamında bir uzlaşmanın olmadığı mahkememizce değerlendirilmiş ve davacının davasının kısmen sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davalı ... tarafından sigorta teminatı altına alınan aracın ticari nitelikte olmadığı otomobil olduğu, nazara alınarak yasal faiz talep edilebileceği, dava tarihinden önce davacı tarafından usulüne uygun olarak davalı ... şirketine başvuru yapıldığı davalının 29/08/2019 tarihinden temerrüde düştüğü anlaşıldığından talep artırım da dikkate alınarak davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Geçici İş gücü kaybı zararına ilişkin talebinin REDDİNE,
Tedavi giderine ilişkin 3.644,25-TL tazminatın,
Sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan 41.443,29-TL tazminatın, temerrüt tarihi olan 29/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 3.079,92 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL ile tamamlanan 450,56 TL harcın mahsubu ile eksik 2.584,96 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin yatırılan ve tamamlanan 539,36 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 2.402,40 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 816,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 6.661.38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 12.114.05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve red oranına göre hesaplanan 869,61-TL'sinin davacıdan, 450,39 TL'sinin ise davalıdan alınarak HAZİNE'YE GELİR KAYDINA,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05.07.2021
Katip ... Hakim ...
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]