1. Ceza Dairesi 2021/9534 E. , 2021/13051 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dairemizin 10/02/2021 tarih ve 2019/3960 Esas - 2021/803 Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29/04/2021 tarih KD- 2019/68899 sayılı itiraznamesi ile;
Sanıklar ... ve ... hakkında maktül...'e yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan yapılan yargılama sonunda; Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesince TCK'nin 82/1d-e-k, 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına dair hükmün sanıklar müdafileri ve katılan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin, 10/02/2021 gün ve 2019/3960-2021/803 E-K sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29/04/2021 tarihinde; 'Olay tarihinde 17 yaşında olan ...in, Alisofu Köyü'ndeki evinde 06/01/2010 tarihinde, otopsi raporuna göre ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kırığı ile müterafik beyin doku harabiyeti ve beyin kanaması sonucu öldüğü,
Ölü muayene ve ... Adli Tıp Grup Başkanlığınca hazırlanmış olan 08/02/2010 tarihli otopsi raporundan, ölenin yere dik durduğu farzedilirse, ölümüne yol açan mermi çekirdeğinin, başındaki giriş ve çıkış deliklerinin yere paralel bir çizgisel hat oluşturduğu ve atışın bitişik veya bitişiğe yakın atış olduğu,
Olay günü yapılan incelemeler neticesinde hazırlanmış olan olay yeri inceleme raporu ve fotoğraflarından elde edilen bulgulara göre, kan birikintisinin odanın zemininde yoğunlaşması, mermi çekirdeğinin odanın duvarlarında veya duvarlara dizili yatak ve yorganlar üzerinde herhangi bir iz bırakmamış olması ve duvarda veya duvarlarda dizili yatak ve yorganlar üzerinde ilk atışta ölenin başından sıçraması gereken kan ve benzeri dokulara ait kalıntıların bulunmaması göz önüne alındığında, ölenin ölümüne yol açan atışın, ölenin başının odanın zemininde kan birikintilerinin üzerinde olduğu sırada yapıldığının değerlendirildiği, Olay yeri inceleme uzmanınca hazırlanmış olan raporda gösterilen ve çekilen fotoğraflarda görünen, odanın zeminindeki yoğun kan birikintisinden başlayıp sola doğru kavis çizerek duvarda dizili yatak ve yorganlar ile perdeye kadar uzanan kan damlalarının oluşturduğu hattın, ölenin olay sonrasında yerden kaldırılıp döndürülmesi sırasında savrulan kan damlaları tarafından oluşturulduğu kanaatinin oluştuğu,
15/01/2010 tarihli ekspertiz raporunda olay sonrası şüpheliler ve maktülün el svapları üzerinde yapılan inceleme neticesinde atış artıklarına rastlanılmadığı,
Tüm sanıklar maktülün silahla intihar ettiğini, vücudundaki ekimozların 200-300m araca taşınma, taşıma esnasında kapıya çarpma ve birkaç defa düşürülmesinden kaynaklanmış olabileceğini savunmuşlar ise de Kars Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporunda, 01/07/2015 araç içerisinde koltuğun üzerine yatırdığı sırada kürek sapına ya da ayaklık tabir edilen demir aksama temas etmesi nedeni ile değil yuvarlak bir sopa, değnek, baston, oklava, demir ve cop gibi aletlerle meydana geldiğini belirttiği,
Ölü muayenesi sırasında ölen...'in tırnaklarından alınan parçalar üzerinde yapılan moleküler genetik incelemeler neticesinde ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanmış olan 21/01/2010 tarihli raporda, maktül...'in sağ ve sol el tırnakları altında erkek şahsa ait Y-STR DNA profili elde edildiğini, elde edilen Y-STR DNA profili ile Ş1-Ş2 ve Ş3 kodları verilen şüpheliler ..., ... ve ... ...'e ait Y-STR DNA profillerinin birebir uyumlu olduğu, şüphelilerin Y-STR DNA profillerinin aynı olması nedeniyle aynı erkek soydan (erkek kardeş, baba, oğul, amca, amca oğlu...) geldikleri, ancak ölen...'in tırnakları altında şüphelilere ait STR DNA profili tespit edilemediği için bu şüpheliler veya bu şüpheliler ile aynı erkek soydan gelen hangi erkek şahsa ait olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Aynı yerce hazırlanan 18/02/2010 tarihli ek raporda da ölen...'e ait beyaz renkli südyenden alının örneklerden Ş1-Ş2 ve Ş3 kodları verilen ..., ... ve ... ...'e ait Y-STR DNA profili elde edildiği, ancak otozomal STR çalışılamamış olması nedeniyle kime ait olduğunun tespit edilemediğinin belirtildiği,
Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı Daire Başkanlığının 18/01/2010 tarihli ekspertiz raporuna göre söz konusu '...numaralı' silahın 6136 sayılı yasaya göre yasak niteliği haiz ateşli silah ve fişeklerden olduğu, yine tetkik konusu 7.65 mm çapındaki Browning tipi bir adet kovan ve aynı çap ve tipteki bir adet mermi çekirdeğinin bu silahtan atılmış olduğunun tespit edildiği,
Şüphelilerin olay sonrasında dokunmadıklarını bildirdikleri ve olayın cereyan ettiği odada bulunan tabanca ve bir adet kırık sopa parçası üzerinde yapılan kriminal inceleme neticesinde hazırlanmış olan 07/01/2010 tarihli ekspertiz raporunda söz konusu tabanca, bu tabancaya ait şarjör ve kırık sopa parçası üzerinde parmak izine rastlanılmadığının belirtildiği,
Sopa parçasının kesim yerinden alınan sürüntü örneğinden elde edilen DNA profilinin KADIN cinsiyetli ve ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 18.02.2010 tarih, 1880 sayılı raporunda belirtilen, maktül...'e ait olduğu bildirilen giysiler üzerinden elde edilen kadın cinsiyetli DNA profilinden FARKLI olduğunun tespit edildiği,
Olay sırasında, olayın cereyan ettiği evde bulunan şüpheliler ... ..., ..., ..., ..., ... ve ... olayın öncesi ve sonrasına ilişkin beyanlarında birbirleriyle çelişen ifadeler verdiği,
Ölenin ölümüne yol açan merminin ölenin vücuduna giriş ve çıkış deliğinin oluşturduğu çizgisel hattın açısı, ölenin elinden alınan svapta atış artığına rastlanılmaması ve ateşlemenin ölenin başı yerde iken yapılmış olması tetiğin ölenden başkası tarafından çekildiğini gösterdiği,
Ölen...'in vücudundaki dövüldüğünü gösteren izler karşısında, ölenle birlikte yaşayan şüpheliler ..., ... ve ...'in ölenin vücudundaki sopayla oluşturulduğu düşünülen darp izlerini açıklayamamış ve hatta bu izlerin oluşumuna yönelik çarpıtma çabası içerisinde olduklarını gösteren beyanlarda bulundukları,
Jandarma tarafından tutulan 04/09/2014 tarihli araştırma tutanağında “maktül...'in aynı köyde oturan ... ile gönül ilişkisinin olduğu, zaman zaman telefonla ve yüzyüze gizli gizli görüştükleri, olay günü maktülün telefonla arkadaşıyla konuştuğunu annesi Sevgizer'in duyması üzerine annesi Sevgizer'in durumu diğer odada kahvaltı yapan eşi ... ile çocukları ... ve ...'e bildirdiği, önce ...'ın sopayla maktülün kollarına ve bacaklarına vurarak dövmeye başladığı, maktülün bağırması üzerine annesinin 'orospu, hem telefon ile konuşuyorsun, hemde bağırıyorsun' diyerek eşarbıyla maktülün ağzını kapatmaya çalıştığı, annesi tarafından maktülün saçlarının çekildiği daha sonra ... ve ...'in de maktülü sopalarla darp ettikleri, maktülün kendinden geçtiği, maktülün felç olduğunu düşünen ..., Sevgizer, ... ve ...'un maktülün felç kalmasından ve konuşmasından korkarak yapmış oldukları istişare neticesinde maktülü öldürmeye ve intahar etmiş diyerek komşulara ve jandarmaya haber verelim şeklinde karar aldıkları, ... ...'in tabancayı oğlu ...'e vererek maktülü öldürmesini istediği, tabancayı alan ...'un tetiğe basamadığı ve öldüremeyeceğini söylediği, bunun üzerine ...'ın oğlu ...'den öldürmesini istediği, ...'in de yerde baygın halde bulunan maktülün kafasına ateş ederek öldürdüğü, olay yerine gelen komşuların oda içerisinde maktüle ait toka, eşarp ve çok miktarda yolunmuş saçları gördükleri ve annesi Sevgizer'in de siz karışmayın, ağzınıza sahip olun diyerek maktüle ait saçları ve eşyaları topladığının” yazılı bulunduğu,
Gizli tanık 5 beyanında, 'Ben silah sesi duymadım. Ancak ailemden birisi bana silah sesi geldiğini söylediği için silah sesi duyduğuma dair beyanda bulundum. Ayrıca ben odaya pencereden gizlice baktığımda ...'i görmemiştim. Ayrıca odanın içerisine gizlice baktığımda ...'ın elinde silah, ...'in elinde sopa görmedim. Ancak oda içerisinde ... ile ...'i de görmüştüm. Hatta ... ..., ...'e 'şerefsiz, sen niye böyle yaptın' diye kızıp bir tanede annesine tokatla vurmuştu. Ben hemen oradan uzaklaşmıştım. ...'un silahı temizlediğini görmedim. Sonradan ...'un eline poşet takarak unla temizleyip Aslı'nın eline tutuşturduğunu duymuştum. Benim öğrendiğim kadarıyla ..., Aslı ile telefonla görüşüyormuş. 200,00 TL telefon borcu gelince ... görüşme yapılan telefon numaralarını araştırmış. ...'ın evi aradığını öğrenmiş. Oradaki kişiler ilk başta ...'un evden hızlı bir şekilde kaçtığını söylemişlerdi. Yine aynı gün komşular bize Aslı'nın, ...'la konuştuğunu öğrenen ..., 'yı dövmüş, kafasını yere çarpmış, sopayla da vücudunun muhtelif yerlerine vurmuş. O sırada babası ..., ...'e engel olmaya çalışmış. Babası, ...'e 'konuşmuşsa konuşmuş, bu kadar dövmeye gerek varmı' diye araya girmiş. Ancak ..., babasına 'bu kızın numarası çıkmış, beni köye rezil etti' diyerek tabancasını çekip Aslı'yı vurmuş' şeklinde beyanda bulunduğu,
Gizli tanık 4'ün 11.09.2014 tarihinde alınan ifadesinde; maktulün olay tarihinde ... isimli çocukla evde telefonla konuşurken bunu duyan annesi şüpheli Sevgüzer'in olayı hemen babası şüpheli ... ve şüpheliler ... ile ...'e söylemesi üzerine bu şüphelilerin hep birlikte sopa ile maktulü darp ettikleri, maktul bağırmaya başlayınca ağzını eşarpla kapattıkları ve saçlarını yoldukları, darptan bayılan maktulü ayıltamayınca aralarında konuşarak öldürme kararı aldıkları, ...'ın tabanca getirip ...'a verdiği ve 'al öldür' dediği, ...'un tabancayı maktulü doğrulttuğu ancak öldürmeyeceğini söylemesi üzerine ... ...'e 'sen öldür' diyerek silahı verdiği, ...'in de silahı alarak bir el ateş edip maktulü öldürdüğü, olaydan sonra olay yerine gelen komşuların olay yerinde maktule ait toka, eşarp ve çok sayıda yolunmuş saç gördükleri, bunun üzerine şüpheli Sevgüzer'in 'siz karışmayın, ağzınıza sahip olun' diyerek saçları ve eşyaları toplamaya başladığını duyduğunu ancak olayı bizzat görmediğini beyan etmiştir. akrabalık ilişkisi nedeniyle tanıklıktan çekinme hakkını kullandığı anlaşılmıştır.
Tüm dosyadaki deliller topluca değerlendirildiğinde...'in intihar ettiğine ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığı , olay sırasında evde bulunan kişilerden ... tarafından silahla öldürüldüğü, öldürmeye eylemini bizzat gerçekleştirmeyen diğer sanıklar ... ile ...'in TCK'nin 37. maddesi kapsamında, suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur hükmü gereğince, meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulmaları gerektiği sonucuna varılmıştır.
Gizli tanık 4'ün akrabalık ilişkisi nedeniyle tanıklıktan çekinme hakkını kullanması nedeni ile beyanları hükme esas alınamaz ise de, gizli tanığın sonradan vazgeçtiği beyanları, Adli Tıp Kurumundan alınan tüm raporları, bilirkişi raporlarını, otopsi raporunu, maktülün vücudundaki yaralanmaları ve Jandarma tarafından yapılan araştırma neticesinde tutulan tutanak içeriğini doğrular mahiyettedir.
Dosyadaki diğer gizli tanık ve tanık beyanları, Jandarma tarafından tutulan 04/09/2014 tarihli araştırma tutanağı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanmış olan 21/01/2010 tarihli raporda, maktül...'in sağ ve sol el tırnakları altında erkek şahsa ait Y-STR DNA profili, elde edilen Y-STR DNA profilinin şüpheliler ..., ... ve ... ...'e ait Y-STR DNA profillerinin birebir uyumlu olması, sopa parçasının kesim yerinden alınan sürüntü örneğinden elde edilen DNA profilinin KADIN cinsiyetli ve ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 18.02.2010 tarih, 1880 sayılı raporunda belirtilen, maktül...'e ait olduğu bildirilen giysiler üzerinden elde edilen kadın cinsiyetli DNA profilinden maktül...'inkinden FARKLI olması, sanıkların bizzat kendi beyanları ile tüm sanıkların olay anında aynı evde ve ölüm olayının gerçekleştiği odada bulundukları sabittir.
Tüm dosya kapsamında bulunan deliller topluca değerlendirildiğinde, sanıkların olayın başından beri olayın içerisin bulundukları,
Sanık ...'in, olay günü maktülün telefonla arkadaşıyla konuştuğunu duyması üzerine durumu diğer odada kahvaltı yapan eşi ... ile çocukları ... ve ...'e bildirmek, önce ...'ın sopayla maktülün kollarına ve bacaklarına vurarak dövmeye başlaması üzerine, maktülün bağırması üzerine 'orospu, hem telefon ile konuşuyorsun, hemde bağırıyorsun' diyerek eşarbıyla maktülün ağzını kapatmak, maktülün saçlarının çekmek ve yolmak, maktülün kendinden geçmesi üzerine, maktülü öldürme ve intihar etmiş süsü vererek komşulara ve jandarmaya haber vermek şeklinde alınan karara katılmak sureti ile ...'in bizzat öldürme eylemine TCK'nin 37. maddesi kapsamında katıldığı ve sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Sanık ...'in, olay günü maktülün telefonla arkadaşıyla konuştuğunu sanık ...'in duyması üzerine durumu diğer odada kahvaltı yapan eşi ... ile çocukları ... ve ...'e bildirmesi üzerine, diğer sanıklarla birlikte sopa ile maktulü darp etmek, maktülün kendinden geçmesi üzerine, maktülü öldürme ve intihar etmiş süsü vererek komşulara ve jandarmaya haber vermek şeklinde alınan karara katılmak, ...'ın tabancayı getirip kendisine vererek 'al öldür' demesi üzerine, ...'un tabancayı maktulü doğrultmak ancak öldürmemesi üzerine ...'e silahı vererek 'sen öldür' demek sureti ile ...'in bizzat öldürme eylemine TCK'nin 37. maddesi kapsamında katıldığı ve sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan deliller yeterli görülerek ve geçerli kabul edilerek Sanık İbrahin ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. Aynı eylem nedeni ile haklarında kamu davası açılan sanıklar ... ve Sevgizer hakkında ise aynı deliller yeterli ve geçerli görülmeyerek , sanıkların mahkumiyetine dair şüpheden uzak, kesin ve yeterli bir delil bulunmadığı sonucuna varılarak beraatlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin görüşün yasaya uygun olmadığı,
Sanıklar hakkında, Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2019 gün ve 2018/299 E. 2019/62 K. sayılı mahkumiyet kararının Onanmasına karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde, 2 sanıklar ... ve Sevgizer'in maktul Aslı'ya yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine dair şüpheden uzak, kesin ve yeterli bir delil bulunmadığının anlaşılması karşısında dosya içeriği ile uyumlu olmayan gerekçeyle sanıkların atılı suçtan beraatları yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi' gerekçesi ile hükmün bozulmasına ve sanıkların tahliyesine karar verilmesine ilişkin görüşün yasaya uygun olmadığı' gerekçesiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.07.2012 gün ve 2012/280, 2012/928 sayılı kararı ile 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında' yasanın 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Yasa'ya eklenen geçiçi 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
Gereği görülüşüp düşünüldü:
1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 308. maddesinin 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile eklenen 3. Fıkrası uyarınca yapılan incelemede; Dairemiz kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmeyen İTİRAZIN REDDİNE,
2) Dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,05/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.