9. Ceza Dairesi 2020/485 E. , 2020/781 K.
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanmak
Hüküm : Beraat
Dosya incelendi gereği düşünüldü:
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü İstatistik ve Kriminal Analiz Büro Amirliğinde görevli olan sanık hakkında; 'Başka suçtan gözaltına alınan ...'ya ait SİM kartta 139 adet telefon numarasını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/191 esas sayılı dosyasında yargılanan müşteki ...'nin telefon hafızasına sehven kopyalama ve fiziki ortamdaki dökümlerin içerisine 20/09/2008 tarihinde ekleme yaparak müştekinin mağduriyetine neden olduğu' ve bu şekilde üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle TCK'nın 257/2 maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı,
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre;
Olay tarihi itibariyle TSK bünyesinde Kr.Plt.Teğmen olarak görev yapan katılan ...'nin, kamuoyunda 'Ergenekon Soruşturması' olarak bilinen soruşturma dosyası kapsamında 18/09/2008 günü saat 12:45'de gözaltına alındığı, katılana ait cep telefonunun 19/09/2008 günü saat 17:50'de merkez komutanlığı tarafından telefon kapalı olduğu halde -hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilen- polis memuru ...'e teslim edildiği,
Dosya içerisinde bulunan HTS kayıtları ile İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hitaben düzenlenen ... ve ... imzalı 15/12/2010 tarihli teknik bilirkişi raporu ve eklerine göre; katılanın cep telefonunun 19/09/2008 günü saat 23:52:42 ile 23:54:05 saatleri arasında 1 dakika 23 saniye süre ile açıldığının ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün bulunduğu bölgede yer alan 'Emniyet Metro BAZ İstasyonu/İST.' adresinde kurulu BAZ istasyonundan sinyal aldığının anlaşıldığı,
Katılan ...'ye ait telefonun, 19/09/2008 tarihli yazı ekinde 'Sim kart ve hafıza kartı üzerinde inceleme yapılmak üzere' İstatistik ve Kriminal Analiz Büro Amirliği'nde görevli -hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilen- ...'a teslim edildiği,
Aynı soruşturma nedeniyle gözaltına alınan ...'ya ait cep telefonunun ise yine 19/08/2008 tarihli yazı ekinde 'Sim kart ve hafıza kartı üzerinde inceleme yapılmak üzere' İstatistik ve Kriminal Analiz Büro Amirliğinde görevli ... sicil nolu polis memuruna teslim edildiği,
...'ya ait cep telefonunun çözüm tutanağının İstatistik ve Kriminal Analiz Büro Amirliği'nde görevli polis memurları olan sanık ... ile -hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilen- ...tarafından 20/09/2008 günü saat 00:22'de düzenlendiği, yine adı geçene ait SİM kart çözüm tutanağının ise ... tarafından tanzim edildiği,
Katılan ...'ye ait telefonun 'Telefon ve SİM Kart Çözüm Tutanağı'nın İstatistik ve Kriminal Analiz Büro Amirliği'nde görevli polis memuru olan dosya sanığı ... tarafından 20/08/2008 günü saat 04:45'te düzenlendiği, adı geçene ait 32 MB hafıza kartının incelemesinin ise sanık ... ile -hakkında 'Ek kovuşturmaya yer olmadığına' kararı verilen- ...tarafından 20/09/2008 günü saat 05:10'da düzenlendiği,
Yürütülen soruşturma kapsamında dosyamız katılanı ...'nin 20/09/2008 tarihinde tutuklandığı,
Soruşturma sonucunda İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hitaben düzenlenen iddianamede dosyamız katılanı ... hakkında -dosyamıza konu eylemle bağlantılı olarak- özetle; 'Şüpheli ...'nin 'Ergenekon Terör Örgütü'nün ara yöneticilerinden olduğu, örgüt yöneticisi ...'ın talimatları doğrultusunda şüpheli ... ile birlikte, Hizb-üt Tahrir terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan şüpheliler ..., ..., ..., ..., ... ve ...'dan oluşan grupla irtibata geçtikleri, bu grubun gizli toplantılarına katıldıkları, grupla alakalı tüm bilgi ve raporları ... ve ...'a ilettikleri, bu şekilde Hizb-üt Tahrir terör örgütüne sızarak adı geçen örgütü kontrol altına alarak yönlendirmeyi amaçladıkları' iddiasına yer verildiği, (İddianamenin 107, 108, 150, 342, 343 ve 346 sayfaları)
İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/191 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında; dosyamız katılanı ...'nin savunmasının 27/09/2010 - 28/09/2010 tarihli oturumlarda alındığı, 30/09/2010 tarihli 84'ncü celsede ise çapraz sorgusunun yapıldığı, çapraz sorgu sırasında dosyamız katılanı ...'nin telefonunda kayıtlı numaralar üzerinde yapılan incelemede, telefonun hafızasında Hizb-üt Tahrir terör örgütü üyesi olduğu ileri sürülen bir kısım şahısların isim ve telefon numaralarının kayıtlı olduğunun tespit edilerek bu şahısları tanıyıp tanımadığının sorulduğu, katılan ...'nin özet olarak; 'Telefon hafızasında kayıtlı olduğu ileri sürülen bu şahısları tanımadığını, telefonun rehber bilgisi ayarlarının SİM karta tanımlı olduğundan sadece SİM kartta kayıtlı isimlerden bilgisinin olduğunu, telefon hafızasında kayıtlı olduğu ileri sürülen numaralardan ve bu numaraların telefonunda nasıl çıktığından bilgisinin olmadığını, söz konusu telefonu abisi ...'den aldığını, telefonu ikinci el olarak alması nedeniyle daha önceden hafızaya kaydedilmiş numaralar varsa bunlardan haberinin olmadığını' beyan ettiği, mahkeme üyelerince katılan telefon hafızasında 'eşim', 'kayınannem', kaynana ev','kayın annem 2','bacanak' şeklinde yer alan ve evlilik bağını gösteren rehber kayıtları okunup kendisine sorulduğunda katılan ...'nin 'Bekar olduğunu, bu kayıtların kendisine ait olma ihtimalinin bulunmadığını, telefonu aldığı abisi ...'nin de bekar olması nedeniyle bu kayıtların ona ait olma ihtimalinin de bulunmadığını' beyan ettiği, bu şekilde çapraz sorgu sırasında kendisinin telefon hafızasına yükleme yapıldığından haberdar olduğu, 04/10/2010 tarihli celsede aynı soruların dosyamız katılanı ...'ye yeniden
yöneltilmesi üzerine adı geçenin 'Olası bir tezgahtır, bunu ortaya çıkarmakta sizin görevinizdir, burda telefonu alanlar buraya bir takım numaralar eklemişler' şekilde beyanda bulunduğu,
İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10/11/2010 tarih ve 2010/746 D.İş sayılı kararının 20-d bendi ile, '18/09/2008 tarihinde gözaltına alınan ...'nın üzerinden çıkan telefon ve sim kartın hangi IMEI numaralı cep telefonlarında kullanıldığı, tespit edilen telefonları ile ... arasında bağlantı tespit edilip edilmediği hususunda müzekkere yazılmasına' karar verildiği, 29/11/2010 tarihinde bu amaçla CMK 250 maddesi ile yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazıldığı,
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazdığı 21/12/2010 tarihli yazısı ekinde gönderilen tespit tutanağında 'Konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalar sonucunda ...'nın telefonuna ait rehber bilgilerinin sehven ...'nin telefonuna ait rehber dökümlerinin içerisine eklenmiş olabileceği değerlendirilmiştir.' tespitine yer verildikten sonra 'HTS dökümlerinin incelenmesinde ... ile ... arasında herhangi bir HTS irtibatının bulunmadığı, ancak her ikisinin de soruışturma kapsamında hakkında işlem yapılan ... ile yoğun bir şekilde irtibatının bulunduğu ve her ikisine ait cep telefonu numaralarının da ...'ın telefonunda kayıtlı olduğu'nun bildirildiği,
İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen yargılama sırasında dosyamız katılanı ...'nin 20/05/2011 tarihinde suç vasfının değişme ihtimali bulunduğu gerekçesi ile tahliyesine karar verildiği,
İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hitaben düzenlenen ... ve ... imzalı 15/12/2010 tarihli teknik birkişi raporu ekinde yer alan katılanın rehber bilgilerine ilişkin kayıt dökümleri incelendiğinde; katılan ...'nin en son 15/09/2008 tarihinde 386. sıra ile telefon rehberine kişi eklediği, 386. sırada kayıtlı kişiden sonra ...'nın SİM kartında kayıtlı 139 kişinin -adı geçene ait telefonda kayıtlı olduğu kullanıcı adı ve telefon numarası ile birlikte- katılan ...'nin telefonunun hafızasına 61 saniye içerisinde yüklendiğinin anlaşıldığı,
Her ne kadar katılan ...'nin telefon hafızasına ...'nın SİM kartından aktarılan 139 kişinin kayıt tarihi olarak '01/01/2005 tarihi saat 09:02' olarak kayıtlı ise de; teknik bilirkişi raporunda bunun nedeninin 'Nokia marka cep telefonunun açılışlarında tarih/saat ayar ekranının otomatik olarak 01/01/2005 ve saat 09:00 olarak geldiği, kullanıcı tarafından gerekli tarih/saat ayarlamaları yapılmadan bu seçeneklerin kabul edilip cep telefonunun açılarak kullanıldığının' belirlendiği,
...'nın SİM kartından dosyamız katılanı ...'nin telefon hafızasına aktarılan 139 kişiye ait rehber kaydı/kişi bilgisinin, -katılanın telefonuna kendi kaydettiği 386 nolu aboneden sonra başlayarak- sıra numarası itibariyle birbirini takip etmesinin ve 61 saniye gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde telefon hafızasına kaydedilmiş olmasının, bu verilerin bilgisayar üzerinden veri transferi yoluyla aynı anda kopyalandığını açıkça gösterdiği, katılanın bu kişilerle HTS kaydının olmamasının da bu tespiti doğruladığı,
Katılan ...'nin telefon hafızasına yapılan bu veri transferi ile, adı geçenin Hizb-üt Tahrir örgütü ile tesis ettiği ileri sürülen irtibat iddiasının güçlendirildiği, nitekim İstanbul (CMK 250 maddesi ile görevli) 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında 30/09/2010 ve 04/10/2010 tarihli oturumlarda katılanın veri transferine konu kişilerle olan bağının sorgulandığı, bu kayıtlardaki sahteciliğin ortaya çıkması üzerine de tahliyesine karar verildiği,
İncelenen dosyada olayın; aynı soruşturmada şüpheli olan iki kişiye ait SİM kart ve veri depolama ünitelerinde mevcut datalara ilişkin bilgisayar çıktılarının özensizlik, meslekte acemilik gibi nedenlerle birbirine karıştırılarak hatalı veri çıkartım raporu tanzim edilmesi değil, bir şüpheliye ait SİM kartta yer alan dataların, data transferi yoluyla bir başka şüpheliye ait depolama ünitesine yerleştirilmesi ve ardından da rapor düzenlenerek soruşturmacı birime verilmesinden ibaret olduğu, alınan dataların ...'ya ait SİM kartta yer alması ve katılana ait telefon hafızasına aktarılması dikkate alındığında, ...'ya ait SİM kartın bilgisayara takılı kart okuyucu bir donanıma yerleştirildiği ve katılanın telefonunun da USB yuvası üzerinden bilgisayara bağlanarak veri aktarımının sağlandığı, böyle bir veri transferinin ancak KASTEN İŞLENEBİLECEĞİ,
Bu halde dosya sanığının eylemlerinin 'İftira (267/1-2)', 'Bir Bilişim Sistemindeki Verileri Değiştirme ve Sisteme Veri Yerleştirme (244/2)', 'Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği (204/2)' suçlarını oluşturabileceği anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede, 'İftira (TCK’nın 267/1-2 maddeleri)' ve 'Bir Bilişim Sistemindeki Verileri Değiştirme ve Sisteme Veri Yerleştirme (TCK’nın 244/2 maddesi)' suçlarından zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
İddianameye konu edilen eyleme ilişkin olarak;
1-Yukarıda açıklandığı üzere iddianameye konu edilen ve ancak kasten işlenebilecek 'Fiziki ortamdaki dökümler içerisine ekleme yapmak' şeklindeki eylemin TCK'nın 204/2. maddesi kapsamında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturabileceği,
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; kamuoyunda 'Ergenekon Soruşturması' olarak bilinen dosyanın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında görev alan kolluk görevlileri ile yargı mensupları hakkında; 'FETÖ silahlı terör örgütü üyesi' oldukları, örgütün 'Mahrem alan' olarak nitelendirilen emniyet ve yargı yapılanması bünyesinde yer aldıkları, görev aldıkları soruşturma ve kovuşturmalarda örgütün amaçları doğrultusunda ve örgüt yararını gözeterek iş ve işlemler tesis ettikleri, kamuoyunda “Ergenekon” soruşturması olarak bilinen soruşturmanın da aynı amaçlar doğrultusunda örgütün TSK bünyesinde yer alan kendi mensuplarına alan açmak amacıyla örgütün hedefleri doğrultusunda icra edildiğinin iddia edildiği,
Sanık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2016 tarih ve 2014/8776 Soruşturma, 2016/14790 Esas, 2016/1457 iddianame sayılı iddianamesi ile 'FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan açılmış bir kamu davası bulunduğunun anlaşıldığı, eldeki dosya kapsamında sanığın müşteki ile kişisel husumeti olduğuna dair herhangi bir delil ve iddianın bulunmaması karşısında eylemin, örgütün amaçları doğrultusunda işlenip işlenmediğinin tartışılmasının zorunlu olduğu,
TCK'nın 204/2 maddesinde düzenlenen 'Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği' suçunun, 3713 sayılı Yasanın 'Terör amacı ile işlenen suçlar' başlıklı 4/1-a maddesinde sayılan 'Dolaylı Terör suçları'ndan olması karşısında, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca atılı suçla ilgili olarak yargılama yapma, delilleri toplama, tartışma ve değerlendirme yetkisinin 3713 sayılı Yasanın kapsamına giren suçlara bakmakla görevli Ağır Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırı olup katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın
321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
2- Katılan vekilinin 26/01/2011 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesi üzerinde yürütülen soruşturma sonucunda Cumhuriyet Savcısı ... tarafından sanık ... hakkında 04/12/2012 tarihinde 'Görevi kötüye kullanmak' suçundan TCK'nın 257/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlediği, iddianamenin iade edildiği,
UYAP sisteminden yapılan incelemede konuya ilişkin olarak ...'nın 11/08/2016 tarihinde Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda alınan 'Ek Sorgulama Tutanağı'nda Cumhuriyet Başsavcıvekili ...'ün 'Polis memurları bizim çocuklar, bunların zarar görmesini istemiyorum, bir şey yapamaz mıyız?' şeklinde söylediğini ve bilahare iddianamenin iade edildiğini beyan ettiği,
Soruşturmanın ileriki aşamasında yine C.Savcısı ... tarafından İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesine hitaben 04/06/2013 tarihli ve eldeki dosyaya konu iddianamenin düzenlendiği, bu kez sanığın 'Görevi ihmal' suçundan TCK'nın 257/2 maddesinden cezalandırılmasının talep edildiği, iddianamenin İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi ... tarafından 12/06/2013 tarihinde kabulüne karar verildiği, aynı hakim tarafından 19/09/2013 tarihli 1. oturumda sanığın savunmasının, 24/10/2013 tarihli 2. oturumda müştekinin beyanının alındığı, sanık müdafii ile katılan vekilinin soruşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiği ve 28/11/2013 tarihli 3. oturumda sanığın beraatine karar verildiği, gerekçeli kararda 'Sanığın kastının bulunmadığı, hakkında başka suç delillerinin bulunması nedeniyle müştekinin mağduriyetine neden olunmadığı' gerekçelerine dayanıldığı,
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede Hakim ..., Cumhuriyet savcısı ... ve Başsavcıvekili ... hakkında FETÖ silahlı terör örgütüne üye oldukları gerekçesiyle soruşturma ve kovuşturma dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla, adı geçenler hakkında 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun 82. maddesi kapsamında gereğinin takdiri yönünden Hakimler ve Savcılar Kuruluna BİLDİRİMDE BULUNULMASINA, 06/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.