11. Ceza Dairesi 2021/41537 E. , 2021/11611 K.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 29.06.2021 tarih ve 2021/1022 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.09.2021 tarih ve KYB-2021/89732 sayılı ihbarname ile;
Dolandırıcılık suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 168/1 ve 52/2 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/11/2017 tarihli ve 2017/82 esas, 2017/739 sayılı kararının 'Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesince, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapor nazara alınarak sanığın cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuş ise de;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/4. maddesinde yer alan 'Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır, uzlaştırmacı uzlaştırma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılır' ve anılan Kanun'un 253/5. maddesindeki, 'Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır.' ile,
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 7/10. maddesinde yer alan, 'Şüpheli, sanık, mağdur ya da suçtan zarar görene Cumhuriyet savcısının onayı ile görevlendirilen uzlaştırmacı uzlaşma teklifinde bulunur.', anılan Yönetmeliğin 29. maddesindeki '(1) Uzlaştırmacı; şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır.
(2) Müştekinin veya suçtan zarar görenin özel hukuk tüzel kişisi olması hâlinde vekâletnamede özel yetki var ise vekile de uzlaşma teklifinde bulunulabilir.
(3) Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.
(4) Uzlaşma teklif formunun istinabe suretiyle imzalatılması gereken hâllerde, teklif formu tarafın bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcılığı istinabe bürosu aracılığıyla imzalatılır.
(5) Uzlaştırmacı tarafından yapılacak uzlaşma teklifi, Ek-4’te yer alan uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçlarının bulunduğu Uzlaşma Teklif Formu’nda yer alan bilgilerin açıklanması ve teklif formunun hazır bulunan ilgiliye imzalatılarak verilmesi suretiyle yapılır. Uzlaştırmacı tarafından bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirildiğine ve uzlaşma teklifinde bulunulduğuna ilişkin formun imzalı örneği uzlaştırma evrakı içine konulur.
(6) Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir.
(7) Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.' şeklindeki düzenlemeler karşısında
Somut olayda, 'Müşteki Abdullah Terkin'e uzlaşma talebi ekli uzlaşma çağrısı ptt kanalı ile iadeli taahhütlü olarak gönderilmiş, bu gönderi müştekiye 24/03/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen uzlaşma teklif formu iade edilmediği gibi herhangi bir görüşme talebinde de bulunulmadığı ve 3 günlük süre geçmiş olması nedeniyle uzlaşma teklifi reddedilmiş sayılarak sanıklara herhangi bir uzlaşma teklifinde bulunmaya gerek görülmeden uzlaşmanın sağlanamadığın ' şeklindeki gerekçe doğrultusunda tanzim edilen uzlaştırma raporu nazara alınmış ise de;
Uzlaştırmacı tarafından, izah edilen usul ve yöntemler mucibince sanığa uzlaştırma teklif formu ve çağrı yazısının tebliğ edildiğine dair dosya içeriğinden bilgiye rastlanmadığı, bu aşamadan sonra yukarıda detaylıca açıklandığı üzere, sanığa Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 29. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen başka iletişim araçları kullanılarak ulaşılmaya çalışılmadan, ulaşılamaması hâlinde ise uzlaştırma bürosu aracılığıyla usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmasını sağlamak üzere uzlaştırmacı tarafından büroya teklif formları tevdi edilmeden, nihayetinde usulüne uygun bir uzlaştırma işlemi gerçekleştirilmeden uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle düzenlenen rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Yargılama konusu suçun 6763 sayılı Kanun ile uzlaşma kapsamına alınması sebebiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi tarafından uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla karar bozulduktan sonra , mahkemece dosyanın uzlaşma işlemlerinin yapılması için uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacı tarafından müştekinin son beyan ettiği adresine 17.03.2021 tarihinde iadeli taahhütlü posta yolu ile uzlaşma teklif formu çıkarıldığı ve bizzat teslim edildiğine dair 24.03.2017 tarihinde müştekinin imzasının alındığı ve uzlaşma teklif formu ekli davetiye tebliğine rağmen üç gün içinde kararını bildirmediği gerekçesiyle uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma yapılamadığına dair rapor düzenlenerek dosyanın mahkemeye iade edildiği ve mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmış ise de ;
05.08.2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği'nin 29. maddesindeki 'Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir.' hükmü gereğince, uzlaştırma teklifinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak uzlaştırma bürosunca Uzlaştırma Yönetmeliği ve Tebligat Kanunu hükümleri gözetilerek kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda Tebligat Kanunu hükümleri doğrultusunda tebligat yapması gerektiği gözetilmeksizin, haricen iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderilen ve uzlaşma teklifini içerip içermediği anlaşılamayan iadeli taahhütlü gönderiye göre 24.03.2017 tarihinde katılana bizzat ulaştığına dair teslim belgesi üzerindeki bilgi ile birlikte üç gün içinde katılanın dönmemesi nedeniyle 31.03.2017 tarihinde uzlaşma sağlanamadığına ilişkin rapor düzenlendiği ve sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de, katılanın gerekçeli karardan evvel talimat ile alınan 16.06.2017 tarihli beyanında '' parasının iade edildiğini ve zararının giderildiğini şikayetinin kalmadığını ,uzlaşmayı kabul ettiğini belirttiği beyanı da nazara alındığında; kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2017/82 Esas, 2017/739 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, hükümlü bu suç nedeniyle cezaevine alınmışsa, cezasının infazının durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 06.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.