DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3343 E. , 2021/2879 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3343
Karar No : 2021/2879
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 06/04/2021 tarih ve E:2020/5887, K:2021/897 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile mesleğe iade istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 06/04/2021 tarih ve E:2020/5887, K:2021/897 sayılı kararıyla;
Yargı mensubu olarak görev yapan davacının, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekten çıkarılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmek suretiyle meslekten çıkarma kararının 29/11/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından 02/11/2020 tarihinde … İdare Mahkemesi Başkanlığı Evrak Havale Bürosu kayıtlarına giren dilekçeyle bakılmakta olan davanın açıldığı,
Olayda, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 23/01/2017 tarihinde dava konusu işleme yönelik olarak yargı yolu açıldığı ve söz konusu Kanun Hükmünde Kararname'nin 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7075 sayılı Kanunla yasalaştığı, anılan tarihten itibaren (60) gün içerisinde, en son 07/05/2018 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra, 02/11/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında delil olmaksızın meslekten çıkarılması neticesinde, terör örgütü üyesi olmadığına dair yargı kararı almadan haklarının iadesi için başvurmasının içinde bulunulan fiili durum ve içinde bulunduğu tehdit ve korku nedeniyle mümkün olmadığı; hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla başlatılan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra değişen hukuki durum nedeniyle mesleğe alınmak talebiyle başvurmasının ve mesleğe iadesine karar verilmesinin zorunlu olduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, … Hakimi olarak görev yapmakta iken Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verilmiş, anılan karara karşı yapılan yeniden inceleme talebi Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmek suretiyle meslekten çıkarma kararı 29/11/2016 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı tarafından, silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla başlatılan soruşturma neticesinde, … Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve Soruşturma No:… Soruşturma, Karar No:… sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararından sonra, 03/09/2020 tarihinde mesleğe iadesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun 10/09/2020 tarihli işlemle reddedildiği belirtilerek Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile mesleğe iade istemiyle yaptığı başvurunun reddine yönelik işlemin iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ile kanunlaşan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesinde, 'Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun salt çoğunluğunca; Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunca ve Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir. Görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve hususi damgalı pasaportları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edilir.' hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Dava açma süresi' başlıklı 7. maddesinde, ''1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. 2. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, ... Tarihi izleyen günden başlar.' kuralına; 'İdari makamların sükutu' başlıklı 10. maddesinin 7331 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki halinde, '1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.' kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
'a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması' sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Beşinci Dairesi kararının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davanın, davacının 03/09/2020 tarihinde mesleğe iadesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun 10/09/2020 tarihli işlemle reddedildiğini belirttiği kısmı yönünden;
2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca; ilgililerin haklarında bir işlem yapılması amacıyla idareye yapmış oldukları başvurunun reddi halinde ret işlemine karşı dava açılabileceği her yeni başvuru üzerine idarece tesis edilecek işlem için 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen 60 günlük süre içinde dava açılmasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra, yeni bir hukuki durum ortaya çıktığından bahisle 03/09/2020 tarihinde mesleğe iadesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun 10/09/2020 tarihli işlemle reddedildiği belirtilerek bu işlemin de iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Bu durumda, davacının, kendisi hakkında ortaya çıkan yeni hukuki durumu öğrendiğini belirttiği andan itibaren, bu hukuki duruma uygun yeni bir işlem tesis edilmesi amacıyla 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında davalı idareye yaptığı başvuru bulunup bulunmadığı; bulunmakta ise verilen cevap üzerine yahut zımnen ret süresi geçtikten sonra bu işlem yönünden davanın süresinde açılıp açılmadığı araştırılarak davanın süresinde açıldığının tespiti halinde işin esasının incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte iken, davacının bu iddiası değerlendirilmeksizin verilen Daire kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Davanın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 06/04/2021 tarih ve E:2020/5887, K:2021/897 sayılı kararının, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine ilişkin kısmının ONANMASINA, davacının 03/09/2020 tarihinde mesleğe iadesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun 10/09/2020 tarihli işlemle reddedildiğini belirterek kurduğu iptal istemi yönünden BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 06/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın tümüyle onanması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararının bozmaya ilişkin kısmına katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 03/09/2020 tarihinde mesleğe iadesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun 10/09/2020 tarihli işlemle reddedildiği belirtilmekte ise de bu işlemin dava konusu edilmediği; öte yandan, Mahkemelerin davacının istemiyle sınırlı olarak karar verme zorunluluğunun bulunduğu, bir başka anlatımla Mahkemelerce davacı tarafından istemde bulunulmayan bir hususta karar verilmesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında, Danıştay Beşinci Dairesince verilen temyize konu kararın 'Davanın konusu' yönünden usul ve hukuka uygun olduğu açık olup; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın anılan bu gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği oyuyla, kararın bozmaya ilişkin kısmına katılmıyorum.
KARŞI OY
XXX- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, dava dilekçelerinde davanın konu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterilmesi gerektiği kuralına yer verilmiş; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin Kanun'un 3. maddesine uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. maddeye uygun olmadıklarının tespiti halinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının dava dilekçesinin 'Dava Konusu' ile 'Neticei Talep' bölümlerinde, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla meslekten çıkarılmasına dair kararının iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının ihraç tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesinin istenildiği, dilekçenin içeriğinde ise, 03/09/2020 tarihinde mesleğe iadesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun 10/09/2020 tarihli işlemle reddedildiğinin belirtildiği, ancak bu işlemin dava konusu edilip edilmediğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; dava dilekçesinin 'Dava Konusu' ile 'Neticei Talep' bölümlerinde yer alan … tarih ve … sayılı işlemin iptali isteminin yanında 03/09/2020 tarihinde mesleğe iade istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun reddedildiğini belirttiği 10/09/2020 tarihli işlemin de dava konusu edilip edilmediği anlaşılamadığından, Dairece yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca dava dilekçesinin reddi ile anılan işlemin de iptalinin istenilip istenmediği açıklığa kavuşturulduktan sonra davaya devam edilmesi gerekirken, davanın 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açıldığının kabulüyle süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinde usule uygunluk bulunmadığı görüşüyle temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.