(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/10086 E. , 2013/935 K.
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Mahallesinde 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında, ... Mahallesi eski 1018 parsel, 28094 ada 4 parsel numarası ile bahçe vasfıyla 3373,57 m2 olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/159 - 2009/440 sayılı dava dosyası ile dava konusu taşınmaz hakkında Orman Yönetimi tarafından dava açıldığı, mahkemece Orman İdaresinin davasının mesmu olmadığından reddine karar verildiği, Orman İdaresi tarafından temyiz edilmesi üzerinde hükmün Yargıtay'ca bozulduğu ve davalı vekilince tashihi karar yoluna gidildiği, Yargıtayca karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, dosyanın yeniden esasa alınarak esasın 2011/405 sırasına kaydedildiğinin anlaşıldığı ve Orman İdaresinin açtığı bu davada tapu kaydı malikinin taraf olduğu anlaşılmakla HMK'nun 303. maddesi (HUMK 237.madde) gereğince; dava dosyasında maddî anlamda kesin bir hüküm olduğu, davamızda asliye hukuk mahkemesinin dava sebebi, taraflarının aynı olduğu, Orman İdaresinin talebinin kesin hükme bağlandığı, kesin hükmün tarafların küllî halefleri hakkında da geçerli olduğu, böylece kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine; ... Mahallesi eski 1018 parsel yeni 28094 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkında Orman İdaresi lehine orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline ilişkin karar kesinleştiğinden mülkiyet konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu taşınmazın orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, eski 1018 parsel yeni 28094 ada 4 parselin 3373,57 m2 olarak tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılmasına karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan haritaların yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz davası olarak açılmıştır.
Dosyadaki Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/405 esas sayılı dava dosyası içinde bulunan aynı mahkemenin 2004/451 – 2007/329 nolu dosyasından eski 1018 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davalılar aleyhine tapu iptali tescil davası açıldığı ve mahkemece, davanın reddine karar verildiği, bu hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği, ancak Orman Yönetimi tarafından Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/405 esas sayılı dava dosyası ile Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/451 – 2007/329 nolu dosyasında karara dayanak teşkil eden bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi ...hakkında gerçeğe aykırı rapor düzenlediği için kamu davası açıldığı ve davanın Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/83 esasında derdest olduğu ve çekişmeli taşınmazın kesinleşen oman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla 06.05.2009 tarihli dilekçeyle tapu iptali tescil davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, ancak; teknik çalışmalar yapılabileceği, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gibi davalının tapusunun Hazinenin satışı ile oluştuğu gerekçeleriyle, keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmişse de; 5304 sayılı
Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz.' aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, 'ikinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca, varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.'.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise; aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda, Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2 - a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek bu dava yönünden mahkemenin görevsizliğine ve çekişmeli taşınmaza ilişkin Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/405 esas sayılı dava dosyasıyla derdest dava bulunduğundan, bu dava dosyasının Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/405 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 07/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi.