Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/4184 E. , 2022/433 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4184
Karar No : 2022/433
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … 2- …
3- … 4- …
5- … 6- …
7- … 8- …
9- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmı ile İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına ve bu kısım yönünden yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Diyarbakır ili, Sur ilçesi, … Mahallesi, … Mezrasında 12/05/2016 tarihinde bomba yüklü araç ile gerçekleştirilen patlama sonucu yakınları (oğulları/kardeşleri) …'ın hayatını kaybetmesi olayıyla ilgili olarak müteveffanın eşi … ile imzalanan 25/05/2016 onay tarihli sulhnamenin ve maddi ve manevi tazminat istemiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin Diyarbakır Valililiği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile anne … ve baba … için ayrı ayrı 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminat ve müteveffanın kardeşleri olan diğer davacılar için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 550.200,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemi yönünden, işlemin ön karar niteliğinde olduğu, kesin ve icrai nitelikte bir idari işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine; sulhnamenin iptali istemi yönünden, sulhnamenin taraflarının 5233 sayılı Kanun uyarınca başvuru yapan müteveffanın eşi ve çocuğu ile idare olduğu, kararın müracaatçı ve/veya mirasçıları adına alındığı, mirasçı sıfatını haiz olmayan davacıların sulhnamenin iptalini isteme hususunda ehliyetli olmadıkları gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine; maddi tazminat istemi yönünden, söz konusu patlamanın münferit bir terör eylemi olduğu ve olaydan önce Dönümlü Mezrasına yönelik herhangi bir ihbar veya istihbaratın yetkili makamlara iletilmediği, dava konusu olayın anılan yer açısından öngörülemez nitelikte olduğu, olayın gerçekleşmesinde gerçek ve yakın bir risk bulunmadığı ve olayın meydana gelmesinde yetkili makamların sorumlu tutulmasını gerektirecek ihmal ya da kusur bulunmadığı, 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanabilecek maddi zarar kalemlerinin açıkça yasada düzenlenmiş olması sebebiyle, müteveffanın anne ve babasının maddi zararlarının (destekten yoksun kalma) sosyal risk ilkesi veya genel hükümlere göre tazminine olanak bulunmadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemlerinin reddine; manevi tazminat istemi yönünden ise, olayda hizmet kusuru bulunmadığı, olayın oluş şekli ve zararın niteliği karşısında davacıların uğradığı manevi zararın sosyal risk ilkesine göre tazminin gerektiği gerekçesiyle olay sebebiyle davacıların duydukları elem ve ızdırabı kısmen de olsa gidermek üzere takdiren anne … ve baba … için ayrı ayrı 50.000,00 TL, kardeşler için ayrı ayrı 30.000,00 TL olmak üzere toplam 310.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 19/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarına karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinafa konu kararın, tazminat ödenmesi istemli başvurunun reddine ilişkin işlem bakımından davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmı ile sulhnamenin iptali talebi bakımından davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısımının hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurularının reddine; manevi tazminata yönelik tarafların istinaf başvuruları yönünden, davacıların manevi zararlarının sosyal risk ilkesi gereğince karşılanması gerektiği, ancak olayın oluş şekli, olayda idarenin kusurunun olmaması ve manevi tazminatın niteliği gereği tazminat miktarının yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin ise istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen reddi ile vefat nedeniyle duyulan acı, üzüntü ve manevi sarsıntının kısmen de olsa karşılanması amacıyla davacı anne … ve baba … için ayrı ayrı 50.000,00 TL, kardeşlerin her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 275.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 19/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine; maddi tazminata yönelik istinaf başvuruları yönünden, davacıların istinaf başvurularının kabulü ile olayda, davacılar tarafından, 19/12/2016 kayıt tarihli dilekçe ile davalı idareye başvurularak 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca genel hükümlere göre maddi ve manevi tazminat talep edildiği, bu başvurunun reddi üzerine açılan davada İdare Mahkemesince, davacı anne ve babanın maddi tazminat talebi hakkında genel hükümlere göre hukuki irdeleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın destekten yoksun kalmaktan kaynaklı maddi tazminat talebinin reddedildiği görülmekle, eksik irdeleme ve gerekçeden oluşan kararın bu kısmının belirtilen eksiklik yönüyle irdelenip hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile kararın maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, sulhname imzalanması durumunda zararın genel hükümlere göre tazmininin istenemeyeceği, sulhname imzalandığından maddi zararın bulunmadığı, manevi zarar yönünden illiyet bağı bulunmadığından zararın tazmin edilemeyeceği ve faiz yürütülemeyeceği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacılar tarafından, Diyarbakır ili, Sur ilçesi, … Mahallesi, … Mezrasında 12/05/2016 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca bomba yüklü araç ile gerçekleştirilen patlama sonrası yakınları …'ın hayatını kaybettiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun, vefat eden davacılar yakını hakkında daha önce 5233 sayılı Kanun kapsamında karar verildiğinden yeniden yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığından bahisle Diyarbakır Valiliği Hukuk İşleri Müdürlüğünün … tarih ve E. … sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine bu işlemin ve Diyarbakır Valiliği Zarar Tespit Komisyonun müteveffanın eşi …'a tazminat ödenmesine ilişkin kararına istinaden eş ile imzalanan 25/05/2016 tarihli sulhnamenin iptali ile olayın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı ve idareye yapılan başvurunun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi kapsamında bir başvuru olduğu belirtilerek anne … ve baba … için ayrı ayrı 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminat ile müteveffanın kardeşleri için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
A) Temyize Konu Kararın, Manevi Tazminata İlişkin Kısmının İncelenmesi:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, temyize konu manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) Temyize Konu Kararın, Maddi Tazminata İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'İstinaf' başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiş; maddenin 3. fıkrasında, 'Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.'; 4. fıkrasında, 'Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.'; 5. fıkrasında, 'Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.' hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde; bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine yaptığı incelemede, kararı hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldıracağı ve işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kuralına yer verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesini gerektiren sebepler ise anılan maddenin 5. fıkrasında, ilk inceleme üzerine verilen kararların istinaf başvurusunun haklı bulunması, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması şeklinde tahdidi olarak sayılmış olup bu hallere yorum yoluyla ilave yapılması mümkün değildir.
Bölge İdare Mahkemesince, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik istinaf incelenmesinde, maddi tazminat talebi hakkında genel hükümlere göre hukuki irdeleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın destekten yoksun kalmaktan kaynaklı maddi tazminat talebinin reddedildiği, bu nedenle eksik irdeleme ve gerekçeden oluşan kararın bu kısmının belirtilen eksiklik yönüyle irdelenip hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerektiği gerekçesiyle kararın maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiş ise de; bu gerekçe 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 5. fıkrasında sayılan sebeplerden birine ilişkin olmadığından, Bölge İdare Mahkemesince kararın bu kısmı yönünden işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kararın kaldırılarak dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyize konu manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.