1. Ceza Dairesi 2021/6466 E. , 2021/9978 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
MAKTUL :...
KATILANLAR :..., ...
SUÇ :Kasten öldürme, kasten öldürmeye azmettirme
HÜKÜM :1)a-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten öldürme suçundan TCK’nin 37/1,81/1. maddeleri gereğince ayrı ayrı müebbet hapis cezasıyla mahkumiyetine,
b-Sanık ... hakkında kasten öldürmeye azmettirme suçundan CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair; Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.12.2016 gün ve 2015/323 Esas, 2016/303 Karar sayılı kararı,
2-İstinaf başvurusunun esastan reddine dair; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 03/05/2017 gün 2017/1058 Esas ve 2017/1074 Karar sayılı kararı.
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafii, katılanlar vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanıklar ... ve ... hakkında; maktule yönelik kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürmeye azmettirme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 03/05/2017 gün 2017/1058 Esas ve 2017/1074 Karar sayılı kararının
sanıklar müdafii, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 21.10.2020 gün 2018/2046 Esas ve 2020/2485 Karar sayılı kararıyla ' oy çokluğuyla temyiz taleplerinin ESASTAN REDDİNE' karar verildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.02.2021 tarihinde 'Başsavcılığımız ile Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlık, sanık ... hakkında verilen hükme esas alınan katılan ...'in beyanlarında belirtiği oğlu ...'in olay öncesine ilişkin anlatımları nedeniyle tanık olarak ifadesine başvurulmasının gerekli olup olmadığı ile maktulün ölümüne neden olan 3 adet öldürücü mahiyetteki bıçakla yaralanmaların iki farklı bıçak kullanılması suretiyle işlenip işlenmediğine ilişkindir.
İddia ve Kabul: Sanıklardan ... ile ...'ın suç tarihinden nişanlı oldukları, arkadaş oldukları dönemde sanık ...'ın cezaevine girdiğinde ayrıldıkları, ayrıldıkları bu dönemde sanık ... ile maktül ...'in beraber tarım işi yapmaları nedeniyle tanıştıkları, bu dönemde aralarında kısa süren bir ilişki bulunduğu, sanık ...'ın bu ilişkiyi cezaevinden çıkan sanık ...'a anlattığı, sanık ...'ın ... ile aralarındaki telefon yazışmalarından kerhut olarak nitelendirdiği maktul ... ile sanık ...'ın cinsel ilişkiye girdikleri zannına kapıldığı, bu konudaki kuşkularının olaydan önceki mesajlarına da yansıttığı, olay gecesi daha önce aranması bulunduğu için Sarayköy'de oturmayan diğer sanık ...'nin Sarayköy'e geldiği, burada diğer sanık ... ile birlikte ...'ın ölenle ... arasındaki cinsel ilişki kuşkusunun vermiş olduğu husumet etkisi ile başlarında bere olduğu halde öleni götürdükleri, sırtından ve iki kez boynundan olmak üzere her biri başlı başına öldürücü darbe olan üç bıçak darbesi ile birlikte öldürdükleri, ölenin boyun bölgesinde sağ kulaktan başlayıp boyun altında ve sol kullak altından başlayıp boynunda sona eren iki yaralanmasının farklı iki kişi tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, yine sol sırt bölgesindeki yaralanması ile sağ kulak arkası ve sağ kulak arkasından başlayan boyundaki yaranın sol elini kullanan bir kişi tarafından işlenmiş olacağı, olay tarihinde sanıklardan ...'ın kullanmış olduğu cep telefonu sinyal bilgilerinin ölenin cep telefonunun en son sinal alındığı bölge ile uyumlu olduğu, olaydan sonra sanık ... ve sanık ... arasındaki telefon mesajlaşmalarında koyun kesme adı altında olayın zımmen anlatıldığı, sanıklar ... ve ...'ın eylem ve fikir birlikteliği içerisinde, sanık ...'ın eski nişanlısı olan ... ile olan ilişkisi nedeniyle maktul ...'i bıçakla öldürdükleri iddia ve kabul edilmiştir.
Sanık ... savunmalarında, maktulü aynı işyerinde bir süre birlikte çalışmış olmaları nedeniyle tanıdığını, aralarında bir samimiyet bulunmadığını, ...'in ... ile ilişkisi olduğunu bilmediğini, olay günü ...'de çalıştığı işyerinden ...'de bulunan evlerine geldiğini, abisi olan sanık ... ile aynı evde kaldıklarını ancak aralarının bozuk olması nedeniyle pek sık görüşmediklerini, suç tarihinde sanık ... ile evde bulunduklarını, evden hiç ayrılmadıklarını, saat 22:30 sıralarında yengesinin doğum sancılarının tutması nedeniyle 112 acili aradığını ancak numaranın görünmediğini, sabahleyin annesinin kendisine ... diye birinin öldüğünü söylemesi üzerine cenazeye katıldığını, üzerine atılı suçu işlemediğini, telefonu arızalandığı için tamire verdiğini beyan etmiştir.
Olaya ilişkin görgü tanığı bulunmamakta olup diğer delilerin incelenmesinde;
1) Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından maktule ilişkin olarak yapılan otopside;
a)Sol kulak memesinin 1 cm önünden başlayıp arkaya doğru hafif obik, dike yakın doğrultuda seyrederek kulak memesinin 4,5 cm altında sonlanan, 7 cm uzunluğunda 2 cm genişliğinde, üst açısı dar olup, alt açısı net olarak ayrıt edilmeyen, kenarları düzgün, alt açıya yaklaştıkça kanama ve ekimozlu ince bölgeler bulunduran kesici delici alet yarası,
b)Sağ çene altında (angulus mandiulanın hemen altında sağda mentumun 4 cm arkasında) başlayıp sağ SCM kasın orta seviye ön kenarında biten 8 cm uzunluğunda 3.5 cm genişliğinde ön açısı dar, arka açısı geniş, ön 1,5 cm lik kısmında kenarları düzgün arkaya doğru kenarları tırtıklı şekilde düzensizleşen 1 nolu KDAY ile trajeleri birleştiği kesici - delici alet yarası olduğu,
c)Sırt sol tarafta skapula üst kısmı üzerinde, orta hattın 7 cm solunda 4 cm lik, dikey seyirli, yara dudakları düzgün, üst açısı dar alt açısı geniş olan kesici delici alet yarası olduğunun tespit edildiği,
1 ve 2 numaralı lezyonların kesici delici aletin aynı darbesi ile vücuda ika olunduğu düşünülerek bu lezyonların doğrultusu karşılaştırıldığında, 1 numaralı lezyonun 2 numaralıya göre oldukça dik seyredipher ne kadar vücut içinde traseler birleşmiş olsa da aynı darbe ile meydana getirilmiş olmalarının oldukça zayıfihtimal dahilinde bulunduğu, her iki lezyonun benzer namlu niteliklerine sahip kesici alet ile ayrı darbeler şeklinde husule getirilmiş olmasının daha kuvvetle muhtemel bulunduğu belirtilmiştir.
2)Sanık ... 'in rızası ile muhafaza altına alınan telefonun üzerinde yapılan inceleme tutanağında; 27/04/2015 tarihinde, ... ile olan 14:40 ile 15:00 arasındaki mesajlaşmalarında 'hayır ya dün koyunlara bakarken düştüm ondan ya', 'senin koyunlara bakışını görmeni isterdim', 'koyunun boynunu bile keserken sakarlığım tuttu ondan boynunu koparttım', 'koyunun boğazının hepsini kesmişim bir darbe ile kopmuş sadece az bir deri kalmış', 'oy yazık ','kim yazık ','koyun yazık ','benim sol kolum güçlüdür darbesi kötü olur', 'yani', 'koyun anla', 'neyi anlıyam', 'anlamadın mı', 'yoo', 'koyun kim anlamadın mı', 'benim aşkım', 'of yaa ben kaç kere koyun kestim', 'haa anladım aşkım', 'ne demek istediğimi anlamadın mı', 'anladım aşkım', 'hele şükür, yazık diyo ya, sen nasıl acırsın koyuna ha, hey alo, neden cevap vermiyon, kim aradı', 15:05'te ise 'aşkım benim lakabım koyun biliyon mu' , saat 23:15'ten itibaren 'kapıda polisler var korkuyorum yanlarına gitmeye', 'deseler ...ye yardım etmişin ne diyeceğim', 'bizim kapıda polisler duruyor', '...ye yardım etti diye beni tutuklasalar ne yapacağım ben', 'ettin mi', 'evet bilyn, anla', 23:55'ten itibaren olan mesajlarda ise '... için araştırma yapıyorlar, abini, ...yı falan o gün neredeydin diye sorguya almışlar bilmiyorum', 'sakın korkma bir şey yok sadece araştırma yapıyorlarmış', 'öylesine bak bütün gençleri sorguluyorlarmış annen dedi çabuk gelsin bir şey yok sadece onu tanıyon mu falan demişler, bak sakin ol git denetimce değil korkma git evine' gibi mesajların bulunduğu tespit edilmiştir.
3)Maktul ...'in, 16/04/2015 tarihinde saat: 22.07 ile 22.23 arasında bıçaklanmak suretiyle öldürüldüğü sabittir. Çünkü olay tarihinde maktülün kullandığı tlf ile en son konuştuğu tanık ...'le olan görüşme saati 22:07 dir. Maktülü ilk gören ...'ın durumu babası tanık ...'a haber vermesiyle saat 22.23 te 112 acil hattı aranmıştır.
4)Sanık ...'nin telefonu tamire verdiğini beyan ettiği yere ilişkin olarak yapılan araştırmada ... İletişim isimli işyerinin bulunduğu, bu işyerinin tlf tamir yeri olmayıp fatura tahsil ve kontür bayii olduğu, telefonun tamire verildiğine ilişkin bir delile ulaşılamadığı, sanık ...'nin 112 acili aradığını beyan ettiği tlf hattının suç tarihinde satın alınmış olup aramaya kapalı olduğu 17.04.2015 de açıldığının tespit edildiği, sanığın kullandığı İMEİ: 490520914907088/arkasında İMEİ: 359098106/527066/6 yazılı telefonunu 26.04.2015 tarihinde sattığı tespit edilmiştir.
5)Sanığın savunmasında bildirdiği, yengesinin doğumuna ilişkin abisi tanık ...'in 23:03'te ihbarda bulunduğu, sanığın telefon İMEİ kullanılarak yapılan ve telefon numarası çıkmayan çağrının ise, 23:14 te yapıldığı, en aleyhe kabul ile ölüm saati ile sanığın 112 acil hattını arama saati arasında 51 dakikalık bir süre bulunduğu, 28/04/2015 tarihinde olay yeri basit krokisinde maktulün bulunduğu yer ile sanığın ikametgahı arasındaki mesafenin yaklaşık 500 metre olduğu anlaşılmaktadır.
6) 28.04.2015 tarihli araştırma ve muhafaza altına alma tutanağında maktulün kardeşi ... ile yapılan mülakatta, maktulün en son,plastik kasa alıp giderken yanında iki şahsın bulunduğunun belirtildiği ve bu şahıslardan birinin ...'ten biraz kısa, diğerinin ise zayıf uzun boylu iri olduğu ve başlarında berelerin olduğu belirtilmiştir.
7)Maktul ...'in, babası katılan ... 15/01/2016 tarihli oturumda, olay gecesi küçük oğlu ...’ın sanıkları gördüğünü ve bunu kendisine anlattığını, bu iki sanığın başlarında maske olduğunu, uzun boylu ve zayıf olanın huzurda olan sanık ..., kısa boylu olanın da yine huzurdaki sanık ... olduğunu anlatmıştır.
Yukarıdaki olaya ilişkin anlatım ve tespitlere ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından otopsi raporundaki bulgular doğrultusunda, maktuldeki yaralanmaların farklı iki bıçak kullanılması suretiyle meydana getirilip gelmediğine ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, maktulün kardeşi olan ve 02.07.2007 doğumlu olan ...'in tanık sıfatıyla dinlenmesi ile 28.04.2015 tarihli araştırma ve muhafaza altına alma tutanağında imzası bulunan mümzilerin de dinlenmesinden sonra toplanan delilere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden hükmün bozulması yerine, esastan reddine karar verilmesi Kanuna aykırıdır. '
Gerekçe gösterilerek itirazda bulunulduğu,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 10.07.2012 gün ve 2012/280, 2012/928 sayılı kararı ile 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında' Yasanın 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nun 308.maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçiçi 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE Dairemizin 21.10.2020 tarih, 2018/2046 Esas ve 2020/2485 sayılı esastan red kararının KALDIRILMASINA karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur;
Sanıklar ... ve ... hakkında; maktule yönelik kasten öldürme suçundan mahkumiyet, sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürmeye azmettirme suçundan beraat yönündeki Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan hükümlere karşı sanık müdafileri ve katılan vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 03.05.2017 tarih 2017/1058 Esas, 2017/1074 Karar sayılı kararında bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sübuta, katılanlar vekilinin beraat kararının hatalı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle,
Dosya kapsamına göre;
1-Maktulun 17.04.2015 tarihli otopsi raporundaki bulgular doğrultusunda, maktuldeki yaralanmaların farklı iki bıçak kullanılması suretiyle meydana getirilip gelmediğine ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınması,
2-Maktulün kardeşi olan ve 02.07.2007 doğumlu olan ...'in tanık sıfatıyla dinlenmesi,
3-28.04.2015 tarihli araştırma ve muhafaza altına alma tutanağında imzası bulunan mümzilerin de dinlenmesinden sonra toplanan delilere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ... ve ... müdafiinin, katılanlar vekilinin temyiz istemleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-a. maddesi gereğince “Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.