Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/1202 E. , 2021/2093 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1202
Karar No:2021/2093
TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) ...
VEKİLİ : Av. ....
2. (DAVACI) ... Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'nca 28/11/2016 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen '2017 yılı Araç Kiralama' ihalesine katılıp teklifi değerlendirme dışı bırakılan davacı şirket tarafından, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle Kamu İhale Kurumu'na yaptığı itiraz için ödediği 6.745,00-TL tutarındaki bedelin 01/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte maddi tazminat olarak, kaybettiği ticarî itibarına karşılık ise 500.000,00-TL manevi tazminatın idarî işlem tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararda; ihalede davacı şirketin de aralarında bulunduğu üç şirketin istekli olduğu, davalı idare tarafından ... tarih ve .... sayılı yazı ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 11/g maddesi uyarınca ihaleye katılan isteklilerin terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olup olmadığı hakkında ilgili mercilerden bilgi istenildiği, MİT Müsteşarlığı'ndan gelen bilgi doğrultusunda davacı şirketin ihale dışı bırakılmasına ve ihalenin ekonomik açıdan en avantajlı teklifi sunan ... Seyahat Tur. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. üzerinde kalmasına karar verildiği, davacı şirket tarafından bu karara karşı yapılan itirazen şikâyet başvurusunun ... tarih ve ... sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararı ile reddedildiği, davacı tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, ..... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 13/03/2018 tarih ve E:2017/1613, K:2018/955 sayılı kararı ile Mahkeme kararı bozularak, dava konusu Kurul kararının iptaline kesin olarak karar verildiği; sonrasında davalı idarece tekliflerinin hukuka aykırı olarak değerlendirme dışı bırakılması kararına karşı Kamu İhale Kurumu'na yaptığı itirazen şikâyet için ödediği ...-TL tutarındaki bedelin maddi tazminat olarak 01/02/2017 tarihinden itibaren, idarî işlem ile iptal kararının verildiği yaklaşık iki yıllık süreçte kaybettiği ticarî itibarına karşılık olarak 500.000,00-TL manevi tazminatın ise idarî işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı;
Davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına gerekçe oluşturan ..... İdare Mahkemesi'nin ... tarihli kararının, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 13/03/2018 tarih ve E:2017/1613, K:2018/955 sayılı kararı ile bozularak davacının ihale dışı bırakılması işlemine karşı yaptığı itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair Kurul'un ... tarih ve .. sayılı kararının iptaline karar verildiği ve bu karar ile davacının FETÖ/PDY terör örgütüne irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde dayanak işlemin ortadan kalktığı anlaşıldığından, davacının, Kurul'un ... tarih ve ...sayılı kararına konu işlem ile zarara uğradığının kabulü gerektiği;
Davacı şirketin ihale dışı bırakılması işlemine karşı Kamu İhale Kurumu'na yaptığı itirazen şikâyet başvurusu karşılığında ödemek zorunda kaldığı 6.745,00-TL tutarındaki ücretin, davacı şirketin ihale dışı bırakılmamış olsa idi itirazen şikâyet başvurusu yapmasına ve bu ücretin ödenmesine gerek bulunmadığı dikkate alındığında, davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusu karşılığında ödediği bu tutarın, ödeme makbuzları ile somut ve tespit edilebilir bir zarar olması sebebiyle davacı şirkete ödenmesi gerektiği;
Davacı şirket tarafından, davalı idareye FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantılı olmadığını gösteren kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ile Emniyet Araştırma raporu sunulmasına rağmen davalı idare tarafından bu belgelere itibar edilmeksizin yargı kararıyla da ortaya konulduğu üzere gerçekliği ve doğruluğu ispatlanamayan FETÖ/PDY terör örgütüne irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde bir bilgiye istinaden ihale dışı bırakılması hususunun davacı şirketin ticarî itibarının zedelenmesine ve güvenilirliğinin azalmasına sebebiyet vereceğinden ihale dışı bırakılması işlemi nedeniyle takdiren 50.000,00-TL manevi tazminatın davacı şirkete ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davacının maddi tazminata ilişkin isteminin kabulü ile, 6.745,00-TL'nin dava tarihi olan 06/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine; davanın, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat istemine ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: .... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; davacı şirket lehine manevi tazminata hükmedilmesi yönüyle istinafa konu İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde görülmüş ise de, zarara yol açan işlemin niteliği (ihalede değerlendirme dışı bırakılması) değerlendirildiğinde, İdare Mahkemesi'nce hükmedilen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yol açacak şekilde yüksek belirlendiği, buna göre, manevi tazminatın amaç ve niteliği ile kararda belirtilen ölçütler dikkate alındığında, 10.000,00-TL manevi tazminat takdir edilerek, belirlenen bu tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak .... İdare Mahkemesi'nce verilen 10/06/2019 tarih ve E:2018/1544, K:2019/1257 sayılı kararın maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup istinaf başvurusunun kabulünü gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun bu kısım yönüyle reddine; davalı tarafın istinaf başvurusunun manevi tazminat istemi yönüyle kısmen kabulü ile kararın, manevi tazminat isteminin 50.000,00-TL kısmının kabulüne ilişkin kısmının kaldırılarak 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine; kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik ise davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce FETÖ/PYD silahlı terör örgütü ile iltisakı yahut bunlarla irtibatı bulunmadığı gerekçesi ile manevi tazminata konu işlemin kesin olarak iptal edildiği, işlemin iptaline kadar geçen 1,5 yıllık sürede şirketin hem maddi hem de manevi açıdan ciddi kayıplar yaşadığı, iftira niteliğindeki değerlendirme dışı bırakma kararı bütün kurumlar ve sektör içerisindeki diğer şirketler tarafından kısa sürede duyulmuş olup ticarî itibarı ve güvenilirliğinin yerle bir edildiği, manevi tazminata konu idari işlem nedeniyle davacının uzun yıllar hizmet verdiği TEDAŞ Genel Müdürlüğü, Gümrük Bakanlığı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi gibi birçok kurumun, davalı idarenin vermiş olduğu ihale dışı bırakma kararını dayanak kabul ederek müvekkil şirketi ihale dışı bırakmış, sözleşmelerini feshetmiş ya da sözleşmesi sona eren işlerini yenilemedikleri, satış gücünde 3.324.625,63-TL düşüş olduğu, bu nedenle 10.000,00-TL tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığı, aynı gerekçe ile Ticaret Bakanlığı’na karşı açılan davada 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiği, somut uyuşmazlıkta ise davalının işleminin haklarında tesis edilen ilk işlem olması nedeniyle etkisi ve ağırlığının daha fazla olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu idari işlemin 15/07/2016 sonrasında ilan edilen OHAL döneminde tesis edildiği, işlemin OHAL dönemi hassasiyeti ve özeni ile mevzuata uygun olarak tesis edildiği, idarenin kusurunun bulunmadığı, maddi - manevi tazminat verilmesi şartlarının oluşmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin idari işlemin hukuka uygun olduğuna ve şirketlerinin maddi ve manevi zararının bulunmadığına ilişkin temyiz itirazları yersiz ve hukukî dayanaktan yoksun olup temyiz başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından, dava konusu idari işlemin 15/07/2016 sonrasında ilan edilen OHAL döneminde tesis edildiği, işlemin OHAL dönemi hassasiyeti ve özeni ile mevzuata uygun olarak tesis edildiği, idarenin kusurunun bulunmadığı, maddi - manevi tazminat verilmesi şartlarının oluşmadığı, bu nedenle davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ve davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'nca 28/11/2016 tarihinde '2017 Yılı Araç Kiralama' ihalesinin gerçekleştirildiği, ihalede davacı şirketin de aralarında bulunduğu üç şirketin istekli olduğu, davalı idare tarafından 29/11/2016 tarih ve 45644 sayılı yazı ile 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu'nun 11/g maddesi uyarınca ihaleye katılan isteklilerin terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olup olmadığı hakkında ilgili mercilerden bilgi istenildiği, MİT Müsteşarlığı'ndan gelen bilgi doğrultusunda davacı şirketin ihale dışı bırakılmasına ve ihalenin ekonomik açıdan en avantajlı teklifi sunan ... Seyahat Tur. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. üzerinde kalmasına karar verildiği, davacı şirket tarafından bu karara karşı yapılan itirazen şikâyet başvurusunun 01/02/2017 tarih ve 2017/UH.I-460 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararı ile reddedildiği, davacı tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13/03/2018 tarih ve E:2017/1613, K:2018/955 sayılı kararı ile Mahkeme kararı bozularak, dava konusu Kurul kararının iptaline kesin olarak karar verildiği; sonrasında davalı idarece teklifinin hukuka aykırı olarak değerlendirme dışı bırakılması kararına karşı Kamu İhale Kurumu'na yaptığı itirazen şikâyet için ödediği 6.745,00-TL tutarındaki bedelin maddi tazminat olarak 01/02/2017 tarihinden itibaren, idarî işlem ile iptal kararının verildiği yaklaşık iki yıllık süreçte kaybettiği ticarî itibarına karşılık olarak 500.000,00-TL manevi tazminatın ise idarî işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile âdil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılacağı belirtilmiş; tam yargı davaları ise, idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1- Bölge İdare Mahkemesi kararının, maddi tazminata ilişkin kısmında hukukî isabetsizlik görülmemiştir.
2- Bölge İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminata ilişkin kısmına gelince:
Davacı şirket lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönüyle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde görülmüştür.
Öte yandan, davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması nedeniyle Ticaret Bakanlığı'na karşı aynı gerekçelerle açılan maddi ve manevi tazminat talepli davada, ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacı lehine 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin kararına yönelik davalı idare istinaf başvurusunun ... Bölge İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararı reddedildiği, bu kararın kesin olduğu, tazminata konu maddi olayın ve hukukî gerekçenin bakılan dava ile aynı olduğu, davacı şirkete 10.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine yönelik temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının ise anılan karardan sonra 17/12/2020 tarihinde verildiği görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa'nın 36. maddesinde zımnen mevcut olduğu kabul edilen hukukî belirlilik ilkesi hukukî durumlarda belirli bir istikrarı gerektirmekte ve hukuk devleti ilkesinin aslî unsurları arasında yer almaktadır. Aynı hususta daha önce çıkan kararlardan farklı bir hüküm kurulması hâlinde bu farklılaşmaya ilişkin makul bir açıklama yapılması ise hukukî belirlilik ilkesinin gereğidir.
Bu nedenle, aynı maddi olay ve hukukî sebepten doğan ancak farklı bir idareye karşı açılan davada 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiş ve bu karar kesinleşmişken, bakılan davada manevi tazminat olarak 10.000,00-TL takdir edilirken önceki kararda belirlenen miktardan neden farklı bir miktara hükmedildiğine ilişkin bir gerekçe gösterilmeksizin karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Bölge İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminata ilişkin kısmında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin kısmen reddine, kısmen kabulüne;
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ..... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının maddi tazminata ilişkin isteminin kabulü ile 6.745,00-TL'nin dava tarihi olan 06/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine dair kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmının ONANMASINA,
3. Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminata ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 07/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.