1. Ceza Dairesi 2022/3466 E. , 2022/4566 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM:1)Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2018 tarih ve 2016/74 (E) - 2018/17 (K) sayılı kararı ile, sanık hakkında yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 37/1 delaletiyle 81/1, 35, 29, 62, 53 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına
2)Kararın istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 13/02/2019 tarih ve 2018/1739 (E) - 2019/376 (K) sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine
3)Kararın temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 11/03/2020 tarih ve 2019/4157 (E) - 2020/1060 (K) sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine
4)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 11/02/2021 tarih ve 2020/5624 (E) - 2021/1122 (K) sayılı kararı ile, Dairemizin 11/03/2020 tarih ve 2019/4157 (E) - 2020/1060 (K) sayılı kararı sayılı kararının kaldırılmasına, sanık müdafiinin temyiz isteminin esastan reddine dair karar
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dairemizin 11/02/2021 tarih ve 2020/5624 (E) - 2021/1122 (K) sayılı temyiz isteminin esastan reddi ile hüküm onanmasına dair kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/03/2022 tarihli itiraznamesi itiraz edilmekle evrak okunarak,
Gereği düşünülüp görüşüldü;
Sanık hakkında mağdura yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2018 tarih ve 2016/74 (E) - 2018/17 (K) sayılı kararı ile TCK'nin 81/1, 35, 29, 62, 53 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık müdafii tarafından istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 13/02/2019 tarih ve 2018/1739 (E) - 2019/376 (K) sayılı kararı ile, sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 11/03/2020 tarih ve 2019/4157 (E) - 2020/1060 (K) sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine karar verildiği, anılan Dairemiz kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine, Dairemizin 11/03/2020 tarih ve 2019/4157 (E) - 2020/1060 (K) sayılı kararının kaldırılmasına, sanık müdafiinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği,
Dairemizin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/03/2022 tarihinde sanık hakkında eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan itiraz edildiği anlaşılmakla, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı Kanun'un 101. maddesi gereğince dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Yargıtay 1. Ceza Dairemizce verilen hükmün onanmasına dair karar usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2022 gününde üye ...'in sübuta yönelen karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Tarsus Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar ..., ..., ...'ın mağdurlar ..., ..., ... ve ...'ı yaraladığı iddiasıyla açılan kamu davasında sanık ... hakkında ...'e bıçakla vurmak suretiyle kasten adam öldürmeye teşebbüsten verilen, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairemiz tarafından tasdik olunan
mahkumiyet kararının sanık ...'in müsnet suçtan beraat etmesi gerektiği kanaatiyle katılmıyorum.
Dosya kapsamına göre ..., nüfusuna kayıtlı ve amcazade olup birbirlerini tanıyan davanın tarafları Tarsus, Tozkoparan Zahit Mahallesine taşınmışlardır. 2014 yılı mahalli idareler seçimlerinde aynı sülaleden ... ve ... İın Tarsus Tozkoparan Zahit Mahallesi muhtarlığına ayrı ayrı aday olmaları üzerine sülalenin oyları bölünmüş ve muhtarlık seçimlerini farklı 3. bir kişi kazanmış olup bu nedenle aynı sülale içindeki aileler arasında birçok kez büyük kavgalar olmuş, ...görevlileri günlerce sokaklarda kavgayı önleme amaçlı tedbirler almışlardır.
Olay yerinde görev yapan polis memuru ...aşamasında tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde: Olaydan bir gün önce iki grubun kavga ettiğini kendilerinin de tedbir aldıklarını 25.05.2014 yani olay günü bir şahsın sokakta görüldüğünü onu gören kadınların evlerden bu şahsa bağırmaya başladıklarını ve her evden kadın ve erkek sopalı, bıçaklı, kazma ve kürekli 50-60 kişilik grubun bu kişiyi kovaladıklarını, ancak kaçan şahsı yakalayamadıklarını kendilerinin araya girdiğini ancak saldıran grubu engelleyemediklerini, kaçan şahsın diğer sokağa geçtiğini orada da 50-60 kişilik sopalı, bıçaklı, kazma kürekli bir grubun olduğunu toplamda 150 kişilik bir kalabalığın karşılıklı kavgaya tutuştuğunu o sırada silah sesi geldiğini müdahale eden iki polis memurunun yaralandığını söylemiştir.
Olayda Yaralanan Polis Memuru ... Ayar Beyanında: Kalabalık iki grubun karşılıklı kavgasına müdahale ettikleri sırada bir silah sesi duyulduğunu kendisinin de yaralandığını olay yerinde mavi tişörtlü, zayıf bir şahsın bıçakla etrafındakilere vurduğunu gördüğünü söylemiştir.
Olaydan hemen sonra ...tarafından alınan beyanlarda kimin kimi vurduğunu söyleyen bu beyanları zabta geçirilen taraflar ve tanıklar olaydan sonra akraba oldukları için anlaştıklarından dolayı ilk verdikleri beyanlarını kabul etmemiş ve kimin kimi vurduğunu görmediklerini, şikayetçi olmadıklarını, olayı hatırlamadıklarını ve ...beyanlarını kabul etmediklerini söylemişlerdir.
Tanık ... Kolluktaki Beyanında: ...'ın küçük oğlunun gelerek babamı öldürüyorlar demesi üzerine olay yerine gittiğini, olay yerinde ..., ..., ... ve ...'in yaralı olduğunu gördüğünü, bu kişilere kimin veya kimlerin vurduğunu görmediğini, olay mahallinde İnan soyadlı ..., ... ..., ... ..., ..., ... ... ve ...in bulunduğunu ve saldırdıklarını biraz sonra polisin olay yerine geldiğini ...ta 2 tüfek, ....'de tabanca, ...'te ise sallama vardı diğerlerinde ise taş ve sopa vardı demiştir.
Mağdur ...'ın İmam Nikahlı Eşi ... Beyanında: Kavga üzerine dışarı çıktığını eşinin yaralı olarak yerde olduğunu gördüğünü yine ...'ın da yaralı olduğunu yerde bir bıçak gördüğünü ancak ona dokunmadığını olay yerinde ...isimli kadın, ...'ı gördüğünü söylemiştir.
Mağdur ... ...Beyanında: Olayda kendisinin de yaralandığını amcası oğlu ...'u da ...'ın bıçakladığını söylemiştir.
Mağdur ... ...Beyanında: Kendisini ...'ın bıçakladığını söylemiştir.
Tanık ... ...Beyanında: Olay yerinde Sadullah'ta balta gördüğünü söylemiştir.
Mağdur ... ...Beyanında: ...'ın olay yerinde dayısı olan ...'e bıçakla saldırdığını görünce kendisinin araya girdiğini ...'ın elindeki sustalı bıçakla kendisini karın bölgesinden bıçakladığını söylemiştir.
1978 D'lu Mağdur ... Kolluktaki Beyanında: 25.05.2014 günü saat 09:00 sularında küçük oğlum dışarıda kavga olduğunu söyleyince balkondan dışarı baktım, dışarıda , ..., , ... soyadlı kişiler vardı. Bıçaklarla gelmişlerdi. Bana küfrettiler ben de balkondan aşağıya indim ayıp değil mi niçin küfrediyorsunuz dedim aramızda tartışma başladı, beni darp ettiler. ... elinde bulunan bıçakla benim karın bölgem ve koltuk altımdan bıçakladı, diğerleri de sopalarla beni darp ettiler. Farıs elindeki silahla bana ateş etti ve sol bacağımdan vurdu. Beni bıçaklayan ..., tabancayla vuran ...ve sopalarla darp eden ismini verdiğim şahıslardan şikayetçiyim demiştir.
...'ın dosyadaki adli raporunda; sol koltuk altı ön tarafta 1, sağ kaburga kemiklerinin altında 2, sol göz altında 1 olmak üzere 4 adet kesici delici alet yarası ile sol bacak diz altı önde 1 adet ateşli silah mermi giriş yarası olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelerden olay yerine müdahale için gelen ...görevlilerinden ..., ... ve ... isimli polislerin yaralandıkları anlaşılmıştır.
Olay sırasında yaralanan polis memurlarına dosyamız sanıklarının teşhis işlemleri yaptırılmamıştır.
Dosyadaki tüm deliller bu şekilde tespit edildikten sonra Daire kararımıza muhalefetimin sebebini şöylece izah edebilirim:
Aynı sülaleden ve amca oğlu olan olayın tarafları bir muhtarlık seçimini her iki ailenin temsilcisinin kaybedip 3. bir kişinin kazanması üzerine sülale içinde karşılıklı birbirini suçlamalar ve kavgalar başlamış kollukta olay günü öncesinden başlayan kavgalara tedbirler almışlardır. Davaya konu olay olup da konu resmi makamlara intikal edince olayı gören tüm taraflar (... hariç; o uzun süre hastanede tedavi görmüş ve hastaneden çıkışta verdiği ifadesinde tarafların anlaştığını bu nedenle şikayetlerinden vazgeçtiklerini ancak kendisini bıçaklayan ... ...den kendisinin şikayetçi olduğunu söylemiştir.) kollukta olayın sıcağı sıcağına verdikleri ifadeleri de kabul etmemiş ve şikayetlerini geri çekmişlerdir.
Mağdur ...'in bıçakla dört yerinden yaralanmasının kim tarafından gerçekleştirildiği mağdurun kendisi tarafından ...beyanında açıkça belirtilmiş ve beni ... bıçakladı demiştir. (Sonradan bu beyanını kabul etmemiş ve hatırlamıyorum demiştir.) Yargılamayı yapan mahkeme dosyanın sanığı ...'e
sülalede ... isimli kişi olup olmadığını sormuş o da iki kişi olduğunu söylemiş bunun dışında hiçbir araştırma yapmaya ihtiyaç duymamıştır.
Dosyamız sanığı ...'in olay yerinde olduğunda tereddüt yoktur. Ancak birkaç aşamada gerçekleştiği anlaşılan olay günü kavgada ... aleyhine tek ifadesi olan ..., ...'in küçük oğlunun babamı öldürüyorlar diye bağırması üzerine olay yerine gittiğini orada ...'i yine ... ve ...'un da yaralanmış vaziyette gördüğünü, kimin kime vurduğunu ise görmediğini saldıranlardan ...'te sallama olduğunu gördüğünü söylemiştir.
Tanık ...'un beyanına göre olay yerinde yaralı olduğunu gördüğü ... ise beyanında kendisini ...'ın bıçakladığını söylemiştir.
Dosyada yaralı olan ...'ta dayısı ...'i bıçaklamak için hamle yapan ...yi engellemek istediğini ancak ...'ın kendisini karnından bıçakladığını söylemiştir.
Yerel mahkemece ...'ın ... ve ...'ı bıçakla kasten yaralamadan verdiği mahkumiyet kararları Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz talepleri reddolunarak kesinleşmiştir. ...'ı ...nin bıçakladığını gören kimse yoktur, sanık ... ...'ı bıçakladığını kabul etmemiş ancak mağdur ...'ın beyanına itibar edip ...yi cezalandıran mahkeme her nedense mağdur ...'in 'Beni karın ve koltuk altı bölgelerimden ayrı ayrı bıçaklayan ...'dir' dediği halde bu beyanına hiçbir gerekçe gösterilmeksizin sülalede ... isminde kimler olduğunu dahi resmi yollardan araştırmadan ...'in ...'e vurduğunu kabul etmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması hem 1982 Anayasası hem 5271 sayılı CMK hem de uluslararası ilgili mevzuatın emredici bir kuralıdır.
... ...nin elinde bıçakla iki kişiyi yaraladığı sabittir. Bunlardan ... 'ben dayım ...'e saldıran ...yi engellemeye çalışırken ... tarafından yaralandım' dediği de sabittir.
... beni yaralayan ...'dır, demiştir. Mahkeme ... ile ilgili hiçbir araştırma yapmamış ve yine ...görevlisi ... bıçakla saldıran kişinin eşgal bilgilerini verdiği halde ona dahi teşhis yaptırılmamıştır.
Olayın üzerinden yedi yıl gibi uzun bir sürenin geçmiş olması nedeniyle tanık ...'e şu an yaptırılacak teşhisinde maddi gerçeği ortaya çıkarmaya destek olamayacağı da aşikardır. Bu nedenle bu husus bozma nedeni olarak kabul olunmamıştır.
O halde sanık ...'in ...'e dört kez vücudunun ön bölgelerinden vurduğu sabit iken ve tanık ...'un olaydan sonra oraya gelip yaklaşık 150 kişilik kavga eden iki grup içinde ...'te sallama vardı ben gördüm ancak ... yerdeydi onu kim vurdu görmedim, şeklindeki beyanı ile (Bu tanık dışında ...'te bıçak veya silah olduğunu söyleyen kimse bulunmamaktadır.) Sanık ...'e ...'e karşı kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu işlendiğinin sübut delili olarak kabul edilip ceza verilmiştir. Mahkemelerin gerekçeleri o kararı okuyan kişileri ikna edici şekilde deliller ve mantık örgüleriyle desteklenmelidir. Tarafların beyanları, dosyadaki
raporların gerekçe kısmında yazılması gerekçe olmayıp delillerin tekrarından ibarettir.
Tüm bu izahlar ışığında şüpheden sanık yararlanır ilkesi tüm yargı mercilerini de bağlayan evrensel bir kaide olup sanık ... hakkında şüpheden öteye hiçbir maddi delil olmadığı tarafımızdan ayrıntılı şekilde belirtilmiş olmakla sanık ...'in ...'e karşı kasten adam öldürmeye teşebbüsten beraatine karar verilmesi kanaatiyle Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.