3. Ceza Dairesi 2020/3583 E. , 2020/8853 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında müşteki ...’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nin 150/3. maddesi uyarınca “alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan kovuşturmalarda sanıkların istemi olmaksızın bir müdafii görevlendirilmesi” zorunlu olup, sanık ...’in üzerine atılı suçun 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c,son maddeleri kapsamında olması nedeniyle, tebliğnamenin sanık ...’e zorunlu müdafii atanması gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki ... hakkında Akçakale Devlet Hastanesi kulak burun boğaz uzmanı tarafından düzenlenen 27.02.2013 tarihli adli raporda; “yapılan kulak burun boğaz fizik muayenesinde nazal kemik aksı sola deviye izlendiği, yüzde şekil değişikliğine ve sabit ize neden olduğu, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği ve hayati fonksiyonlarını orta derecede etkilediği” tespiti yapıldığı, müştekinin yüzünde sürekli değişiklik ya da yüzde sabit ize neden olduğu şeklindeki açıklama nedeniyle raporun çelişkili olduğu, ayrıca müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hangi derecede olduğunun belirtilmediği görüldüğünden, adli raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, müştekinin tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesinin ne olduğu, yüzünde sabit iz ya da sürekli değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK'nin 87/1-c,son maddesinin uygulanması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) sayılı kararları ile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve yine 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre,
c) Müşteki ...’i yüzünde sabit iz oluşacak ve ve orta derecede kemik kırığına neden olacak şekilde birden fazla nitelikli hal ihlali yaparak yaralayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, TCK’nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nin 3. maddesinde düzenlenen “cezada orantılılık” ilkesi gereğince alt sınırdan makul bir oranda uzaklaşmak gerektiği halde asgari hadden ceza verilmesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
d) Sanığın müşteki ...’i TCK'nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan sopa ile yüzünde sabit ize sebebiyet verecek şekilde yaralama eylemi nedeniyle hakkında TCK'nin 86/1. maddesi kapsamında kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken, TCK'nin 86/3-e ve 87/1-c maddelerinin birlikte uygulanması nedeniyle cezasının 5 yıldan az olamayacağı TCK'nin 87/1. maddesinin son cümlesinde belirlenmesine rağmen, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanığa 3 yıl ceza verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
e) Sanıklar ... ve ...’in ilçe merkezinde kahvehanede otururken müşteki sanık ...’nın sanık ...’a tokat atması sonrasında sanıklar ... ve ...’ın müşteki ...’i yaraladıkları olay nedeniyle, sanık ... hakkında haksız tahrik nedeniyle TCK’nin 29. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması,
e) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
2) Sanık ... hakkında müşteki ...’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki ... hakkında Akçakale Devlet Hastanesi kulak burun boğaz uzmanı tarafından düzenlenen 27.02.2013 tarihli adli raporda; “yapılan kulak burun boğaz fizik muayenesinde nazal kemik aksı sola deviye izlendiği, yüzde şekil değişikliğine ve sabit ize neden olduğu, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği ve hayati fonksiyonlarını orta derecede etkilediği” tespiti yapıldığı, müştekinin yüzünde sürekli değişiklik ya da yüzde sabit ize neden olduğu şeklindeki açıklama nedeniyle raporun çelişkili olduğu, ayrıca müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hangi derecede olduğunun belirtilmediği görüldüğünden, adli raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, müştekinin tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesinin ne olduğu, yüzünde sabit iz ya da sürekli değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre;
b) Sanıklar ... ve ...’in kahvehanede otururken müşteki sanık ...’nın sanık ...’a tokat atması nedeniyle ...’ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, sonrasında sanıklar ... ve ...’ın da içinde bulunduğu grubun müştekiler ... ve ...’i kovaladıkları ve bir evin bahçesine kaçan ... ile ...’i yakalayarak sanık ...’in sopa ile sanık ...’ın ise yumrukla darp ettikleri olay nedeniyle, sanık ...’ın sanık ... ile birlikte iştirak iradesi içerisinde müşteki ...’i yaraladığı ve hükmün sanık ... hakkında temel cezanın belirlendiği paragrafında da TCK’nin 37/1. maddesi uygulandığı halde, sanığa TCK’nin 87/1-c, son maddesi uyarınca ek savunma da verilerek, TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c,son maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmemesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
c) Sanıklar ... ve ...’in ilçe merkezinde kahvehanede otururken müşteki sanık ...’nın sanık ...’a tokat atması sonrasında sanıklar ... ve ...’ın müşteki ...’i yaraladıkları olay nedeniyle, sanık ... hakkında haksız tahrik nedeniyle TCK’nin 29. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
3) Sanık ... hakkında müşteki ...’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki ... hakkında Afyonkarahisar Devlet Hastanesi kulak burun boğaz uzmanınca düzenlenen 21.02.2013 tarihli adli raporda; “yapılan kulak burun boğaz muayenesi ve os nazal yan grafisinin incelenmesi sonucunda os nazalde travmaya bağlı non-deplase multiple fraktürler mevcut olup, 2. derece olduğu, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği” şeklinde bir tespit yapılmış olup, müştekinin burun kemiğindeki yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olmadığı ve müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif – orta – ağır şeklinde hangi derecede olduğunun belirtilmediği görüldüğünden adli raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, müştekinin tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesinin ne olduğu, yüzünde sabit iz oluşturup oluşturmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre,
b) Müşteki ...’in yaralanmasına ilişkin 21.02.2013 tarihli adli raporda, 2. derecede kemik kırığı oluşacak nitelikte yaralandığı tespiti yapılmasına rağmen, sanık ...’in TCK’nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca verilen cezasında, ek savunma da verilmesi suretiyle kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesine göre TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
4) Sanık ... hakkında müşteki ...’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki ... hakkında Afyonkarahisar Devlet Hastanesi kulak burun boğaz uzmanınca düzenlenen 21.02.2013 tarihli adli raporda; “yapılan kulak burun boğaz muayenesi ve os nazal yan grafisinin incelenmesi sonucunda os nazalde travmaya bağlı non-deplase multiple fraktürler mevcut olup, 2. derece olduğu, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği” şeklinde bir tespit yapılmış olup, müştekinin burun kemiğindeki yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olmadığı ve müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif – orta – ağır şeklinde hangi derecede olduğunun belirtilmediği görüldüğünden adli raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, müştekinin tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesinin ne olduğu, yüzünde sabit iz oluşturup oluşturmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre,
b) Sanıklar ... ve ...’in kahvehanede otururken müşteki sanık ...’nın sanık ...’a tokat atması nedeniyle ...’ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, sonrasında sanıklar ... ve ...’ın da içinde bulunduğu grubun müştekiler ... ve ...’i kovaladıkları ve bir evin bahçesine kaçan ... ile ...’i yakalayarak sanık ...’in sopa ile sanık ...’ın ise yumrukla darp ettikleri olay nedeniyle, sanık ...’ın sanık ... ile birlikte iştirak iradesi içerisinde müşteki ...’i yaraladığı ve hükmün sanık ... hakkında temel cezanın belirlendiği paragrafında da TCK’nin 37/1. maddesi uygulandığı halde, sanığın TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezasında, TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi ve yine müşteki ...’in kemik kırığı oluşur nitelikte yaralanması karşısında, ek savunma da verilmesi suretiyle müştekideki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesine göre TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 07.07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.