6. Ceza Dairesi 2015/3244 E. , 2015/43346 K.
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, Tefecilik, Dolandırıcılık, Tehdit
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar... ve ..... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2015 tarihli kenar yazısı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
Yasal süreden sonra yapılan sanıklar ..... ve ..... savunmanlarının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'nın 318. (5271 sayılı CMK 299) maddesi uyarınca REDDİNE,
“Tefecilik” suçu yönünden 5237 sayılı CMK'nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 'Yakınan Maliye Hazinesi'nin kamu davasına katılan olarak kabulüne' karar verilerek yapılan incelenmede:
I-Yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık ..... hakkında “tefecilik” suçundan beraatine,
Yakınan .....’ya yönelik eylem nedeniyle sanık ..... hakkında “tefecilik” suçundan beraatine,
Sanık .... hakkında “tefecilik” suçundan beraatine,
Katılan... .....’ya yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “tehdit” suçundan beraatine,
Katılan .....’ya yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “yağma ve tehdit”, sanık ..... hakkında “tehdit” suçundan beraatlerine dair hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ..... (katılan... .....’ya karşı), .... (yakınan ....’a karşı) ve .... hakkında “tefecilik” suçundan mahkumiyetlerine,
Katılan... .....’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar .... ve ..... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine,
Katılan ... .....’ya yönelik eylem nedeniyle sanık ..... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetine,
Yakınan .....’ye yönelik eylem nedeniyle sanıklar..... ve ..... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine,
Yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık ..... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetine dair hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar .... ve ....’ın, adli sicil kayıtlarına göre tekerrüre esas hükümlülükleri bulunduğu halde haklarında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması;
Katılan... .....’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar .... ve .....’un, yağma eylemini, birden fazla kişi ile birlikte ve sanık ....’a ait evde gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden sadece anılan bent ile uygulama yapılması, dolayısıyla olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması ve aynı Yasanın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması;
Yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .....’nın, yağma eylemini, birden fazla kişi ile birlikte ve kendisine ait işyerinde gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden sadece anılan bent ile uygulama yapılması, dolayısıyla olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması ve aynı Yasanın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması;
Karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulu’nun takdirine göre; yukarıda belirtilen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı biçimde 'eşit olarak alınmasına' biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık .... ve savunmanları, sanık .... ve savunmanları, sanık ..... savunmanları, sanık ..... savunmanları, sanık .... savunmanı, sanık..... savunmanının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnamedeki bozma gerekçesinden farklı olarak BOZULMASINA; bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’ın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden “sanıklardan eşit olarak alınmasına” ilişkin
bölüm çıkarılarak, “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” kelimeleri eklenmek suretiyle eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Katılan.....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “sair tehdit”; yakınan .....’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve ..... hakkında “tehdit”; katılan...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar..... ve ..... hakkında “dolandırıcılık”; yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “tehdit ve yağma”; yakınan .....’ye yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma”; sanık ..... hakkında, yakınan ...a karşı “tefecilik” suçlarından mahkumiyetlerine; sanık ..... hakkında yakınan...’a karşı da “tefecilik” suçundan beraatine dair hükümlerin incelenmesine gelince;
1-Katılan.....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “sair tehdit” suçundan mahkumiyetine dair,
Katılan.....’ın, sanık ....’dan tefe yoluyla almış olduğu borç parayı vadesinde ödeyemeyince, sanığın, katılandan olan alacağını tahsil edebilmek için, elindeki 500 TL meblağlı katılana ait senedi icraya koyacağına dair baskısının, alacağın tahsilinde hukuki bir yöntem olan icra yoluyla alma çabası olarak değerlendirilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, eyleminin, unsurları oluşmayan tehdit suçuna uyduğu kabul edilerek yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmesi,
2-Yakınan .....’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve ..... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine dair,
a) Yakınanın kızı ..., sanık ....'ın yeğeni .... ile evliyken, eşiyle geçimsizlik nedeniyle düğünde takılan ziynet eşyalarını da alarak evden ayrılması üzerine, sanık ....'ın yanında diğer sanıklar ..... ve..... olduğu halde, 18/05/2008 tarihinde, gece saat 23:30 sıralarında, yakınanın .../... Kasabası’ndaki evine araçla gelip, kızı ...'ın düğünü sırasında, yeğeni ...’in babası tarafından alınan eşyaya karşılık 7.000 TL’lik borca kefil olduğundan bahisle yakınandan kızını bularak, eşyaların geri getirilmesi ya da parasının ödenmesini istediği, yakınanın da “kızının nerede olduğunu bilmediğini ve eşyaların parasını ödeyemeyeceğini” söylemesi üzerine sanıkların, yakınanı “kızının götürdüğü eşyaların parasını ödemezseniz işin sonu fena olur, kızın ...’yı bulduğumuz yerde öldürürüz, seni de rahat bırakmayız, parayı vermezsen seni de öldürürüz, bizim adamlarımız var, seni dövdürürüz” diyerek tehdit
ettiklerinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında, para isteyerek yukarıda belirtilen sözleri sarf eden sanıkların kasıt ve amacının yakınanın ve kızının hayat ve vücut dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit olduğu, böylece yakınanın parayı vermeye mecbur kılındığı ve sanıkların eyleminin nitelikli yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde tehdit suçundan hüküm kurulması,
b) Kabul ve uygulamaya göre de; sanıklar ... ve ..... hakkında “TCK'nın 106/1. maddesindeki tehdit” suçundan kamu davası açıldığı halde, CMK’nın 226. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak ek savunma hakkı tanınmaksızın, yazılı biçimde hüküm kurulması,
3- Katılan...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar..... ve ..... hakkında “dolandırıcılık” suçundan mahkumiyetlerine dair,
a) Katılan aşamalardaki iddiasında, “04/05/2008 tarihinde, eşi...ile tartışması sonucu ..Köyü’ndeki babası ...’in evine gittiğini, Çarşamba günü de pazarda dolaşırken daha önceden tanıdığı ve köylüleri olan sanıklar..... ve .....’a bu durumu anlattığı, aynı günün akşamında, sanıklar ... ve ...’nın, katılan ...’nin babasının evine gelip, 'sana avukat tutacağız, seni eşin ile barıştıracağız' diyerek, boş bir kağıda imza atmasını istediklerini, kendisinin de onlara güvenerek okumadan imza attığını, daha sonra sanıkların, bir daha yanlarına uğramadığını, babasının araya girerek, eşi ile barıştırdığını, kısa bir süre sonra da jandarmanın kendilerini arayarak karakola gelmelerini söylemeleri üzerine eşi ile birlikte karakola gittiklerinde, sanıkların kendisine senet imzalattıklarını orada öğrendiğinden bahisle şikayetçi olduğunu” beyan etmiş;
Suça konu 28.04.2008 tarihli, 5.000 TL meblağlı, borçlusu katılan... olan senedin, 20.05.2008 tarihinde, .....’un evinde yapılan aramada ele geçirildiği,
Sanık ....., “Söz konusu senedin, .... isimli şahıs tarafından, katılan...’a iade etmesi için 19.05.2008 günü kendisine verildiğini, 20.05.2008 günü, bu senedi katılana verecekken, gözaltına alındığı için senedi veremediğini, yaklaşık 45 gün önce, ...’yi, kocası ile barıştırmak için ...’nin, ... ilçesi, ... Köyü’nde bulunan babası ...'in evinde bulunduğu sırada, sanık.....,.... ile birlikte ... evine gittiklerini, burada ... kocası ... barıştırmak için yaklaşık bir saat görüştüklerini, bu görüşme esnasında .... herhangi bir senet
imzalatmadığını, ...yanlarına alarak, kocasının bulunduğu ... Kasabasına götürdüklerini, ancak barışmayınca ... tekrar babasının evine getirdiklerini, ...’nin iddiasının doğru olmadığını, senedi ....ün kendisine verdiğini, haricen öğrendiğine göre de, ...’nin bu senedi kendisine avukat tutması için ...’a verdiğini, tahminine göre, ...’dan borç para almış ve onun karşılığında bu senedi vermiş” şeklinde savunmada bulunmuş; diğer sanık..... da savunmasında; “Katılan...’ı da tanıdığını, ancak iddia ettikleri ile ilgili hiçbir haberi ve bilgisinin olmadığını” belirtmiş;
Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde; öncelikle sanık .....’un savunmasında belirttiği .....ve ....isimli kişilerin açık kimlik, adres bilgilerinin tespiti yapılarak, bu kişilerin olayla ilgili bilgi ve görgülerinin sorulmasından sonra dolandırıcılık suçu yönünden sanıklar..... ve .....’un hukuki durumlarının ve suç vasfının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Kabul ve uygulamaya göre de; katılan...’dan hile yoluyla alındığı iddia edilen 5.000,00 TL meblağlı senedin, henüz tahsil edilmemiş olması karşısında sanıkların eylemlerinin kalkışma aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde tamamlanmış suçtan fazla ceza tayini,
4- Yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “tehdit ve yağma” suçlarından mahkumiyetine dair,
Sanık ....’nın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
a) Oluş ve dosya içeriğine göre; 2005 yılının Eylül veya Ekim ayındaki bir günde, yakınan ....’un, oğluna berber dükkanı açabilmek için paraya ihtiyaç duyması üzerine, sanık ....’dan bir yıl sonra ödenmek üzere 2.500 TL alıp, karşılığında 5.000 TL meblağlı senet verdiği, bu arada kayınbiraderi ....’ın da paraya ihtiyacı olunca sanık ...’dan 2.000 TL daha alıp, daha önce vermiş olduğu senedi iptal ederek, toplam aldığı 4.500 TL’ye karşılık, bir yıl vadeli 9.000 TL meblağlı senet imzalayarak sanığa verdiği, aradan belli bir zaman geçtikten sonra senedin günü gelmeden ....’nın, yakınana “parayı öde” diyerek tehdit etmeye başladığı, 2006 yılının Mart ayındaki bir günde de, ... Kasabası’ndaki camiden çıktığı bir vakit, sanık ....’nın, diğer sanık ..... ile birlikte yanına gelerek, yakınana “seninle biraz konuşalım” diyerek araçlarına bindirip, ... Soma yolu üzerindeki sanık ...’e ait oto tamir dükkanına getirerek
burada, sanık ...’ın “seni öldürürüm, benim kardeşlerim var, seni öldürürler, ben ... geldim, seni yaşatmam, paramı alırım” diyerek, yakınanı tehdit edip, yakınana vermiş olduğu 4.500 TL paraya karşılık önceden aldığı 9.000 TL meblağlı senedi yırtıp, yerine 14.000 TL meblağlı yeni senedi imzalattığı, böylece, sanık ....’nın eylemlerini değişik zaman ve mekanlarda bizzat veya diğer sanık ..... ile birlikte birden fazla olmak üzere tehdit ile bir hukuki ilişkiye dayanan alacak miktarını fazlasıyla aşacak nitelikte senede bağlamak amacı ile gerçekleştirdiği, bu yönde yapılan tehdit eylemlerinin yakınana yönelik yağma suçunun içerisinde değerlendirilmesi gerekip tek yağma suçunu oluşturduğu ve bu yönde hüküm kurulduğu gözetilmeden, sanık .... hakkında ayrıca anılan yakınana yönelik olarak tehdit suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanığın, yağma eylemini, birden fazla kişi ile birlikte ve diğer sanık ...’e ait işyerinde gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden sadece anılan bent ile uygulama yapılması, dolayısıyla olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması ve aynı Yasanın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi;
5- Sanık ..... hakkında, yakınan ....’a karşı “tefecilik” suçundan mahkumiyetine, yakınan...’a karşı da “tefecilik” suçundan beraatine dair,
Sanıklar ..... ile ....’nın gayri resmi evli olup, birlikte yaşadıkları ve ortaklaşa ticari iş yaptıkları, sanıkların çevrede faiz karşılığı borç para verdiklerinin bilindiği, sanık .....’in, sanık .... tarafından yakınan...’a faiz karşılığı borç paranın verilmesi ve geri ödenmesi sırasında sanık ... ile birlikte aynı anda ve eylem bütünlüğü içerisinde el ve işbirliğiyle hareket etmek suretiyle tefecilik suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, sanık .....’in, yakınan...’a karşı tefecilik suçuna TCK'nın 37. maddesi gereğince iştirak ettiği anlaşıldığından, mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi ve dolayısıyla adı geçen sanığın, yakınan .... dışında, adı geçen diğer yakınana da faizle borç para verdiği, tefecilik suçunun suçtan zarar göreni hazine olup birden fazla kişiye karşı işlenmesi durumunda zincirleme tek suç kabul edilmesi ve sanık hakkında yakınan ....’a karşı sübut bulan tefecilik eyleminin, bu eylemle birlikte TCK'nın 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi zorunluluğu,
6- Yakınan .....’ye yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetine dair,
UYAP sisteminden alınan sanık ...’a ait nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 01.07.2013 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “nitelikli yağma” suçundan duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan incelemede;
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan Hazine vekili, sanık ...., sanık ...., sanık..... savunmanı, sanık ..... savunmanları, sanık ..... savunmanı ile sanık ... ve savunmanının temyiz dilekçelerinde, sanık .... savunmanları Av.... ve Av. ...’un temyiz dilekçeleri ile duruşmada ileri sürdükleri itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan; yakınan .....’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve ..... hakkında “tehdit”, yakınan ....’a yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “tehdit ve yağma” suçları yönünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’ın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının korunması ile hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki bozma gerekçelerinden kısmen farklı olarak BOZULMASINA, ilişkin oybirliği ile alınan karar 07.10.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... katıldığı oturumda, sanık .... ve savunmanının yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.