T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/550 Esas
KARAR NO : 2019/896
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/06/2015
KARAR TARİHİ : 07/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 28.05.2014 tarihinde saat 21.15 sıralarında sürücü ......’in sevk ve idaresindeki ...... plakalı aracı ile Sultangazi istikametinde seyir halindeyken kavşakta, sinyal vermeden ve hızlı bir şekilde; yaya kaldırımından yolun karşısına geçen müvekkilleri ......'a çarparak, müvekkillerinin ağır derecede yaralanmasına neden olduğunu, sürücü ...... ’in meskun mahalde trafik kurallarını ihlal ederek, çok hızlı, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak dava konusu kazaya neden olduğunu, kaza nedeniyle sol bacağı kırlan müvekkillerinin başından, sol ayağından ve kollarından yaralandığını, ayrıca kafa travması geçirdiğini, uzun süre tedavi gören müvekkillerinin hala aksayarak ve çok zor yürüdüğünü, müvekkillerinin kaza nedeniyle kendi ihtiyaçlannı karşılayamadığıiçin bakıcı refakatında kaldığını, davalının tedavi masraflarını, bakıcı giderini, hastaneye gidiş geliş masrafları için oluşan yol masrafını talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek kazaya neden olan ...... plaka sayılı vasıta üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasını, 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyannca belirsiz alacak davası olarak açılan davada; yargılama esnasında toplanacak delillere göre, fazlaya ilişkin haklan ve alacağın kesin olarak tespitinin mümkün olduğu tarihte talebi değiştirme hakkı saklı kalmak kaydıyla; fazlaya dair talep ve haklan saklı kalmak kaydıyla; geçici iş göremezlik nedeniyle 500 TL müvekkillerinde oluşan kalıcı hasar ve sürekli iş göremezlik nedeniyle 1.000 TL, müvekkillerinin tedavi masraftan için 200, bakıcı masrafı için 200 TL, müvekkillerinin hastaneye gidiş gelişlerinde oluşan yol masraftan için 100 TL olmak üzere toplamda dava tarihi itibariyle 2.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı......'den tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tüm davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı Sigorta Şirketi vekilinin Mahkemeye verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde 28.05.2014 tarihinde yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği ...... plaka nolu aracın, 26.03.2014/17.06.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ....... numaralı ZMS ile...... adına kaza tarihi itibarıyla maluliyet için şahıs başına 268.000,00 TL/sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, davacı vekilinin müvekkilinin tedavi ve bakım giderleri ile ilgili maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, maluliyet oranının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediği de tespit edilmelsi gerektiğini, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren faiz talebinde yasal isabet bulunmadığını, zira davacı dava tarihinden önce müvekkil sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını, dolayısıyla müvekkil şirketin davacıya karşı temerrüdü söz konusu olmadığını, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddini, aksi halde tedavi, bakıcı gideri dışında kalan maddi tazminat talepleri bakımından dilekçede belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, tedavi ve bakıcı gideri ile ilgili maddi tazminat taleplerinin reddini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
Davalı .......’in Mahkemeye verdiği cevap dilekçesinde özetle; Olay günü kendi aracıyla, Mahmutbey yönünden Aksaray istikametine giderken ve otoban yolunda,davacı tarafın otobüsten inip, tranvaya binmek için otoban yoluna yaya olarak girdiğini, yaklaşık 100 metre ötesindeki üst geçidi kullanmadan kendisi bariyerleri aşarak otoban yoluna girdiğini ve kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, kaldıki olay anında yaklaşık 60 Km. süratle gittiğini, kaza anında sağ tarafında büyük harfiyat arabası olduğunu, ayrıca hemen yanında siyah bir doğan marka araç yolda seyrettiğini, bir anda kamyonun önünden yola geçtiği ve son anda kendisini farkettiğini, zaten olayın gece saat: 23.00 sularında olduğunu, havada ayrıca sis olduğunu, frene hemen bastığını ancak çarptığını, ileride duran kamyon ve doğan marka siyah aracın yardıma geldiğini, aracıyla hastahaneye götürdüğünü, olayda hiçbir kusurunun olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bakırköy ..... Asliye Ceza Mahkemesinin ...... Esas sayılı dosyası celp olunarak dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; müştekisinin ........, sanığının...... olduğu, suç tarihinin 28/05/2014 tarihi olduğu, suçun taksirle yaralanmaya neden olmak olduğu, dosyanın dosyamıza konu trafik kazası nedeni ile açılan ceza davası olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 31/03/2016 tarihli karar ile sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi celp edilmiş ve davalı......'e ait ...... plakalı aracın dava konusu kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı şirket tarafından yapılmış bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu kaza nedeni ile gördüğü tetkik ve tedavilerine ilişkin tüm belgeler ilgili hastaneden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacının ve davalı......'nin sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırılarak ilgili tutanaklar dosya arasına alınmıştır.
SGK Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından gönderilen cevapta dava konusu kaza nedeni ile davacıya yapılan ödeme kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Kusur değerlendirilmesi teknik değerlendirme gerektirdiğinden
ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, 18/08/2016 tarihli raporda davalı sürücü......'nin % 10, davacının % 90 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile aralarında çelişki bulunması ve yapılan itirazlar neticesinde mahkememizce İTÜ'nin 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına gerek görülmüş ve uzmanlardan oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinin 25/01/2017 tarihli raporunda davacı ve davalı sürücünün % 50'şer oranında kusurlu bulundukları kanaatine varıldığı bildirilmiştir. İtirazlar üzerine son olarak trafikçi bilirkişi .......'tan kusura ilişkin rapor alınmış ve bu bilirkişinin 10/01/2019 tarihli raporunda da davacı ve davalı sürücünün % 50 oranında eşit kusurlu bulundukları tespit edilmiştir. Böylelikle mahkememizde de gerek ATK Trafik İhtisas Dairesinin son raporu ve gerekse alınan en son tarihli trafik bilirkişisinin raporu uyarınca davacının ve davalı sürücünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde % 50'şer oranında eşit kusurlu bulundukları kanaati hasıl olmuştur.
Davacının geçici ve sürekli işgöremezlik talebi ile ilgili olarak ATK ........ İhtisas Kurulu'ndan rapor aldırılmış, 31/01/2018 tarih ve ........ sayılı rapora göre davacıda % 6,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybı bulunduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Davacının maddi tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas olmak üzere almakta olduğu ücret ile ilgili olarak mahkememizce yazılman müzekkerelere verilen cevaplarda, özetle; İstanbul Ticaret Odası tarafından verilen cevapta maaş bordrosunda belirtilen tutar kadar olabileceğinin bildirildiğ, Disk/Genel İş sendikası tarafından verilen cevapta sendikanın belirtilen işyerlerinde (camide temizlik personeli) temizlik personeli olarak çalışan bir kimsenin aldığı ücret konusunda bir bilgiye sahip olmayıp sendikalarının belediyelerde sağıtladığı toplu sözleşmelerde üyelerinin ortalama olarak kaza tarihi itibariyle 2014 yılında 2.550,00 TL aylık ücret aldığının bildirildiği, Belediye-İş Sendikası tarafından verilen cevapta emsal ücret bildirilemediği, Hizmet-İş sendikası tarafından verilen cevapta sendika kayıtlarında gerekli bilgi ve belge bulunmadığının bildirdildiği,
Maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak teknik hesaplama gerektiğinden aktüer bilirkişi ve hesap bilirkişisinden ortak rapor aldırılmış, sunulan 28/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının 1 aylık dönemde asgari ücretin brüt miktarına göre 846,00 TL bakıcı/rafakatçi gideri olacağı, 250,00 TL yol ve paramedikal gideri olacağı, iyileşme süresi olan 9 aylık döneme ilişkin 8.090,00 TL geçici işgöremezlik zararı olacağı ve % 6,1 maluliyet oranına göre 14.121,00 TL maluliyet zararı olacağı bildirilmiş, hesaplanan bu meblağlardan davacının % 90 ve % 50 oranındaki müterafik kusuruna göre alternatifli hesaplama yapılmıştır (Mahkememizce yukarıda da belirtildiği gibi davacı ve davalı sürücünün % 50'şer oranında kusurlu bulundukları kanaatine varılmıştır). Bilirkişi raporuna taraflarca itirazlar üzerine 1. ve 2. ek raporlar aldırılmış, bilirkişi mütalaasının değişmediği görülmüştür. Özellikle, her ne kadar bilirkişi tarafından hesaba esas yapılan davacının aldığı ücrete itirazda bulunulmuş ise de ....... sendikası tarafından verilen cevaptaki meblağın Belediyelerde toplu iş sözleşmesine bağlı işçiler için geçerli bulunduğunun cevabi yazı içeriğine göre açık olması karşısında itirazlara mahkememizce de itibar edilmemiş, tüm dosya kapsamına uygun düşen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 02/05/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerini bilirkişi raporuna göre (rapordaki % 50'li alternatifli hesaplamaya göre) artırdığı ve gerekli bakiye harçları yatırdığı, davanın HMK'nun 107.maddesi uyarınrca belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davacının dava açarken özellikle maluliyet oranı ve iş güçten kalma süresini bilinmesinin mümkün olmaması nedeni ile davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası (haksız fiil) nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacının, davalı gerçek kişinin sürücü ve malik olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırılan ...... plakalı aracın çarpması sonucunda yaralandığı, mahkememizce aldırılan Adli Tıp Kurumu ........ İhtisas Dairesi raporuna göre % 6,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı ve iyileşme sürüsinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, alırılan ayrıntılı ve gerekçeli bilirrkişi raporlarına göre davacının ve davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde % 50'şer oranında kusurlu bulundukları ve TBK hükümleri uyarınca davacının bu müterafik kusurunun tazminattan tenzilinin gerektiği, davalı......'in sürücü ve malik olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin ise ZMM sigorta poliçesini yapan sigortacı şirket olması nedeni ile kaza sonucu oluşan zarardan TBK ve 2918 sayılı kanun hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları anlaşılmakla davacının mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınabileceği anlaşılan aktüer bilirkişi raporu uyarınca TBK'nun 50/2.maddesi uyarınca da uygun bulunan maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile davalı sürücü açısından kaza tarihinden itibaren, ancak davalı sigorta şirketi açısından ise davadan önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; davalı......'in sürücü ve malik sıfatı uyarınca yukarıda belirtilen gerekçelerle manevi tazminattan da sorumlu bulunduğu açıktır. TBK'nun 56.maddesi 'Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özeliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir' denilmektedir. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de son derece açıktır. Bu kapsamda olayın meydana geliş şekli ve özellikleri, meydana gelen zararın ağırlığı, tarafların kusur oranları ile mali ve içtimai durumları göz önünde bulundurularak manevi tazminat takdir olunmuş ve talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
4.045,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 7.060,50 TL sürekli iş göremezlik(maluliyet ) tazminatı 1.250,00 TL tedavi gideri 423,00 TL bakıcı gideri ve 125,00 TL yol gideri olmak üzere toplam 12.903,50 TL maddi tazminatın davalı...... için kaza tarihi olan 28/05/2014, davalı sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 12.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı......'den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 881,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 46,83.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 834,57.-TL karar harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 853,88.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 68,32.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 785,56.-TL karar harcının davalı......'den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70.-TL başvurma harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 46,83.-TL peşin harcın davalılardan müştereken müteselsilen, 68,32 TL peşin harcın ise davalı......'den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 3.599,85.-TL yargılama giderinden 1.411,69 TL'sinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili, 1.367,60 TL'sinin ise davalı......'den tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalı......'den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı...... 'in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2019
Katip .......
¸e-imzalıdır
Hakim .......
¸e-imzalıdır