10. Ceza Dairesi 2020/6460 E. , 2020/5033 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli, 2018/922 esas ve 2018/549 sayılı kararı ile Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2019/107 esas ve 2019/390 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/02/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 11/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda; şüpheli hakkında daha önceden Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca 2014/17096 soruşturma sayılı dosyasında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, şüphelinin 11/11/2017 tarihli eyleminin erteleme kararının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek soruşturma evrakının Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
2- Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin 11/11/2017 tarihli eylemi nedeniyle 18/09/2018 tarihli, 2018/20425 soruşturma, 2018/6118 esas ve 2018/4617 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Kanun yararına bozma istemine konu Sakarya 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli, 2018/922 esas ve 2018/549 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sabıkasının bulunmaması, bir daha suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/12/2018 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
4- Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli, 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kararı ile; şüphelinin 25/09/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, kararın 01/10/2014 tarihinde infazı için Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedbirin infaz edildiği,
Sakarya C. Başsavcılığının 31/10/2017 tarihli, 2014/17096 soruşturma, 2017/13552 sayılı kararı ile;
Şüphelinin 25/09/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 3 yıl dava açılmasının ertelenmesi kararının, suça sürüklenen çocuğun erteleme süresi içerisinde aynı suçu yeniden işlememesi nedeniyle dava açılmasının ertelenmesi kararının 31/10/2017 tarihinde kaldırıldığı anlaşıldığından, TCK’nın 191/7. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ancak bu karara itiraz edilmesi üzerine, itirazı inceleyen mercii Sakarya 2.Sulh Ceza Hakimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/645 değişik iş sayılı kararı ile, şüphelinin erteleme kararını süresi dolmadan ihlal ettiği gerekçesiyle takipsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği,
5- Sanığın 12//11/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı, 12/11/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 25/01/2019 tarihli, 2019/810 soruşturma, 2019/884 esas ve 2019/611 sayılı iddianamesi ile Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
6- Kanun yararına bozma istemine konu Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2019/107 esas ve 2019/390 sayılı kararı ile, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın CMK 223/8 maddesi gereğince düşmesine karar verildiği, kararın 27/05/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/09/2014 tarihli ve 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını müteakip, sanığın 11/11/2017 tarihinde aynı neviden suç işlemesi sebebiyle 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18/09/2018 tarihli ve 2018/20425 soruşturma, 2018/6118 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davası üzerine, 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli 2018/922 esas, 2018/549 sayılı kararı ile bu kez 12/11/2018 tarihinde aynı neviden suçu tekrar işlemesi nedeniyle yapılan yargılama neticesinde, 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine ilişkin Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli 2019/107 esas, 2019/390 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
1- Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli 2018/922 esas, 2018/549 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, 25/09/2014 tarihinde işlenen suçtan dolayı Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/09/2014 tarihli ve 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine yönelik karardan şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması üzerine 24/10/2014 tarihinde haberdar olduğu ve söz konusu kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, erteleme süresi içerisinde 11/11/2017 işlenen ve mahkumiyete esas alınan suçun önceden işlenen 25/09/2014 tarihli suçun 5237 sayılı Kanun'un 191/4-b maddesi uyarınca ihlali niteliğinde olduğu halde, şüpheli hakkında önceden açılmış bir kamu davası bulunmamasına karşın aynı Kanun'un 191/6. maddesi kapsamında 11/11/2017 tarihli eylemden dolayı cezalandırılma ciheti yoluna gidilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde;
2- Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli 2019/107 esas, 2019/390 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
a) Sanık hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/09/2014 tarihli ve 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair verilen kararın kaldırıldığından bahisle 12/11/2018 tarihinde işlenen uyuşturucu madde kullanmak suçundan dolayı açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesinde belirtilen Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 31/10/2017 tarihli ve 2014/17157 soruşturma sayılı erteleme kararının kaldırılmasına ilişkin kararın ... isimli başka bir şahsa ait olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde;
b) Kabule göre de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklindeki düzenlemeye nazaran, Mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Kanun'un 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde;
İsabet görülmemiştir.” denilerek Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli 2018/922 esas, 2018/549 sayılı kararı ile Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli 2019/107 esas, 2019/390 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/09/2014 tarihli ve 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı takiben , sanığın 11/11/2017 tarihinde aynı neviden suç işlemesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18/09/2018 tarihli ve 2018/20425 soruşturma, 2018/6118 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli ve 2018/922 esas, 2018/549 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, bu kez 12/11/2018 tarihinde aynı neviden suçu tekrar işlemesi nedeniyle yapılan yargılama sonucunda, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2019/107 esas, 2019/390 sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan 'Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.' şeklindeki düzenleme gereği, 'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, somut olayda ise; Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli, 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye ve müdafiine tebliğ edilip edilmediğine ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeksizin infazı için 01/10/2014 tarihinde Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüpheli 11/11/2017 ve 12/11/2018 tarihlerinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanmış ise de; kamu davası açılmasının ertelenmesi kararının şüpheli ve müdafiine tebliğ edilip edilmediği,dolayısıyla kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, öncelikle 11/11/2017 ve 12/11/2018 tarihli suçların beş yıllık erteleme süresi içerisinde işlenip işlenmediğinin belirlenmesi gerektiği, bu nedenle mahkemece,
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheli ve müdafiine tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise kararın hangi tarihte kesinleştiği, erteleme süresinin hangi tarihte işlemeye başladığı, bu bağlamda 11/11/2017 ve 12/11/2018 tarihli suçların beş yıllık erteleme süresi içerisinde işlenip işlenmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli ve 2018/922 esas, 2018/549 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2019/107 esas, 2019/390 sayılı kararı ile de davanın düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre;
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/17096 soruşturma, 2014/127 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheli ve müdafiine tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise kararın hangi tarihte kesinleştiği, erteleme süresinin hangi tarihte işlemeye başladığı, bu bağlamda 11/11/2017 ve 12/11/2018 tarihli suçların beş yıllık erteleme süresi içerisinde işlenip işlenmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden;
1-Sakarya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2018 tarihli ve 2018/922 esas, 2018/549 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için,
2-Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli ve 2019/107 esas, 2019/390 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için,
dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
07/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.