3. Ceza Dairesi 2021/7937 E. , 2021/9374 K.
I- TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2021 tarih ve 2021/54902 sayılı yazısı ile Cumhurbaşkanına hakaret suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 299/1, 299/2 ve 62. maddeleri gereğince 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/10/2020 tarihli ve 2019/574 esas, 2020/686 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1)Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/1. maddesinde, 'Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır.' hükmünün yer alması karşısında, somut olayda sanığa atılı suçun 28/11/2018 tarihinde işlendiği, tekerrüre esas alınan... 7. Asliye Ceza Mahkemenin 21/01/2019 tarihli ve 2018/647 esas, 2019/25 sayılı kararının ise suç tarihinden sonra 04/03/2019 tarihinde kesinleştiği cihetle, anılan ilâmın tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka bir mahkumiyet kaydının da bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Sanık mükerrir olmadığı halde, sanığın mükerrir olduğundan bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinin yasal imkansızlık sebebiyle uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 15/04/2021 gün ve 94660652-105-55-3771-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden gönderilen ve Yargıtay 16 Ceza Dairesinin 2020/3133 esasına kaydolunan ihbar ile mevcut evrak, 23.06.2021 tarih ve 31520 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.07.2021 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 196 sayılı kararının II/1-a maddesi gereğince
Yargıtay 16. Ceza Dairesi numarasının 3. Ceza Dairesi olarak değiştirilmesine müteakip, Dairemizce devralınmıştır.
II-OLAY;
... Cumhuriyet Başsavcılığının 09.05.2019 tarih, 2018/40359 soruşturma ve 2019/3490 iddianame numaralı, müştekinin Recep Tayyip Erdoğan, suç tarihinin 28.11.2018, suç yerinin .../Merkez, delillerin ise şüpheli savunması, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.04.2019 tarihli yazısı ekindeki kararı, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı olduğu belirtilerek düzenlenen iddianamesi ile 24.11.1989 doğumlu sanık ...'un üzerine atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçundan, TCK'nın 299/1-2, 53, 58 maddelerince cezalandırılması, verilecek mahkumiyet kararından birer suretin hakkında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına konu dosyalarına, yeniden ele almaya esas olmak üzere gönderilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Soruşturma ve kovuşturma evraklarından davaya konu suçun, suç tarihinin 28.11.2018 olduğu anlaşılmış, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.03.2018 tarihli oluru ile de kovuşturma izni alındığı görülmüştür.
Uyuşmazlık kapsamında iddianamenin ilgili kısmı belirtildiği şekli ile şöyledir;
'...adli sicil kayıtlarında tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan hakkında TCK'nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,'
05.05.2019 tarihli adli sicil kaydına göre sanığın adli sicil kaydında;
-... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2019 tarih, 2018/647 esas ve 2019/25 karar sayılı ilamı ile TCK'nın 191/1, 62, 53 maddelerinden 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın 04.03.2019 tarihinde kesinleştiği, UYAP sisteminde yapılan incelemede suç tarihinin 11.07.2018 tarihi olduğu,
-... 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/299 esas, 2014/75 karar sayılı 27.02.2014 tarihli ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, suç tarihinin 06.07.2013 tarihi olduğu ve taksirle ölüme neden olma suçundan verildiği,
- ... 78. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/605 esas, 2015/52 karar sayılı 05.02.2015 tarihli ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, suç tarihinin 01.03.2014 tarihi olduğu;
- ... 90. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/573 esas, 2015/312 karar sayılı 16.04.2015 tarihli ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, suç tarihinin 06.11.2012 tarihi olduğu;
-... 58. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/661 esas, 2015/586 karar sayılı 22.10.2015 tarihli ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, suç tarihinin 04.11.2013 tarihi olduğu;
- ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/133350 soruşturma, 2017/1937 sayılı 29.10.2017 tarihli kararı ile hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, suç tarihinin 02.06.2017 tarihi olduğu;
Görülmüştür.
20.05.2019 tarih, 2019/497 iddianame değerlendirme no'lu karar ile iddianameyi kabul eden ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/574 esas sayılı dosyasına kayden yapılan kovuşturma sonunda, süreçte başka suçtan tutuklu/hükümlü bulunan ancak denetimli serbestliğe ayrıldığından ayrıca adreslerinden de temin edilemediğinden savunmasının alınıp salıverilmesine yönelik 20.12.2019 tarihinde hakkında çıkartılan yakalama emrine müteakip 03.01.2020 tarihinde yakalanarak mevcuden gönderildiği... 59. Asliye Ceza Mahkemesinde, duruşmalardan bağışık tutulmak istediğini ve müdafii istemediğini beyanla yaptığı savunmasında özetle, atılı suçlamayı kabul etmediğini, almış olduğu alkolün etkisiyle ne söylediğini bilmediğini, oy verdiği partinin temsilcisine ve Cumhurbaşkanına hakaret etme amacının olmadığını, olay anında kendisinde olmadığını ve çok pişman olduğunu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rızasının bulunduğunu beyan eden, bu kapsamda hükmün açıklandığı 13.10.2020 tarihli celsede duruşmalardan vareste tutulmasına karar verilen ve ... Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanık ile suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya ve duruşmalara kabulüne 10.10.2019 tarihli celsede karar verilen katılan ve vekilinin yokluğunda, TCK'nın 299/1-2, 53, 58 maddelerinden cezalandırılmasına yönelik mütalaada bulunan Cumhuriyet savcısının huzurunda, 13.10.2020 tarihinde yapılan duruşma sonunda tefhim olunan hükümle, sanığın Cumhurbaşkanına hakaret suçundan TCK'nın 299/1-2, 62, 53 ve 58/7 maddelerinden 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün uyuşmazlık kapsamında ilgili kısımları;
'...Sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak 5237 sayılı TCK 62. maddesi uyarınca sanığın cezasında takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten 11 AY 20 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın cezasından başkaca artırım ve indirim yapılmasına yer olmadığına,
Sanık mükerrir olduğundan verilen cezaya yönelik 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 50 ve 51. maddesinin uygulanmasına yasal imkansızlık sebebiyle YER OLMADIĞINA,
...
Sanık hakkında... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2019 tarih 2018/647 esas 2019/25 karar sayılı ilamı ile; verilen ve 04.03.2019 tarihinde kesinleşen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin ilamı bulunduğundan 5237 sayılı TCK'nun 58/7 maddesi gereği; sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,
Sanık hakkında... 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/299 esas 2014/75 karar, ... 78. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/605 esas 2015/52 karar, ... 90. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/573 esas 2015/312 karar, ... 58. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/661 esas 2015/586 karar sayılı CMK 231/5 maddesi uygulanan ilam ile ilgili olarak mahkemesine İHBARDA BULUNULMASINA,
...
Dair, sanığın ve katılan vekilinin yokluğunda, C. Savcısının huzurunda verilen kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde.... ... Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere ...'
Şeklindedir.
... 1 Asliye Ceza Mahkemesinin 13.10.2020 tarih 2019/574 esas, 2020/686 karar sayılı gerekçeli kararında 'sanığın her ne kadar savunmalarında hakaret kastı ile hareket etmediğini ifade etmiş olsa da hakaret suçunun oluşması için yeterli görünen şeref ve itibarı zedeleyici söylemlerin paylaşımlarında yer aldığı, bu itibarla sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olup itibar edilemeyeceği değerlendirilmiş olmakla yapılan yargılama sonucunda iddia makamının mütalaasına uygun şekilde sanığın üzerine atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan, 5237 sayılı TCK nın 299/1 maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, sanığın amaç ve saiki göz önünde bulundurularak, sanığın takdiren alt hadden cezalandırılmasına, sanığın eylemini alenen gerçekleştirdiği anlaşıldığından, 5237 Sy TCK 299/2 maddesi uyarınca cezasında 1/6 oranında arttırım yapılmasına, sanık mükerrir olduğundan verilen cezaya yönelik 5271 Sayılı CMK'nun 231.maddesi ile 5237 Sayılı TCK'nin 50 ve 51.maddesinin uygulanmasına yasal imkansızlık sebebiyle yer olmadığına, sanık hakkında... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2019 tarih 2018/647 esas 2019/25 karar sayılı ilamı ile; verilen ve 04/03/2019 tarihinde kesinleşen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin ilamı bulunduğundan 5237 sayılı TCK'nun 58/7 maddesi gereği; sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilerek' hüküm tesis edildiği belirtilmiştir.
Gerekçeli karar katılan vekilinin elektronik hesabına 21.10.2020 tarihinde konulmuş, 26.10.2020 tarihinde ise okundu sayılmıştır.
... Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü 21.10.2020 tarihli yazısı ile gerekçeli kararın COVİD 19 izni ile kurumda bulunmadığından sanık Hamza Tosun'a tebliğ edilemediği bildirilmiştir. Yazı ekinde sanığın infaz kurumuna sorgusunda da bildirdiği görülen... ilindeki adresinin ve iki ayrı telefon numarasının iletişim numarası olarak bildirdiği görülmüştür.
Sanığın mernis adresi olduğu ayrıca yukarıda belirtilen İnfaz Kurumuna da adres bilgisi olarak bildirdiği görülen adrese çıkartılan ve içeriğinde gerekçeli karar bulunduğu belirtilen tebligat mazbatasında, tebliğ adresinin kapalı olması nedeni Tebligat Kanunun 21/2 maddesi gereğince tebliğ evrakının mahalle muhtarına teslim edilerek, muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmak sureti ile 30.10.2020 tarihinde tebliğ yapıldığının belirtildiği görülmüştür. Tebligat zarfında 'Posta memurunun dikkatine!!!, tebligat çıkartılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, öncelikle Teb. K'nun 20,21 ve yönetmeliğin 29'uncu maddesi uyarınca muhatap lehine araştırma yapılarak tebliğin sağlanması, tebliğ imkansızlığı durumunda ise tebligatın iade edilmeyerek Kanunun 21/2 maddesine göre bu adrese tebliğ yapılması rica olunur' ihtarı bulunmaktadır.
Mahkemenin, 02.02.2021 tarihli kesinleşme şerhlerine göre karar istinaf edilmeden 03.11.2020 tarihinde kesinleşmiştir. Bu kapsamda 02.02.2021 tarihli yazılar ile de TCK'nın 53 ve 58/7 maddelerinden kesinleşen hükümler ile hapis cezasına dair mahkumiyet hükmüne yönelik ilamların ayrı ayrı infazı istenilmiş, harç tahsil müzekkeresi hazırlanmış, mahkumiyet hükmüne dair Ceza fişi tanzim edilmiştir. Ayrıca sanığın adli sicil kaydında görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik olarak 02.02.2021 tarihli müzekkere ile kesinleşen ilam, karar gereği ilgili mahkemelere ihbar olunmuştur.
... Cumhuriyet Başsavcılığı, 09.02.2021 tarihli müzekkeresi ile ... 1.Asliye Ceza Mahkemesinden, hükümlünün infaz evrakının incelenmesinde tekerrüre esas alınan ilamının suç tarihinden sonra kesinleştiğinden tekerrüre esas alınamayacağı ve tekerrüre esas alınabilecek başkaca bir ilamının da bulunmadığı anlaşıldığından, kesin karara yönelik kanun yararına bozma yoluna tevessül olunması düşünüldüğünden, bu yolun infazı durdurmaması nedeni ile telafisi imkansız bir zarara sebebiyet verilmemesi bakımından 13.10.2020 tarih ve 2019/574 esas, 2020/686 sayılı kararın infazının durdurulmasına karar verilerek, dosyanın fiziken ve UYAP sisteminden gönderilmesi talep olunmuştur.
... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2021 tarih 2019/574 esas ve 2020/686 karar sayılı ek kararı ile istem yerinde görülerek, talebin kabulü ile hükümlü hakkında infazın, tekerrür hükümleri yönünden durdurulmasına karar verilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığı 11.02.2021 tarihli yazısı ile hükümlü ...'un Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dolayı cezalandırılmasına ve... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/647 esas ve 2019/25 karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası da tekerrüre esas kabul edilerek hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.11.2020 tarihinde kesinleşen 13.10.2020 tarih ve 2019/574 esas, 2020/686 sayılı kararının, tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeni ile tekerrüre esas alınamayacağı, incelenen adli sicil kaydında hükümlünün tekerrüre esas alınabilecek başkaca bir ilamının da olmadığı anlaşıldığından, CMK'nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna tevessül olunması hususunda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden ihbar ve görüşte bulunulmuştur.
... Cumhuriyet Başsavcılığınca, 12.02.2021 tarihinde, sanığın ...'de bulunan adresine ilamın infazı için on gün içerisinde herhangi bir Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmesi hususunda ihtarat içerir çağrı kağıdı tanzim edilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Taşra İlamat Masasının 14.04.2021 tarihli yazısı ile kimlik bilgileri ve cezası yazılı hükümlü ...'a ait 11 ay 20 gün hapis cezasına dair ilamın, 30.03.2021 tarihinde müddetname tanzimi ile memura teslim edilerek ve ...Açık Ceza İnfaz Kurumuna sevk edilmek sureti ile kapatıldığı, ... Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmiştir.
...Cumhuriyet Başsavcılığı Taşra İlamat Masasının 07.09.2021 tarihli yazısı ile hükümlü hakkındaki infaz evrakı, 10.08.2021 tarihinde... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne sevk edilmesi nedeniyle... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
UYAP sisteminde, sanığın 17.04.2020-31.05.2020 tarihleri arasında ... Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce salgın hastalık nedeni ile izinli olduğuna dair izin belgesinin bulunduğu; UYAP sistemi kişi ceza evi bilgisi sorgulama ekranından ise ... Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 06.01.2020 ve 03.01.2021 tarihleri; ...Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise 30.03.2021 ve 10.08.2021 tarihleri arasında hükümlü olarak bulunduğu, 10.08.2021 tarihinde tahliye edildiği görülmüştür.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına konu olan karar kesinleşmeden önce işlenen suçun 5271 sayılı TCK'nın 58. maddesi gereğince tekerrüre hükümlerinin uygulanmasına esas teşkil edip edemeyeceği ve buna bağlı olarak CMK'nın 231 ve TCK'nın 50 ve 51 maddelerinin sanık hakkında uygulanmamasına yönelik verilen kararda isabet bulunup bulunmadığında ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
A-) 1 numaralı istem yönünden yapılan incelemede;
Konu ile ilgili 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi şöyledir:
Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular
Madde 58- (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.
(3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
(6) Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrilere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.
(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.
(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.
5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenen ve doğrudan infaz kanununa yaptığı atıf da gözetildiğinde esas itibariyle bir infaz hukuku kurumu olan tekerrür hükmünün uygulunması için önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi gereğine vurgu yapıldıktan sonra hangi hallerde uygulanamayacağı da açıkça belirtilmiştir. Kanun metnine göre, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükümle beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanamaz. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükümle verilen cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamakta ise de cezanın infazı halinde, infaz tarihinden itibaren belli sürenin geçmesi ile hüküm uygulanma kabiliyetini kaybedecektir. Diğer taraftan tekerrüre esas kabul edilen hükmün, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen cezanın dayandığı suç tarihinden önce kesinleşmesi aranacaktır.
Somut olayda, tekerrüre esas alınan... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2019 tarih, 2018/647 esas ve 2019/25 karar sayılı ilamının, davaya konu suç tarihinden sonra 04.03.2019 tarihinde kesinleşmesi nedeni ile tekerrüre esas olamayacağının gözetilememesi hukuka aykıdır.
B-) 2 nolu istem yönünden yapılan incelemede;
Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438 - 2012/141 sy. 10.05.2011 tarih 6-80-90 sy. 14.12.2010 tarih 4-210-259 sy. 15.06.2010 tarih 9-117-146 sy. 23.06.2009 tarih
9-30-177 sy. gibi) açıklandığı üzere: kural olarak, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü ve istisnai bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulamanın kesin hükmün otoritesini sarsacağı da açıktır.
Aynı nedenlerle olağan yasa yollarına göre, kapsamının dar ve sınırlı olması, hukuka aykırılığın, davanın özüne ve cezaya esaslı bir şekilde etki etmesi, tüm hukuka aykırılıkların bir defada giderilmesi gerekmektedir.
Hakim ya da mahkeme tarafından değiştirilmesi, geri alınması her zaman mümkün olan kararlarda yasanın aradığı kesinlikten bahsedilemez.
Ciddi boyuta ulaşmayan, maddi meseleye ilişkin olan, hakimin kanaat ve takdir yetkisi kapsamında kalan hususlar ile infaz aşamasında, soruşturma ya da kovuşturma safhasında alınacak bir kararla giderilebilecek nitelikte olanlar gibi başka bir yol ve yöntemle giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların kanun yararına bozma konusu olamayacağı kabul edilmektedir.
Sübutu kabul edilen eylemin suç oluşturup oluşturmayacağı ya da hangi suçu oluşturacağı yönündeki hukuki tespit, kabul ve uygulamaların yukarıda sayılan, uygulama birliği ve hukuk güvenliği amaçları bağlamında kanun/kamu yararı taşıdığından kanun yararına bozma kanun yoluna konu olabileceğinde şüphe yoktur. Yüksek Ceza Genel Kurulu da aynı görüştedir.(23.6.2009 t,2009/7-69,176 sy)
Ancak ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 25.10.1993 tarih 260/281 sayılı kararında da açıklandığı üzere; olaya ilişkin deliller toplanıp değerlendirilmişse, delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine noksan kovuşturma yapıldığından ya da takdirinde yanılgıya düşüldüğünden bahisle kanun yararına bozmaya gidilemez.
Diğer yönden infaz edilmiş bir hükümdeki hukuka aykırılık yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilebilir.(Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.02.2004 tarih 2/16-53 sayılı kararı)
Yine ilke olarak, erteleme istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir kararı kapsayan veya yasal gerekçe gösterilmeden bu isteklerin reddine ya da kabulüne ilişkin olan ve temyiz edilmeden kesinleşmiş bulunan hükümlere karşı, yasaya aykırılıkta bulunulduğundan söz edilerek kanun yararına bozma yoluna gidilmesi olanağının bulunmadığını belirtmiştir.(Yargıtay 14.11.1977 tarih 1977/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hükümlü hakkında şartları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmasında ve buna bağlı olarak yasal imkan bulunmadığı gerekçesi ile aynı Kanunun 50 ve 51. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddesinin tatbik edilmemesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2019/574 esas, 2020/686 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309/4-c ve d maddeleri uyarınca aleyhe tesir etmemek üzere BOZULMASINA, müteakip işlemlerin icrasını teminen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.