20. Ceza Dairesi 2019/1717 E. , 2020/176 K.
Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Şanlıurfa 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli, 2016/643 esas ve 2017/555 sayılı kararı ile Şanlıurfa 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli, 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/06/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 07/01/2016 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 04/03/2016 tarihli ve 2016/5253 soruşturma, 2016/233 sayılı karar ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 18/03/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, 12/04/2016 tarihinde infazı için Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 25/04/2016 tarihli çağrı yazısının 02/05/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmadığı, 18/05/2016 tarihli ısrar uyarılı çağrı yazısının 07/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, 13/06/2016 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastaneye başvurmadığının bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, 01/07/2016 tarihli uyarı yazısının 14/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, uyarı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 27/07/2016 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verildiği ve 28/07/2016 tarihinde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak 18/10/2016 tarihli, 2016/5253 soruşturma,2016/6988 esas ve 2016/5052 sayılı iddianame ile şüpheli hakkında TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozma istemine konu Şanlıurfa 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli, 2016/643 esas ve 2017/555 sayılı kararı ile, sanığın dosyaya konu suçu daha önce işlediği aynı suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazı sırasında işlediği, 6545 Sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için
tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması 4. fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz hükmü uyarınca ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK’nın 223/8 maddesi gereğince “davanın düşmesine” karar verildiği, kararın 16/10/2017 tarihinde sanığa tebliğ edilerek 24/10/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın 29/04/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeni ile Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 12/06/2017 tarihli, 2017/18726 soruşturma, 2017/5199 esas ve 2017/3815 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
6- Kanun yararına bozma istemine konu Şanlıurfa 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli, 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararı ile, 29/04/2017 tarihli eylemin Şanlıurfa 7 Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/643 esas 2017/555 karar sayılı dava dosyasına konu suçun ihlali niteliğinde olduğu ve kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle düşme kararı verildiği gerekçesiyle “kamu davasının CMK'nun 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine” karar verildiği, kararın 01/12/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2016 tarihli ve 2016/5253 soruşturma, 2016/233 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, kamu davası açılmasını takiben yapılan yargılama neticesinde, sanığın eylemini evvelce aynı suç nedeniyle hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde işlediği, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine ve ilgili mahkemesine ihbarda bulunulmasına ilişkin Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı ile, 29/04/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan kamu davası açılması üzerine, yapılan yargılama sonunda, sanık hakkında daha önce verilen anılan düşme kararı nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine ve Şanlıurfa Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına dair Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1- Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Somut olayda, 16/04/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçu nedeniyle mahkemesince hakkında daha önce verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar ettiğinden bahisle Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/03/2014 tarihli ve 2014/81 esas, 2014/335 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetime tâbi tutulmasına karar verildiği, anılan kararın 25/04/2014 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararda sanık hakkında verilmiş tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri bulunmadığı gibi, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesinde yapılan değişiklik sonrası 07/01/2016 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle sanık hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2016 tarihli kamu davasının ertelenmesi kararının ise sanığa 18/03/2016 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilerek, 13/06/2016 tarihinde denetime başlanmasını müteakip, denetim koşullarına uymayan sanığa uyarılmasına ve denetimli serbestlik müdürlüğüne 10 gün içerisinde müracaat etmesi gerektiğine ilişkin yazının 07/06/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, denetimli serbestlik müdürlüğüne süresinde müracaat etmeyerek yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiği anlaşılan sanık hakkında, mahkemesince yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
2- Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
29/04/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçu nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 196. maddesi uyarınca kamu davası açılmasını müteakip, yapılan yargılama sonunda, sanık hakkında aynı suç nedeniyle evvelce açılan kamu davasının Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı ile düşürülmesine karar verildiği, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle, mahkemesince kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi gereğince düşmesine ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği anlaşılmış ise de;
5237 sayılı Kanun'un 196. maddesine uyarınca kamu davası açılabilmesi için sanık hakkında evvelce aynı suç nedeniyle yapılan soruşturma evresi sonunda anılan Kanun'un 191/1-2-4. maddesi gereğince açılmış usulüne uygun bir kamu davasının bulunması gerektiği, bu hususun kovuşturma şartı olduğu anlaşılmakla birlikte, evvelce açılan kamu davasının belirtilen usullere açılmadığı düşünülse dahi, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği, aksi hâlde uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu hâlde kamu davasının açılmasının şarta bağlanmış olduğu, kamu davası açılmasının koşulları gerçekleşmemesine rağmen dava açılmış olması karşısında, belirtilen nedenlerle mahkemesince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerekeceği, her ne kadar evvelce açılan kamu davası neticesinde sanık hakkında düşme kararı verilmiş ise de, anılan davanın usulüne uygun olarak açılmış olması karşısında, mahkemesince yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı ile Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 07/01/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/03/2016 tarihli ve 2016/5253 soruşturma, 2016/233 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, denetimli serbestlik müdürlüğünce şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 18/10/2016 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı ile, sanığın eylemini evvelce aynı suç nedeniyle hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde işlediği, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine ve ilgili mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği, sanığın 29/04/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/06/2017 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararı ile, sanık hakkında daha önce verilen düşme kararı nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının düşürülmesine ve Şanlıurfa Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosyalar kapsamına göre;
1- Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanığın 16/04/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle; Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/05/2013 tarihli,2012/672 esas ve 2013/557 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymaması üzerine Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/03/2014 tarihli ve 2014/81 esas, 2014/335 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetime tâbi tutulmasına karar verildiği, kararın 25/04/2014 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararda sanık hakkında verilmiş tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri bulunmadığı, bu nedenle sanığın 07/01/2016 tarihli suçu, daha önce verilmiş denetimli serbestlik kararının infazı sırasında işlemediği gibi, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesinde yapılan değişiklik sonrası 07/01/2016 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle sanık hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2016 tarihli kamu davasının ertelenmesi kararının sanığa 18/03/2016 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilerek, 13/06/2016 tarihinde denetime başlandığı, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında uyarılmasına rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmayarak yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiği anlaşıldığından; sanık hakkında, mahkemesince yargılamaya devam olunarak mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,
2- Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanığın 29/04/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 196. maddesi uyarınca açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararı ile, sanık hakkında aynı suç nedeniyle evvelce açılan kamu davasının Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı ile düşürülmesine karar verildiği, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, mahkemesince kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi gereğince düşmesine ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
5237 sayılı Kanun'un 196. maddesine uyarınca kamu davası açılabilmesi için sanık hakkında daha önce aynı suç nedeniyle yapılan soruşturma evresi sonunda anılan Kanun'un 191/1-2-4. maddesi gereğince açılmış usulüne uygun bir kamu davasının bulunması gerektiği, bu hususun kovuşturma şartı olduğu anlaşılmakla birlikte, daha once açılan kamu davasının usule uygun açılmadığı düşünülse dahi, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği, aksi hâlde uyuşturucu madde
kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu hâlde kamu davasının açılmasının şarta bağlanmış olduğu, kamu davası açılmasının koşulları gerçekleşmemesine rağmen dava açılmış olması karşısında, belirtilen nedenlerle mahkemesince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerekeceği, her ne kadar daha önce açılan kamu davasında sanık hakkında düşme kararı verilmiş ise de; kamu davasının usulüne uygun olarak açılmış olması karşısında, mahkemesince yargılamaya devam olunarak mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; mahkemesince sanık hakkında yargılamaya devam olunarak mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçelerle düşme kararları verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2016/643 esas, 2017/555 sayılı kararı ile Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2018 tarihli ve 2017/578 esas ve 2018/1031 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 08/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.