10. Ceza Dairesi 2021/472 E. , 2021/3198 K.
Mahkeme : İSTANBUL(KAPATILAN) 14. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. madde ile görevli)
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin '14/05/2008, 19/08/2008 ve 29/08/2008' yerine '14/05/2008 ve öncesi' olarak yazılması, mahkemece düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
A) Sanıklar ....... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık ...'ın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün, sanığın 15.07.2009 tarihli 4 nolu celsede son bildirdiği adres olan 'Fevzi ... Bahçelievler / İstanbul' adresi yerine doğrudan adres kayıt sistemindeki adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, bu yönüyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanık ...'ın temyiz isteğinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Sanıklar .....'in tekerrüre esas mahkûmiyetleri bulunduğu halde TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının ve 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ....... müdafileri ile sanıklar ....'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanıklar ........ ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, maddi bulgularla desteklenmeyen ve farklı anlamlar taşıyabilecek telefon görüşmeleri dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına dair mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların yüklenen suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ..., ..ve ... müdafileri ile sanıklar......'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
C) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik eski hale getirme ve temyiz isteğinin incelenmesinde:
Sanık müdafiinin eski hale getirme talebinin haklı olup olmadığını incelemek, temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay Ceza Dairesine ait olduğundan; İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK'nın 250. maddesi ile görevli)'nin 07.06.2012 tarihli ve 2012/603 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu;
Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine aykırı olarak hükümde kanun yoluna başvuru merci ve şeklinin açıkça gösterilmediği, bu nedenle hüküm tebliğinin usulsüz olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin 15.05.2012 tarihli eski hale getirme talebini içeren dilekçesinin asıl hükme yönelik öğrenme üzerine ve süresinde verilmiş bir temyiz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, maddi bulgularla desteklenmeyen ve farklı anlamlar taşıyabilecek telefon görüşmeleri dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, sanık hakkındaki hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkûmiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Ç) Sanık ...... hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik eski hale getirme ve temyiz isteğinin incelenmesinde:
Sanığın eski hale getirme talebinin haklı olup olmadığını incelemek, temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay Ceza Dairesine ait olduğundan; İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK'nın 250. maddesi ile görevli)'nin 18.07.2019 tarihli, 2008/173 esas ve 2011/98 karar sayılı ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu;
Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine aykırı olarak hükümde kanun yoluna başvuru merci ve şeklinin açıkça gösterilmediği; ayrıca sanığın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün, sanığın 23.07.2009 tarihli 5 nolu celsede son bildirdiği adres olan '...., Başakşehir, İkitelli, İstanbul' adresi yerine doğrudan adres kayıt sistemindeki adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, tebliğ evrakında muhatabın adreste bulunmama sebebinin sorulduğu ve keyfiyetin haber verildiği komşusunun kim olduğunun veya isimden imtina etmiş olsa dahi daire numarası vs gibi ayırt edici hiçbir özelliğin belirtilmediği, belirtilen nedenlerle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından mahkûmiyet hükmünün kesinleşmediği, buna bağlı olarak mahkemenin daha sonra yapmış olduğu işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve 'yok' hükmünde olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz isteğinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, maddi bulgularla desteklenmeyen ve farklı anlamlar taşıyabilecek
telefon görüşmeleri dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, sanık hakkındaki hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkûmiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
D) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, 19.08.2008 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna ve hakkındaki mahkûmiyet hükmü onanan diğer sanık ...'ın suçuna iştirak ettiğine dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK’nın 147 ve 191. maddeleri gereğince sanığın usulünce sorgusu yapılmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
F) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
1- Sanığın iletişim tespit tutanaklarındaki görüşmelerinin ve GSM hattının kendisine ait olmadığını savunması karşısında, ses kayıtlarının getirtilip dinletilerek sanıktan seslerin kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylediği takdirde ses örneklerinin alınarak belirtilen konuşmalardaki seslerin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, sonucuna göre dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
2- Sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde TCK'nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükümden sonra 24/11/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca tekerrür yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
G) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Aleyhinde maddi bulgularla desteklenmeyen ve farklı anlamlar taşıyabilecek telefon görüşmeleri dışında yeterli delil bulunmadığı aşamada 19.08.2008 tarihinde parkta süs bitkilerinin altına saklanmış vaziyette bulunan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ve sattığını beyan ederek ikrarı ile suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24/11/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
Ğ) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 29.08.2008 tarihinde sanığın adına gelen kargo kolisi içinde suça konu net 6295 gr. esrarın ele geçirilmesinden sonra, aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada diğer sanık ...'ün suçla ilgisini açıklayıp, suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet etmesi nedeniyle sanık hakkında, TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24/11/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
H) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosya kapsamından ve UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada; sanık hakkında 07.01.2009 tarihinde işlediği başkaca 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan dolayı 09.02.2009 tarihli iddianameyle açılan davada Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.05.2009 tarihli, 2009/51 esas ve 2009/102 karar sayılı ilamı ile sanığın mahkûmiyetine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşıldığından, iddianame ve suç tarihleri dikkate alınarak, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/51 esas sayılı dosyasının bu dosya içine konulması, daha sonra her iki dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek; bu fiillerin tek ya da müstakil suçlar olup olmadığının ya da bu fiillerin TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç kapsamında işlenip işlenmediklerinin tartışılarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
I) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosya kapsamından ve UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada; sanık hakkında 02.05.2008 tarihinde işlediği başkaca 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan dolayı 13.08.2008 tarihli iddianameyle açılan davada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK'nın 250. maddesiyle görevli)’nin 21.02.2011 tarihli, 2008/163 esas ve 2011/21 karar sayılı ilamı ile sanığın mahkûmiyetine karar verildiği ve hükmün temyizde onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, iddianame ve suç tarihleri dikkate alınarak, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK'nın 250. maddesiyle görevli)’nin 2008/163 esas sayılı dosyasının bu dosya içine konulması, daha sonra her iki dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek; bu fiillerin tek ya da müstakil suçlar olup olmadığının ya da bu fiillerin TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç kapsamında işlenip işlenmediklerinin tartışılarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
08/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.