Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2008/7 E. , 2008/7 K.
Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 1. ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Günü : 04.04.2007
Sayısı : 86-85
Arnavutluk’ta işlediği hürriyetten yoksun bırakma, evrakta sahtecilik ve sahte evrakı kullanma, suç örgütü kurma, mühür ve form kağıtlarında sahtecilik ve medeni hallerle ilgili belgelerde sahtecilik suçlarıyla ilgili olarak Durres Temyiz Mahkemesinin 289 ve kasten öldürme, yasadışı ateşli silah ve cephane üretme-bulundurma, silahlı örgütün suç işlemesi ve mezarlıklara zarar verme suçlarıyla ilgili olarak ta Tiran Ağır Ceza Mahkemesinin 70 sayılı kararları ile aranmakta olan Arnavutluk Cumhuriyeti vatandaşı ... (kullandığı diğer isimleriyle Aldo Bare, Mikel Kodra), 25.03.2006 tarihinde Türkiye’de yakalandıktan sonra, Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.02.2006 gün ve 113 sayılı kararıyla “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 16. maddesi uyarınca iade işlemlerinin tamamlanması amacına yönelik olarak 40 günden fazla olmamak üzere geçici olarak tutuklanmış, bu arada verilen süre içerisinde Arnavutluk Cumhuriyeti’nin iade evrakını ikmal etmesi ve bu durumun T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ve her iki tevkif müzekkeresindeki suçları da kapsamakta olan 13.04.2006 gün ve 7428 sayılı talepname ile Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinden ...’nin; Arnavutluk vatandaşı olduğunun tespitine, atılı iadeye konu suçların niteliğinin tespitine, ilgili 40 gün süreyle geçici olarak tutuklandığından, 5237 sayılı TCY nın 18/7 ve 5271 sayılı CYY nın 100. maddeleri uyarınca tutuklanmasına ve iade edilebilirliğine karar verilmesi istenilmiştir.
Talepname üzerine; Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince 15.05.2006 gün ve 117-130 sayı ile; kararın gerekçe bölümünde her iki tevkif müzekkeresinden de bahsedildikten sonra, sonuç bölümünde sadece Durres Temyiz Mahkemesinin 289 sayılı tevkif müzekkeresine dayalı olmak üzere talep edilen hususlara ilişkin olarak karar verilmiştir.
Bu karar, sanık müdafi tarafından temyiz edildiğinde, Yargıtay 11. Ceza Dairesince 07.02.2007 gün ve 8905-606 sayı ile;
“…Arnavutluk Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’nın iade talepnamesinde hürriyetten yoksun bırakma, mühür, form kağıtları ve medeni halleriyle ilgili belgelerde sahtecilik suçundan kesinleşmiş 7 yıl hapis cezasına mahkumiyeti olan, kasten adam öldürme, ruhsatsız ateşli silah bulundurma, mezarlara zarar verme ve suç örgütü kurmak suçlarından ise hakkındaki Tiran Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2006 gün ve 70 nolu tutuklama kararı bulunan sanığın geri verilmesi talep olunmuştur.
Yerel mahkeme kararının gerekçe bölümünde bu hususlar belirtildikten sonra, hüküm fıkrasında sanığın; alıkoyma, evrakta sahtecilik ve suç örgütü kurmak suçlarından 7 sene hapis cezasına hükümlü olduğu belirtilmiş ise de suç örgütü kurmak suçundan hükümlü olmadığı gibi 70 nolu tutuklama kararında belirtilen diğer suçlar yönünden de hüküm kurulmayarak kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasında çelişkiye neden olunması..” isabetsizliklerinden karar bozulmuş, bunun üzerine yapılan yargılama sonunda da Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince 04.04.2007 gün ve 86-85 sayı ile;
“…Kişiyi hukuka aykırı olarak hürriyetinden yoksun bırakma, mühür, form kağıtları ve medeni halleri ile ilgili belgelerde sahtecilik yapmak suçundan verilen ve kesinleşen 7 yıl hapis cezası verilen ve Arnavutluk Cumhuriyeti Tiran Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2006 gün ve 70 nolu Arnavutluk Ceza Kanununun 78, 278/2, 118, 151/2, 333 ve 334. maddeleri gereğince kasten adam öldürme, ruhsatsız ateşli silah bulundurma, mezarlara zarar verme ve suç örgütü kurmak suçlarından hakkında ceza kovuşturması başlatılan yabancı uyruklu Niko ve İkbale’den olma 1970 doğumlu ...’nin (Mikel Kodra-Aldo Bare) bu eylemlerinin Türk Kanunlarına göre de suç teşkil ettiği, eylemlerin düşünce suçu veya siyasi ya da askeri suç niteliğinde olmadığı, zamanaşımına ve affa da uğramadığı anlaşıldığından kovuşturmanın yapılabilmesi ve hükmedilen cezanın infazı amacıyla, suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve 5237 sayılı TCK.nun 18/4-5 maddeleri gereğince geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna, bu kararın yerine getirilip getirilmemesinin Bakanlar Kurulunun takdirine bağlı olduğuna, TCK.nun 18/8. fıkrası gereğince geri verme halinde, kişinin ancak geri verme kararına dayanak teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabileceği ve mahkum olduğu cezanın infaz edilebileceğine, geri verilmesi istenen hükümlü hakkında koruma tedbiri olarak tutukluluk halinin devamına…” karar verilmiştir.
Bu hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine de;
Yargıtay 11. Ceza Dairesince 19.09.2007 gün ve 5405-5646 sayı ile;
“İade talebine konu Arnavutluk Cumhuriyeti Durres Temyiz Mahkemesinin 21.12.2001 gün ve 289 sayılı kesinleşmiş hükmü ile Tiran Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2006 gün ve 70 nolu tutuklama kararındaki suçların niteliğine, ilk kararda olmayan kasten adam öldürme suçundan da ilk kez iadeye karar verilip hükmün müdafii tarafından temyiz edilmiş olmasına, temyizin kapsamına, mahkemenin kararına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesine ait olduğundan dairemizin görevsizliğine” şeklinde,
Yargıtay 1. Ceza Dairesince ise 29.01.2008 gün ve 8294-428 sayı ile;
“Türkiye’de yakalanan bu kişi hakkında Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce 12.04.2006 tarih ve 28447 sayılı yazıları ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından mahkemesinden bu konuda karar verilmesi istendiği ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talepnamesi ile açılan davada Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 15.05.2006 tarihli kararı ile “alıkoyma, evrakta sahtecilik ve suç örgütü kurma suçlarından hükümlü ...’nin “geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna, bu kararın yerine getirilip getirilmemesinin Bakanlar Kurulunun takdirine bağlı olduğuna” karar verilmiş, anılan kararın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesi yukarıda sayılan her iki ceza işlemindeki suçları da tartışıp ve bu suçlar içerisinde kasten öldürme suçunu da sayarak yaptığı inceleme sonucu; 07.02.2007 gün ve 2006/8905-2007/606 sayılı kararı ile “Arnavutluk Cumhuriyeti Adalet Bakanlığının iade talepnamesinde hürriyetten yoksun bırakma, mühür, form kağıtları ve medeni halleri ile ilgili belgelerde sahtecilik suçundan kesinleşmiş 7 yıl hapis cezasına mahkumiyeti olan, kasten adam öldürme, ruhsatsız ateşli silah bulundurma, mezarlara zarar verme ve suç örgütü kurma suçlarından ise hakkında Tiran Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2006 gün ve 70 nolu tutuklama kararı bulunan sanığın geri verilmesi talep olunmuştur. Yerel mahkeme kararının gerekçe bölümünde bu hususlar belirtildikten sonra, hüküm fıkrasında sanığın; alıkoyma, evrakta sahtecilik ve suç örgütü kurmak suçlarından 7 sene hapis cezasına hükümlü olduğu belirtilmiş ise de, suç örgütü kurmak suçundan hükümlü olmadığı gibi 70 nolu tutuklama kararında belirtilen diğer suçlar yönünden de hüküm kurulmayarak kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasında çelişkiye neden olunması” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği; yerel mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu 218 sayılı işlemde belirtilen kovuşturma kapsamındaki ve 15 sayılı işlemde belirtilen soruşturma kapsamındaki suçlarla ilgili olarak geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmiş ve bu hükmün ... müdafii tarafından temyiz edilmiş ise de; Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca görevin iddianamede nitelendirmesi yapılan suçlara göre belirleneceği ve 70 sayılı tutuklama kararına konu suçlar bakımından tahkikatın henüz soruşturma aşamasında olduğu ve iddianamede düzenlenmediği hususu dikkate alınarak Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesi görevi üstlenerek iade talebine konu edilen kovuşturma kapsamındaki tüm suçları ile soruşturma kapsamındaki adam öldürme suçunu kapsar şekilde inceleme yapmak suretiyle bozma kararı vermesi nedeniyle görevli bulunduğundan Dairemizin görevsizliğine dosyanın incelemeye yetkili 11. Ceza Dairesine sunulmak üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine” biçiminde,
Karşılıklı görevsizlik kararları verildiğinden, bu suretle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yukarıda açıklandığı şekilde Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Dosya incelendiğinde;
Arnavutluk’ta suç işlemiş bulunan ve aynı zamanda Arnavutluk Cumhuriyeti vatandaşı olan ...’nin (Aldo Bare-Mikel Kodra) kırmızı bülten ile aranmakta iken 25.03.2006 tarihinde Ankara’da yakalandığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; ... esas itibarıyla hakkında çıkartılmış olan iki ayrı tutuklama kararına istinaden aranmaktadır.
Bunlardan birincisi; Durres Temyiz Mahkemesince kesinleşmiş olan ve toplam cezaları 7 yıl olarak hesaplanan hükümlere istinaden çıkartıldığı belirlenen 21.12.2001 gün ve 289 sayılı tevkif müzekkeresidir. Bu tevkif müzekkeresinde dayanılan suçların;
-Hürriyetten yoksun bırakma
-Evrakta sahtecilik ve sahte evrakı kullanma
-Suç örgütü kurma
-Mühür ve form kağıtlarında sahtecilik
-Medeni hallerle ilgili belgelerde sahtecilik oldukları görülmektedir.
İkinci tutuklama kararı ise; Tiran Ağır Ceza Mahkemesinin 70 sayılı kararıyla halen Tiran Ağır Ceza Savcılığında soruşturması sürdürülen suçlara ilişkin olarak ihdas edilen tutuklama kararıdır. Bu karara dayanak teşkil eden suçlar da;
-Kasten öldürme
-Yasadışı ateşli silah ve cephane üretme ve bulundurma
-Silahlı örgütün suç işlemesi
-Mezarlıklara zarar verme suçlarıdır.
Ankara’da yakalanan hükümlü/şüpheli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi ve Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.02.2006 gün ve 113 sayılı kararı ile birinci tevkif müzekkeresine istinaden iade işlemlerinin yapılmasının sağlanması amacıyla Suçluların İadesine İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 16. maddesi uyarınca 40 günü geçmemek üzere geçici olarak tutuklanmıştır.
Bu arada Arnavutluk Cumhuriyeti tarafından her iki tutuklama kararı ilgi gösterilmek suretiyle şahsın iadesi talep edilmiştir.
Bu durumun Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesi üzerine bu kez; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinden 13.04.2006 gün ve 7428 sayı ile her iki tevkif müzekkeresinden bahsedildikten sonra; kişinin,
1…. Arnavutluk vatandaşı olduğunun tespitine,
2…..Atılı iadeye konu suçların niteliğinin tespitine,
3-….40 gün süreyle geçici olarak tutuklandığından, TCK nun 18/7 ve CMK 100 ve müteakip maddeler uyarınca tutuklanmasına,
4-….İade edilebilir olduğuna, karar verilmesi istenmiştir.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince 15.05.2006 gün ve 117-130 sayı ile; kararın gerekçe bölümünde her iki tevkif müzekkeresinden de bahsedildikten sonra, sonuç bölümünde sadece birinci tevkif müzekkeresine dayalı olmak üzere bu hususlara karar verilmiştir.
Bu karar, sanık müdafi tarafından temyiz edildiğinde, o kararın sonuç bölümünde belirtilen suçlardan en ağırını bakmakla görevli olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince incelenmiş ve gerekçe bölümünde her iki tevkif müzekkeresinden de bahsedilmesine rağmen, sonuç bölümünde ikinci tevkif müzekkeresinde yer alan suçlarla ilgili olarak herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle kararın karıştırıldığından bahisle bozma kararı verilmiştir.
Bunun üzerine Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince 04.04.2007 gün ve 86-85 sayı ile; iade edilebilirlik kararı her iki tevkif müzekkeresini de kapsar şekilde verilmiştir.
Bu hüküm de sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ve karar incelenmek üzere Yargıtay 11. Ceza Dairesine geldiğinde, bu kez Özel Dairece, ikinci tevkif müzekkeresinde yer alan kasten öldürme suçunun tüm bu suçların en ağırı olması ve bu suçla ilgili kararın incelemeye ilk kez getirilmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmek suretiyle dosya Yargıtay 1.Ceza Dairesine gönderilmiştir.Yargıtay 1. Ceza Dairesince ise, önceki incelemenin 11. Ceza Dairesi tarafından yapıldığı ve ikinci tevkif müzekkeresine konu olan suçlarla ilgili olarak henüz iddianame düzenlenmemiş olması nedenleriyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 16. maddesine göre; bir suçun iadeye konu edilebilmesi için soruşturma veya kovuşturma aşamasında olması ya da suçla ilgili hükmün kesinleşmiş olması arasında fark bulunmamaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; suçluların iadesi kararı 1412 sayılı CYUY nun 223. ve 5271 sayılı CYY nın 253. maddesinde sayılan anlamda bir hüküm değildir. Buna karşılık, 5237 sayılı TCY nın 18. maddesindeki özel düzenleme gereğince temyiz yasa yoluna tabi kılınmıştır. Bu anlamda, suçlunun iadesine karar verilebilmesi için iddianameye gerek bulunmayıp, iade ilgili Cumhuriyet savcılığı tarafından bir talepname ile ağır ceza mahkemesinden istenmektedir.
Dolayısıyla, bu tür davalarda Yargıtay Ceza Daireleri arasındaki görev ayrımı karara ve talepnameye birlikte bakılmak suretiyle belirlenmelidir. Zira, talepnamede suç isnadına değil, bir suç listesine yer verilmektedir. Karar ise bu listedeki suçlara ilişkin olmalıdır. Bu durumda hangi Özel Dairenin görevli olduğu, kararın temyiz edilen bölümünün kapsadığı suçların en ağırı nazara alınmak suretiyle tespit edilecektir.
Anılan dava türü açısından yapılacak olan temyiz incelenmesinde diğer ceza hükümlerinde olduğu gibi işin esasına değil, iade edilebilirlik kararının ve buna bağlı diğer tespitlerin yerinde olup olmadığına bakılacaktır.
Somut olayda; karar ilk kez temyiz edildiğinde Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş ve “kasten adam öldürme” suçunun da içlerinde yer aldığı, 70 numaralı tevkif müzekkeresinde yer alan suçlara kararda yer verilmediğinden bahisle bozulmuştur. Yerel Mahkemenin bozma üzerine verdiği son kararda ise söz konusu suçlara yer verilmiştir. Bununla birlikte, Özel Dairece bu aşamada yapılacak olan incelemenin işin esasına ilişkin olmayacağı da ortadadır.
Bu nedenle, temyiz incelemesinin kararı daha önce incelemiş ve hangi suçların iade kapsamına alınması gerektiğine ilişkin bir karar vermiş olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Kurul üyesi temyiz davasına Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bakması gerektiği yönünde karşıoy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 07.02.2007 gün ve 8905-606 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına,
2-İşin uluslararası bir uyuşmazlığa ilişkin bulunması ve ilgilinin tutuklu olması nedeniyle ivedilikle ele alınarak yasal gereği yapılmak üzere Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 08.05.2008 günü oyçokluğu ile karar verildi.