20. Ceza Dairesi 2016/1926 E. , 2016/3564 K.
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A)KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti yapma suçundan sanık ... (...) Uçak hakkında ...Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu 09/03/2009 tarihinde 2008/1050 esas 2009/222 karar sayılı karar ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 02/03/2016 tarihinde 2015/14210 esas ve 2016/1226 karar sayılı karar ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B)İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yazısında özetle;
“İtiraza konu uyuşmazlık, sanık ... yurt dışına ihraç etmek üzere depoladığı 39.000 kilogram domates ile toplam 116.600 kilogram hıyarda limitlerin üzerinde zirai ilaç kalıntısı bulunan bu ürünlerin akıbetinin ne olduğu konusunda sanığın savunmasına itibar edilip edilemeyeceği ya da mahkemece iç piyasaya sürülüp sürülmediği, imha edilmiş ise imha işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılmasının gerekip gerekmediği konusuna ilişkindir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun, Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaçların Ticareti başlıklı 186 maddesine göre,
1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilâçları satan, tedarik eden, bulunduran kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adli para cezası verilir.
2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Madde metninde, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeylerin veya ilâçların satılması, tedarik edilmesi veya bulundurulması suç olarak tanımlanmıştır.
Her türlü yenilecek veya içilecek şeyler ya da ilaçlar, bu suçun konusunu oluşturur. Ancak, bunların, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş veya muhteviyatının değiştirilmiş olması gerekir. Söz konusu suç, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş veya muhteviyatı değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeylerin ya da ilâçların satılması, tedarik edilmesi veya bulundurulması suretiyle işlenebilir. Bu bakımdan söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur.
Maddenin ikinci fıkrasında, bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, cezanın artırılması öngörülmüştür buna göre, bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticaretini yapan kimse eczacı, doktor gibi resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek veya sanat sahibi kimse olup da, bu sanatın icrası kapsamında anılan suçu işler ise, faile verilen ceza arttırılacaktır.
Bu suçla korunan hukuki yarar, kamunun sağlığının korunmasıdır, bu hükümle toplumda yaşayan kimselerin hayatı ve sağlığını tehlikeye sokabilecek şekilde, gıda veya ilaçların satılmasına engel olunması amaçlanmaktadır.
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ve ilaç ticareti suçunun belli bir mağduru yoktur, bu suçun mağduru tüm toplumdur, bu suç kamuya karşı işlenen bir suçtur.
Suçun konusu, yenilecek ve içilecek şeyler ve ilaçlardır. Yenilecek ve içilecek şeylerden amaç, insanlar tarafından tüketilen gıda maddeleridir. Suça konu gıda maddesinin bozulmuş veya niteliğinin değiştirilmiş olması gerekir. Bu bozulmanın kendiliğinden olması ile dışarıdan müdahale ile bozulması arasında fark yoktur. Bunun yanı sıra suça konu gıda maddelerinin kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş veya değiştirilmiş olması gerekir. Kişilerin sağlığını tehlikeye sokmaması halinde, suç oluşmayacaktır.
TCK 186/1. maddesinde yazılı suç, bağlı hareketli bir suçtur, suçun hareket unsurunu yalnızca, satmak, temin etmek ve bulundurmak eylemleri oluşturur.
Bu suç, seçimlik hareketli bir suçtur, failin satma, tedarik etme ve bulundurma eylemlerinden birisini yapması ile suç tamamlanır, hepsini bir arada yapması şart değildir. Ancak fail, bu hareketlerden birden fazlasını bir arada yapsa bile eylem tek suç olmaya devam eder.
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ve ilaçların ticareti suçu, bir tehlike suçudur, bu nedenle suçun oluşması için kişilerin hayatı veya sağlığının tehlikeye düşmüş olması yeterlidir, ayrıca kişilerin hayatı ve sağlığının zarar görmesine gerek yoktur.
Ancak kişilerin sağlığı ve hayatı zarar görmüş, örneğin bu eylem sonucu kişiler yaralanmış veya ölmüş ise, fail ayrıca bu suçtan da cezalandırılacaktır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, maddi olayda,
Sanık ... ’ın yetkilisi olduğu ... Kardeşler Gıda San. Tic. Ltd. şirketinin yurtdışına ( ....) ihraç edeceği sebzelerden ... Kontrol ve Denetim elemanlarınca alınan numunelerde 29.11.2007 tarihinde yapılan kontroller sonucu, 39.000 kilogram hıyar, 07.12.2007 tarihinde yapılan kontroller sonucu 39.000 kilogram domates, 11.12.2007 tarihinde yapılan kontroller sonucu 38.800 kilogram hıyar, 12.12.2007 tarihinde yapılan kontroller sonucu 38.800 kilogram hıyardan alınan numuneler üzerinde ... ve ...Bakanlığı ... İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğünce yapılan analiz sonucu .... maksimum limitleri ve Türk Gıda Kodeksi (TGK) maksimum rezüdü limitleri üzerinde pestisit kalıntısı (zirai ilaç kalıntısı) tespit edilmiştir.
... İl Tarım Müdürlüğünce sanığın sahibi olduğu ... Gıda San.Tic.Ltd. Şirketine gönderilen yazılarda, hıyar ve domateslerde limitlerin üzerinde zirai ilaç kalıntısı bulunduğundan .... ihracatının yapılamayacağı, iç piyasaya da tüketime sunulamayacağından ancak 3'üncü bir ülkeye ihracatının yapılabileceği bildirilerek, ürünler Firma yetkilisine yediemin olarak teslim edilmiştir. Firmaya gönderilen yazılarda 'ihracatın gerçekleştiğine dair Bitki Sağlık Sertifikası ve Gümrük çıkış evraklarının bazı ürünlerde 10 gün bazı ürünlerde 15 gün içinde İl Tarım Müdürlüğüne ibraz etmeleri gerektiği, süresi içinde ihracatı gerçekleştiremez ve gerekli evrakları ibraz etmemeleri durumunda hakkında 5179 sayılı Kanun gereğince işlem yapılacağı tebliğ edilmiştir.
.... İl Tarım Müdürlüğünce ... Gıda San.Tic.Ltd. Şirketine yediemin olarak teslim edilen ürünlerin, limitlerin üzerinde zirai ilaç (pestist) kalıntısı olması nedeniyle insan sağlığı açısından tüketilmesinin sakıncalı olduğu, 3'üncü bir ülkeye ihracının gerçekleşmediği ve ürünlerin akıbeti bilinmediğinden firma hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 18. maddesinde; 'İnsan sağlığının korunması amacıyla, gıda maddelerini ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten ve/veya satan işyerleri;
a) Bakanlıkça çıkarılacak ilgili yönetmeliklerde belirtilen asgarî teknik, hijyenik ve güvenlik şartlarını taşımak zorundadır.
b) Gıda kodeksine uyulmaksızın gıda maddelerini imal edemez, mübadele konusu yapamaz ve muameleye tâbi tutamaz.
c) İnsan sağlığına zarar verecek muhteviyatta gıda maddeleri üretemez, içerisine zararlı bir madde katamaz, böyle bir maddenin kalıntısını bulunduramaz ve gıdaya zararlı özelliğe yol açacak herhangi bir işlem uygulayamaz.' hükümlerini içermektedir. Aynı Kanunun 29/a maddesinin (ı) fıkrasında; Bu Kanunun 18. maddesinde belirtilen sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlal eden gerçek kişiler veya tüzel kişiliğin yasal temsilcilerinin üç aydan altı aya kadar hapis ve beş milyar liradan yirmi milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılacağını ve malların müsaderesine hükmolunacağını düzenlemiştir.
Yurt dışına ihracat da yapan firma sahibi ve yetkilisi olan sanık ... , ... Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 21.05.2008 tarihli savunmasında 'numune alınan ürünlerde limitin üstünde ilaç kalıntısı çıktığını, deposunda bulunan bu ürünlerin kendilerine yediemin olarak teslim edildiğini, ancak 3'üncü bir ülkeye ihraç edilemediği için çürüdüğünü beyan etmiş, ancak ürünlerin imha edildiğine ilişkin herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Depoda bulunan ürünlerle ilgili olarak, 20.12.2008 tarihinde tutulduğu iddia edilen sanığın şirketinde çalışan kişilerin imzasını taşıyan imha tutanağı, sanık müdafii tarafından 06.03.2009 tarihinde mahkemeye ibraz edilmiştir. Sanık, soruşturma aşamasındaki savunmasında imha edildiğini belirtmediği dikkate alındığında, bu tutanağın suçtan kurtulmaya yönelik olduğu ve sonradan düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu ürünler, yediemin olarak firmaya teslim edildiği ve bu ürünlerle ilgili yapılması gereken işlemler ... İl Tarım Müdürlüğünce yazılı olarak firmaya tebliğ edildiğine göre; sanık, limitlerin üzerinde zirai ilaç kalıntısı bulunan ürünlerle ilgili hangi işlemlerin yapılacağını bilecek durumdadır. Kendisine tebliğ edilen yazılarda belirtilen sürelerde ihracat evraklarını, ihracat yapılmamış ise gerekli evrakları İl Tarım Müdürlüğüne ibraz etmesi gerektiği halde bu işlemlerden hiç birini yerine getirmemiştir.
Sanık ... yurt dışına ihraç etmek üzere depoladığı 39.000 kilogram domates ile toplam 116.600 kilogram hıyarda limitlerin üzerinde zirai ilaç kalıntısı bulunan bu ürünlerin akıbetinin ne olduğu, iç piyasaya sürülüp sürülmediği, imha edilmiş ise imha işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumun belirlenmesi için eksik araştırmaya dayalı olarak hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, sanık ... savunmalarının aksine kuşku sınırlarını aşan mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi şeklinde yasal olmayan yetersiz gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmesi hukuka aykırı nitelikte olduğu nedenle, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 02/03/2016 gün ve 2015/14210 Esas, 2016/1226 Karar sayılı ilamın bir nolu bozma kararına itiraz edilmiştir.” gerekçesiyle, limitlerin üzerinde zirai ilaç kalıntısı bulunan ürünlerin akıbetinin ne olduğu, iç piyasaya sürülüp sürülmediği, imha edilmiş ise imha işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumun belirlenmesi için eksik araştırmaya dayalı olarak hükmün bozulması istenmiştir.
C)CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu'na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dairemizin itiraza konu olan kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,
08/06/2016 tarihinde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin 02.03.2016 tarihli 2015/14210 esas 2016/1226 karar sayılı ilamında belirttiğimiz karşı oy gerekçelerimizle, sanık ... yurt dışına ihraç etmek üzere depoladığı 39.000 kilogram domates ile toplam 116.600 kilogram hıyarda limitlerin üzerinde zirai ilaç kalıntısı bulunan bu ürünlerin akıbetinin ne olduğu, iç piyasaya sürülüp sürülmediği, imha edilmiş ise imha işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumun belirlenmesi için eksik araştırmaya dayalı olarak hükmün bozulmasına karar verilmesi düşüncesinde bulunduğumuzdan, Sayın çoğunluğun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü yerine yerinde görülmediğine ilişkin görüşüne katılmıyoruz. 08.06.2016