(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/10337 E. , 2010/8217 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işveren nezdinde 19.6.1987-1.1.1992 ve 13.1.2003-26.2.2003 tarihleri arasında çalışmış olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan ... T.A.Ş. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435/2. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, davalı işverene ait iş yerinde 19.06.1987-01.01.1992 ve 13.01.2003-26.02.2003 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde fiilen ücret karşılığı ayda 30 gün üzerinden çalıştığı halde hiç gösterilmeyen tespiti mümkün sürelerinin ;19/06/1987-31/12/1987 arası 191 gün aylık 250.000 TL,01/01/1988-31/12/1988 arası 360 gün aylık 400.000 TL,01/01/1989-31/12/1989 arası 360 gün aylık 600.000 TL,01/01/1990-31/12/1990 arası 360 gün aylık 1.250.000 TL,01/01/1991-31/12/1991 arası 360 gün günlük 3.334.675 TL,31/01/2003-26/02/2003 arası 43 gün aylık 2.060.000.000 TL ücretle çalışmalarının tespitine ;davacının davalı işyerinde fiilen ücret karşılığı ayda 30 gün üzerinden çalıştığı halde eksik gösterilen tespiti mümkün sürelerin,1/1/1992-31/12/1992 arası 262 gün aylık 6.969.350 TL, 1/1/1993-24/5/1993 arası 100 gün aylık 12.196,362TL, 25/5/1993-31/12/1993 arası 136 gün aylık 12.196.362TL, 1/1/1994-9/11/1994 arası 203 gün aylık 21.466.000TL, 1/1/1995-31/12/1995 arası 263 gün aylık 48.406.000TL,1/1/1996-31/12/1996 arası 254 gün aylık 89.500.000TL,1/1/1997-31/12/1997 arası 254 gün aylık 161.000.000TL, 1/1/1998-31/12/1998 arası 258 gün aylık 354.000.000TL, 1/1/1999-31/12/1999 arası 256 gün aylık 672.500.000.TL, 1/1/2000-31/12/2000 arası 240 gün aylık 1.022.000.000TL, 1/1/2001 -31/12/2001 arası 264 gün aylık 1.420.500.000TL, 1/1/2002-31/12/2002 arası 256 gün aylık 2.060.000.000TL, 1/1/2003 -31/12/2003 arası 9 gün aylık 2.060.000.000TL ücretle çalışmalarının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01.04.1968-30.09.1969 tarihleri arasında ve 01.03.1971-30.04.1981 tarihleri arasında 12 yıl 15 gün emekli sandığına tabi hizmetinin, 01.01.1982-30.04.1982 tarihleri arasında ve 01.01.1983-04.08.1989 tarihleri arasında 2494 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi hizmetinin olduğu,01.01.1992-13.01.2003 tarihleri arasında 3 yıl 25 gün davalı sandığa bağlı hizmetinin bulunduğu,sandığa bağlı çalışmaların her ay 8 ve 10 gün olarak bildirildiği, kültür ve sanat danışmanlığı işi yaptığı,işe giriş bildirgesi
verilmediği,tesbiti istenilen dönem ile çakışan 01.12.1984-04.08.1989 tarihleri arasında ... Gazetesi işyerinde geçen kesintisiz çalışmasının olduğu,dönem bordrolarının istenmediği,ücret bordrolarına göre davacıya 19.06.1987 tarihinden itibaren haftada iki gün karşılığı ücret ödemesi yapıldığı ,dinlenen tanıkların davacı ile aynı işyerinde çalıştıklarına dair belgelerinin bulunmadığı,davacının İstanbul 1. İş Mahkemesine 14.03.2003 tarihinde işçilik alacakları davası açtığı, mahkemece davacının 19.06.1987-26.02.2003 tarihleri arasında 15 yıl 8 ay 7 gün davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek ve davacının bu tarihler arasında kesintili çalışmış olsa bile kıdem-ihbar tazminatının tüm dönem için hesaplanacağına dair 9. Hukuk Dairesinin görüşü belirtilerek bu hesap yapıldığı ve işçilik alacaklarına hükmedildiği,kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği,davacı ile davalı işveren arasında yapılan hizmet sözleşmesinde,davacının 19.06.1987 tarihinde işe başlayacağının, kültür ve sanat danışmanlığı yapacağının, haftada 2 gün çalışacağının,aylık ücret ödeneceğinin belirtildiği, sözleşmenin 6 ay süreli olduğu, 01.04.1996 tarihinden itibaren yılda 4 defa ikramiye ödeneceğine dair ek sözleşme yapıldığı,davacının davalı işverene ait yayınevi dışında başka yayınevinden yayınlanan 1993, 1999, 2000, 2001, 2003,2008 tarihli kitaplarının,davalı işverene ait ... Yayınlarından çıkan 1989 ve 1995 yayın tarihli kitaplarının olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık davacının davalı işyerinde çalışmalarının kısmi veya tam süreli olup olmadığı ve tesbiti talep edilen sürelerle çakışan başka işyeri çalışmalarının bulunduğu sürelerin dışlanması gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kurum'a verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda,davacı ile davalı işveren arasında yapılan hizmet sözleşmesi ve davalı tanıklarının beyanları dikkate alındığında, davacının günlük mesaisinin tamamını bu işe ayırıp ayırmadığının ve aynı işyerinde tam gün süreli çalışan emsal çalışanlarla aynı işi yapıp yapmadığının yada tam gün süreli çalışan emsal çalışanlara göre önemli ölçüde daha az çalışıp çalışmadığını belirlemek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, bu yönde bir değerlendirme yapılmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur .
Öte yandan, davacının tesbiti talep edilen dönem ile çakışan 01.12.1984-04.08.1989 tarihleri arasında ... Gazetesi işyerinde geçen 506 sayılı Yasa'ya tabi çalışma süresinin dışlanmaması da yanlıştır.
Mahkemece yapılacak iş ; tesbiti talep edilen dönem ile çakışan 01.12.1984-04.08.1989 tarihleri arasında ... Gazetesi işyerinde geçen 506 sayılı Yasa'ya tabi çalışma süresini dışlanmak, tanıkların bordro tanığı yada komşu işyeri tanığı olduklarına dair belgelerini getirtmek, davalı işyerinde tesbiti talep edilen dönemlerde yapılan kültür ve sanat faaliyetlerini ve davacının bu faaliyetlerdeki görevini araştırmak,çalışmanın tam gün çalışma mı, yoksa part time çalışma mı olduğunu taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesini de dikkate alarak tesbit etmek, dinlenen tanıkların beyanları ile sonuca ulaşılamaması halinde hizmet tesbiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek resen davacı ile birlikte tesbiti talep edilen dönemlerde çalışan bordro tanıklarını dinlemek, bu tanıklara ulaşılamaması yada beyanları ile yetinilmediği takdirde kayıtlara geçmiş komşu işyeri çalışanı veya işverenlerini tesbit ederek beyanlarına başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.