T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1162 Esas
KARAR NO:2020/399
DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:12/12/2018
KARAR TARİHİ:08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette ... adet pay sahibi olan davacı şirketin, davalı şirketin 06/03/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısı ile iç kaynaklardan sermaye artırımı yapılarak rüçhan haklarının kısıtlandığını, ardından usule aykırı 11/09/2018 tarihli ... numaralı Yönetim Kurulu Kararı ile ıskat işlemi yapılarak payların .... adede düşürüldüğü ve 14/09/2018 tarihli olağan ve olağanüstü genel kurul kararı ile yine hukuka ve hakkaniyete aykırı kararlar alınarak davacı şirketin haklarının kısıtlandığını, ıskat işleminin usulüne uygun olmadığını, ıskat kararının geçerli olabilmesi için bu kararın yönetim kurulu tarafından kanunda belirtilen usul ve şekilde alınmış olmasının yeterli olmadığını, davalı şirket tarafından 11/09/2018 tarihli ... numaralı karar ile davacı şirketin paylarının ıskat işlemi sonucunda şirket pay sahibi ... tarafından usulüne aykırı şekilde iktisap edildiğini, yönetim kurulunun ıskat işlemini yaparken eşit işlem ilkesine ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, daha önceden yönetim kurulu üyesi olan davacı şirketin, ıskat işleminden hemen önce planlı yapılan olağanüstü genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyeliğine son verildiğini, kötü niyetli hareket edilerek davacı şirketin yönetim kurulu üyeliği oy çokluğunun elinden alındığını ve bilgisi dışında gerçekleştirilen toplantı neticesinde usule aykırı ıskat kararı alındığını, yine şirketin sermaye arttırımına ihtiyacı bulunmadığını, söz konusu genel kurul kararında da sermaye artırımı için herhangi bir gerekçe de gösterilmediğini, sermaye arttırımının asıl amacının davacının hisse oranını düşürmek olduğunu, yapılan sermaye artırımı neticesinde her pay sahibinin yeni çıkarılan paylarının mevcut paylarının sermayeye oranına göre alma hakkına haiz olduğunu, ancak davacıya rüçhan hakkının kullandırılmadığını, davalı şirketçe davacının rüçhan hakkı engellenmek sureti ile şirket içindeki katılım payının sermaye artışı ile oluşacak değer kaybı neticesinde davacının zarara uğratılmasının amaçlandığını, şirketin yönetim kurulu üyesinin tek kişi olduğunu, şirket ortağının ise ... olduğunu, TTK 395.maddesi gereğince yönetim kurulu üyesinin genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamayacağı, aksi halde şirketin yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebileceğini ve alınan karar ile yönetim kurulu üyesi ...'ya genel kuruldan izin almadan işlem yapma hakkı tanındığını, oy çokluğunu elinde bulunduran pay sahiplerinin şirketteki varlıklarını ve haklarını alenen kısıtlandığını, şirketi kendi istekleri doğrultusunda yönetebilecek hakların yine kendilerine tanıdıklarını, ancak böyle bir kararın alınmasının hukuken mümkün olmadığını, haklarını başkalarına zarar vermeden veya en az zarar verecek şekilde kullanılması ilkesine aykırı olduğunu, anılan nedenlerle davalı şirketin 06/03/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararının butlanının tespiti ile iptaline, davalı şirketin 11/09/2018 tarihli ıskat işlemine ilişkin yönetim kurulu kararının butlanının tespiti ile iptaline, davalı şirketin 14/09/2018 tarihli olağan genel kurul kararının butlanının tespiti ile iptaline, bu mümkün olmadığı takdirde tüm karar yönünden davacıya geçmişe etkili olarak toplantı tarihindeki şartlarla rüçhan hakkının kullandırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından gerçekleştirilen ıskat işleminin 6102 sayılı kanuna ve hukuka uygun olduğunu, davalı şirket tarafından 19/10/2017 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısı ile şirket ana sözleşmesinin 6.maddesinin tadil edilmek sureti ile sermaye artışı yapıldığını, 19/10/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde hukuka uygun şekilde alınan kararların Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, işbu genel kurulda ana sözleşmenin 6.maddesi tadil edilerek şirket sermayesinin 3.650.000,00 TL değere çıkartıldığını, davacı şirketçe sahip olduğu 60.000 adet payı karşılığında 600.000,00 TL bedeli muvazaadan ari olarak tamamı nakden olacak şekilde taahhüt edildiğini, davacı şirketin artırılan sermayesinin 1/4'ünü ödediğini, geri kalan 450.000,00 TL bedeli 31/10/2017 tarihinde ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak bizzat kendisi tarafından yapılan taahhüdün gereğinin yerine getirilmediğini, davacı şirketin sermaye borcu ifası yükümlülüğünü yerine getirmediğini, TTK 481.maddesi gereğince gerekli ilan işleminin gerçekleştirildiğini, yapılan ilan ile 450.000,00 TL sermaye bedelinin ödenmesi, aksi halde TTK 482.maddesi hükmü çerçevesinde işlem yapılacağının ihtar edildiğini, TTK'da düzenlenen ıskat prosedürünün davalı şirket tarafından yerine getirildiğini, bu nedenle davacının işbu davayı kötü niyetli olarak açtığını, sermaye artırımına ilişkin kararın, kanunda belirtilen ön şartlara ve hukuka uygun şekilde gerçekleştirildiğini, davacı şirketin rüçhan hakkının sınırlandırılmasına ilişkin kararın hukuka uygun olduğunu, anılan nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 06/03/2018 tarihli genel kurulda alınan kararların, 11/09/2018 tarih ... sayılı yönetim kurulu kararının ve 14/09/2018 tarihli olağan genel kurulda alınan kararların butlan ve iptaline ilişkindir.
Dava konusu genel kurul kararları, yönetim kurulu kararları ile Ticaret Sicil kayıtları dosyamız içerisine celp edilmiştir.
Mahkememizce dava dosyası, davalı şirketin pay defteri ve butlanı ve iptali talep edilen ilgili genel kurullar ile yönetim kurulu kararları üzerinde inceleme yapılarak 06/03/2018 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararlara yönelik açılan davanın iptal davası yönünden yasada öngörülen 3 aylık süre içerisinde açılmadığı noktasındaki nihai takdir mahkememize bırakılmak sureti ile 06/03/2018 tarihli genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olup olmadıkları, 11/09/2018 tarih ... sayılı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olup olmadığı, yada butlan müeyyidesine tabi olup olmadığı, yönetim kurulu kararı ile yapılan ıskat işleminin TTK'nun 483. Maddesinde belirtilen usule uygun olup olmadığı, ayrıca ödemeye davet noktasındaki ilanın TTK'nun 408. Maddesine uygun olup olmadığı, yine 14/09/2018 tarihli olağan genel kurulda alınan kararların öncelikle yoklukla malul olup olmadığı, butlanının gerekip gerekmediği, yoklukla malul yada butlanı gerektirir bir husus yoksa alınan bu kararların öncelikle genel kurula katılanlar noktasında gerekli nisabı taşıyıp taşımadığı, kanun, ana sözleşme, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine aykırılık oluşturup oluşturmadığı, bu kapsamda iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında ayrıntılı denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir ..., Mali Müşavir ... ve Dr.... tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; 06/03/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararının butlanla malul, rüçhan hakkının kısıtlanmasına ilişkin genel kurul kararının ise iptal edilebilir nitelikte olduğu, bununla birlikte davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olmasından dolayı genel kurul kararlarının butlanının tespiti ve iptali taleplerinin kabul edilebilir olmadığı, davacı pay sahibinin ıskat edilmesi sonucunu doğuran 11/09/2018 tarih ve ... numaralı yönetim kurulu kararının, ıskat mehli ihtarının emredici nitelikte TK 482-483 hükümlerine aykırılık arz etmesi dolayısıyla TK 391.hükmü tahtında butlanla malul olarak değerlendirildiği, 14/09/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan dış kaynaklardan sermaye artırımı kararının butlanla malul ve rüçhan hakkının kısıtlanmasına ilişkin genel kurul kararının iptal edilebilir nitelikte olduğu, dava açılmasına ilişkin koşullar bulunmakla, her iki genel kurul kararı açısından da geçersizlik sonucunun gündeme geleceği, nihayet TK 395 ve 396.hükümleri gereğince yönetim kurulu üyesine şirketle işlem yapma ve rekabet etme konusunda verilen izinlere ilişkin genel kurul kararının, oy hakkından yoksunluk hükümlerine aykırılık nedeniyle iptal edilebilir nitelikte olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 06/03/2018 tarihli genel kurulda alınan sermaye arttırım kararının %10'u aşkın şekilde ödenmemiş sermaye bulunması sebebiyle tahsil edilmeden sermaye arttırım kararı verilmesinin yasanın emredici hükmüne aykırılık oluşturduğu, iç kaynaklardan yapılan arttırım hariç payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye arttırımın yapılamayacağı, ayrıca yapılacak olan sermaye arttırımında rüçhan hakkının kullanılmaması ve kısıtlanması ilkesinin de anonim şirketin temel yapısını bozan ve sermayenin korunması hükümlerine ve ortaklar arası eşitlik hükümlerine aykırı nitelikte bulunduğu, bu kapsamda 06/03/2018 tarihinde gündemin 2. Maddesi ile alınan sermaye artışı ve bu sermaye artışından sadece ...'nın yararlanmasına, diğer ortakların rüçhan haklarının kısıtlanmasına yönelik alınan kararın yoklukla malul olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş, aynı genel kurulda alınan diğer kararların iptale tabi olduğu ancak davacı tarafça 3. Aylık hak düşürücü süre içerisinde bunlar yönünden usulüne uygun açılmış bir dava açılmış bulunmadığından 06/03/2018 tarihinde yapılan genel kurulda alınan diğer kararların iptaline yönelik davanın reddine.
11/09/2018 tarihli davacı şirketin davalı şirketten ıskatına ilişkin alınan karara gelince, anonim şirket ortağının ıskat edilebilmesi için yönetim kurulu tarafından temerrüte düşen pay sahibinin öncelikle borcun ödenmesi yönünde ihtarı, bunun için makul bir ödemeye çağrı süresi ve bu ödeme çağrısından sonra ıskat mehili ihtarının çekilmesi ve bu ıskat kararının bildiriminden sonra yönetim kurulu tarafından ıskat kararı alınarak ayrıca bu kararın da yeniden bildirilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça davacı pay sahibi ... A.Ş'ye ıskat kararının tebliğ edilmemiş olduğu, davacının payının nama yazılı pay olduğu ve nama yazılı pay senedi sahiplerine ıskat mehili ihtarının TTK 483/2 maddesi uyarınca iadeli taahhütlü mektupla yapılması gerektiği ancak söz konusu ıskat ihtarının davacıya iadeli taahhütlü mektupla yapıldığına ilişkin dosyaya usulüne uygun bir belge sunulmadığı, ayrıca çıkartıldığı belirtilen ihtarda açıkça ortağın ıskat edileceği hususunun ihtarnamede yazılması gerektiği, oysa çıkartıldığı iddia olunan ihtarnamede (ilan yolu ile yapılan) TTK'nın 483/1. Maddesinde belirtilen ortağın, haklarından mahrum edileceği ve ıskat edileceğine ilişkin ihtarın açıkça yazılması gerektiği oysa sadece kanuni yollara başvurulacağının ifade edildiği, bu bağlamda 11/09/2018 tarihli ıskat işlemine ilişkin yönetim kurulu kararının butlanla malul olduğu anlaşılmıştır.
14/09/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 2 nolu gündem maddesi ile alınan sermayenin 6.000.000,000 TL'den 7.000.000,00 TL'ye çıkartılmasına ve sermaye artırımının şirkete ortağı olan ...'nın şirketten olan alacağından karşılanmasına, diğer ortakların rüçhan haklarının engellenmesine yönelik kararın yönetim kurulunun ıskata ilişkin kararının geçersiz olması, sermaye taahhütlerinin ifa edilmemesi ve bunun önemli bir miktara tekabül etmesi, rüçhan hakkının kısıtlanması için haklı bir sebebin mevcut olmaması ve alınan kararda bunun gösterilmemesi, eşitlik ve dürüstlük ilkelerine aykırı olduğu, bu itibarla 14/09/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 2. Maddesi ile alınan sermaye arttırımına ilişkin ve sermaye arttırımından sadece ...'nın yararlanmasına, diğerlerinin rüçhan hakkının kısıtlanmasına yönelik kararların yokluklu ve butlanla malul olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş yine davalı şirketin 14/09/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında TTK 395 ve 396. Maddesi uyarınca izin verilmesine ilişkin alınan kararlarda oydan yoksunluk kuralına uyulmadığı, pay sahibi ...'nın yöneticisi olduğu şirket yönünden kendisine TTK 395 ve 396. Maddelerinde izin verilmesine ilişkin kararlarda oy kullanma, bu kapsamda oy hakkından yoksun olan dava dışı pay sahibi TTK 395 ve 396'ya göre verilen izin kararında oy kullandığı ve söz konusu hükmün kararda etkili olduğu, ayrıca davanın da süresinde açıldığı anlaşıldığından 14/09/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında gündemin 7. Maddesi ile alınan yönetim kurulu üyelerinin TTK 395 ve 396. Maddeleri uyarınca izin verilmesine ilişkin kararın iptaline karar vermek gerekmiş, diğer açılan davalar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca yoklukla malul ve butlanına karar verilen genel kurul kararlarının ve yönetim kurulu kararı ile iptaline karar verilen genel kurul kararlarının TTK 449. Maddesi uyarınca icrasının geri bırakılmasına ve bu hususta Ticaret Sicil Müdürlüğüne hüküm ile birlikte müzekkere yazılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-06/03/2018 tarihinde yapılan davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 2. Gündem maddesi ile alınmış bulunan sermaye artışı ve sermaye artışından sadece ...'nın yararlanmasına, diğer ortakların rüçhan haklarının kısıtlanmasına yönelik alınan kararın yoklukla malul olduğu ve butlanla malul olduğunun TESPİTİNE,
2-Aynı tarihte alınan diğer kararların iptale tabi kararlardan olduğu ancak süresi içerisinde iptal davasının açılmadığı anlaşıldığından diğer kararların iptaline yönelik davanın REDDİNE,
3-11/09/2018 tarihli davacı şirketin davalı şirketten ıskatına ilişkin ... sayılı yönetim kurulu kararının butlanının TESPİTİNE ve butlan sebebiyle iptaline,
4-Davalı şirketin 14/09/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 2. Nolu gündem maddesi ile alınan sermayenin 6.000.000,00 TL'den 7.000.000,00 TL'ye çıkartılmasına ve sermaye artırımının şirket ortağı olan ...'nın şirketten olan alacağından karşılanmasına, diğer ortakların rüçhan haklarının kısıtlanmasına ilişkin kararlarının yokluklu malul olduğunun ve butlanla malul olduğunun TESPİTİNE,
5-Davalı şirketin 14/09/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında gündemin 7. Maddesi ile yönetim kurulu üyelerine TTK. 395 ve TTK 396. Maddesi uyarınca izin verilmesine ilişkin alınan kararlarda oydan yoksunluk kurallarına uyulmadığından bu kararların İPTALİNE,
6-Yoklukla malul ve butlanına karar verilen genel kurul kararları ve yönetim kurulu kararı ile iptaline karar verilen genel kurul kararlarının TTK 449. Maddesi uyarınca icrasının geri bırakılmasına, bu hususta Ticaret Sicil Müdürlüğüne hüküm ile birlikte müzekkere yazılmasına,
7-Kalan hususlar yönünden davanın REDDİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 18,50 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan toplam 3.751,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.875,50 TL'sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2020
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır