1. Ceza Dairesi 2021/7750 E. , 2021/11958 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
MAĞDUR SANIK : ...
MAKTUL : ...
KATILANLAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,
..., ...
SUÇLAR : Kasten Öldürme, Kasten Öldürme ve Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçlarına Yardım ve Azmettirme, Kasten Yaralama, Olası Kastla Yaralama, Tehdit, 6136 sayılı Kanun'a Muhalefet
HÜKÜMLER : 1) İlk derece mahkemesi yönünden;
a) Sanıklar ..., ..., ...(... oğlu), ..., ..., ...(... oğlu), ... ve mağdur sanık ... haklarında “kasten öldürme suçuna yardım” eyleminden, 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün, 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı,
b) Sanık ... hakkında, “kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme” eylemlerinden, 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatine dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün ve 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı,
c) Sanık ... hakkında katılan ...’a karşı “kasten yaralama” suçundan, 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son, 53, 63. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile mahkumiyete dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün ve 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı,
d) Sanık ... hakkında, maktul ...’a karşı “tehdit” suçundan, 5237 sayılı TCK’nin 106/2-a, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile mahkumiyet ve tekerrüre dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün ve 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı,
e) Sanık ... hakkında, mağdur sanık ...’a karşı “olası kastla yaralama” suçundan, 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 21/2, 53, 63. maddeleri uyarınca 9 ay hapis cezası ile mahkumiyete dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün ve 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı,
f) Sanık ... hakkında, “6136 sayılı Kanun'a muhalefet” suçundan, 6136 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 600,00 TL adli para cezası ile mahkumiyete dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün ve 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı,
g) Sanık ... hakkında, “kasten öldürme” suçundan, 5237 sayılı TCK’nin 81/1, 53, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile mahkumiyete dair; Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/01/2019 gün ve 2017/317 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı.
2) Bölge adliye mahkemesi yönünden;
Tüm hükümler yönünden, sanık ... ve müdafii ile sanıklar ..., ... müdafiileri, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin istinaf başvuruları üzerine, sanık ... yönünden “kasten öldürmeye yardım” eyleminden kurulan hükmün, vekalet ücreti yönünden düzeltilmesi suretiyle istinaf başvurularının 5271 sayılı CMK’nin 280/1-a maddesi gereği esastan reddine dair, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı kararı.
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve müdafii, katılanlar vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı kararına karşı, sanık ... ve müdafii ile katılanlar vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291/1. maddesinde belirtilen kanuni süre içinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla;
Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin, adı geçen sanık hakkında tüm suçlardan kurulan hükümlere; katılanlar vekilinin temiz isteminin ise sanık ... dışındaki tüm sanıklar(..., ..., ..., ... (... oğlu), ...(... oğlu), ... , ... ve ...) haklarında “kasten öldürme suçuna yardım” eyleminden verilen beraat kararları ile sanık ... hakkında katılan ...’e karşı “kasten yaralama” ve sanık ... hakkında maktule karşı “tehdit” suçlarından kurulan hükümlerde suç vasfının hatalı belirlendiğine ilişkin olduğunun tespiti ile yapılan incelemede,
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında “kasten öldürme”, “6136 sayılı Kanun'a muhalefet” ve “olası kastla yaralama” suçlarından ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen kararlara karşı sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10.10.2019 tarih ve 2019/9.MD-355 Esas - 2019/596 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, sanığın yokluğunda verilen ve 01/10/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde kendisine tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde öngörülen süre içerisinde 07.10.2019 tarihli temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu ancak, 5271 sayılı CMK'nin 295/1. maddesinde öngörülen 7 günlük kanuni süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nin 294/1 ve 295/1. maddeleri gereğince süresi içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesinin verilmemesi nedeniyle sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nin 298/1. maddesi gereği REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında “6136 sayılı Kanun'a muhalefet” ve “olası kastla yaralama” suçlarından ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen kararlara karşı sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların türü ve miktarları gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nin 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında “kasten öldürme” suçundan ilk derece mahkemesince kurulan hüküme yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen karara karşı sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında ilk derece mahkemesince hükmolunan ceza miktarının, 5 yıl hapis cezasının üzerinde olması nedeniyle hükmün, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-a maddesi uyarınca temyize tabi olduğunun tespiti ile yapılan incelemede;
Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, eksik incelemeye, suç vasfına, sübuta, beraat kararı verilmesi ya da takdiri indirim uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, istem gibi TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında, katılan ...’a karşı “kasten yaralama” suçundan ilk derece mahkemesince kurulan “mahkumiyet” kararına yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen karara karşı katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi ile ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizinin mümkün olmadığı belirtilmiş ise de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 tarihli, 2009/2-43 Esas ve 2009/56 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; kesin nitelikteki hükümlere karşı, suç vasfına yönelik aleyhe temyiz kanun yoluna başvurulması halinde temyiz incelemesine konu olabilecekleri, katılan ... vekilinin bahse konu hükmü suç vasfına yönelik aleyhe temyiz ettiği anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin, sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulü ile buna göre uygulama yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, istem gibi TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
5) Sanık ... hakkında, maktule karşı “kasten öldürme suçuna azmettirme” ve katılan ...’e karşı “kasten öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme” eylemlerinden ilk derece mahkemesince verilen “beraat” kararlarına yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen kararlara karşı katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanığın yargılama konusu eylemleri için Kanun’da öngörülen ceza miktarları gözetilerek, sanık hakkında verilen beraat kararlarının, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-g maddesi uyarınca temyize tabi olduklarının tespiti ile yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekilinin, adı geçen sanığın kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi ya da aynı Kanun’un 39. maddesi kapsamında iştirak ettiğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, istem gibi TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
6) Sanıklar ..., ..., ...(... oğlu), ..., ..., ...(... oğlu), ... ve mağdur sanık ... haklarında “kasten öldürme suçuna yardım” eylemlerinden, ilk derece mahkemesince verilen “beraat” kararlarına yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen kararlara karşı katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıkların yargılama konusu eylemleri için Kanun’da öngörülen ceza miktarı gözetilerek, sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-g maddesi uyarınca temyize tabi olduklarının tespiti ile yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekilinin, adı geçen sanıkların kasten öldürme suçuna 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi ya da aynı Kanun’un 39. maddesi kapsamında iştirak ettiklerinin kabulü ile mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, istem gibi TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
7) Sanık ... hakkında, maktul ...’a karşı “tehdit” suçundan ilk derece mahkemesince kurulan “mahkumiyet” kararına yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen karara karşı katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi ile ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin 'istinaf başvurusunun esastan reddine' dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizinin mümkün olmadığı belirtilmiş ise deYargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 tarihli, 2009/2-43 Esas ve 2009/56 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; kesin nitelikteki hükümlere karşı, suç vasfına yönelik aleyhe temyiz kanun yoluna başvurulması halinde temyiz incelemesine konu olabilecekleri, katılanlar vekilinin bahse konu hükmü suç vasfına yönelik aleyhe temyiz ettiği anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı kararında bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla,
Olay günü sanık ... oğlu ..., sanık ...’a ait araçla seyir halindeyken, katılan ...’in ise yanında kardeşi olan katılan ... da olduğu halde kendi sevk ve idaresindeki araç ile kazaya karışması ve yaralanması üzerine araç sahibi olan sanık ...’u; katılan ...’in ise kardeşleri olan katılanlar ..., ... ve babası maktul ...’ı olay yerine çağırdığı; sanık ...’un, yaralı olan sanık ...’ı hastaneye götürdüğü, katılanlar ..., ..., ..., ... ve maktul ...’ın da bahse konu hastaneye gittikleri, burada trafik kazası tespit tutanağı tanzim edileceği sırada sanık ... ile katılanlar arasında sözlü tartışma yaşandığı, SANIK ...’ün 04/01/2017 tarihli kolluk beyanına göre sanık ...’ın ...’i arayarak “kavga ediyoruz gelin” demek suretiyle ve mağdur sanık ...’ın 31/12/2016 tarihli kolluk beyanına göre de ...’ın kendisini arayarak “kavga ettiklerini, Güney Hastanesine gelmelerini” söyleyerek olaydan haberdar edildikleri, bu şekilde aralarında organize olan sanıklardan ... ve ...’in kendi ikrarları ile sabit olduğu üzere adı geçen iki sanığın üzerlerinde silah olduğu halde, tüm sanıkların, gruplar halinde farklı araçlarla hastaneye gittikeri, sanık grubu ile katılan grubu arasında tekrar çıkan sözlü tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanık grubu içerisinden açılan ateş sonucu maktul ...’ın vefat ettiği, sanık grubunda yer alan mağdur sanık ...’un ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı olayda, her ne kadar hastane içi ve dışını gösterir kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde kimin ateş ettiği net bir şekilde belirlenememiş ise de sanıklar ... ve ...’in, dosya kapsamı ve diğer delillerle desteklenen ikrarları ile olayda her ikisinin de silah kullandıklarının sabit olması, sanık ...’in olayda kullanığı silahı teslim etmiş olması, olay yerinde, ikisi sanık ...’in silahından atılmış 3 adet boş kovan ele geçirildiği, diğer boş kovan ile maktul ile mağdur sanık ...’un vücutlarından çıkan 1’er adet mermi çekirdeklerine ilişkin kriminal incelemeler neticesinde bunların sanık ...’in silahından atılmamış olduğunun tespit edilmesi, maktulün, bir tanesi tek başına öldürücü nitelikte ve bitişik atış mesafesi dışından atılmış olmak üzere en az iki adet mermi isabeti ile meydana gelebilecek üç adet yaralanmanın neden olduğu iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği olayda,
a) Sanık ...’in, sanık ... ile birlikte aynı suçu işleme kastı altında fikir birliğine ulaştığı ve kendi üzerinde bulunan tabanca ile olay sırasında ateş etmek suretiyle sanık ... ile birlikte eylem birliğini de gösterdiği anlaşılmakla, sanık ... hakkında maktul ...’ın ölümüne ilişkin olayda, 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi dealetiyle aynı Kanun’un 81/1. maddesi gereği hüküm tesisi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin yazılı şekilde “tehdit” olarak değerlendirilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK’nin 106/2-a maddesi uyarınca hüküm kurulması,
b) Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibareleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirdiğinden, katılanlar vekilinin yerinde görülen temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 23/09/2019 gün ve 2019/687 Esas, 2019/1440 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nin 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
Dosyanın, 20.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-a. maddesi gereğince “Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.