13. Hukuk Dairesi 2016/17081 E. , 2018/10458 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı, davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıların murisi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat yapmak üzere dava dışı ... Tasarım Müh. Mim. İnş. Ltd. Şti. ile birlikte şifahen anlaştıklarını, davalıların murisi ile bu şekilde tanıştıklarını ve bu tanışıklığa istinaden davalılar murisinin kendisinden ve dava dışı şirket yetkilisi ...'tan 240.000,00 TL ödünç para istediğini, yarısı kendisi tarafından yarısı dava dışı ...tarafından olmak üzere murisin aynı zamanda oğlu olan vekili davalı ... vasıtası ile ödeme yapıldığını, belgelemek adına da protokol başlıklı belgenin davalı ... tarafından imzalandığını, söz konusu protokol uyarınca borcun 30.04.2007 tarihinde ödenmesi gerekirken, ne muris ne de mirasçıları tarafından ödeme yapılmadığından kendi hissesine düşen 120.000,00 TL'nin vade tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili için başlattığı takibin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının yetkilisi olduğu şirket ile 08.03.2007 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, ayrıca taraflar arasında bila tarihli bir protokol yapıldığını ve 240.000,00 TL'nin 30.04.2007 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacının üzerine aldığı işi yerine getirmediğini ve inşaata başlanmadığını, sonradan 03.04.2011 tarihinde imzalanan yeni protokol ile borcun ne şekilde ödeneceğinin belirlendiğini, buna göre ödemenin malen yapılmasının ve ilk daire satışında ayrı ayrı 25.000,00 TL ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ancak işlemlerin kat irtifakının kurulmasına bağlandığını ve davacının talepte bulunması için gereken şartların oluşmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere temerrüde düşürülmediklerinden işlemiş faiz talebinin haksız olduğunu ve inkar tazminatını şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalıların takibe ve borca tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına, davacının icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile davalıların murisine borç olarak verilen ve muris adına vekili olan oğlu davalı ... tarafından imzalanan protokol gereği 30.04.2007 tarihinde ödenmesi gereken 120.000,00 TL'nin vade tarihinden işlemiş faizi ile tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalılar, sonradan imzalanan 03.04.2011 tarihli sözleşme ile borcun ödeme şeklinin kararlaştırıldığını, ancak işlemlerin kat irtifakının kurulmasına bağlandığını, ve davacının talepte bulunması şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, her iki protokole göre ...'ın davalıların murisi ...adına davacı ve dava dışı Süleyman Kılıç'tan 240.000 TL borç para aldığının sabit olduğu, borcun herhangi bir kayda ve şarta bağlı olmadığı, ...'ın murisleri adına almış olduğu borç parayı daire ve para vererek veya doğrudan nakit para ile ödediğini belge ile ispatlayamadığı, davalının faiz miktarı ve oranına açık bir itirazının bulunmadığı, talep edilen faiz miktarı ve hesaplamanın doğru olduğu, protokolde borcun 30/04/2007 tarihinde ödenmesi kabul ve taahhüt edildiğinden davacının kendi payına düşen 120.000,00 TL alacak için bu vade tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu tarihsiz protokolün incelenmesinde, davalı ...'ın vekaletle hareket ettiği ...'a ait taşınmazın kat karşılığı anlaşma ile dava dışı ... Tasarım Mühendislik Mimarlık İnşaat Ltd. Şti. ile anlaşıldığı, bu anlaşma karşılığında 240.000,00 TL borç alındığı, bu borcu 30.04.2007 de ödemeyi taahhüt ettiği, alınan borç 30.04.2007 tarihinde ödenmediği takdirde kendilerine intikal edecek olan dairelerden feragat ederek anlaşılan %46'lık kısım arsa değeri üzerinden aşağı çekilerek noterden yapılacak anlaşmada değerin yeniden tespit edilerek yeni yüzde oranınla anlaşma imzalamayı kabul ve taahhüt ettiği belirtildiği, söz konusu protokolün davacı ve davalı ... ile dava dışı ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu 03.04.2011 tarihli ikinci protokolün incelenmesinden; davalı ... tarafından davacı ve dava dışı Süleyman Kılınç'a verilen 240.000,00 TL'lik senedin söz konusu protokol maddeleri için verildiği ve teminat senedi olduğunun belirtildiği, ...adına kayıtlı taşınmaz üzerine yapılacak inşaattan ...vekili ... hissesine düşecek dairelerden bir adet davacıya ve bir adet dava dışı Süleyman Kılınç'a verileceği, bunun haricinde ilk daire satışında 25.000 TL davacıya, 25.000 TL dava dışı ...'a verileceği, kat irtifakı kurulduğunda sözü geçen dairelerin bir hafta içinde tapu devrinin yapılacağı, tapu devri yapılmadığı takdirde protokolün geçersiz olduğu ve yukarıda belirtilen miktarın faizi ile birlikte davacıya ½ ...'a ½ olarak nakden ödeneceği belirtilmiştir. Buna göre davacı ve davalı ... ile dava dışı ... arasında imzalanan 03.04.2011 tarihli protokol taşınmaz satışına ilişkin olup, resmi şekle uygun olarak yapılmadığından geçersiz olup, (MK.nun 706, Tapu K. m.26, not K. m.60 BK.'nın 213, TBK m.237) dava konusu protokollerden ilk protokole değer tanımak gerekir. Söz konusu protokolde borcun 30.04.2007 tarihinde ödeneceği kararlaştırılmış olup, davacı bu tarihten itibaren faiz talep edebilir. Ne var ki; Mahkemece, işlemiş faiz alacağı yönünden TBK.'nın 88 ve 120.maddelerindeki sınrlamalarda gözetilerek, tarafların mahkemenin ve Yargıtayın denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmadan talep edilen faiz miktarı ve hesaplamanın doğru olduğu belirtilerek işlemiş faiz alacağı yönünden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Dava konusu alacağın miktarı; geçerli olduğu mahkemece de benimsenen ilk protokolde belirtilmiş olduğundan alacağın likid ve muayyen alacaklardan olduğunun kabulü gerekir. Ancak, İİK'nun 67/3. maddesinde itiraz edenin veli, vasi veya mirasçı olması durumunda, borçlu hakkında tazminat hükmolunmasının kötü niyetin sübutuna bağlı olduğu öngörülmüştür. O halde, mahkemece, icra inkar tazminatı yönünden İİK'nun 67/3 maddesi değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 3.340,86 TL harcın istek halinde davalılara, 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.