4. Ceza Dairesi 2018/6785 E. , 2018/19263 K.
Tehdit suçundan sanık ... hakkındaki yargılama sırasında, sanığa atılı eylemin 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında kaldığından bahisle, anılan Kanun'un 223/8. maddesi gereğince davanın durmasına ve dosyanın uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla uzlaştırma bürosuna gönderilmesine dair Çerkezköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/566 esas, 2016/862 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli ve 2017/352 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 24/09/2018 gün ve 94660652-105-59-7130-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2018 gün ve 2018/78930 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklindeki hükme nazaran, Mahkemece uzlaşma hususunda kovuşturma ön şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği göz önüne alındığında, merciince itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kabulü ile durma kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkındaki yargılama sırasında, sanığa atılı eylemin 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında kaldığından bahisle, anılan Kanun'un 223/8. maddesi gereğince davanın durmasına ve dosyanın uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla uzlaştırma bürosuna gönderilmesine dair Çerkezköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/566 esas, 2016/862 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli ve 2017/352 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde 'Türk Ceza Kanununda
öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklindeki hükme nazaran, Mahkemece uzlaşma hususunda kovuşturma ön şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği göz önüne alındığında, merciince itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kabulü ile durma kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ...'a yükletilen tehdit suçu nedeniyle yürütülen yargılamada, uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesinde isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Genel Kurulu'nun 29/05/2018 tarihli ve 2017/15-496 esas, 2018/246 sayılı kararında belirtildiği üzere; uzlaştırma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurumdur. 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 73. maddesinin sekizinci fıkrasında, 'Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir' hükmü ile uzlaşma kurumuna, aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 253, 254 ve 255. maddelerinde ise, uzlaşmanın şartları, yöntemi, sonuçları, kovuşturma aşamasında uzlaşma ile birden fazla failin bulunması hâlinde uzlaşmanın nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'un ikinci maddesiyle, 5237 sayılı TCK'nın 73. maddesinin başlığında yer alan “uzlaşma” ibaresi metinden çıkarılmış, 45. maddesiyle de aynı maddenin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, yine 24 ve 25. maddeleri ile CMK'nın 253 ve 254. maddeleri değiştirilmiştir. CMK'nın 5560 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değiştirilen 253. maddesinin üçüncü fıkrası; '(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez.' biçimdeyken 09/07/2009 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanun'un sekizinci maddesiyle anılan fıkraya 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama
girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz' cümlesi eklenmiştir. 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile yapılan değişiklikle madde başlığı 'Uzlaştırma' olarak değiştirilmiş ve 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK'nın 106. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanun'un 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir. Uzlaştırma kurumu, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabilecek, bu uygulama sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacak, 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesindeki düzenleme de nazara alınarak kesinleşen ve infaz edilmekte olan hükümlerde de uygulanabilecek ve bu husus infaz aşamasında gözetilebilecektir. Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir.
Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme, uzlaştırmacı tarafından ilgililere uzlaştırma teklifinin yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde' (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2)Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır. ' denilmiştir.
6763 sayılı Kanun'la uzlaştırma konusunda yapılan kapsamlı değişikliğe rağmen Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ancak, 05.08.2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlük kazanmıştır. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği, 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliği yürürlükten kaldırmıştır. 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 6763 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik öncesi yürürlükte olan mevzuata uygun olarak düzenlendiği için, değişiklik sonrası fiili olarak ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmıştır.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası; ' (8) Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir. ' şeklindedir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında zincirleme şekilde tehdit suçu nedeniyle cezalandırılması talebiyle TCK'nın 106/1-1. cümle, 43/2 ve 43/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle 17/06/2016 tarihli iddianameyle kamu davasının açıldığı, yargılama sırasında Çerkezköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/566 esas, 2016/862 sayılı kararıyla sanığa isnat edilen tehdit suçunun 6763 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle, CMK'nın 223/8. maddesi gereğince davanın durmasına ve dosyanın uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, anılan karara katılan vekili tarafından itiraz edildiği, Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli ve 2017/352 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla '...sanık ...'un işlemiş olduğu tehdit suçunun uzlaşma kapsamına girdiği ancak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 07/12/2016 tarihli 24340503-659-0005-2016-E sayılı yazısının 8. Maddesine göre kovuşturma aşamasında olan dosyalarda uzlaşma kapsamına alınan, vasıf değişikliği nedeniyle uzlaştırma kapsamına giren ya da etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin sınırlamanın kaldırılması nedeniyle uzlaştırma kapsamında kalan suçlarla ilgili olarak usul ekonomisi gereğince durma kararı verilemeyeceği...' şeklindeki gerekçeyle itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanık ...'a yükletilen tehdit suçunun, kamu davası açıldıktan sonra, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde, uzlaştırma kapsamına alındığında şüphe bulunmamaktadır.
Çözüme kavuşturulması gereken sorun, suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde, mahkemece nasıl bir yol izleneceğinin belirlenmesidir. Mahkeme tarafından dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin olarak verilen kararın, davayı esastan çözen bir karar niteliğinde olmaması gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Bu karar, yargılamaya konu uzlaştırmaya tabi suçlar yönünden, uzlaştırma bürosunca gerçekleştirilecek işlemlerin sonuçlanmasının beklenmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır. Bu durumda CMK'nın 223/8. maddesinde düzenlenen durma kararının verilebileceği ileri sürülebilir ise de, durma kararının ancak soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği durumlarda gerçekleşmesini beklemek üzere verilebileceği ve uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturma şartı olmaması hususları nazara alındığında, durma kararı da verilemeyecektir. Dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine dair karar, davayı esastan çözen bir karar olmadığı için mahkeme bu hususta bir ara karar kurarak dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilebilecektir. Uzlaşma bürosu tarafından uzlaştırmanın başarıyla sonuçlandığının bildirilmesi halinde mahkeme, davaya kaldığı yerden devam edecek, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi durumunda davanın düşmesine, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi durumunda ise; sanık hakkında, CMK'nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, CMK'nın 231. maddesinin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanacaktır. Eğer uzlaştırma bürosunca uzlaştırmanın gerçekleşmediği bildirilir ise, mahkeme yargılamaya devam ederek CMK'nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden biriyle davayı neticelendirecektir.
Bu açıklamalar karşısında, sanık ...'a yükletilen tehdit suçunun, yargılama aşamasında 6763 sayılı Kanun uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle davanın durmasına ilişkin Çerkezköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/566 esas, 2016/862 sayılı kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, bu karara yönelik katılan vekilinin itirazının kabulüyle, anılan kararın kaldırılmasına dair Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli ve 2017/352 Değişik İş sayılı kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden bozma isteminin, CMK'nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4. maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.