12. Ceza Dairesi 2021/5234 E. , 2021/8727 K.
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Karar Tarihi : 07.05.2021
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 22/3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ''istinaf başvurularının esastan reddine'' ilişkin 07.05.2021 tarihli, 2021/1345 Esas, 2021/1733 Karar sayılı karar sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile CMK'nın 299. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, her ne kadar sanık müdafii duruşmalı temyiz isteminde bulunmuş iseler de, duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden yapılan incelemede:
1-Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ... müdafii tarafından hükmün temyiz edilmesi sonrasında, sanığın ceza evi kanalı ile gönderdiği 23.11.2021 tarihli dilekçe ile temyiz hakkından feragat ettiğini belirtmiş olması, yine vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragat yetkisi bulunan sanık müdafinin de UYAP üzerinden gönderdiği 09.09.2021 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiklerini belirtmiş olması karşısında, sanık müdafinin temyiz istemi yönündentemyiz incelemesi yapılmasına yer olmadığına, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE;
2-Katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay günü gündüz vakti saat 10:30 sıralarında sanığa ait olduğu iddia edilen, sınai ve medikal gaz tüplerinin depolandığı ... yerinde meydana gelen patlamada sanığın oğlu ... ile birlikte toplam 3 kişinin öldüğü ve 16 kişinin de yaralandığı, dosyada mevcut yangın raporuna göre, ... yeri içinde 190 adet büyük boy oksijen tüpü, 29 adet küçük boy oksijen tüpü, 2 adet piknik tüpü ve 6 adet sanayi tüpü olmak üzere toplam 227 adet tüpün bulunduğunun, bu tüplerden 33 adet oksijen tüpünün, 1 adet 12 kg'lık mutfak tüpü ile 3 adet sanayi tüpünün patlamış olduğunun tespit edildiği, patlama neticesinde olay yeri civarında bulunan 9 ... yerinin tamamen yıkıldığı, 22 ... yerinde ise hasar meydana geldiği;
Sanığın beyanlarına göre, kendisine ait Iğdır İl merkezinde “...” isimli ... yerinin bulunduğu, olayın gerçekleştiği tüp deposunun ise kendisine ait olmayıp olayda ölen oğlu ... tarafından kendisinden habersiz şekilde işletildiği, olay sonrasında tüp deposunda yapılan incelemede bir kısım tüplerin üzerinde “...” ibaresinin bulunduğunun tespit edildiği, sanığın beyanları üzerine araştırma yapılarak ...'da faaliyet gösteren ... Oksijen Gaz Sanayi isimli firma ile yapılan görüşmede, Iğdır ilinde bayii yetkilisi olarak sanık ... adına fatura düzenlenerek tüplerin dolumunu ve satışını yaptıkları; yine ... ilinde faaliyet gösteren ... firması ile yapılan görüşmede, Iğdır ilinde bayi yetkilisi olarak sanık ... ile anlaşmalarının olduğu ve sanık adına fatura düzenleyerek tüp dolumlarını yaptıkları anlaşılmış; dosyada mevcut belgelerden, Karadeniz Oksijen Gaz Sanayi Ltd.'ye ait sınai ve medikal gazların satışını Iğdır ilinde ... bayii yetkilisi olarak sanık ...'un yaptığı, sanığın 2002 tarihinden itibaren ... bayiisi olarak çalıştığı ve kendisine ait ... Ticaret'in tek başına sorumlusu ve yetkilisi olduğu, yine 28.08.2008 tarihli ... Genç Enerji Yetkili Bayiilik Belgesi'ne göre sanığın ... Sanayi ve Ticaret AŞ. ile imzaladığı Tüplü Bayilik Sözleşmesi hükümlerine kapsamında Iğdır Bölgesi yetkili bayiisi olduğu, ölen ...'un ise SGK kayıtlarına göre sanığın yanında çalıştığı ve SGK kayıtlarında ölenin işverenin sanık ... olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Olay sonrası ilgili kurumlardan yapılan araştırmada, sanık ... adına Iğdır İli ... Caddesi numara 41'de tüp satış noktası olarak faaliyet gösteren ... Tüp Bayii'nin bulunduğu, 3. sınıf gayri sıhhi müessese olan bu işyerine ilişkin ruhsatın 05.09.2014 tarihinde alındığı, sanık ... ya da oğlu ... adına olayın gerçekleştiği ... yeri dahil başkaca bir işyerine ait herhangi bir ruhsat kaydının bulunmadığı, olaya konu işyerinin ruhsatsız şekilde faaliyet gösterdiği, İl ... Müdürlüğü tarafından sanığa gönderilen 23.01.2015 tarihli yazıda; “Medikal gaz satış yerinize tarafımızdan satış yeri izin belgesi düzenlenebilmesi için istenilen belgeleri teslim etmediğiniz ve yapılan denetimde medikal gaz satışına devam ettiğiniz tespit edilmiş olup, 10 gün içinde istenilen belgeleri teslim etmediğiniz takdirde ... yeriniz ile ilgili kapatma işlemi uygulanacaktır.” ihtarında bulunulduğu, yine bu tarihten önce 17.10.2014 tarihinde de benzer şekilde ihtarın yapıldığı yazının aynı kurum tarafından sanık ...'a gönderildiği, ölen ...'un eşi ...'un beyanlarına göre; ... firması için medikal gaz satışına uygun bir depo arayışına giren ...'un, ...'dan istemesi üzerine olaya konu deponun ölen tarafından sanığa verildiği, sanığın bu deponun krokilerini çizdirerek İl ... Müdürlüğüne depo olarak göstereceği, nitekim sanık tarafından sunulan belgeler arasında açık adresi tam olarak bilinmeyen bir depoya ait krokinin bulunduğu, krokiyi çizen mimar ...'ın beyanlarında, çizilen kroki ile olaya konu ... yerinin mimari yapısı itibarıyla büyük oranda benzerlik gösterdiğinin belirtildiği,
Olay sonrası Iğdır Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan incelemede; ... yerinin mutfak ve sınai tüplerinin depolama izninin (ruhsatının) olmadığı, tüplerin depolanması esnasında TS 1446 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazlarının (LPG)- Depolama Kuralları Standardına uyulmadığı, azot, karbon, oksijen, asetilen ve LPG tüplerinin iç içe depolanarak can ve mal sağlığı açısından tehlike oluşturduğu, işyerinde azami depolama limitinden fazla tüp depolamasının yapıldığı, Basınçlı Gaz Tüplerinin Dolum Ve Periyodik Muayenelerinin Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ hükümleri doğrultusunda 1980 yılı ve öncesi imal tarihli ve doluma uygun olmayan sınai gaz tüplerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere; depo alanı olarak kullanılan yapının yapılan işe ve termal şartlara uygun nitelikte olmadığı, bununla birlikte depoda bulunması gerektiğinden fazla tüpün bulunduğu, içinde farklı kimyasal maddelerin bulunduğu basınçlı gaz tüplerinin yan yana istiflendiği, yanıcı ve yakıcı tüplerin bulunduğu depoda istiflenme yapılırken uygun mesafenin bulunmadığı, basınçlı gaz tüplerinin periyodik olarak kontrollerinin yapılmadığı ve kullanım süresi dolmuş, hasar görmüş, zedelenmiş tüplerin kullanıldığı, işyerinde TS 1446 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazlarının (LPG)- Depolama Kuralları standardına uyulmadığı, azot, karbon, oksijen, asetilen ve LPG tüplerinin iç içe depolanarak yakıcı ve yanıcı gaz tüplerinin bir araya getirildiği, azami depolama limitinden fazla tüp depolaması yapıldığı, 1980 yılı ve öncesi imal tarihli doluma uygun olmayan sınai gaz tüplerinin depolandığı, bunun yanında tüplerin depolandığı bölümde LPG dedektörünün bulunmadığı, belirtilen bu olumsuz sebeplerin olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olabileceği, bunun yanında gazların birikerek patlayıcı bir ortam oluşturduğu işyerinde söz konusu tutuşturucu kaynağın sigara, çakmak, kibrit benzeri bir kaynak olabileceği gibi, böyle bir kaynak olmasa da ex-proof özellikte olmayan elektrik tesisatı, elektrikli el aletleri, ... ekipmanları ve bunların bağlantı elemanları ile depolama alanına giren şahısların üzerindeki statik elektriğin de tutuşturucu bir kaynak olarak patlamaya neden olmuş olabileceği, dolum yapıldığı esnada bütün tüplerin aynı ortamda bulunduğu ve bu sırada sigara tarzı yakıcı maddeler kullanılabildiğinden bu durumun da patlamaya sebebiyet vermiş olabileceği, belirtilen tüm bu kural ihlalleri sebebiyle ... yerinde patlayıcı ortam oluşmasını önleyecek tedbirlerin alınması sağlanmayan sanık ...'un asli kusurlu olduğu; ölen ...'un ise tüplerin güvenli bir şekilde taşınması ile ilgili usullere uymadığı, tüplerin atılarak ve tekmelenerek taşınmasının tüplere hasar vererek gaz sızıntısının meydana gelmesinde etkili olduğu, bu suretle ölenin de olayın gerçekleşmesinde asli kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Olay yeri sanayii sitesinde işyeri bulunan ve görgüye dayalı bilgisi olan müştekiler ve tanıkların ortak beyanlarında; olaya konu tüp deposunun sanık ... tarafından işletildiği, ölen ...'un da babası olan sanık ... ile birlikte çalıştığı, her ikisinin de burayı tüp deposu olarak kullandıkları, sanık ... ile oğlu ... ve yanlarında çalışan işçilerin tüplerin yüklenmesi ve boşaltılması sırasında güvenliksiz davranışlarda bulundukları, tüplerin araçlardan fırlatılarak ve tekmelenerek yere atılmak suretiyle indirildikleri, tüplerin yere atılması sırasında ağızları açıldığından zaman zaman ortama gaz kokusunun yayıldığı, bu konuda sanık ve oğlu birçok kez civarda işyeri bulunan şahıslar tarafından uyarılmasına rağmen aynı kurallara aykırı uygulamalarına devam ettikleri, deponun içinde yanıcı ve yakıcı gaz bulunan tüplerin bir arada ve depolama kurallarına aykırı şekilde bulundurulduğu, zaman zaman bu depoda gaz aktarımının da yapıldığı, dolum yapıldığı zamanlar civarda ... yeri bulunan kişilerin gaz kokusundan rahatsızlık duydukları, olay anında da ölen ...'un ... yerinin önündeki tüp kamyonunda bulunan tüpleri ayakları ile vurmak suretiyle aracın kasasından aşağı atarak boşalttığı sırada patlamanın gerçekleştiği, yine olay anında ölen ...'un elinde sigara bulunduğu belirtilmiş; tüm bu beyanlara ek olarak olaya konu sanayi sitesinde ... yeri bulunan tanık ...; olaydan 6 ay önce aynı depoda sanığı yanında bulunan çalışanı ile birlikte, boşalan oksijen tüplerini hurdaya vermek için oksijen kaynağı ile dolu olan oksijen tüplerinin bulunduğu yerde kesmeye çalıştığını görmesi üzerine sanığı bu işlemin riskli olduğu konusunda uyardığını, bunun üzerine aralarında tartışma yaşandığını, patlamadan önceki tarihlerde depoda ve tüpleri taşıdıkları kamyonun arka kısmında oksijen tüplerini yere çok sert atmalarından dolayı tüplerin yamulduğunu, yere çok sert düşmelerinden dolayı ağızlarının fırlayarak içinde bulunan gazların bir anda boşalmaya başladığını gördüğünü, bu konuda sanık ile oğlunu uyarmalarına rağmen aynı güvenliksiz yöntemlerin uygulanmaya devam edildiğini beyan etmiştir.
Tüm bu belirlemeler kapsamında, sanığın tüp deposu olarak kullanıma uygun olmayan ... yerinde depolama kurallarına aykırı şekilde yanıcı ve yakıcı gaz içeren tüpleri aynı ortamda depoladığı, basınçlı gaz tüplerinin periyodik olarak kontrolleri yapılmadığı, kullanım süresi dolmuş, hasar görmüş, zedelenmiş tüplerin depolandığı, tüplerin içinden gaz boşaltımı sırasında güvenlik kurallarına uyulmadığı gibi tüplerin araçlardan yere atılmak suretiyle indirildiği, bu esnada sigara dahi kullanıldığı, olay anında da aynı ilkel yöntemlerle kamyondan tüplerin yere atılarak indirilmesi sırasında patlamanın gerçekleştiği, uzun yıllardır bu işle iştigal eden ve tüp depolanması ile sınai ve medikal gazlar konusunda bilgi sahibi olması beklenen sanığın güvenlik kurallarını hiçe sayarak olaya konu depoyu tüp deposu olarak kullanmaya devam ettiği, ... yerinde son derece ilkel yöntemlerle gerçekleştirdiği faaliyetin icrası sırasında patlayıcı ortam oluşmasını önleyecek tedbirlerin alınması sağlanmayarak asli kusurlu eylemi ile sebebiyet verdiği patlama neticesinde 3 kişinin ölümü ile birlikte 16 kişinin de yaralanmasına neden olduğu, aynı zamanda ... Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin başta 6331 sayılı ... Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere ilgili tüm mevzuat hükümlerini ihlal edecek şekilde, çok tehlikeli sınıfta yer alan ... kolunda son derece güvenliksiz ve tehlikeli bir ortamda çalışılmasına müsaade etmek suretiyle, ... yerinde yerleşmiş ve ... güvenliğine aykırı kötü uygulamalarının daha önce olumsuz neticelenmemesine olan hatalı güveni sebebiyle öngördüğü neticenin gerçekleşmeyeceği düşüncesi ile neticeye sebebiyet verdiği, tüm bu sebeplerle sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşılmış olup;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; dosya içeriğine göre tüp bayiliği yaptığını beyan eden sanığın icra ettiği mesleğin ruhsatnameye tabi olmadığı gözetilmeden ve ilgili düzenlemenin amacına aykırı şekilde tüp satışı ve dolumu faaliyetlerinin yasaklanmasına karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5271 sayılı CMK'nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün TCK'nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümü hükümden çıkarılmak suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07.05.2021 tarihli ve 2021/1345 Esas, 2021/1733 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 08.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.