6. Ceza Dairesi 2013/24042 E. , 2016/4047 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250 madde ile Yetkili)
SUÇLAR : Yağmaya kalkışma, kasten yaralama, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması, tehdit, uyuşturucu ticareti yapmak,
HÜKÜM : Mahkumiyet,Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ...'nun, yağmaya kalkışma, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından beraatine; sanık ...'in tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama suçlarından hükümlülüğüne dair kararların yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ...'in azmettirmesiyle mağdur ...'a karşı işlenen tehdit suçunun, TCK’nın 106/2. maddesinin “a” ve “c” bentlerine aykırı biçimde silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; aynı yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken bu hususların dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, 'seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan' ibaresinin iptal edilmiş olması,
b) Atılı suçlardan beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Suçları birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin, “sorumlulukları oranında ayrı ayrı” yerine, “eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık ... ile ilgili TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ve mahkum olduğu suçtan sebebiyet verdiği yargılama giderlerine ilişkin bölümler tamamen çıkartılarak yerine, 'Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına' ve “Sebebiyet verdiği yargılama giderinin sorumlu olduğu oranda sanık ...'ten tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle; sanık ... hakkında ise hüküm fıkrasına “Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5.maddesi uyarınca 2.640,00-TL vekalet ücretinin Hâzineden alınarak sanık ...'ya verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ... ve savunmanlarının, uyuşturucu ticareti yapmak ve yağmaya kalkışma suçlarından verilen hükümlülük kararlarına
o yer Cumhuriyet Savcısının, sanık ...'un 16/02/2006 günü mağdur ...'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
A) ... Cumhuriyet Başsavcılığının 02/11/2006 tarih, 2006/210 Esas sayılı iddianamesi ile ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan 2006/307 Esas sayılı kamu davasında, 08/11/2006 tarihli 11 nolu tensip ara kararı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu ticareti yapmak suçundan açılan kamu davalarının tefrikine karar verildiği,
Bundan sonra yargılamaya devam edilerek 09/03/2011 tarih, 2006/307 Esas, 2011/89 Karar sayılı hüküm ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Serdal Aktaş, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'un suç örgütü kurmak, üye olmak, örgüte yardım suçlarından beraatlerine,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'in iddianamede belirtilen örgüt kurma, üye olma, yardım etmek suçları ile uyuşturucu ticareti yapmak suçları dışındaki suçlar açısından görevsizlik kararı verilmek üzere bu davaların tefrikine karar verildiği,
09/03/2011 tarihli tefrik kararı gereğince adı geçen sanıkların uyuşturucu ticareti yapmak ve örgüt suçları dışındaki suçlarından açılan kamu davalarının aynı mahkemenin 2011/63 Esas sayısına kaydedildiği, tefrik kararında sanıkların uyuşturucu ticareti yapmak suçlarından açılan kamu davalarının ayrık tutulduğu, bu nedenle 2011/63 Esas sayılı dosyanın kapsamına girmediği gözetilmeden 23/03/2011 tarih, 2011/63 Esas, 2011/138 Karar sayılı hüküm ile uyuşturucu ticareti yapmak suçunu da kapsayacak şekilde görevsizlik kararı verilip,
23/03/2011 tarihli görevsizlik kararı uyarınca dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine gelip esasın 2011/266 sırasına kaydedildiği, bu mahkemenin 07/06/2011 tarih ve 2011/271 Karar sayılı kararı ile sanıkların örgütle ilgili sevk maddeleri dışındaki suçları yönünden (uyuşturucu ticareti yapmak suçunu da kapsayacak şekilde) bu kere karşı görevsizlik kararı verildiği,
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 29/02/2012 tarih ve 2012/1204 Esas, 1266 Karar sayılı kararı ile ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının
kaldırılması üzerine dosyanın tekrar bu mahkemenin 2012/122 Esas sırasına kaydedildiği,
Böylece sanıkların 02/11/2006 tarih, 2006/210 Esas sayılı iddianameye konu olan uyuşturucu ticareti yapmak suçları ile ilgili olarak; ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/307 Esas sayılı dosyanın 08/11/2006 tarihli tensip kararı ile tefrik edilen bir, görev uyuşmazlığından sonra aynı mahkemenin 2011/122 Esas sırasına kaydedilen bir dava dosyası olmak üzere iki ayrı dosyanın açıldığı,
Uyaptan yapılan sorgulamaya göre; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 02/11/2006 tarih, 2006/210 Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası ile ilgili olarak, ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin tefrik ve görevsizlik kararları uyarınca ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan 2011/144 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda verilen 14/10/2011 tarih, 2011/144 Esas, 359 Karar sayılı karar ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'nın beraatlerine, sanık ...'in TCK.nın 188/3, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis ve 500.-TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmedildiği, temyiz edilen kararın kesinleşmediğinin anlaşılması karşısında;
Öncelikle mükerrer yargılama ve uygulamaların yapılmaması için ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/10/2011 tarih, 2011/144 Esas, 359 Karar sayılı davasının akıbeti araştırılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
B) Oluşa ve dosya içeriğine göre; Sanık ... ve babası ...'in aynı iş kolunda birlikte çalıştıkları, mağdur ...'ın bu kişilerden suç tarihinden 2 yıl önce mal alıp karşılığında çek verip borçlandığı, ancak mağdur ...'ten kaynaklanan bir takım nedenlerle ödemenin gerçekleşmediği, sanık ...'in babası ...'nin ödenmeyen alacağını mağdurdan zaman zaman talep ettiği.
16/02/2006 günü gece vakti saat 22.30 sıralarında, mağdurun yanında duran Fiat Doblo marka bir aracın içindeki şahısların, yanlarına çağırdıkları mağduru zorla arabanın içine çekip başına çuval geçirdikten sonra silahla tehdit edip ellerinde evraklarının olduğunu, 2 sene önce 120.000.-TL olan borcunun 360.000.-TL'ye ulaştığını söyleyip ödemesini istedikleri, ödeyemeyeceğini söylemesi üzerine silahla ateş edip bacağından basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladıktan sonra arabadan indirip korkutmak için arkasından bir kaç el ateş ederek uzaklaştıkları,
yaralanan mağdurun bu olayla ilgili olarak kolluğa verdiği 17/02/2006 tarihli ifadesinde, olayı gerçekleştiren kişilerin kimler olduğunu açıkça söylemeden şikayetçi olduğu,
İfadesinin devamında sanıklar ... ve ...'in bu olaydan bir hafta önce kendisini bir pasaja çektiklerini, sanık ...'ün, diğer sanık ...'in 120.000.-TL alacağının tahsili için görevlendirildiğini söyleyerek parayı ödemesini istediğini, sanık ... ile birlikte kendisini tehdit edip yanından ayrıldıklarını belirttiği, buna göre de bir hafta sonrası yani 16/02/2006 günü gerçekleşen mağdurun kaçırılıp silahla yaralanmasıyla sonuçlanan eylemde tehditle istenen alacak miktarının ...'ün talep ettiği miktar ile aynı olduğu,
Dosyada 16/02/2006 tarihli eylem ile ilgili teşhis tutanağı bulunmadığı gibi duruşmada kolluktaki ifadesini kısmen değiştiren mağdurun, kendisine gösterilen sanıkların olayın failleri olmadığını söylediği,
İddianamede, 16/02/2006 tarihli olaydan sonra, 06/04/2006 günü saat 11.55 sıralarında sanıklar ... ve ...’in ...plakalı ticari taksiyle mağduru takip edip araçla yolunu kestikleri, araçtan indirerek para ödemesi hususunda ölümle tehdit ettiklerinin iddia edildiği, adı geçen sanıkların savunmalarında mağdur ile yaptıkları bu görüşmeyi kabul etmelerine karşılık, mağduru tehdit ettiklerine dair suçlamayı reddettikleri, dosya içerisinde mağdurun bu olaya ilişkin müracaatına ve ifadesine rastlanmadığı gibi duruşmadaki ifadesinde de bu konuda bir açıklama getirmediği, uyaptan yapılan araştırmada mağdurun duruşmada bahsettiği savcılık ifadesine ilişkin tutanağın görülemediği,
Mahkeme kararına dayanılarak yapılan telefon dinlemelerinde ise;
13/04/2006 tarihli telefon görüşmesinde; sanık ...'in babası ...'nin suç tarihi itibariyle mağdurdan 42.000 TL alacağını talep ettiği, mağdurun asıl borcun üstünde istem ve davranışlarla ilgili serzenişini yansıttığında, olaylarla bir ölçüde ilgi ve bilgisi olduğu anlaşılan ...'in babası ...'nin “sen 42.000 TL'yi bana öde” şeklinde belirttiği,
Mağdur ile sanık ... arasındaki aynı tarihli diğer bir görüşmede ise ...'ye “o gün garajda sıkıştırdılar. ...otogarın çıkışında ... istikametine giderken. Baktım ... gil takip ediyor kaçtım” ;
Mağdur ile sanık ... arasında geçen 03/05/2006 tarihli görüşmede “..., ayağıma sıktılar. Ben dayak yedim. Sen bunları biliyorsun”;
Mağdur ...'in sanık ...'in babası ... ile olan 05/05/2006 tarihli görüşmesinde; “...'ün beni vurduğunu sen biliyorsun ya peşime adam takmış” ;
Mağdur ile sanık ... arasındaki 09/05/2006 tarihli görüşmede ise 'Ben sana o gece de söyledim” “Bir araya geldik ya böyle”, “Kafama böyle torba geçirme bilmem ney” , “ondan sonra yok şu benim dostum” ;
Mağdur ile sanık ... arasındaki 12/05/2006 tarihli görüşmede ...'ye “Bunlar sağa sola gitmişler. Önümü kestiler. Şimdi bizi korkuttular. Yalan mı söyleyelim. Adam diyor ki kafanı kopartırım, keserim, biçerim”; şeklinde yansıyan konuşmalar dikkate alındığında olay öncesi ve sonrasında gelişen tüm olay ve eylemlerden sanıklar ..., ... ve ...'in babası ... ve sanık ...'i 16/02/2006 öncesi ve sonrası olaylardan sorumlu tuttuğu ve iddiasını destekleyen kanıtların da dosyaya yansıdığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 16/02/2006 ve 06/04/2006 tarihli her iki olayın da sanık ... ve babası ...'nin mağdurdan olan alacaklarının tahsili için adı geçen sanıkların azmettirmesi ile gerçekleştirildiği kabul edilerek sanık ... hakkında hükümlülük kararları verildiği, buna karşılık sanık ... yönünden ise 16/02/2006 tarihli olayın faili olduğunun belirlenemediği gerekçesiyle beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca;
a)Öncelikle mağdur ...'ın 06/04/2006 tarihli olaya ilişkin müracaatının olup olmadığı, var ise kolluk ve savcılık ifadeleri araştırılıp tespit edilip, bu yönde mağdurun ayrıntılı beyanı alınıp sonucuna göre her iki olaya ilişkin iddia, savunma ve deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanıklar ... ve ...'in suç teşkil eden haksız fiillerine uyan hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Kabule göre de;
İddianamede mağdur ...'a yönelik 16/02/2006 ve 06/04/2006 tarihli eylemlerin, sanık ... yönünden bir bütün halinde akıp gelişen tek bir yağmaya kalkışma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına sebebiyet verdiğinin iddia edildiği gözden uzak tutularak sanık ... yönünden 16/02/2006 tarihli eylem kendi içinde de bölünüp kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından beraatine karar verilmesi;
09/03/2011 tarih 2006/307 Esas, 2011/89 Karar sayılı hüküm ile örgüt kurma ve üye olma suçlarından beraatine karar verilen sanıklar ... ve ...'in, mağdur ...'a karşı 06/04/2006 günü saat 11.55 sıralarında birden ziyade
kişi ile gündüz vakti işlenen yağmaya kalkışma suçundan kabule esas alınan nedenler açıklanıp tartışılmadan, denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden, suçun silahla, örgüt yararına ve gece vakti işlendiği benimsenerek TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinin yanı sıra “a”, “g” ve “h” bentleri ile uygulama yapılarak hükümde duraksama ve çelişkilere neden olunması,
C)Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin, “sorumlulukları oranında ayrı ayrı” yerine, “eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ... ve savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.