4. Ceza Dairesi 2021/8959 E. , 2021/18679 K.
KARAR
Şüpheliler ... ..., ...,....,...., ve...hakkında mala zarar verme, silahla yaralama, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçlarından yapılan soruşturma sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/01/2020 tarih ve 2014/23833 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii...7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/4336 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
'5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, müşteki Musa Çalışkan'ın alınan beyanında, kardeşi Mustafa Çalışkan'ın karıştığı iddia edilen adam öldürme olayı nedeniyle ölen kişinin kardeşleri olan şüphelilerin farklı zamanlarda işletmekte olduğu Dostlar Kıraathanesi ünvanlı işyerini kurşunladıklarını, işyerinin camlarının zarar gördüğünü, 22/02/2014 tarihinde meydana gelen benzer silahlı saldırıda işyerinde bulunan müşterilerinden ...'ın yaralandığını ifade ettiği, müşteki ...'ın 22/02/2014 tarihinde alınan beyanında kendisine siyah renkli BMW marka otomobilden ateş edildiğini olayı gerçekleştirenlerden şikâyetçi olduğunu, 11/04/2017 tarihli beyanında ise şüphelilerden...'ın sosyal medya profilini incelediğini, kendisine ateş eden şüphelinin bu şahıs olduğunu teşhis ettiğini ifade ettiği, olay nedeniyle yapılan soruşturma sonunda kamu davasını açmaya yarar yeterli delil bulunmadığından bahisle anılan şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, söz konusu iddialara ilişkin 22/02/2014 tarihli olay yerini gösterir mobese kayıtlarının yapılan incelemesinde; plakası kapalı siyah renkli BMW marka araç içerisinden ateş edildiğinin anlaşılması, aynı olaya ilişkin olarak dinlenilen tanık Aslan Korkmaz'ın beyanın da ise, siyah renkli BMW marka aracın arkasından füme renkli Opel Insıgnıa marka bir başka aracın da olay bölgesinden BMW marka aracı takip ederek hızla uzaklaştığını ifade etmesi, belirtilen özellikleri taşıyan Opel marka aracın şüphelilerden...'ın annesinin adına kayıtlı
olup şüpheli Gürcan'ın kullanımında olması, şüphelilerden Aykut Tan'ın benzer nitelikleri taşıyan BMW marka araça sahip olduğu iddiasının müşteki vekili tarafından ileri sürülmesi, 08/03/2014 tarihinde gerçekleşen ve müşteki ...nın işyerine yönelik benzer olay nedeniyle elde edilen boş kovanın şüphelilerden ...dan elde edilen ruhsatsız silahtan atışın yapıldığının anlaşılması, müşteki Selçuk'un da 11/04/2017 tarihli beyanında şüphelilerden Gürcan'ın kendisine ateş eden şahıs olduğunu ifade etmesi, şüpheli Gürcan'ın alınan savunmasında esasen ...'de ikamet ettiğini, olay günü İstanbul'da olduğunu, olay anında da nerede olduğunu hatırlayamadığını ifade etmesi ile müşteki vekili tarafından bu şüphelinin başka bir olay nedeniyle Bayrampaşa Polis Merkezinde 06/06/2015 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde, müşteki ...yı kastederek kahvehanecinin ağabeyinin kendi kardeşini öldürdüğünü, bu olayın hep aklına geldiğini, alkol ve hap aldığında adamlarını da yanına alarak söz konusu kahvehaneye ateş edip sıktığını beyan ettiğini ileri sürmesi karşısında, olayla ilişkisi tespit edilemeyen şüpheli Davıt'ten ele geçen silahtan olay yerinde atış yapıldığının belirlenmesi hususu nazara alınarak belirtilen silahın kimden temin edildiğinin araştırılması; 22/04/2014 tarihli olaya ait CD'ye ait görüntülerin bilirkişi marifetiyle alınacak rapor ile tespit edilerek, özellikle olay yerinde bulunduğu belirtilen otomobillerle ilişkili şüphelilerin olay tarihlerine ait cep telefon sinyallerini içerir HTS kayıtlarının celp edilmesi, şüpheli Gürcan'ın Bayrampaşa Polis Merkezinde anılan şekilde beyan verip vermediğinin tespit edilmesi sonrası, diğer suçların yanında şüphelilerin olası kastla insan öldürmeye teşebbüs edip etmedikleri de değerlendirilmek suretiyle hukukî durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.' denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme;
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, 'Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. '2. fıkrasında, 'Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.' 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.' 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK'nın 173. maddesi '(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4)(Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik fıkra: 2/1/2017-680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172. maddenin ikinci fıkrası uygulanır.' biçimindedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK'nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
CMK’nın 172/3. maddesinde ise; “Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.” denilmek suretiyle etkin soruşturma yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır.
İncelenen dosyada;
Tüm dosya kapsamına göre;
Müşteki Musa Çalışkan'ın işletmekte olduğu kıraathaneye 15.02.2014,17.02.2014,22.02.2014,08.03.2014 tarihinde silahla ateş edildiği,19.04.2014 günü ise yine müşteki Musa Çalışkan'ın işletmekte olduğu 'şımarık restorant' isimli işyerine silahla ateş edildiği, 08.03.2014 tarihinde gerçekleştirilen silahla ateş etme olayında kıraathane içerisinde bulunan müşteki ...'ın Adli Tıp Kurumu'nun 27.12.2017 tarihli raporuna göre ' %80 vücut fonksiyon kaybı'na neden olacak nitelikte yaralandığı, tanık Aslan Korkmaz'ın kolluk ve Cumhuriyet savcılığı tarafından alınan beyanlarında 'plakası örtülü olan BMW marka bir araçtan ateş edildiği, bu aracın arkasında Opel İnsignia bir aracın daha olduğunu ve ters yöne doğru kaçtıklarını beyan ettiği, tanık Aslan Korkmaz'ın olay yerinden plakası kapalı BMW markalı bir aracın kaçtığını beyan ettiği,tanık Muharrem'in bmw marka bir aracın sol arka camından ateş edildiğini gördüğünü beyan etmesi,müşteki Musa Çalışkan'ın ise kardeşi Mustafa Çalışkan'ın cinayet şüphelisi olarak cezaevinde olduğunu ve öldürülen kişinin yakınlarının bu olayı gerçekleştirmiş olabileceğini beyan etmesi, müşteki ...'ın 11.04.2017 tarihli beyanında 'Gürcan Tan isimli kişiyi facebook profilinden kesin ve net olarak teşhis ettiğini beyan etmesi,şüpheli...'ın olay günü İstanbul'da olduğunu ifade etmesi ve şüphelilerden Aykut Tan'a ait BMW marka aracın bulunması, şüpheli...'ın ise annesi adına kayıtlı opel ınsıgnıa marka aracı kullanıyor olması ve 08.03.2014 tarihli müşteki Selçuk Yılmaz'ın da yaralandığı kıraathaneye ateş edilmesi
olayında ele geçen kovanın daha sonra başka bir olay nedeniyle yakalanan Davıt Lolashvılı'dan ele geçmesi karşısında;
Sanıkların suç tarihinde kullanmakta oldukları cep telefonu hatlarının tespit edilerek , suç tarihlerinde suça konu yerlerde bulanan baz istasyonlarından sinyal verip vermediğinin, suça konu adreslerin çevresinde bulunan mobesa kameralarında sanıkların adlarına kayıtlı veya kullanımlarında olan BMW ve opel ınsıgnıa marka araçların görüntülerinin olup olmadığının , müşteki ...'ın yaralanmasına neden olan olayda kullanılan ve şüpheli ...dan ele geçen silahın, hangi tarihten itibaren şüpheli ...da olduğunun ve bu şüphelinin suça konu silahı kimden aldığının, müşteki ...'ın kardeşi tarafından ibraz edilen dilekçede belirtilen ' şüpheli...'ın başka bir olay nedeniyle Bayrampaşa Polis Karakolunda verdiği 06.06.2015 tarihli ifadede müşteki ...yı kastederek kahvehanecinin ağabeyinin kendi kardeşlerini öldürdüğünü, bu olayın hep aklına geldiğini, alkol ve hap aldığında adamlarını da yanına alıp söz konus kahveye ateş edip sıktığını beyan ettiğine' ilişkin iddianın araştırılması ve tüm delillerin bu şekilde birlikte değerlendirilmesi yerine eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir.
Yapılan açıklamalara göre, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara yapılan itiraz neticesinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından etkin soruşturma yapılmaması dikkate alınarak, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
II-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-...7. Sulh Ceza Hakimliği'nin 12.10.2020 tarihli ve 2020/4336 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.