Ceza Genel Kurulu 2019/222 E. , 2021/540 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 154-143
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...'ın 6545 sayılı Kanun'un 66. maddesi ile değişik TCK'nın 188/3-4, 43/1, 62, 52/2-4, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 3740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba ilişkin ... (...) Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.10.2015 tarihli ve 68-136 sayılı resen de temyize tabi olan hükmün, sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 20. Ceza Dairesince 16.05.2018 tarih ve 6728-2292 sayı ile;
'1-Zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 01.06.2014 tarihinde ... ve ...’a uyuşturucu madde sattığı sabit ise de; 21.06.2014 tarihli eylemde ...’ın sonradan döndüğü kolluk beyanı dışında ve 23.06.2014 ve 13.08.2014 tarihli eylemlerde sanıktan uyuşturucu madde aldıklarını beyan etmeyen ve haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan ... ve ...’de ele geçen uyuşturucu maddeleri sanıktan aldıklarına dair içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek soyut iletişim tespit ve çözüm tutanakları dışında sanığın savunmasının aksine kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Sanık hakkında 01/06/2014, 21/06/2014, 23/06/2014, 13/08/2014 olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında sanık ayrımı yapılmaksızın 03/05/2014 ve 16/08/2014 olarak gösterilmesi,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması' isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamının (2) ve (3) numaralı bozma nedenlerini gereğini yerine getiren Yerel Mahkeme ise 13.07.2018 tarih ve 154-143 sayı ile '...iddianamede belirtilen olay-3 ile ilgili yapılan değerlendirme sonucunda; sanık ...'ın ... ile görüşmelerinin tespit edildiği, görüşme içeriklerinden ...'nin 'Çarşıya geliyom işte', sanık ...'ın 'İyi çarşıya gelince ara haydi', ...'nin 'Hani geçen gün giysi alıyodun ya' sanık ...'ın 'Hee', ...'nin 'Hani geçen giysi alıyodun ya yanıma uğradın' şeklinde konuşma içeriklerinden uyuşturucu alışverişinin yapılacağının anlaşılması üzerine, adli kolluk görevlileri tarafından fiziki takibe geçildiği, 21.06.2014 tarihinde görevlilerce Selvili Köyü yolu üzerinde beklenildiği, motorla bir şahsın Selvili Köyü tarafından geldiğinin görüldüğü, şahsın durdurulduğu, üst araması neticesinde 7 parça halinde 0,87 gram eroin maddesinin ele geçirildiği, ... soruşturma safhasındaki beyanında sanığın kendisine Selvili yoluna gel diye söylediğini, tarif ettiği yere gittiğini, kendisi ile daha önceden alışverişi olduğundan kendisinden eroin istediğini, sanığa 90 TL verdiğini, karşılığında 7 fişek eroin aldığını beyan ettiği, sanık savunmasında ... ile görüşme sebebinin oturmak ve muhabbet etmek için olduğunu, kiraz bahçesinde buluştuklarını, uyuşturucu kullandıklarını, ...'ye uyuşturucu madde satışı yapmadığını beyan ettiği, tanık sonradan beyanını değiştirmiş ise de, uyuşturucu satın aldığı sanığı korumak amacıyla beyanını değiştirmiş olduğu, dinleme kayıtlarının içerikleri, fiziki takip, tanık beyanı, sanığın buluşmaya ilişkin kısmi kabulü, dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı,
İddianamede belirtilen olay-4 ile ilgili yapılan değerlendirme sonucunda; sanık ...'ın ... ile görüşmelerinin tespit edildiği, görüşme içeriklerinden sanık ...'ın 'Onun oraya, şu iklim kahvaltı salonu ekmek yimeye gelecem oraya geliyimde orda ben seni görrüm tamammı', dediği, ...'in 'Ben gece ise gideceğim abi hemen göremen mi beni' şeklinde mesaj gönderdiği, konuşma ve mesajlaşma içeriklerinden uyuşturucu alışverişinin yapılacağının anlaşılması üzerine, adli kolluk görevlileri tarafından fiziki takibe geçildiği, 23.06.2014 tarihinde görevlilerce Namık Kemal mahallesi Zeybek sokak içerisinde beklenildiği, ...'ın dört beş arkadaşı ile birlikte Karagözler cami giriş kapısının karşı kısmında köşe başında bulunan duvar üzerinde oturduklarının görüldüğü, sanık ...'ın kırmızı renkli Doğan marka ... plakalı aracı ile Hacı Mustafa Mahallesi, Hacı Mustafa Caddesi üzerinde Zeybek Sokak içerisine geldiği, araçtan sanığın indiği, ... ile tokalaştıkları, bir müddet görüştükleri, sanığın başka bir araca geçerek buluşma yerinden ayrıldığı, ...'ın da yanındaki kişilerle birlikte olay yerinden ayrıldığı, ...'ın adli kolluk görevlilerince yakalandığı, şahsın üzerinde yapılan aramada 0,30 gram eroin maddesinin ele geçirildiği sanık, ... ile buluşmadığını, tanık ... ise sanıktan uyuşturucu almadığını beyan etmiş ise de, bu beyanının uyuşturucu aldığı kişiyi korumak amaçlı olduğu, dinleme kayıtları ve mesaj içeriklerinde uyuşturucu satışının anlaşılması üzerine fiziki takibe geçildiği, belirtilen görüşmelerden sonra sanık ... ile ...'in buluştuğunun tespitinin yapıldığı, sonrasında ...'in yakalanarak üzerinde eroin maddesinin ele geçirildiği, dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı,
İddianamede belirtilen olay-7 ile ilgili yapılan değerlendirme sonucunda; sanık ...'ın ... ile görüşmelerinin tespit edildiği, görüşme içeriklerinden sanık ...'ın 'He bi tane si var altımda kavasaki var, arkadaş kavasaki ile gelmiş bugün konyadan', ...'nın 'Ha onla mı geziyon', sanık ...'ın 'Valla ...'yi altüst ettim anasını s...m anam bir gidiyor len akşam seni dolaştırıyım onla bacanak' şeklinde konuşma içeriklerinden uyuşturucu alışverişinin yapılacağının anlaşılması üzerine, adli kolluk görevlileri tarafından fiziki takibe geçildiği, 13.08.2014 tarihinde görevlilerce Anıt caddesi üzeri Belediye karşısı Anıt Parkı içerisinde beklenildiği, sanık ...'ın Anıt Parkı Belediye tarafından bulunan merdivenlerin tarafından oturduğunun görüldüğü, sanığın yanına üç şahsın geldiği, sanığın bu şahıslarla kısa bir görüşme yaptığı, ...'in Belediye Parkı içerisinde durdurulduğu, şahsın üst aramasında bir parça halinde 1,70 gram esrar maddesinin ele geçirildiği, ... beyanında uyuşturucu alışverişi olmadığını, ancak daha önceki süreçte bir kez ...'ın esrar maddesi getirdiğini ve beraber kullandıklarını beyan ettiği, sanık ise savunmasında o gün ... ile buluşmadığını beyan etse de dinleme kayıtları içeriğinden uyuşturucu satışının anlaşılması üzerine fiziki takibe geçildiği, belirtilen görüşmelerden sonra sanık ... ile ...'nın buluştuğunun tespitinin yapıldığı, sonrasında ...'nın yakalanarak üzerinde esrar maddesinin ele geçirildiği dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı...' şeklindeki gerekçelerle (1) numaralı bozma nedenine direnerek, sanığın önceki hükümdeki gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.
Direnme kararına konu resen de temyize tabi olan bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2018 tarih ve 78172 sayılı 'onama' istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 20. Ceza Dairesince 01.04.2019 tarih ve 3-1967 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 01.06.2014 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit görülen sanığın, 21.06.2014, 23.06.2014 ve 13.08.2014 tarihli eylemlerinin ayrı ayrı sabit olup olmadıklarının, bu bağlamda sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
... İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarda elde edilen bilgilerin, KOM Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince değerlendirilmesi sonucunda; ..., ..., ... ve ...’ın il dışından getirdikleri uyuşturucu maddeleri birlikte hareket etmek ve birbirleriyle irtibatlı olarak satışını yapmak suretiyle haksız kazanç elde ettikleri bilgilerine ulaşıldığı,
Bu kapsamda yapılan çalışmalarda sanık ...’ın açık kimlik ve adres bilgileri ile adına kayıtlı olan 0545 267 83 10 numaralı GSM hattını kullandığının tespit edildiği, mahkemeden alınan iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması kararı kapsamında sanık ... hakkında delil toplama çalışmalarına başlanıldığı,
Devam eden soruşturma kapsamında;
Sanık ...’ın, 30.05.2014, 31.05.2014 ve 01.06.2014 tarihlerinde ..., ... ve açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen Halit Temel isimli şahıslar ile yaptığı görüşmelerden, ... ve ...’e uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 01.06.2014 tarihi saat 20.00 sıralarında, ...’dan ...’ye gelen araçları takip amacıyla, ...-... yolu üzerinde bulunan Gül Süt isimli iş yeri civarına gelerek beklemeye başladıkları, aynı gün saat 20.20 sıralarında ...’dan ilçe merkezine hızlı bir şekilde geçtiği görülen ... plaka sayılı aracın takibe alındığı, aracın Anıt Caddesi önünde ...’in ikametinin olduğu Can Apartmanı önünde durduğunun, araçtan inerek beklemeye başlayan ...’ın apartmandan çıkan ... ile ayak üstü kısa bir süre görüştüğünün, ardından şahısların araca binerek hareket ettiklerinin, Hamidiye Mahallesinde Seyhan Apartmanı önünde durarak beklemeye başlayan aracın yanına elektrikli bisiklet ile ... isimli şahsın geldiğinin, bu şahsın da araca bindiğinin ve aracın hareket ettiğinin görüldüğü, takibine devam edilen aracın Türbe Caddesi üzerinden Tahta Köprü istikametine gitmekte olduğu sırada görevlilerce durdurulduğu, araçta bulunan şahısların yapılan üst aramaları sonrasında sanık ...’ın üzerinde 3,21 gram eroin ve dört adet uyarıcı nitelikte tabletin ele geçirildiği,
Sanık ...’ın 21.06.2014 tarihinde ... isimli şahıs ile yaptığı görüşmelerden, ...’a uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 21.06.2014 tarihi saat 21.15 sıralarında görüşmede geçen Selvili Köyü yolu üzerinde tertibat alarak Selvili Köyü yolundan ...’ye gelen araçları takibe aldıkları, Selvili Köyü yolundan kırmızı renkli bir motor ile gelmekte olan bir şahsın olduğunu, yol üzerinde de başkaca bir araç olmadığını görüp motorlu şahsın sanık ... ile görüşmeleri yapan ... olabileceğini değerlendiren görevlilerin aracı takibe aldıkları, ...’ye girişte bulunan kavşakta şahsın durdurularak yapılan kimlik tespitinde ... olduğunun tespit edilmesinin ardından yapılan üst aramasında (7) parça hâlinde 0,87 gram eroin olduğu tahmin edilen maddenin ele geçirildiği,
Sanık ...’ın 23.06.2014 tarihinde ... isimli şahıs ile yaptığı görüşmelerden, ...’a uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 23.06.2014 tarihi saat 20.25 sıralarında görüşmede geçen Karagözler Cami civarında tertibat alarak beklemeye başladıkları, ...’ın 4-5 arkadaşı ile birlikte Karagözler Camisinin giriş kapısı karşısında, köşe başında bulunan duvar üzerinde oturmakta olduklarının, bir süre sonra ...’ın ... plaka sayılı aracıyla gelerek ... ve arkadaşlarının bulunduğu yere aracını park ettiğinin, araçtan inen ...’ın ...’ın da bulunduğu kalabalık grup içerisine girip şahıslarla tokalaştığının, ... ve ...’ın bir süre görüştüklerinin, bir müddet daha oturmasının ardından ...’ın plakası alınamayan başka bir araca binerek uzaklaştığının, ...’ın da 4 arkadaşı ile birlikte bulunduğu yerden ayrıldığının görevlilerce görüldüğü, takip edilen ...’ın durdurularak yapılan üst aramasında 0,30 gram eroin olduğu tahmin edilen maddenin ele geçirildiği,
Sanık ...’ın 13.08.2014 tarihinde ...’nun kullandığı GSM hattı ile ... isimli şahıs ile yaptığı görüşmeden, ...’e uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 13.08.2014 tarihi saat 18.10 sıralarında görüşmede geçen Anıt Parkı civarında tertibat alarak beklemeye başladıkları, ...’ın Anıt Parkının belediye tarafında bulunan merdivenleri yanında oturmakta olduğunun, saat 19.00 sıralarında ...’ın yanına 3 şahsın geldiğinin, şahıslardan birisinin görevlilerce tanınan ... olduğunun, kısa bir süre ... ile görüştüklerinin, ... ile yanında bulunan bir şahsın ayrılarak belediye istikametine gittiklerinin, ... ve yanında kalan şahsın ise kırmızı renkli bir elektrikli bisiklete binerek ters istikamette bulunan İnönü Caddesine doğru hareket ettiklerinin görevlilerce görüldüğü, ...’ın yanından ayrılmalarının ardından takibe alınan ... ve yanında bulunan şahsın parkın belediye tarafında durduruldukları, yapılan üst aramaları sonucunda ... olduğu tespit edilen şahsın üzerinde 1,70 gram esrar olduğu tahmin edilen maddenin ele geçirildiği,
Soruşturmanın 28.10.2014 tarihinde sonlandırılarak sanık ...’ın ikametinde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı,
Sanık ... ile ... arasında 21.06.2014 tarihi saat 20.26 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... : Alo
... : Söyle
... : ... sen misin
... : Kim kimsin
... : Ben
... : Hee iyi ... ne yapıyon
... : Ne yapayım valla sen ne yapıyon
... : Nerdesin
... : Valla birader Karaburun’dayım işte yeni çıktım geliyorum
... : Nerdesin nere geliyon daha
... : Çarşıya geliyom işte
... : İyi çarşıya gelince ara hadi
... : Tamam bilader
Sanık ... ile ... arasında 21.06.2014 tarihi saat 20.40 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... : Efendim
... : Ne yaptın neredesin
... : İyi dezzeoğlu sen naptın
... : Valla ne yapayım kara düzen aynı devam
... : Nerdesin
... : Islahiye tarafında hani bu şey varya geçen gün giysi alıyodum ya yanıma uğradın
... : Dezzeoğlu se ne yap biliyon mu motor var mı sende
... : Hee var
... : Selvili yolu var ya Selvili yoluna doğru gel de ben şimdi ben o yannı gidiyom seni karşılayım orada tamam mı
... : Tamam bilader
... : On dakkaya gelin mi oyana doğru
... : On dakka sürmez de işte en geç on dakka
... : Tamam ona göre şey et çıkıp şey yola düşecen zaman bana haber et tamam mı ben karşılarım seni
... : Tamam bu Selvilinin oraya geldim mi ben çaldırırım seni
... : Selvili yoluna düş gel tamam mı
... : Tamam
... : Hadi görüşürüz
Sanık ... ile ... arasında 21.06.2014 tarihi saat 21.00 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... : Hani naptın bacanak
... : Nerdesin
... : Eee dediğin yere geldim
... : Tamam Selvili yoluna düş gel dedim ya
... : Taa Selviliye haa
... : Selvili yolu Selvilide değilim yolun kenarındayım anladın mı
... : Tamam birader arabayı görün
... : Geliyon mu
... : He he geliyom
... : Tamam
Sanık ... ile ... arasında 21.06.2014 tarihi saat 21.06 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... : Valla çok geçtin gittin bağırdım duymadın
... : O bağıran sen miydin
... : He laa
... : Ha tamam bilader
Sanık ... ile ... arasında 23.06.2014 tarihi saat 20.01 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... : Alo
... : Ne yaptın ... abi ben ...
... : İyi Enescim sen ne yapıyon ya yemek yiyom
... : Valla napan ben de çarşıdayım da
... : Nerdesin sen
... : Dükkanın oradayım ya
... : Ben şeye gelecem şu Karagöz Cami var ya onun oraya İklim kahvaltı Salonu ekmek yemeye gelecem oraya geleyim de orada ben seni görürüm tamam mı
... : Tamam abi
Sanık ... ile ... arasında 23.06.2014 tarihi saat 20.22 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... (SMS) : Ben caminin oradayım bekliyorum abi
Sanık ... ile ... arasında 23.06.2014 tarihi saat 20.31 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... (SMS) : Ben gece işe gitcem abi hemen göremen mi beni
Sanık ... ile ... arasında 13.08.2014 tarihi saat 15.30 itibarıyla gerçekleşen görüşmenin;
... : Efendim
... : Ne yaptın ...
... : İyi canım sen ne yapıyon
... : Ne yapıyım ya çalışıyon mu
... : He abi çalışıyom ya
... : Kaçta gelecen
... : Altı
... : Yapacan mı benim arabayı bugün
... : Yapalım abi ya
... : İyi inşallah sözünü yeme diye aradım
... : Tamam tamam abi sıkıntı yok akşam neyse oydu şimdiki de o
... : Nerede çalışıyon nereye yakınsın
... : Şeye genelevine yakınım
... : Yapma len
... : Valla
... : Oraya git de bir tamirat yerleri filan var arayı bir tamir et bacanak
... : He abi orada da çalıştık 45 gün
... : Dur bakalım olmazsa senin yanına doğru bir gelirim baban kıllanmazsa
... : Yok sıkıntı yok abi ya
... : Bi tane şey var altımda kawasaki var arkadaş kawasakiyle gelmiş bugün ...’dan da
... : He onla mı geziyon
... : Valla ...’yi altüst ettim anasını s... anam bir gidiyor len akşam seni dolaştırayım onla bacanak
... : Gezeriz ya iyi kötü
... : Acayip bir şey amma var ya harbi öyle bir şey ki manyak geliyim bak az sonra yanına da bir bak
... : Tamam gel de bir bakayım
... : Anayoldan mı gelecem
... : He he hani o Başaran Tekel Bayii var ya yolun üzerinde oradayım abi ben
... : Onun yanında mısın hemen
... : He he
... : Tamam hadi
Şeklinde oldukları,
Anlaşılmaktadır.
Tanık ... şüpheli sıfatıyla müdafisi bulunmaksızın kollukta alınan ifadesinde; çiftlikte işçi olarak çalıştığını, uyuşturucu kullandığını, 20.06.2014 tarihinde eroin kullandığını, bu kullandığı maddeyi Vuslat ... olarak bildiği şahıstan aldığını, 21.06.2014 tarihi saat 20.30 sıralarında kendisine ait ... numaralı hattan ...'a ait ... numaralı hattı arayıp 'Neredesin' diye sorduğunu, şahsın Selvili Yoluna gelmesini söylediğini, bahsi geçen yere giderek eroin istediğini, 'Ne kadar' diye sorması üzerine 90 TL verdiğini ve (7) fişek eroin aldığını, fişeğinin tanesi 20 TL olmasına rağmen devamlı kendisinden aldığı için 1-2 fişeği fazladan verdiğini, buradan ayrılmasının ardından ... ... karayolu üzerinde polislerin durdurduğunu, sormaları üzerine eroini çıkartıp teslim ettiğini, mahkemede ise; ...’ın samimi arkadaşı olduğunu, kendisine okunan telefon kayıtlarını hatırladığını, aynı gün içerisinde ... ...'dan 10 paket eroin maddesi satın aldığını, ...'ın yanına giderken bu eroinin de yanında bulunduğunu, ...'ı ayararak nerde olduğunu sorduğunu, Selvili Köyü yolu üzerinde olduğunu söylemesi sonrasında motorla ...'ın söylediği yere gittiğini, daha önce satın almış olduğu on paket eroinin üç paketini o anda kullandığını, sonrasında çalıştığı çiftlikten aradıkları için ...'ın yanından ayrıldığını, ... girişinde polis ekiplerinin kendisini durdurmaları sonrasında yaptıkları aramada, gün içerisinde ... Erzurumlu’dan satın almış olduğu eroinden arta kalan yedi paketi ele geçirdiklerini, ...'tan uyuşturucu madde satın almadığını, kolluktaki ifadesini polislerin baskısı ile verdiği için kabul etmediğini,
Tanık ... savcılıkta; 5-6 aydır eroin kullandığını, eroini ... ilinde Tatlıcak bölgesinden temin ettiğini, mahkemede; ...'ı tanığını ve kendisine okunan telefon görüşmelerini hatırladığını, ... ve kendisinin müzikle uğraştıklarını, o gün ...'ı arayarak nerde olduğunu sorduğunu, Karagözler Caminin karşısında bulunan iklim kahvaltı salonunda olduğunu söylediğini, o akşamki buluşma amaçlarının da müzikle ilgili olduğunu, ...'ın yanına gittiği sırada daha önce ... Tatlıcak Mahallesinden satın aldığı eroin maddesinin üzerinde bulunduğunu, ... ile buluştuklarında o akşam için başka bir işi olduğunu müzik çalışamayacaklarını söylemesi sonrasında oradan ayrıldığını, bir süre sonra polis ekiplerinin kendisini yakaladıklarını ve üst aramasında uyuşturucu madde ele geçtiğini, o gün ...'dan uyuşturucu madde satın almadığını,
Tanık ...’in 28.10.2014 tarihli bilgi alma tutanağında; ...'ı aynı iş yerinde birlikte çalıştıkları için tanıdığını, 13.08.2014 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmelerinin ...'ın arızalı olan aracının tamiri konusuna ilişkin olduğunu, birkaç defa ...'ı araç tamiri konusunda oyaladığı için bu şekilde bir konuşma gerçekleştiğini, olay tarihinde ...'ın Kawasaki motoru ile dolaştığını söylediğini, Belediye Parkında bulundukları sırada ...'ın yaya olarak yanlarına gelmesi üzerine buluştuklarını, daha sonra ... isimli ...'ın bir arkadaşının kırmızı bir motosiklet ile geldiğini ve adı geçenlerin birlikte ayrıldıklarını, ancak aralarında kesinlikle bir uyuşturucu alış verişinin olmadığını, ele geçen esrarı ... ili girişinde, sağ tarafta bulunan bir mahallede tanımadığı bir şahıstan almış olduğunu ve Belediye Parkında yakalattığını, bu ele geçen maddeyi ...'tan almadığını, kollukta; ele geçen esrarı iki gün önce ... merkezde bulunan cezaevi kavşağında tanımadığı bir şahıstan içmek için aldığını, mahkemede; ... numaralı telefonun kendisine ait olduğunu ve kullandığını, bahsi geçen telefon görüşmelerini hatırladığını, sanık ...'ın kendisini arayıp elinde yeni bir mobilet olduğunu söylediğini, akşam saat 18.00 sıralarında belediyenin karşısında bulunan anıt park içerisinde buluştuklarını, bu sırada yanında bir kaç arkadaşının daha bulunduğunu, ... ile bir süre konuştuklarını, daha sonra ...’ın yanlarından ayrıldığını, bir süre sonra polis ekiplerinin kendisini yakaladıklarını ve üzerinde 1.70 gr esrar ele geçtiğini, bu uyuşturucu maddeyi ... ilinde tanımadığı şahıslardan satın aldığını, o gün ... ile aralarında kesinlikle uyuşturucu madde alış verişi olmadığını, telefon konuşmalarında kawasaki olarak söylenen şeyin ...'ın motoruna espirili bir dille vermiş olduğu isim olduğunu,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ... kollukta; ...’i tanıdığını, ... ve ...’ı ise tanımadığını, 21.06.2014 tarihinde ... ile yaptığı görüşmelerin oturup sohbet etmelerine ilişkin olduğunu, buluştuklarında birlikte uyuşturucu madde kullandıklarını, ...’ye uyuşturucu madde satmadığını, “...” olarak bilinmesinin nedeninin eskiden aracının arkasında yazması olduğunu, 23.06.2014 tarihinde ... ile telefonla konuştuğunu ancak görüşmediğini, ...’e uyuşturucu madde satmadığını, 13.08.2021 tarihinde ... ile telefonla görüştüğünü, ...’nın oto elektrik işiyle uğraşması ve aracının marş dinamosunun bozuk olması nedeniyle ...’yı aradığını, o gün ... ile buluşmadıklarını, herhangi bir alışverişinin olmadığını, uyuşturucu madde satmadığını,
Savcılıkta; 21.06.2014 tarihinde Selvili Köyü yolu üzerinde bir kiraz bahçesinin yakınlarında bulunduğu sırada ...’ın kendisini telefonla arayıp buluşmak istediğini, adı geçeni Selvili Köyü yolu taraflarına çağırdığını ve buluştuklarını, ...’nin cebinden üç parça eroin çıkarıp birlikte içmeyi teklif ettiğini, bu eroinleri beraber kullandıklarını, daha sonra ...’nin ayrılarak gittiğini, bu şahsın üzerinde ele geçen yedi parça eroini kendisinin satmadığını, ...’nin eroinlei satanın kendisi olduğuna ilişkin beyanlarını kabul etmediğini, 23.06.2014 tarihinde arkadaş ortamından tanıdığı ... ile görüşmelerinin buluşup muhabbet etmek üzerine olduğunu, ...’in eroin kullandığını bildiğini, adı geçene eroini kendisinin satmadığını, Annesine ait olan ve kullandığı ... plaka sayılı aracın marş dinamosu bozuk olduğu için Kent Park AVM'nin otoparkında durmakta olduğunu, ...’in oto elektrik işiyle uğraşması nedeniyle 13.08.2014 tarihinde aracın arızası ile ilgili görüştüklerini, ... ve ...'dan geldiğini bildiği arkadaşlarıyla Anıt parkında buluştuklarını, daha sonra şahısların yanından ayrıldığını, ...'in üzerinde çıkan esrarı kendisinin satmadığını,
Sorgusunda; Cumhuriyet savcılığında verdiği ifadesinin doğru olduğunu ve aynen tekrar ettiğini, dosya kapsamında yer alan iletişim tespit tutanaklarındaki mesajların kendisine ait olduğunu, ancak hiçbirinde uyuşturucu madde ticaretine ilişkin bir mesajlaşma bulunmadığını, daha önce uyuşturucu madde kullanması nedeniyyle tedavi gördüğünü ve 4-5 aydır uyuşturucu madde kullanmadığını, ... ile suça konu olay tarihinde üzerinde bulunan uyuşturucu maddeleri beraber içtiklerini, ancak daha sonra polisler tarafından yakalanınca kendisi aleyhine ifade verdiğini, bu şekilde ifade vermesinin nedenini bilmediğini, kollukta verdiği ifadesinde ...'in uyuşturucu madde kullanmadığını söylediğini ancak bundan kastının eroin kullanmadığı olduğunu, ... ile uyuşturucu kullanılan ortamlarda bir arada bulunduklarını,
Mahkemede; ... numaralı hattı kullandığını, ... ile yaptığı telefon görüşmelerini kabul ettiğini, ... ile daha önce birlikte bir kaç kez uyuşturucu kullandıklarını, olay günüde Selvili Köyü yolunda buluştuklarını ve ...'nin üzerinde bulunan uyuşturucu maddeleri kullandıklarını, o sırada kendisinde uyuşturucu madde bulunmadığını, bu nedenle de krize girdiğini, ...'nin üzerinde daha fazla uyuşturucu madde olduğunu bilmesi durumunda onları da kullanmak isteyeceğini, uyuşturucu madde kullandıktan sonra aracın içerisinde bir süre yığılıp kaldığını, iddia edildiği gibi ...'ye herhangi bir şekilde uyuşturucu madde satmadığını, ...'ı tanıdığını, daha önceki ifadelerinde ...'ı tanımadığını ve onunla buluşmadığını beyan etmesinin, ilk kez karakola düşmesinden ve ...'in soyadını daha önce bilmemesinden kaynaklandığını, ... ile yaptığım telefon görüşmelerininin adı geçenin müzik ile ilgili eğitim almak istemesi nedeniyle kendisinden yardım istemesine ilişkin olduğunu, telefon görümesi sonrasında büfe önünde ... ile buluştuklarında bu konuda yardımcı olamayacağını söylemesi sonrasında ...’in yanından ayrıldığını, iddia edildiği gibi kendisine uyuşturucu madde vermediğini, ... ile yaptığı görüşmede bahsi geçen kawasaki motorun, sanıklardan ...'nun abisine ait olan ve oldukça eski bir motor olduğunu, espiri olsun diye ... ile yaptığı görüşmede bu şekilde beyanda bulunduğunu, daha sonra ... ile buluştuklarında yanlarında ... ve ...'nun da bulunduğunu, adı geçenlerin yanına kırmızı renkli bir şarjlı bisiklet ile gittiğini, yaklaşık yarım saat oturduktan sonra yanlarından ayrıldığını ve kullandığı şarjlı bisikleti sahibine teslim ettiğini, iddia edildiği gibi görüştükleri sırada ...'e uyuşturucu madde vermediğini, ancak ...'nın uyuşturucu madde kullandığını bildiğini savunmuştur.
5237 sayılı TCK'nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3. fıkrası;
“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeyken 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 66. maddesiyle “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde değiştirilmiş, fıkranın sonuna “Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.” cümlesi eklenmiştir.
TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrası ise;
“(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindeyken, 04.04.2015 tarihli ve 29316 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un 11. maddesiyle “(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması, b)... hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir.
Dördüncü fıkraya göre, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
Uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümlenmesi için öncelikle 'zincirleme suç' hükümlerinin incelenmesinde fayda bulunmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na hakim olan ilke gerçek içtimadır. Bunun sonucu olarak, 'kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza' söz konusu olacaktır. Nitekim bu husus Adalet Komisyonu raporunda da; 'Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, 'kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır' şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır' şeklinde ifade edilmiştir. Bu kuralın istisnalarına 5237 sayılı TCK'nın 'suçların içtimaı' bölümünde, 42 (bileşik suç), 43 (zincirleme suç) ve 44. (fikri içtima) maddelerinde yer verilmiştir.
Zincirleme suç, 765 sayılı TCK’nın 80. maddesinde; 'Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır. Fakat bundan dolayı terettüp edecek ceza altıda birden yarıya kadar artırılır' şeklinde düzenlenmiştir.
765 sayılı TCK’nın 80. maddesinde zincirleme suçun varlığının kabulü bakımından gerekli birinci koşul; farklı zamanlarda işlenmiş olsalar dahi ortada birden çok suçun olması, ikinci koşul; bu suçların yasanın aynı hükmünü ihlâl etmesi ve nihayet üçüncü koşul da; suç işleme kararında birlik bulunmasıdır.
Buna karşın 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin ilk fıkrasında; 'Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır' biçiminde zincirleme suç düzenlemesine yer verilmiş, ikinci fıkrasında; 'Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır' denilmek suretiyle aynı neviden fikri içtima kurumu hüküm altına alınmış, üçüncü fıkrasında ise; 'Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz' düzenlemesi ile zincirleme suç ve aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı suçlar belirtilmiştir.
5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı hâllerde aslında işlenmiş birden fazla suç olmasına karşın, fail bu suçların her birinden ayrı ayrı cezalandırılmamakta, buna karşın bir suçtan verilen ceza belirli bir miktarda artırılmaktadır.
5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
c- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
765 sayılı TCK’da yer alan “muhtelif zamanlarda vaki olsa bile” ifadesi karşısında, aynı suç işleme kararı altında birden fazla suçun aynı zamanda işlenmesi durumunda diğer koşulların da varlığı hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi olanaklıdır. Nitekim, 765 sayılı TCK’nın yürürlüğü zamanında bu husus yargısal kararlarla kabul edilmiş ve uygulama bu doğrultuda yerleşmiştir.
5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesinde bulunan, “değişik zamanlarda” ifadesinin açıklığı karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için suçların farklı zamanlarda işlenmesi gerektiği konusunda öğreti ve uygulamada tam bir görüş birliği bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, aynı mağdura, aynı zamanda, aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek suçun oluşacağı kabul edilmiştir. Bu hâlde zincirleme suç hükümleri uygulanarak artırım yapılamayacak, ancak bu husus TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önüne alınabilecektir.
Ayrıca, kanunda “aynı zaman” ve “değişik zaman” kavramları konusunda bir açıklık bulunmadığından ve önceden kesin saptamaların yapılması da olanaklı olmadığından, bu husus her somut olayın özelliği göz önüne alınarak değerlendirilmeli ve eylemlerin “değişik zamanlarda” işlenip işlenmediği belirlenmelidir.
5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddenin düzenlemesinden anlaşılacağı üzere zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı hallerde aslında işlenmiş birden fazla suç olmasına karşın, fail bu suçların her birinden ayrı ayrı cezalandırılmamakta, buna karşın bir suçtan verilen ceza belirli miktarda arttırılmaktadır.
Kolluk görevlilerinin suç öncesi ve suç sonrası olmak üzere iki görevi vardır. Bu kapsamda kolluk görevlilerinin öncelikli görevi toplumun emniyeti ve düzeni bakımından mevcut bulunan tehlikeleri uzaklaştırmak amacıyla suç işlenmesinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması olup suç işlenmesinden sonra ise işlenmiş olan suçun tespit edilerek, bu konudaki delillerin toplanması ve suç işlediği belirlenen kişinin başka bir suç işlemeye yönlendirilmeden yakalanıp adalet önüne çıkarılmasıdır. Kolluk görevlilerinin şüphelinin ceza sorumluluğunu arttıracak şekilde davranışlarda bulunmaları halinde ise gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde düzenlenen 'hukuk devleti' ilkesi, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde hüküm altına alınan 'adil yargılanma' hakkı ihlal edilmiş olacaktır.
Ancak adli kolluk görevlilerince işlenmiş olan suçun ve şüphelinin tespit edilmesinden sonra; olayın özelliğine göre şüphelinin suç ortağı ya da ortaklarının olup olmadığı, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde suçun işlenip işlenmediği, başka bir yerde gizlediği uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunup bulunmadığını tespit etmek gibi nedenlerle failin yakalanmayarak, suça yönlendirilmeden makul bir süre takibine devam edilmesi mümkündür.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarihli ve 848-136 sayılı kararı ile birçok kararında da belirtildiği üzere, adli kolluk görevlilerince şüphelinin suç ortağı ya da ortaklarının olup olmadığı, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde suçun işlenip işlenmediği veya başka bir yerde gizlediği uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunup bulunmadığını tespit etmek gibi nedenlerle, ilk alımdan sonra yakalanmayarak görevlilerce birden fazla alım yapılması durumunda adli kolluk görevlilerinin amaçları, uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak değil, şüphelinin bulunduğu mahalde uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapan kişileri tespit ederek bu suça ilişkin delilleri toplamak olup, şüpheliden aldıkları uyuşturucu maddeyi devralma ve mal edinme iradeleri bulunmadığından, gerçek bir alım satım sözkonusu olmayıp, gerçekleştirilen eylemin şüphelinin suçunu delillendirme işlemi olduğu, tek bir alım olayı ile şüphelinin satmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu ve suçunun delilleri ortaya çıktığında, şüphelinin sonraki alımlara konu uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi önceki alımlardan sonra temin ettiğine ilişkin delil bulunmadığı ahvalde, satmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmanın temadi ettiği kabul edilip, hareketin en ağırına göre ceza verilecek, birden fazla alım olduğundan bahisle TCK'nın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanmayacaktır.
İletişimin tespiti veya fiziki takip sırasında şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde satışı yaptığı tespit edilmesine rağmen diğer suç ortaklarının ortaya çıkarılması ya da varsa başkaca uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ele geçirilmesi amacıyla kolluk görevlilerince yakalanmayarak beklenmesi safhasında, şüphelinin gerçek uyuşturucu veya uyarıcı madde satışına devam etmesi ve bu eylemlerinin delillendirilmiş olması hâlinde ise hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
Öte yandan amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; 'suçsuzluk' ya da 'masumiyet karinesi' olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; 'in dubio pro reo' olarak ifade edilen 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
... İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarda elde ediler bilgilerin, KOM Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince değerlendirilmesi sonucunda; il dışından getirdiği uyuşturucu maddelerin satışını yapmak suretiyle haksız kazanç elde ettiği yönünde bilgiler elde edilen sanık ...’ın kullandığı GSM hattına ilişkin mahkemeden alınan iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması kararı kapsamında yürütülen delil toplama çalışmaları kapsamında, 01.06.2014 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun oluş ve kabulü bakımından Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı,
Sanık ...’ın;
21.06.2014 tarihinde ... isimli şahıs ile yaptığı görüşmelerden, ...’a uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 21.06.2014 tarihi saat 21.15 sıralarında görüşmede geçen Selvili Köyü yolu üzerinde tertibat alarak Selvili Köyü yolundan ...’ye gelen araçları takibe aldıkları, Selvili Köyü yolundan kırmızı renkli bir motor ile gelmekte olan bir şahsın olduğunu, yol üzerinde de başkaca bir araç olmadığını görüp motorlu şahsın sanık ... ile görüşmeleri yapan ... olabileceğini değerlendiren görevlilerin aracı takibe aldıkları, ...’ye girişte bulunan kavşakta şahsın durdurularak yapılan kimlik tespitinde ... olduğunun tespit edilmesinin ardından yapılan üst aramasında (7) parça hâlinde suça konu eroinin ele geçirildiği,
23.06.2014 tarihinde ... isimli şahıs ile yaptığı görüşmelerden, ...’a uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 23.06.2014 tarihi saat 20.25 sıralarında görüşmede geçen Karagözler Cami civarında tertibat alarak beklemeye başladıkları, ...’ın 4-5 arkadaşı ile birlikte Karagözler Camisinin giriş kapısı karşısında, köşe başında bulunan duvar üzerinde oturmakta olduklarının, bir süre sonra ...’ın ... plaka sayılı aracıyla gelerek ... ve arkadaşlarının bulunduğu yere aracını park ettiğinin, araçtan inen ...’ın ...’ın da bulunduğu kalabalık grup içerisine girip şahıslarla tokalaştığının, ... ve ...’ın bir süre görüştüklerinin, bir müddet daha oturmasının ardından ...’ın plakası alınamayan başka bir araca binerek uzaklaştığının, ...’ın da 4 arkadaşı ile birlikte bulunduğu yerden ayrıldığının görevlilerce görüldüğü, takip edilen ...’ın durdurularak yapılan üst aramasında suça konu eroinin ele geçirildiği,
13.08.2014 tarihinde ...’nun kullandığı GSM hattı ile ... isimli şahıs ile yaptığı görüşmeden, ...’e uyuşturucu madde satacağını değerlendiren görevlilerin, 13.08.2014 tarihi saat 18.10 sıralarında görüşmede geçen Anıt Parkı civarında tertibat alarak beklemeye başladıkları, ...’ın Anıt Parkının belediye tarafında bulunan merdivenleri yanında oturmakta olduğunun, saat 19.00 sıralarında ...’ın yanına 3 şahsın geldiğinin, şahıslardan birisinin görevlilerce tanınan ... olduğunun, kısa bir süre ... ile görüştüklerinin, ... ile yanında bulunan bir şahsın ayrılarak belediye istikametine gittiklerinin, ... ve yanında kalan şahsın ise kırmızı renkli bir elektrikli bisiklete binerek ters istikamette bulunan İnönü Caddesine doğru hareket ettiklerinin görevlilerce görüldüğü, ...’ın yanından ayrılmalarının ardından takibe alınan ... ve yanında bulunan şahsın parkın belediye tarafında durduruldukları, yapılan üst aramaları sonucunda ... olduğu tespit edilen şahsın üzerinde suça konu esrarın ele geçirildiği olaylarda;
21.06.2014 tarihli olayda, sanık ... ile ... arasında gerçekleşen telefon görüşmelerinin adı geçenlerin buluşmalarına ilişkin olduğu, sanığın ...’a suç konusu eroini sattığına/verdiğine ilişkin görgüye dayalı herhangi bir tespitin bulunmadığı, buluşmalarından sonra suç konusu eroin ile yakalanan ve tanık olarak beyanları alınan ...’ın şüpheli sıfatıyla müdafisi bulunmaksızın kollukta alınan ve suç konusu eroini sanıktan aldığına ilişkin ifadesinden mahkeme aşamasında döndüğü ve eroinin sanık ile buluşmaya gittiği sırada üzerinde olduğunu söylediği,
23.06.2014 tarihli olayda, sanık ... ile ... arasında gerçekleşen telefon görüşmelerinin adı geçenlerin buluşmalarına ilişkin olduğu, sanığın ...’a suç konusu eroini sattığına/verdiğine ilişkin görgüye dayalı herhangi bir tespitin bulunmadığı, buluşmalarından sonra suç konusu eroin ile yakalanan ve tanık olarak beyanları alınan ...’ın ele geçirilen eroini sanıktan almadığını, eroinin sanık ile buluşmaya gittiği sırada üzerinde olduğunu söylediği,
13.08.2014 tarihli olayda, sanık ... ile ... arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin adı geçenlerin buluşmalarına ilişkin olduğu, sanığın ...’e suç konusu esrarı sattığına/verdiğine ilişkin görgüye dayalı herhangi bir tespitin bulunmadığı, buluşmalarından sonra suç konusu esrar ile yakalanan ve tanık olarak beyanları alınan ...’in ele geçirilen esrarı sanıktan almadığını, ... ili girişinde sağ tarafta bulunan mahallede tanımadığı bir şahıstan aldığını söylediği,
Sanığın da 21.06.2014, 23.06.2014 ve 13.08.2014 tarihli olaylarda ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeleri adı geçen şahıslara kendisinin vermediğini ve satmadığını beyan ettiği, bu hâliyle 21.06.2014, 23.06.2014 ve 13.08.2014 tarihli olaylarda ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeleri sanığın sattığına ilişkin, içeriğine değişik anlamlar yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında, sanığın başlangıçtan itibaren değişmeyen savunmalarının aksine, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün gerekçesinde belirttiği hususların ise somut bulgu ve deliller ile desteklenmeyen, kesin ve açık bir ispata dayanmayan bir takım varsayımlara dayalı çıkarımlardan ibaret olduğu anlaşıldığından, sanığın 21.06.2014, 23.06.2014 ve 13.08.2014 tarihlerinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğinin sabit olmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün gerekçelerinin isabetli olmadığına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1- ... (...) Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2018 tarihli ve 154-143 sayılı hükmündeki direnme gerekçelerinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- Sanık ... hakkındaki direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, 01.06.2014 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit görülen sanığın; 21.06.2014, 23.06.2014 ve 13.08.2014 tarihlerinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğini somut bir olgu olarak ortaya koyan, savunmalarının aksine, mahkûmiyete yeter nitelikte, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza belirlenmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 09.11.2021 tarihinde yapılan müzakerede, oy birliğiyle karar verildi.