Hukuk Genel Kurulu 2017/3138 E. , 2021/1366 K.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili; müvekkili şirketin ortaklarına ait dava dışı ...Kardeşler Elek. San. ve Tic. A.Ş.’nin 1995 yılında kurularak 2004 yılına kadar davalı ...R.L.’nin ürünlerinin distribütörlüğünü yaptığını, davalı ...R.L.’nin ülkemizde bir şirket kurulmasına dair talimatları üzerine 2004 yılında müvekkili şirketin kurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı ...R.L. arasında kuruluş tarihinden itibaren fiilen tek satıcılık ilişkisi bulunduğunu, bu suretle anılan davalının ürünlerinin onun adına satışını gerçekleştirdiğini, “Lanzini” ibaresi ve logosunu içeren markaların 35 ve 37. sınıflarda müvekkilinin ortaklarına ait olan dava dışı ...Kardeşler Elek. San. ve Tic. A.Ş. adına marka olarak tescil edildiğini, devam eden ticari bir ilişki bulunmakta iken davalı ...R.L. firmasının 19.12.2011 tarihinde müvekkili şirketle tek satıcılık ilişkisini sonlandırdığına dair bildirimde bulunduğunu, bu bildirimin ardından ülkemizde yeni bir şirket kurulması için faaliyete geçtiğini, yeni kurulan şirketin kurucu ortağının müvekkili şirketin eski ortağı olan dava dışı Ali Kamil Altan olduğunu, davalı ...R.L. firmasının bu davranışları ile tek satıcılık ilişkisine ve haksız rekabet hükümlerine aykırı davranarak müvekkili şirketin müşterileri sayesinde önemli menfaatler elde ettiğini, müvekkili tarafından oluşturulan müşteri portföyünün ele geçirildiğini ileri sürerek davalıların haksız rekabet eylemlerinin durdurulmasına, haksız rekabet eylemleri nedeniyle oluşan zarara karşılık şimdilik 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000TL portföy tazminatının haksız fesih tarihi olan 19.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ...R.L'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabı:
5. Davalılar vekili; müvekkili Turk Lanzini Ltd. Şti.’nin diğer müvekkili ile davacı arasındaki distribütörlük sözleşmesinin sona ermesinden sonra kurulduğunu, davacının satışını yaptığı müvekkili Lanzini S.R.L.’ye ait ürünlerin taklitlerini üretmesi sebebiyle aradaki sözleşme ilişkisinin sonlandırıldığını, bu sebeple müvekkili Lanzini S.R.L.’nin pazar kaybına uğradığını, bu hususun 19.12.2011 ve 23.01.2012 tarihli e-postalarla birlikte davacıya gönderilen diğer e-postalarla da bildirildiğini, müvekkilleri tarafından davacı ve dava dışı ...Kardeşler Elek. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2012/250 E. sayılı dosya nezdinde marka hükümsüzlüğü, marka devri ve markaya tecavüzün önlenmesi istemiyle dava açıldığını, dava dışı Ali Kamil Altan’ın davacı şirketin ortaklığından ayrıldıktan 5 yıl sonrasında müvekkili Türk Lanzini Ltd. Şti.’ne ortak olduğunu, anılan müvekkil şirketin tam anlamıyla faaliyette dahi bulunmadığını, haksız rekabetin ve portföy tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin İlk Kararı:
6. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.12.2014 tarihli ve 2012/286 E., 2014/626 K. sayılı kararı ile; davacı şirket ile davalılardan Lanzini S.R.L. arasında yazılı olmamakla birlikte tarafların kabulünde olduğu üzere fiili bir tek satıcılık ilişkisinin bulunduğu, bu ilişkinin 23.11.2004 tarihinde başlayıp 19.12.2011 tarihinde davalı ...R.L. tarafından tek taraflı olarak sonlandırıldığı, dava dışı Ali Kemal Altan'ın davacı şirketteki hisselerini devrettikten 5 yıl 8 ay sonra davalı ... Lanzini Ltd. Şti.’nde kurucu olarak yer aldığı ve bu süre boyunca sır saklamış kabul edilemeyeceği gibi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 55.1/b maddesinde sayılan eylemleri işlediğine dair de hiç bir somut delil gösterilemediği, sözleşmenin feshinden sonra yeni bir şirket kurulması ve davacıya ait işyerinden yıllar evvel ayrılan ortak-çalışanın bu şirkette ortak olmasının kusurlu hareket sayılamayacağı, ayrıca davalı ... Lanzini Ltd.Şti.’nin aldatıcı ve iyi niyet kaidelerine aykırı iktisadi rekabetinin bulunmadığı, özel çabalarla davacı müşterilerini elde ettiğinin sabit olmadığı, sadece iki müşteriye 9.000TL civarında mal satışının haksız rekabetin varlığını ve davacının özel çabasıyla elde ettiği başarıdan davalı ... Lanzini Ltd. Şti 'nin yararlandığını kabul etmenin olanaklı görülmediği, tek satıcılık sözleşmesi yönünden zaten taraf olmayan davalı ... Lanzini Ltd. Şti.’ne husumet düşmeyeceği, TTK’nın 122. maddesine dayalı portföy tazminatı talebi yönünden ise davacı ile davalı ...R.L. arasındaki sözleşme ilişkisinin sona erdiği, sözleşmenin haklı bir neden haricinde sona erdirilmesi durumunda tek satıcıya münasip bir tazminat ödenmesi hakkaniyet gereği ise de, somut olayda sözleşmenin haksız feshedildiğinin söylenemeyeceği, sözleşmenin feshinden 6 ay sonra davalı ...R.L.’nin başka bir şirketle aynı mahiyette sözleşme yapmasında yasal engel bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.04.2016 tarihli ve 2015/7834 E., 2016/3665 K. sayılı kararı ile; “…1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat ile portföy tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler ışığında, davacı şirket ile davalılardan Lanzini İtalya arasında, yazılı olmamakla birlikte tarafların kabulünde olduğu üzere, fiili bir tek satıcılık ilişkisinin bulunduğu ve yine tarafların da kabulünde olduğu üzere, bu sözleşmenin davalı ... İtalya tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Mahkemece, somut olayda sözleşmenin haksız feshedildiğinin söylenemeyeceği belirtilerek sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilmiş ise de, bu sonuca nasıl ulaşıldığı gerekçeli kararda tartışılmamıştır.
Mahkeme kararında da belirlendiği üzere, portföy tazminatının amacı, acentenin veya tek satıcının sözleşme ilişkisinin sona ermesi nedeniyle müvekkiline veya yapımcı/sağlayıcıya kazandırdığı müşteri çevresini kaybetmesi nedeniyle doğan zararın, müvekkil veya yapımcı/sağlayıcının oluşturulmuş olan bu müşteri portföyünden yararlanmaya devam ederek elde ettiği kazanç ile denkleştirilmesidir. Yine mahkeme gerekçesinde TTK'nın 122. maddesine göre portföy tazminatı talebi yönünden davacı ile davalı ... İtalya arasındaki sözleşme ilişkisinin sona erdiği, sözleşmenin haklı bir neden haricinde sona erdirilmesi durumunda tek satıcıya münasip bir tazminat ödenmesinin hakkaniyet gereği olduğu belirlenmiştir. Bu itibarla mahkemece, davalı tarafın sözleşmeyi haklı feshedip etmediği karar yerinde tartışılmadan, belirlenen miktarın önemli menfaat olarak kabul görmesinin olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu yönüyle reddi doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir …” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.03.2017 tarihli ve 2016/750 E., 2017/201 K. sayılı kararı ile önceki gerekçelere ek olarak; davacının davalı ...R.L.’ye ait ürünlerin taklitlerini üretip sattığı ve bundan dolayı davalı ...R.L.’nin ülkemizde pazar kaybına uğradığı, bu hususun sözleşmenin feshinden evvel anılan davalı yetkilisi tarafından cevap dilekçesinde de açıkça bildirilen e-mailler yoluyla davacıya bildirildiği ve davacı yanca gereğinin yerine getirilmediğinden sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, bozma ilamından sonra yeniden sunulan özellikle 26.09.2011 fesih tarihi ile aynı tarihli, 19.12.2011 ve bundan sonra 23.01.2012 tarihli e-mailler kapsamından bu hususun anlaşıldığı, 26.09.2011 tarihli e-mail içeriğinde, davalı ...R.L. tarafından açıkça Lanzini'ye ait spot ışıklarının, cadde ışıklarının, su geçirmez ve endüstriyel armatörleri üretmek üzere davacının organize olduğunun görüldüğü ve bunun “Lanzini” markasının münhasır dağıtım sözleşmesine açıkça aykırı bir durum olduğunun uyarıldığı, mevcut iş birliğinin “Lanzini” markasıyla sürdürülmesinin mümkün olamayacağının bildirildiği, davalı ...R.L.’nin fesih sebebi olarak gösterdiği bu hususun aynı zamanda İstanbul 2. Fikrî ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2012/250 E. sayılı dava dosyasına da konu edildiği, UYAP üzerinden getirtilip incelenen davada davalılar tarafından dava dışı ...Kardeşler Elektrik San ve Tic A.Ş. ve işbu dava davacısı aleyhine markanın devri, hükümsüzlüğü, markaya tecavüzün önlenmesi konulu dava açıldığı, bozmaya konu karar öncesinde incelenen kısa karara göre davanın kabulüne karar verilerek dava dışı ...Kardeşler Elektrik San ve Tic A.Ş. adına tescilli “Lanzini+Şekil” markasının işbu dava davalısı Lanzini S.R.L.’ye devrine, işbu dava davacısının “Lanzini” adını kullanımı ve internet üzerinden “www.lanzini.com.tr” alan adını kullanımının tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine karar verildiği, anılan yargılama sırasında belirlendiği şekilde davacının tek satıcılık ilişkisine aykırı olarak davalı ...R.L.’ye ait malları ülkemizde satmak yerine aynı malları kendi adına üretip satarak ve “Lanzini” markasını da kullanarak haksız rekabet ve marka tecavüzü teşkil eden eylemleri sebebiyle davalı ...R.L.’nin tek satıcılık ilişkisinin tamamen haklı sebeple feshettiği, davacının kusursuz olduğunun söylenemeyeceği, 2004 yılından bu yana hizmet verirken haklı feshe yol açacak şekilde “Lanzini” markalı ürünlerini kendisi adına üretip satmaya çalışarak sözleşmenin haklı olarak feshine sebebiyet verdikleri, bu sebeple davacı yönünden portföy tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece verilen kararda, davacı ile davalı Lancini S.R.L. arasındaki sözleşmenin anılan davalı tarafından feshinin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığının tartışılıp tartışılmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
12. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce; mahkemece direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı ve kararın temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından mı yoksa Hukuk Genel Kurulunca mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
IV. GEREKÇE
13. Ön sorunun çözümünde mahkeme kararlarının niteliği ile hangi hususları kapsayacağına ilişkin yasal düzenlemenin değerlendirilmesi zorunludur.
14. Bilindiği üzere, direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkemece bozma kararından esinlenilerek yeni herhangi bir delil toplanmadan önceki deliller çerçevesinde karar verilmeli; kararın gerekçesi, önceki karara göre genişletilebilirse de değiştirilmemelidir.
15. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek ya da daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek bir karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
16. Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
17. Bu genel açıklamaların ışığında ön sorun değerlendirildiğinde; mahkemece, davacı ile davalı ...R.L. arasındaki sözleşmenin anılan davalı tarafından haksız bir şekilde feshedildiğinin söylenemeyeceğinden başka bir gerekçeye değinilmeksizin oluşturulan gerekçeyle davanın reddine dair verilen karar karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, mahkemece davalı ...R.L.’nin sözleşmeyi haklı feshedip etmediğinin karar yerinde tartışılmaksızın belirlenen miktarın önemli menfaat olarak kabul görmesinin olanaklı bulunmadığı belirtilerek portföy tazminatına ilişkin talep yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulduğu; mahkemece bozma kararı sonrasında ise davalılar vekilinin sunmuş olduğu beyan dilekçesi ekinde sunulan, ancak bozma öncesinde dosyaya sunulmamış bir kısım e-posta yazışmaları nazara alınarak davalı ...R.L. tarafından sözleşmenin, davacı tarafından anılan davalıya ait ürünler taklit edilerek satışının yapıldığı, bu suretle davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucunda sözleşmenin davalı ...R.L. tarafından haklı nedenle feshedildiği, bu sebeple portföy tazminatına ilişkin talebin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
18. Şu hâlde “direnme” olarak adlandırılan kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası ortaya çıkan yeni delil ile olguya dayalı olarak ve ayrıca eylemli uyma sonucu bozma öncesinde değerlendirilmeyen hususun, bozma kararında belirtildiği şekilde değerlendirme kapsamına alınıp gerekçelendirilmesiyle oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
19. Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olup; yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın bozma kararını veren Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
V. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 'Geçici 3.” maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.