1. Ceza Dairesi 2020/1830 E. , 2020/3277 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hükmedilen ceza miktarına göre duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK’nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle ilk derece mahkemesince kapalı yapılması gereken tüm celselerin açık yapıldığı, bölge adliye mahkemesinde ise 2, 3, 4 ve 5. celselerin açık yapıldığı, hükmün ise kapalı duruşmada verildiği, belirtilen bu hususlar CMK’nin 185. maddesine aykırı ise de, telafisi mümkün görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış ve bu nedenle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında maktul ...’ya yönelik kasten öldürme suçundan ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet kararı ile sanıklar ... ve ... haklarında maktul ...’ya yönelik kasten öldürme suçlarından verilen beraat kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin duruşma açmak suretiyle verdiği 15.11.2019 gün, 2018/2309 E. ve 2019/2381 K. sayılı esastan red kararına ilişkin; Bölge Adliye Mahkemesi kararının verildiği tarih itibariyle katılan ... özel vekaletnameli vekili olan avukat ...’ın karar celsesinde bulunmadığı gibi karara yönelik herhangi bir temyiz talebi de olmadığı, kararı katılan ...’nın bizzat temyiz ederek gerekçeli kararın tarafına tebliğini talep ettiği ve gerekçeli kararın kendisine 08.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, sonraki safhada yasal temyiz süresi geçtikten sonra katılan ...’nın vekalet verdiği avukat ...’ın temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, yasal süresinden sonra yapıldığı anlaşılan bu temyiz talebinin CMK'nin 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, suça sürüklenen çocuk ... müdafii, suça sürüklenen çocuğun velisi sıfatıyla babası olan ... ile katılan ...’nın süresinde bulundukları temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında maktul ...’ya yönelik kasten öldürme suçundan verilen beraat kararı yönünden
Katılan ...’nın; beraat eden sanık ... yönünden suçun sabit olduğuna yönelen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz başvurularının tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak, Üyeler ... ve ...’in karşı oyu ile oy çokluğuyla ESASTAN REDDİNE,
2) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında maktul ...’ya yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık ... hakkında maktul ...’ya yönelik kasten öldürme suçundan verilen beraat kararı yönünden,
Oluşa ve dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ile maktulün daha önceleri aralarında maktule ait köpeğin suça sürüklenen çocuk tarafından alıkonulmasına dair husumet olmuşsa da, dosya kapsamında alınan tanık ifadelerine göre olay tarihinden önce her ikisinin arkadaş olarak birlikte vakit geçirmeye başladıkları, olay günü de suça sürüklenen çocuğun maktule ait motosiklet ile birlikte gezdiklerine dair gerek suça sürüklenen çocuğun beyanları gerekse tanık beyanları olduğu, öğlen saatlerinde ise maktulün motorsikletinin yanında öldürülmüş halde bulunduğu, maktulün otopsi raporunda ateşli silah yaralanması dışında, alın sağ bölgesinde 1 cm. çapında düzensiz kenarlı cilt kesisi, sol göz altında 1,5 cm. çapında ekimotik sıyrık ve kafa sol temporal bölgede 2 cm. çapında şişlik ve kafa sağ temporaperital bölgede 3 cm. çapında şişlik, nazal bölgede burun orta hattında 1.5 cm derin sıyrık, sol humerusta yaygın şişlik, sol diz bölgesinde 2 adet 0.5 cm ve 0.2 cm sıyrık, sağ diz laterinde 2 adet 1 cm çapında cilt sıyrığı, sağ el, el sırtı işaret parmağı orta ekleminde 0.5 cm çapında derin cilt sıyrığı, sağ omuz arkası üst kürek kemiği üstünde 1.5 cm ve 1 cm çapında iki adet cilt sıyrığı olduğunun belirtildiği, suça sürüklenen çocuk ... ise maktule sadece tüfekle ateş ettiğini, bunun dışında herhangi bir müdahelesinin olmadığını beyan ettiği, suça sürklenen çocuk savcılıkta alınan ilk ifadesinde, maktul ile önceden olan husumetlerinin bittiğini ve arkadaş olduklarını, babasının ise önceki husumete dair sürekli olarak maktul ve ailesini öldürüceğinden bahsettiğini, olay günü maktul ile birlikte maktule ait motorsiklet ile bir süre gezdiklerini, daha sonra ayrıldıklarını ve eve gittiğini, babasının yanına elinde kırma diye tabir edilen tüfekle birlikte gelerek haydi gidiyoruz dediğini, nereye diye sorduğunda ise dağa gezmeye, avlanmaya diye cevap verdiğini, daha sonra birlikte evden ayrıldıklarını ve daha önce mangal yaptıkları bir yere gittiklerini, babasının sen bekle diyerek yanından ayrıldığını ve ardından 4 el silah sesi duyduğunu, oraya doğru koştuğunu ve babasının da koşarak geldiğini, oradan uzaklaştıklarını ve biraz ilerde durduklarını, babasının tüfeği mendille silerek kendisine verdiğini ve 4 el ateş ettirdiğini, babasının bu fişekleri olay yerine getirip bıraktığını, babasının kendi sıktığı fişekleri ise toplayarak yaktığını, ardından da sen küçüksün, suçu sen üstlen dediğini, babasının elini yüzünü yıkadığını ve üzerini değiştirdiğini beyan ederek olaya dair ayrıntılı bir anlatımda bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun ise babasının tutuklanmasından sonra onu korur şekilde suçu önce sanık ...’a yüklediği ve daha sonra ise kendisinin işlediğini mahkemede beyan ettiği, mahkemedeki ikrarında ise yukarıda belirtildiği şekilde ayrıntı vermekten kaçındığı, esasen suça sürüklenen çocuğun maktulü öldürmesini gerektirecek bir nedeninin de olmadığı, zira yukarıda belirtildiği üzere maktul ile gayet samimi oldukları ve genelde birlikte vakit geçirdikleri, sanık ...’nın ise önceki köpek meselesinden dolayı yaşanan ve adliyeye intikal eden olay nedeniyle maktul ile ailesine karşı açık bir husumet içerisinde olduğu ve bunu da dillendirdiği, netice olarak suça sürüklenen çocuğun ../..
sıcağı sıcağına Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan ifadesinin olaya dair gayet tutarlı, ayrıntılı ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, suça sürüklenen çocuğun babasına suç isnadında bulunması için hiçbir sebebin bulunmadığı, açıklanan nedenlerle suça sürüklenen çocuğun kasten öldürme suçunu işlemediği, bu suçu babası olan sanık ...’nın işlediği ve suçu oğlunun üstlenmesini istediği, bu nedenle suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi, sanık ... hakkında ise mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılan ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, bu hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bozma sebebi gözetilerek suça sürüklenen çocuk ...’ın bu suçtan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, Üyeler ... ile ...’ın tüm hükümler yönünden esastan red kararı verilmesi gerektiğine yönelen karşı oyları ile ve oy çokluğuyla 09.12.2020 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Kasten öldürme suçu nedeniyle açılan davada yerel Mahkeme suça sürüklenen çocuk ... hakkında mahkumiyet, sanıklar ... ... ve ... hakkında beraat kararı vermiş olup, bu kararların isninaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi suça sürüklenen çocuk ve sanıklar hakkında esastan ret kararı vermiş, kararların temyiz edilmesi üzerine Dairemiz sanık ... ... hakkında esastan ret kararı vermiş, suça sürüklenen çocuk ve sanık ... haklarındaki kararların, suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyete yeterli delil olmadığından, sanık ... hakkında mahkumiyete karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar vermiştir. Dairemizin suça sürüklenen çocuk ve sanık ... haklarında vermiş olduğu kararların isabetli olmadığını düşündüğümüzden bu kararlara katılmıyoruz.
Şöyle ki;
Polisler ilk etapta tanık ...'tan sorduklarında suça sürüklenen çocuğun maktul ile birlikte elinde tüfek olduğu halde olayın olduğu mevkide birlikte gezdiğini, suça sürüklenen çocuk ile maktulün arasında önceye dayalı bir husumet olduğunu öğrenmişler, dinlenilen tanıklar ..., ..., ... ve ... de suça sürüklenen çocuğun maktulün kullandığı motosikletle birlikte maktulle gezdiğini ve olayın olduğu istikamete doğru gittiklerini söylemişlerdir. Tanık olarak dinlenilen Kadriye ... da suça sürüklenen çocuğun evlerine geldiğinde ıslak mendillerle uzun süre ellerini sildiğini, daha sonra suça sürüklenen çocuğun babasını telefonla arayarak ''baba acil bir şekilde görüşmeliyiz, ben ... emmimlerdeyim çabuk buraya gel'' dediğini, suça sürüklenen çocuğun babasının polislerle birlikte geldiğini, suça sürüklenen çocuğun somyanın altına gizlendiğini, polislerin suça sürüklenen çocuğu gizlendiği somyanın altından çıkardıklarını söylemiştir.
Suça sürüklenen çocuk ilk beyanında maktulü babası ...'ın öldürdüğünü, daha sonraki beyanında diğer sanık ... ...'nın öldürdüğünü, daha sonraki beyanlarında kendisinin öldürdüğünü söylemiştir.
Suçta kullanılan tüfek ... ait bir tüfek olup, ... bu tüfeğin kendisinden çalınan bir tüfek olduğunu söylemiş, suça sürüklenen çocukta tüfeği ... ...'den çaldığını doğrulamıştır.
Suça sürüklenen çocuğun maktulü vurduğunu söylediği sanık ... ... hakkında yapılan araştırmada bu konuda hiç bir delile ulaşılamamış, yine suça sürüklenen çocuğun babasının suçu işlediğine dair iddiaları noktasında mahkumiyete yeter delil olmadığı, suça sürüklenen çocuğun babasının suçu işlediğine dair iddialarının sadece suça sürüklenen çocuğun beyanlarıyla sınırlı kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda maddi delillerle uyuşmayan iddialara dayalı olarak hareket edilemeyeceği açıktır. Sanık ... hakkında atfı cürüm niteliğindeki beyanlarla mahkumiyet hükmü kurulamaz.
Suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediği kendi beyanlarının yanında bu beyanları dolaylı da olsa destekleyen tanık beyanları ile sabit olup, mahkumiyetine karar verilmesi gerekir. Dairemizin kararına dayanak yapılan maktuldeki tüfek yarasının dışındaki yaraları suça sürüklenen çocuğun yapamayacağına dair değerlendirme bir tahmine dayanmaktadır. Suça sürüklenen çocuğun tüfekle ateş edip maktulü etkisiz hale getirdikten sonra dahi maktuldeki yaraları meydana getirmesi mümkündür.
Yukarıda belritilen gerekçelerle suça sürüklenen çocuğun beraatı, sanık ...'nın mahkumiyeti gerektiğine dair Dairemizin sayın çoğunluğunun kararına katılmıyoruz.
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamından;
Suça sürüklenen çocuk ... ile maktulün birlikte hırsızlık yaptıkları, suça sürüklenen çocuğun, maktulün köpeğini çalması yüzünden iki aile arasında kavga olduğu, adliyeye intikal eden bu olay nedeniyle iki aile arasında husumet oluştuğu, sanık ...’nın özellikle alkollü olduğu zamanlarda maktulün ailesinden birini öldüreceğini dile getirdiği, maktul ve suça sürüklenen çocuğun ise bu husumeti unutup arkadaşlıklarına devam ettikleri, son zamanlarda sık sık bir araya geldikleri, sanık ...’nın bu birlikteliğe de karşı çıktığı, olay günü sanık ...’nın maktulün şehir dışına çıktığını görüp yerini tespit ettiği ve yakın arkadaşı olan sanık ... ile birlikte maktulü önce darp ettiği, daha sonra av tüfeği ile vücudunun değişik yerlerine 4 el ateş ederek öldürdüğü, daha sonra oğlu olan suça sürüklenen çocuğu yanına alarak olay yerine gittiği, suça sürüklenen çocuğa olayı üstlenmesini söylediği ve suça sürüklenen çocuğa atış yaptırarak atış artığı oluşmasını sağladıktan sonra suça sürüklenen çocuğu saklanması için yakın arkadaşı olan ... ...’nın evine gönderdiği anlaşılmıştır.
Şöyle ki; her ne kadar suça sürüklenen çocuk sonraki aşamalarda beyanlarını değiştirmiş ise de, olayın sıcağı sıcağına verdiği ilk ifadesinde olayı ayrıntılı olarak anlattığı, babasına iftira atmasını gerektirecek bir nedenin bulunmadığı, 14 yaşındaki suça sürüklenen çocuğun olayı bu şekilde kurgulamasının mümkün olmadığı, suça sürüklenen çocuğun maktule arkasından ateş ettim beyanının gerçeği yansıtmadığı, atışların çoğunun maktulün ön tarafına yapıldığı, maktulün vücudunun her tarafında darp izleri olduğu, suça sürüklenen çocuğun buna bir açıklama getiremediği gibi aradaki yaş farkı nedeniyle suça sürüklenen çocuğun bütün bunları tek başına yapmasının mümkün olmadığı, suça sürüklenen çocuğun maktulü öldürmesi için bir neden bulunmadığı, suça sürüklenen çocuğun suç aleti olan tüfeği ve fişeklerini temin etmesinin olanaklı görülmediği, sanık ...’nın tüfeği olmadığını belirtmesine rağmen evinde çok sayıda fişek bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun babasından habersiz tüfeği ve fişeklerini evde saklamış olmasının inandırıcı olmadığı gibi bu yaştaki birinin bunu yapması için bir nedenin de olmadığı, olay günü suça sürüklenen çocuk ile maktulü birlikte gezerken gören tanıkların suça sürüklenen çocukta tüfek gördüklerine dair bir anlatımlarının bulunmadığı, oysa tanık ... ...’nın ek beyanında; sanık ...’yı tüfekle gördüğüne ilişkin anlatımları, sanık ...’nın ve ...’ın çelişkili ve tanıklar tarafından doğrulanmayan anlatımları, sanık ...’nın ve ...’ın olaydan sonra kıyafetlerini değiştirmiş olmaları, sanık ...’ın evdeki sobada yakmaya çalıştığı kot pantolonunda atış artıklarının bulunması, sanıkların olaydan önceki geceyi ...’nın evinde birlikte geçirmiş olmaları ve olay öncesinde de birlikte olduklarına ilişkin ikrarları, suça sürüklenen çocuğun cezaevinde
sanık ...'nın yönlendirmesi ile suçu sadece ...’a yüklemeye çalışması hep birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...’nın, maktulün ailesine duyduğu öfke nedeniyle olay günü maktulü öldürmeye karar verdiği ve yakın arkadaşı olan sanık ...’dan da yardım istediği, her iki sanığın birlikte maktulü öldürdükten sonra ...’nın oğlu olan suça sürüklenen çocuktan suçu üstlenmesini istediği, suçun asıl faillerinin sanıklar ... ve ... olduğu, bu nedenle ...’ın da TCK’nin 37, 81/1. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun beraate ilişkin hükmün isabetli olduğuna ilişkin karara muhalefet ediyoruz.