10. Ceza Dairesi 2020/13349 E. , 2020/8729 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas, 2020/72 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/05/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 17/04/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 27/05/2015 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2015/350 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, bu süre içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, başvuru süresi ve merciinin gösterilmediği, kararın şüphelinin doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 16/06/2015 tarihinde bizzat şüpheliye tebliğ edildiği, 28/05/2015 tarihinde infazı için Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 11/06/2016 tarihinde infazın tamamlandığı ve ilgili kayıt kapatılarak 27/06/2016 tarihinde Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Şüphelinin, Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerinin tamamlanmasından sonra 12/04/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle de belirlendiği, bunun üzerine,
4- Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 09/02/2018 tarihli, 2015/16774 soruşturma, 2018/1634 esas ve 2018/1343 sayılı iddianame ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-b-c maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 191/1,58 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
5- Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2018 tarihli ve 2018/420 esas,2018/804 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18.Ceza Dairesinin 09/12/2019 tarihli ve 2018/1485esas, 2019/1372 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz hakkının bulunduğunun gösterilmemesi suretiyle sanığın yanıltıldığı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediğinden 5 yıllık erteleme süresinin işlemeyeceği, tebliğden önce gerçekleşen denetime uymama şeklindeki eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4.maddesinin ihlali olarak değerlendirilemeyeceği, mahkemece kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
6- Hükmün bozulmasına karar verilmesinden sonra, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas, 2020/72 sayılı kararı ile, unsurları yönünden oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verildiği, kararın 28/01/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/05/2015 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2015/350 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin erteleme süresinde tekrar uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2018 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2018/1634 esas, 2018/1343 sayılı iddianamesiyle kamu davasının açılması üzerine, sanığın mahkumiyetine dair Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2018 tarihli ve 2018/420 esas ve 2018/804 sayılı kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 09/02/2019 tarihli ve 2018/1485 esas, 2019/1372 sayılı kararı ile bozulması akabinde yapılan yargılama sonucunda erteleme kararının usulüne uygun kesinleşmediği gerekçesiyle suçun yasal unsurlarının gerçekleşmediğinden bahisle sanığın beraatine ilişkin Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas ve 2020/72 sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, 'Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.' ve 191/4. maddesinde 'Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.' şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/09/2016 tarihli ve 2015/8231 esas, 2016/4886 karar sayılı ilâmındaki ''....Somut olayla ilgili; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen 'kamu davasının açılmasının ertelenmesine' ilişkin karara, şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu kabul edildiğinden, kanun yararına bozma talebi yerinde değildir......İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği'nin 07/11/2014 tarih ve 2014/1579 değişik iş sayılı 'itirazın kabulüne' ilişkin kararına yönelik, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK'nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,....'' şeklindeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/05/2015 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2015/350 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa 16/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, denetim süresi içerisinde 13/04/2017 tarihinde atılı suçu tekrar işlemesi neticesinde sanık hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2018 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2018/1634 esas, 2018/1343 sayılı iddianamesiyle kamu davası açıldığı, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2018 tarihli ve 2018/420 esas ve 2018/804 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi akabinde kararın istinaf edilmesi üzerine sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173. maddesi uyarınca 'kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğunun' gösterilmemesi suretiyle sanığın yanıltıldığı, böylece erteleme kararı kesinleşmediğinden 5 yıllık erteleme süresinin işlemeyeceği ve dolayısıyla tebliğden önce gerçekleşen denetime uymama şeklindeki eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/4. maddesinin ihlali olarak değerlendirilemeyeceği, dosyada dava şartı bulunmadığından, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere yargılamanın durmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması akabinde yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında verilen erteleme kararının usulüne uygun kesinleşmediği, ihlalin bu nedenle oluşmayacağı, suçun yasal unsurlarının gerçekleşmediğinden bahisle sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas ve 2020/72 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 17/04/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 27/05/2015 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2015/350 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin denetim süresi içerisinde 12/04/2017 tarihinde aynı nitelikte suçu yeniden işlemesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2018 tarihli ve 2018/420 esas ve 2018/804 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 09/12/2019 tarihli ve 2018/1485 esas, 2019/1372 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas ve 2020/72 sayılı kararı ile; erteleme kararının usulüne uygun kesinleşmediği gerekçesiyle suçun yasal unsurları gerçekleşmediğinden sanığın beraatine karar verildiği, anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde 'Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.' şeklindeki, 191/3. maddesinde 'Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.' ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklindeki düzenlemelerin yer aldığı,
Somut olayda, şüphelinin 17/04/2015 tarihli eylemi nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/05/2015 tarihli ve 2015/16774 soruşturma, 2015/350 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karardan sonra, denetim süresi içerisinde aynı nitelikte suç işlemesi nedeniyle hakkında cezalandırılması istemi ile Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine dair Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2018 tarihli ve 2018/420 esas ve 2018/804 sayılı kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 09/02/2019 tarihli ve 2018/1485 esas, 2019/1372 sayılı kararı ile bozulmasını takiben yapılan yargılama sonucunda Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas, 2020/72 sayılı kararı ile erteleme kararının usulüne uygun kesinleşmediği gerekçesiyle suçun yasal unsurları gerçekleşmediğinden sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı,
İncelemeye esas olayda; şüpheli hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi ve merciinin gösterilmediği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz mercii ve süresi de gösterilerek itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle beş yıllık erteleme süresinin işlemeye başlamadığı, şüphelinin 12/04/2017 tarihinde işlediği suçun, erteleme süresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği anlaşıldığından, şüpheliye, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi/denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması için mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına karar verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak sonucunun beklenilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
Ancak; UYAP sistemi üzerinden MERNİS'ten alınarak dosyasına konulan nüfus kaydında sanığın 26/11/2020 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu hususun araştırılarak ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar :
UYAP sistemi üzerinden MERNİS'ten alınarak dosyasına konulan nüfus kaydında sanığın 26/11/2020 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu hususun araştırılarak ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2019/1798 esas ve 2020/72 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
09/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.