1. Hukuk Dairesi 2020/3691 E. , 2022/75 K.
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istekli dava sonunda, Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulü yönünde verilen karar, süresi içinde taraflarca temyiz edilmiş olup; davalılar vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması istenilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10.01.2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ...... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ...’ün, son eşi...’den mirasen intikal eden dava konusu 1400 ada 84, 85, 2822 ada 2, 3, 2798 ada 32 parseller ile 708 ada 2 parselde kayıtlı 7 no’lu bağımsız bölüm ve 4622 ada 1 parselde kayıtlı 250 no’lu bağımsız bölümdeki miras paylarını, kendi öz çocuklarının aleyhine, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak, son eşinin önceki evliliğinden olma çocukları olan davalılara satış yoluyla temlik ettiğini, mirasbırakanın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda mirasbırakan annesinin yaptığı pay temliklerinin iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini istemiş; davacının yargılama sırasında 26/03/2018 tarihinde ölümü üzerine tek mirasçısı olan ... yargılamaya katılmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, mirasbırakan ...’ın diğer mirasçılarının davada yer almadıklarını, iddiaların asılsız olduğunu, mirasbırakan ...’ın eşi olan...’ün terekesi hakkında mirasbırakan da dahil olmak üzere yasal mirasçılar arasında yazılı miras taksim sözleşmesi yapıldığını, taksim sözleşmesi uyarınca Bursa/ Gemlik’te bulunan dava dışı 11 parselde kayıtlı 22 no’lu bağımsız bölümün davacının mirasbırakanı ...’a verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, ehliyetsizlik iddiası yönünden kesin delil sunulmadığı, muris muvazaası ve tenkis yönünden yapılan incelemede ise, davacının mirasbırakanı ... ile ...’ın müteveffa eşi...’ün önceki evliliğinden çocukları olan davalılar arasında düzenlenen yazılı miras taksim sözleşmesinin tüm mirasçıları bağlayacağı, bu taksim sözleşmesi gereğince tereke mallarının paylaşıldığı, davacı ile davalıların, mirasbırakan ...’ın ortak mirasçıları olmadıkları için tenkis hesabı yapılamayacağı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı ile davalıların mirasbırakanlarının ortak olması gerekmediğini, eldeki davanın mirasbırakan ...’ın mirasçısı olan davacı tarafından açıldığını ve mirasbırakan ...’a, eşinden düşen miras paylarının muvazaalı olarak eşinin önceki evliliğinden olma davalı çocuklarına muvazaalı olarak devredilmesi iddiasına dayalı olduğunu, pay temliklerinin gerçek bir satış olmayıp bedelsiz olduğunu, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını, mirasbırakan ...’ın ilk eşini terk edip davalıların mirasbırakanı ile evlendiğini ve ilk eşten olan mirasçılarını mirastan mahrum etmek için ikinci eşinin çocukları olan davalılara temlikte bulunduğunu, bedeller arasında fahiş fark olduğunu, resmi senetlerde devir bedeli 41.410 TL olduğu halde gerçek değerin 852.096,00 TL olarak saptandığını, mirasbırakanın çekişmeye konu paylarını satmak için bir ihtiyacı olmadığını, davalı tarafın taksim sözleşmesi sunmadığı halde bu hususta mahkemece soyut değerlendirme yapıldığını, kaldı ki, tapuda resmi işlemin taksim değil, satış suretiyle pay temliki olduğunu, iddianın ispatlandığını, tenkis talebinin reddine ilişkin gerekçenin de yersiz olduğunu, tenkis davasının sadece ortak mirasçılar arasında görülebilen bir dava olmayıp, mirasçı olmayan kişilere yapılan kazandırmalar bakımından da tenkis istenebileceğini, mahkemenin gerekçe yaptığı miras taksim sözleşmesinin dosyada mevcut olmadığını, geçerli bir miras taksim sözleşmesi de bulunmadığını, kararın tamamen hatalı hukuki yorum ve kanaat ile oluşturulduğunu belirterek ve re’sen sebeplerle de İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13/10/2020 tarihli 2018/1694 Esas 2020/946 Karar sayılı kararıyla; ehliyetsizlik iddiası yönünden verilen ret kararının süresinde istinaf edilmediği gerekçesiyle bu yönden inceleme yapılmadığı, muris muvazaası yönünden yapılan incelemede ise, bedeller arasında fahiş fark olduğu, mirasbırakanın çekişmeye konu paylarını satmasını gerektirir bir neden bulunmadığı, bedelin ödendiğinin ispatlanamadığı, davalılar her ne kadar yazılı miras taksim sözleşmesine dayanmış iseler de, böyle bir sözleşme ibraz edilmediği, taksim sözleşmesi gereği mirasbırakana verildiği savunulan taşınmazın tapu kayıtlarının sunulmadığı, TAKBİS’ten yapılan sorgulamada ise böyle bir kayda rastlanmadığı, çekişmeli payların temliki taksim yoluyla değil, satış yoluyla gerçekleştirildiğinden savunmaya itibar edilemeyeceği, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, tenkis için davacı ve davalıların ortak mirasçı olmalarına gerek bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, çekişme konusu altı parça taşınmaz bakımından davanın kabulü ile iptal tescile, çekişme konusu bir parça taşınmaz bakımından dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacı vekili temyiz itirazlarında
Mirasbırakan ...’ın çekişmeli taşınmazlardan 2822 ada 2 ve 3 parsellerde 1/128’er ve 1/384’er payını davalılara ayrı ayrı devrettiğini, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin sadece 1/384’er pay bakımından iptal tescile karar verdiğini, 1/128’er pay yönünden hüküm tesis edilmediğini belirterek, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasını istemiştir.
2.2. Davalılar vekili duruşma istekli temyiz itirazlarında
2.2.1. Tüm dilekçe içeriklerinde miras taksim sözleşmesinden söz ettiklerini ve bir örneğinin dosyaya sunulduğunu, İlk Derece Mahkemesinin de gerekçeli kararında bu hususta değerlendirme yaptığını, Bölge Adliye Mahkemesinin ise anılan sözleşmesinin sunulu olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verdiğini, miras taksim sözleşmesi sunulu olmasa idi, İlk Derece Mahkemesinin bu sözleşmeyi esas alıp davanın reddine karar veremeyeceğini,
2.2.2. Miras taksim sözleşmesine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından rastlanılmaması durumunda rahatlıkla temin edilebileceğini, bu delilin incelenerek daha sağlıklı bir karar verilebileceğini, eksik incelemeyle karar verildiğini,
2.2.3. Davacı vekilinin süresinden sonra istinaf aşamasında sunduğu 11/12/2018 tarihli dilekçenin de iki yıl sonra kendilerine tebliğinin usul hatası olduğunu,
2.2.4. Miras taksim sözleşmesinin hak sahibine tescil isteme yetkisi tanıdığını, miras taksim sözleşmesinin yerine getirilmemesi durumunda mahkemeye müracaatla hakkın istenebileceğini, miras taksim sözleşmesinin yazılı olması ve tüm mirasçılar tarafından imza edilmesinin yeterli olduğunu, miras taksim sözleşmesinin iptali yönünde bir başvuru da olmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup; ehliyetsizlik iddiası yönünden verilen ret kararı süresinde istinaf edilmemiş ve temyiz konusu da yapılmamıştır.
3.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun'un 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri belirtilmiştir.
3.2.2. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 676. maddesinin 1. fıkrasına göre, “ Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar.” 2. fıkrasına göre, “ Paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler.” 3. fıkrasına göre, “ Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” yine aynı Kanun’un 677. maddesinin 1. fıkrasına göre, “ Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Temyiz Nedenlerinin Değerlendirilmesi
3.3.1 Somut olaya gelince; 1933 doğumlu mirasbırakan ...’ün 03/01/2015 tarihinde ölümü üzerine, önceki eşinden olma davacı oğlu ... ile 1990 yılında ölen oğlu ...’ndan olma dava dışı torunları ... ile ...’in mirasçı kaldıkları, davacının yargılama sırasında ölümü üzerine tek mirasçısı ...’in yargılamaya katıldığı, mirasbırakan ...’ın son eşi...’ün mirasbırakandan önce 03/09/2013 tarihinde ölümü ile mirasbırakan ...’ın, ...’ün önceki evliliğinden olma davalı çocukları ... ve ... ile birlikte eşine mirasçı olduğu anlaşılmaktadır.
3.3.2. Dava konusu 1400 ada 84, 85, 2798 ada 32 , 2822 ada 2, 3 parseller ile 4622 ada 1 parselde kayıtlı 250 no’lu atölye ve 708 ada 21 parselde kayıtlı 7 no’lu bağımsız bölümün mirasbırakanın eşi...’den, davalı çocuklarına ve mirasbırakan eşi ...’a mirasen intikal ettiği; mirasbırakan ...’ın bu taşınmazlardan dava konusu 1400 ada 84, 85, 2798 ada 32 parsellerde eşinden kendisine intikal eden 3/12’şer payını, 1/12’şer paylarla eşit şekilde, dava konusu 2822 ada 2 ve 3 parsellerdeki 3/128’er ve 3/384’er payını yine eşit şekilde, yani 1/128’er ve 1/384’er paylarla, eşinin ilk evliliğinden olan davalılara 30/04/2014 tarihinde satış suretiyle pay temliki yoluyla devrettiği, dava konusu 4622 ada 1 parselde kayıtlı 250 no’lu atölyenin tamamı mirasbırakan ... ile davalılar adına verasette iştirakli olarak kayıtlı iken, mirasbırakan ... ile davalılar ...’nin bu taşınmazdaki paylarını 30/04/2014 tarihinde satış suretiyle pay temliki yoluyla davalı ...’e temlik ettiği, davalı ...’ün de bu taşınmazı dava tarihinden önce 10/09/2014 tarihinde dava dışı 3. kişiye satış yoluyla temlik ettiği, dava konusu 708 ada 21 parselde kayıtlı 7 no’lu bağımsız bölümün de tamamı verasette iştirakli olarak mirasbırakan ... ile davalılar adına kayıtlı iken, mirasbırakan ... ile davalılar ...’nin paylarını 30/04/2014 tarihinde satış suretiyle pay temliki yoluyla davalı ...’e temlik ettikleri kayden sabittir.
3.3.3. Davalı tarafça cevap dilekçesi içeriğinde delil olarak dayanılan miras taksim sözleşmesinin cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi ekinde sunulduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığı, 08/12/2015 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında, 28/07/2020 tarih 7251 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte olan HMK’nin 140/5. maddesine göre, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları konusunda usulünce süre verilmediği; davalı tarafın delil olarak dayandığı miras taksim sözleşmesinin dosyaya ibraz edildiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince, gerekçeli kararda miras taksim sözleşmesine atıf yapıldığı, Bölge Adliye Mahkemesince, söz konusu miras taksim sözleşmesinin dosyaya sunulmadığının belirtildiği, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ekinde 06/04/2014 tarihli “Yazılı Miras Taksim Sözleşmesidir” başlıklı belge örneğini sunduğu anlaşılmaktadır.
3.3.4. Davalı tarafça temyiz dilekçesi ekinde sunulan 06/04/2014 tarihli “Yazılı Miras Taksim Sözleşmesidir” başlıklı belge örneğinin incelenmesinde, ...’ün mirasçıları olarak davalı çocukları ile mirasbırakan eşi ... arasında düzenlendiği, dava konusu ve dava dışı taşınmazların mirasbırakan ... ile üvey çocukları olan davalılar arasında taksim edildiğinin, buna göre Bursa Gemlik’te bulunan dava dışı 11 parselde kayıtlı 22 no’lu bağımsız bölümün mirasbırakan ... adına tescil edileceğinin düzenlendiği görülmektedir.
Davalı tarafça miras taksim sözleşmesine delil olarak dayanıldığına göre; temyiz dilekçesi ekinde sunulan 06/04/2014 tarihli “Yazılı Miras Taksim Sözleşmesidir” başlıklı fotokopi belgenin aslının dosyaya ibrazının usulünce sağlanması, davacı tarafa belgenin geçerliliği ile ilgili bir itirazı olup olmadığının sorulması, anılan sözleşmenin geçerli olduğu sonucuna varılır ise, bu durumda mirasbırakanın mal kaçırma kastından söz edilemeyeceği gözetilerek tüm deliller değerlendirilip varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü hükmün bozulması gerekmiş; bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 10/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.