8. Hukuk Dairesi 2021/9608 E. , 2022/175 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava yönünden davacı ... İdaresinin açtığı tapu iptal tescil davasının kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesi davasının reddine, asli müdahil ...'in talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden davacı ... İdaresinin tapu iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi davalarının reddine, asli müdahilin talebinin kabulüne karar verildikten sonra, asıl dava yerine birleşen dava, birleşen dava yerine asıl dava ibaresi yazılması gerektiği belirtilerek tashih şerhi konulmuş olup, hükmün davalı ... vekili, davacı ... İdaresi vekili ve dahili davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... İdaresi vekili, asıl davada, ... ilçesi ... Köyü Maden mevkiinde bulunan 700 m2 yüzölçümlü tarla vasfındaki 7 ada 265 parsel (yeni 357 ada 3 parsel 701 m2 ) taşınmazın davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırı içinde olduğunu, mükerrer olarak verilen tapunun geçersiz olduğunu belirterek, hukuken geçersiz tapunun orman olan kısımlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, dava konusu parsel üzerindeki diğer davalı ... lehine konulan şerhlerin terkinine ve müdahalenin men’ine; birleşen davada ise, ... ilçesi ... Köyü Maden mevkiinde bulunan 21.000 m2 yüzölçümlü tarla vasfındaki 7 ada 264 parsel (yeni 357 ada 1 parsel 18.115,68 m2) taşınmazın davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırı içinde olduğunu, mükerrer verilen tapunun geçersiz olduğunu ileri sürerek, hukuken geçersiz tapunun orman olan kısımlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, taşınmaz üzerindeki diğer davalı ... lehine olan şerhlerin terkinine ve müdahalenin men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen, davanın kısmen kabulü ile ... ili ... ilçesi ... Köyü ... mevkiinde kain 357 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliğinde olan tapusunun iptali ile orman niteliği ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ili ... ilçesi ... Köyü ... mevkiinde kain 357 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi heyetinin 16.05.2011 tarihli raporu ve ekli alan hesap çizelgesinde B harfi ile gösterilen 4.720, 25 m²' lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bu kısmın ifraz edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, elatmanın önlenmesi talebinin reddine, İİK. 28. maddesi uyarınca hüküm özetinin Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, gerekçeli karara fen bilirkişisinin 16.05.2011 tarihli raporu ve ekli alan hesap çizelgesinin eklenmesine ilişkin ilk karar, ... tarafından özetle; “ davanın, taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine itiraza ilişkin dava olduğu, o davanın eldeki davanın taraflarını da etkileyeceği düşünülerek bekletici mesele yapılması gerekirken yargılamaya devam edilerek hüküm tesis edilmesinin ve birbiriyle çelişen bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu açıklanarak, kullanıcı şerhinin değişmiş olması nedeniyle kullanıcı şerhi sahibi ...’ın davaya dahil edilmesi ve yöntemince taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında yeterli inceleme ve araştırma yapılarak bilirkişilerden raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi' gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl dava yönünden; davacı ... İdaresinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil işleminin kısmen kabul kısmen reddine, men'i müdahale talebinin reddine, asli müdahil ...'in talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu ... ilçesi ... Mahallesi 357 ada 1 parsel (eski 7 ada 264 parsel) sayılı taşınmazın tapusunun fen bilirkişisi ...'ın 04.01.2017 tarihli raporuna ekli ek 10 nolu krokisinde D harfi ile gösterilen 3.773,00 m2' lik kısmının iptali ile bu parselden ifraz edilerek ayrı bir parsel numarası altında orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, tapusu iptal edilen bu kısmın (D harfi ile gösterilen kısmın) üzerinde bulunan 2B ve kullanıcı şerhlerinin terkinine, dava konusu ... ilçesi ... Mahallesi 357 ada 1 parsel (eski 7 ada 264 parsel) sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'ın 04.01.2017 tarihli raporuna ekli ek 10 nolu krokisinde A, B, C harfleri ile gösterilen geriye kalan kısımlarının asli müdahil ... oğlu ...'in zilyetliğinde olduğunun tespitine, beyanlar hanesindeki kullanıcı (zilyetlik) şerhlerinin iptali ile taşınmazın beyanlar hanesine '... oğlu ...'in zilyetliğindedir' şerhinin kayıt ve tesciline, birleşen dosya yönünden; davacı ... İdaresinin tapu iptal ve tescil ile men'i müdahale taleplerine ilişkin davasının reddine, asli müdahilin talebinin kabulü ile dava konusu ... ilçesi ... Mahallesi 357 ada 3 parsel (eski 7 ada 265 parsel) sayılı taşınmazın asli müdahil ... oğlu ...'in zilyetliğinde olduğunun tespitine, beyanlar hanesindeki kullanıcı (zilyetlik) şerhlerinin iptali ile taşınmazın beyanlar hanesine '... oğlu ...'in zilyetliğindedir' şerhinin kayıt ve tesciline karar verildikten sonra, “Her ne kadar dava konusu parseller, birleşen dosyada 357 ada 1 parsel (eski 7 ada 264 parsel), asıl dosyada, 357 ada 3 parsel (eski 7 ada 265 parsel) olduğu halde kısa kararda tam tersine sehven parseller yanlış dosyalar üzerinden değerlendirildiğinden, kararımızın hüküm fıkrasında asıl dosya yönünden ibaresinin yerin birleşen dosya yönünden ibaresinin, birleşen dosya ibaresi yerine de asıl dosya yönünden ibaresi yazılarak, bu maddi hatanın tashihine” denilmek suretiyle tashih kararı verilmiş ve hüküm, davalı ... vekili, davacı ... İdaresi vekili ve dahili davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... İdaresi tarafından açılan asıl ve birleşen davalar, taşınmazların orman olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, şerhin terkini ile elatmanın önlenmesi istemlerine; asli müdahil ...’in davası ise, kullanıcı şerhinin adına yazılması talebine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, asıl ve birleşen davaların davacısı Orman İdaresi vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki 2. bentte, dahili davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki 3. bentte açıklanan nedenler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde; Mahkemece, asıl dava konusu olan 357 ada 3 parsel (eski 7 ada 265 parsel) ve birleşen dava konusu olan 357 ada 1 parsel (eski 7 ada 264 parsel) sayılı taşınmazlara ilişkin davalarda davalı olarak gösterilen Hazine aleyhine açılan asıl davada davanın reddine, birleşen davada ise davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde, asıl davada ve birleşen davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
3. Dahili davalılar ... mirasçılarının, asli müdahil ... lehine zilyetlik şerhi konulmasına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; eldeki davaya ilişkin bozma ilamında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, yörede 1996 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'in kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği ve ...'ın itirazı üzerine Kadastro Komisyonunun 27.02.1996 tarihli kararı ile ...'ın kullanımında olduğu şerhi verildiği anlaşılmaktadır. ... ... 11.06.1996 tarihli dava dilekçesiyle, taşınmazların kendi fiili kullanımında olduğunu iddia ederek tespite itiraz etmiş ve Kadastro Mahkemesinin 14.10.1998 tarih ve 1996/104 Esas, 1998/68 Karar sayılı kararıyla ... hakkında açılan davanın kabulüne ve taşınmazların ... zilyetliğinde olduğunun yazılmasına karar verilmiş ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine tapu siciline kaydedilmiştir. Daha sonra ...' ın 22.06.2006 tarihli dilekçesiyle, Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılamadan haberdar edilmediğini ileri sürerek yargılamanın yenilemesini talep etmesi üzerine, bu talebi temyiz dilekçesi olarak kabul edilerek Kadastro Mahkemesinin 14.10.1998 tarih ve 1996/104 Esas, 1998/68 Karar sayılı kararı, ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.12.2007 tarih ve 2007/5496 Esas, 2007/5209 Karar sayılı ilamıyla “...’ın usulüne uygun şekilde davadan haberdar edilmediği gerekçesiyle” bozulmuş ve Kadastro Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, ...’in davasının sübut bulmadığından reddine, ... ilçesi ... Köyü 7 ada 264 ve 265 (yeni 357 ada 1 ve 3) parselin kadastro komisyon tutanağındaki gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, bu defa ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.11.2014 tarih ve 2014/18560 Esas, 2014/13497 Karar sayılı ilamıyla onanmış ve karar düzeltme talepleri de aynı Dairenin 09.04.2015 tarih ve 2015/4432 Esas, 2015/3615 Karar sayılı ilamıyla reddedilerek kesinleşmiştir.
Bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sırasında dosya arasına alınan dava konusu taşınmazlara ait son tapu kayıtlarına göre taşınmazların şerhler bölümünde kullanıcı olarak “Süleyman oğlu ...’in zilyedindedir” yazan kısmın düzeltildiği ve yerine “İsmail Muhteşem oğlu ...’ın zilyedindedir” şerhinin yazıldığı tespit edilmiş ve Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında değinildiği üzere ... mirasçıları olan ... ve ... davaya dahil edilmiş ve ... ...’ın eşi ... davaya müdahale talebinde bulunarak, dava konusu 7 ada 264 ve 265 parselleri, yasal kullanıcısı ve zilyet hak sahibi olan ...’dan ... 1. Noterliğince düzenlenen muvafakatname ile 30.01.2015 tarihinde devraldığını beyan etmiş ve daha sonra müdahil ..., 21.09.2016 tarihinde ... ile dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak adi yazılı şekilde Sulh Sözleşmesi yapmış aynı havale tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazların zilyet ve hak sahibinin ... olduğunu belirterek davaya müdahale talebinden feragat etmiş ve ayrıca aynı tarihte ... 7. Noterliğinden ... ve ...’a ihtar çekerek, babaları ... tarafından ... 1. Noterliğinden 30.01.2015 tarihinde verilen muvafakatnameyi kabul etmediğini, tanınan haklardan feragat ettiğini, taşınmazın hiç bir zaman tarafından kullanılmadığını ve zilyet edilmediğini, zilyetlik hakkının ...’e ait olduğunu bildirmiş ve bunun üzerine asli müdahil ... 27.09.2016 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibinin kendisi olduğunu, bu taşınmazları ... 4. Noterliğince düzenlenen muvafakatname ile 07.08.2015 tarihinde ...’dan devraldığını ilire sürerek davaya katılma talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli 357 ada 1 parsel (eski 7 ada 264 parsel) sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'ın 04.01.2017 tarihli raporuna ekli ek 10 nolu krokisinde A, B, C harfleri ile gösterilen kısımlarının ve 357 ada 3 parsel (eski 7 ada 265 parsel) sayılı taşınmazın ise tamamının asli müdahil ... oğlu ...'in zilyetliğinde olduğunun tespitine, beyanlar hanesindeki kullanıcı (zilyetlik) şerhlerinin iptali ile taşınmazların beyanlar hanesine '... oğlu ...'in zilyetliğindedir' şerhlerinin kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 08.05.1946 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1974 - 1975 yıllarında yapılıp, ekip çalışmaları 16.04.1976 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 16.04.1977 tarihinde kesinleşen, itirazlar üzerine komisyonca yapılan çalışmalarında 12.07.1977 tarihinde ilân edilerek, 12.10.1978 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 2. madde uygulaması, 1990 yılında yapılıp 18.05.1990 tarihinde ilân edilen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uygulaması mevcut olup, yörede 1996 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmazların kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve fiili kullanıcısının adı şerh verilmiştir.
Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu yapıldığı tarihte fiili kullanıcı kim ise kullanıcı tespitinin o kişi adına yapılması gerekir. Dolayısıyla kullanım kadastrosundan sonra yapılan devir işlemleri ancak taraflar arasında şahsi hak doğurur.
Somut olaya gelince; kullanım kadastrosu 1996 yılında yapılmış olup kullanıcısı Süleyman oğlu ... olarak belirlendikten sonra yapılan ve yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan yargılama neticesinde verilen kullanıcısının...oğlu ... olduğunun tespitine ilişkin mahkeme kararı 09.04.2015 tarihinde kesinleştiğine göre, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte çekişmeli taşınmazların kullanıcısının ... olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece lehine zilyetlik / kullanıcı şerhi verilen asli müdahil ..., kullanım kadastrosunun kesinleşmesinden sonraki tarihte verilen (07.08.2015 tarihli) muvafakatnameye dayanarak talepte bulunmuş olup, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte taşınmazlarda fiili kullanıcı olmadığı sabittir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek, asli müdahil ...’ in asıl ve birleşen davanın konusu olan taşınmazlar hakkındaki şerhe yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin ve dahili davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... İdaresi vekilinin tüm, davalı ... vekilinin ve dahili davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden dahili davalılar ... ve ...'a iadesine, 11.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.