4. Ceza Dairesi 2020/443 E. , 2020/2938 K.
Tehdit, hakaret, şantaj, cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine dair Boyabat Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18/06/2013 tarih ve 2011/213 esas 2013/348 karar sayılı hükümlerin, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 30/04/2019 tarih ve 2014/51703 esas, 2019/7632 sayılı kararıyla;
'Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında katılan ... Kanbal'a yönelik tehdit suçundan dava açıldığı halde hüküm kurulmamış ise de; zamanaşımı içerisinde mahallinde hüküm kurulabileceği kabul edilerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A)Sanık hakkında katılan ... Kanbal ve İlknur Gökmen'e yönelik şantaj ve kişilerin huzur ve sükununu bozma, katılan ...'a yönelik ise sair tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen şantaj, sair tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B)Sanık hakkında katılan ... Kanbal'a yönelik hakaret ve İlknur'a yönelik cinsel taciz suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen hakaret ve cinsel taciz eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Katılan ... Kanbal'a yönelik hakaret suçundan TCK'nın 125/2. maddesi uyarınca belirlenen hapis cezasından, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım uygulanırken, hesap hatası sonucu 1 yıl 6 ay hapis cezası yerine 2 yıl hapis olarak fazla ceza tayini,
2-Katılan ... Gökmen'e yönelik cinsel taciz suçundan TCK'nın 105/1. maddesi uyarınca belirlenen hapis cezasından, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım uygulanırken, hesap hatası sonucu 9 ay hapis cezası yerine 12 ay hapis olarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, Nazmiye Kanbal'a yönelik hakaret suçuna ilişkin hükmün “sonuç cezanın 1 yıl 6 ay hapis cezası” şeklinde, İlknur Gökmen'e yönelik cinsel taciz suçuna ilişkin hükmün ise “sonuç cezanın 9 ay hapis cezası” şeklinde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
C)Sanık hakkında katılan ...'a yönelik tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri, katılan ...'a yönelik hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile katılan ...'a yönelik olarak kurulan tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
1-Katılan ...'ye yönelik mahkumiyet hükümleri açısından;
a)02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması ve yeni düzenleme karşısında, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden de uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre anığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b)Kabule göre de;
Tehdit suçundan TCK'nın 106/1-1.cümle maddesi uyarınca belirlenen hapis cezasından, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım uygulanırken, hesap hatası sonucu 1 yıl 6 ay hapis cezası yerine 2 yıl hapis olarak fazla ceza tayini,
2-Katılan ...'e yönelik mahkumiyet hükümleri açısından;
a)Sanık hakkında TCK'nın 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit suçu ile TCK'nın 107/1. maddesi kapsamındaki şantaj suçlarından beraat hükmü kurulması karşısında, TCK'nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu ile TCK'nın 123. maddesi kapsamındaki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının CMK'nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla aynı Kanunun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda belirlenmesi zorunluluğu,
b)Kabule göre de;
Hakaret suçundan TCK'nın 125/2 maddesi uyarınca belirlenen hapis cezasından, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım uygulanırken, hesap hatası sonucu 1 yıl 6 ay hapis cezası yerine 2 yıl hapis olarak fazla ceza tayini,
3-Katılan ...'ya yönelik mahkumiyet hükümleri açısından;
a)Sanık hakkında TCK'nın 107/1. maddesi kapsamındaki şantaj suçundan beraat hükmü kurulması ve 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehdit ve şantaj suçlarıyla birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmaması ve tehdit suçu açısından yeni düzenleme göz önüne alınarak, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçları yönünden de uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Kabule göre de;
Tehdit ve hakaret suçlarından TCK'nın 106/1-1. cümle maddesi ve TCK'nın 125/2. maddesi uyarınca belirlenen hapis cezalarından, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım uygulanırken, hesap hatası sonucu 1 yıl 6 ay hapis cezası yerine 2 yıl hapis olarak fazla ceza tayini,
4-Mahkumiyet hükümleri açısından ortak olarak;
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.' şeklinde karar verilmiştir.
I-İTİRAZ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27/12/2019 gün ve KD-2019/118333 sayılı yazısı ile;
KONUNUN TAKDİMİ:
''Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/06/2013 tarihli ve 2011/213 Esas, 2013/348 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında tehdit, hakaret, şantaj, cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
Sanık müdafii tarafından temyiz edilen kararın, Yüksek Dairenizin 30/04/2019 gün ve 2014/51703 Esas, 2019/7632 Karar sayılı ilamı ile; katılan ... Kanbal ve katılan ... Gökmen'e yönelik şantaj ve kişilerin huzur ve sükununu bozma, katılan ...'a yönelik sair tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından ONANMASINA, katılan ... Kanbal'a yönelik hakaret ve katılan ...'a yönelik cinsel taciz suçlarından DÜZELTİLEREK ONANMASINA, katılan ...'a yönelik tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma, katılan ...'a yönelik hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma, katılan ...'a yönelik tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin ise BOZULMASINA karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
İtiraza konu uyuşmazlık, Nazmiye Kanbal'a yönelik şantaj suçundan kurulan hükümdeki hesap hatasına ilişkindir.
Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/06/2013 tarihli ve 2011/213 Esas, 2013/348 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında Nazmiye Kanbal'a yönelik şantaj suçundan TCK'nın 107/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve 50 gün adli para cezasına hükmedilmiş, bu ceza TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırılmış ve sonuç ceza '3 yıl hapis ve 75 gün adli para cezası' şeklinde belirlenmesi gerekirken sehven '3 yıl hapis ve 100 gün adli para cezası' şeklinde hüküm kurulmuştur. Sanık hakkında hükmedilen '100 gün' adli para cezası; TCK'nın 52. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL üzerinden belirlenmek suretiyle '1.500 TL' olması gerekirken '2.000 TL' olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, sanık hakkında Nazmiye Kanbal'a yönelik şantaj suçundan neticeten '3 yıl hapis ve 1.500 TL adli para cezası'na hükmedilmesi gerekirken, sehven '3 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası'na hükmedilmiştir.
Bu itibarla, Yüksek Dairenizin 30/04/2019 gün ve 2014/51703 Esas, 2019/7632 Karar sayılı ilamına karşı sanık lehine itiraz yoluna gitme zorunluluğu doğmuştur.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/06/2013 tarihli ve 2013/348 sayılı kararına ilişkin Yüksek Dairenizin 30/04/2019 gün ve 2014/51703 E., 2019/7632 K. sayılı ilamının sanık hakkında Nazmiye Kanbal'a yönelik şantaj suçundan kurulan hüküm yönünden kaldırılmasına, anılan mahkumiyet hükmünün bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden bu hükmün 1. fıkrasının (b) bendindeki '100 gün' ibaresinin '75 gün', 3. fıkrasının (a) bendeki '2.000 TL' ibaresinin ise '1.500 TL' şeklinde düzeltilmek suretiyle onanmasına, itirazın yerinde görülmemesi halinde dosyanın görüşülmek üzere, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.' biçiminde istemde bulunulması üzerine, dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II-İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, sanık ... hakkında ...'e (Kanbal) yönelik şantaj suçundan verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 30/04/2019 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 30/04/2019 gün ve 2014/51703 Esas, 2019/7632 Karar sayılı, sanık ... hakkında ...'e (Kanbal) yönelik şantaj suçundan verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
Boyabat Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18/06/2013 tarih ve 2011/213 Esas, 2013/348 Karar sayılı hükmün sanık ... hakkında ...'e (Kanbal) yönelik şantaj suçu yönünden yeniden incelenmesi sonucu:
Sanık hakkında katılan ...'e (Kanbal) yönelik şantaj suçundan TCK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl hapis ve 50 gün adli para cezasından, aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım uygulanırken hesap hatası sonucunda adli para cezasının 75 gün yerine 100 gün adli para cezası olarak hesaplanarak neticeten de TCK'nın 52. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL'den olmak üzere 1.500 TL adli para cezası yerine 2.000 TL adli para cezası olarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, ...'e (Kanbal) yönelik şantaj suçuna ilişkin hükmün '1. fıkrasının (b) bendindeki '100 gün' ibaresinin '75 gün', 3. fıkrasının (a) bendeki '2.000 TL' ibaresinin ise '1.500 TL' şeklinde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.