9. Hukuk Dairesi 2022/5042 E. , 2022/5832 K.
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞKOLU TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 11. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki işkolu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın davalı ...Havalandırma Endüstri Sanayi ve Tic A.Ş.'ye ait metal işkolunda bulunan işyerlerinde örgütlendiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca 07.10.2020 tarihinde yetki tespiti için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına başvurduklarını, Bakanlığın 09.10.2020 tarihli ve 74038328-553.02-E.2306924 sayılı yetki tespit yazısıyla müvekkili Sendikanın başvuru tarihi itibariyle işyerinde çalışan işçilerin çoğunluğunun üyeliğini sağladığını tespit ettiklerini, yetki yazısının tebliğini takiben davalı işverenin daha önce ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar ve inşaat işkollarında bildirdiği işyerleri için Bakanlığa başvuruda bulunarak işkolu tespit talebinde bulunduğunu, işverenin bu talebi ile müvekkili Sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi bağıtlamasını engellemeyi ve işyerindeki örgütlülüğü zayıflatmayı amaçladığının açık olduğunu, davalı işverenin başvurusu neticesinde diğer davalı ... Bakanlığının 30.06.2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2021/109 sayılı işkolu tespit kararı ile davalı ...Havalandırma Endüstri Sanayi ve Tic. A.Ş.'ye ait 1116967.006, 1..., ..., 1..., 1269990.006, 1207247.034 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı işyerlerinin metal işkolunda olduğunun tespit edildiğini, 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasına göre Resmî Gazete'de yayımlanma tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede dava açılabildiğini, Bakanlığın işkoluna ilişkin tespitinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 30.06.2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2021/109 sayılı iş kolu tespit kararı ile 1116967.006 ve 1... ile ... SGK sicil numaralı işyerlerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 10. sıra numaralı ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar iş kolunda, ... ve 1269990.006 SGK sicil numaralı işyerlerinin ise 13. sıra numaralı inşaat işkolunda kurulu olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Tensip tutanağı ile yetkisizlik kararı verilmiş olması sebebiyle davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren tarafından ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar ve inşaat işkollarında bildirilen işyerlerinin ticaret sicil kayıtlarından yapılan incelemesinde, sicil numarası 1116967.006 ve 1269990.006 olan işyerleri adreslerinin ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ...Havalandırma Endüstri Sanayii ve Tic. AŞ.'nin işletme merkezinin adresi ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere '.../...' olduğundan ... iş mahkemelerinin yetkili olduğunu, Bakanlığın işkolu tespitinde itiraza konu işyerlerinin bağlı işyeri olarak değerlendirildiğini ve asıl işin bulunduğu işkolunda olacağı tespiti yapıldığını, dava da esas olarak bu tespite itiraza ilişkin olduğundan dosyanın esasına girilerek işletme mi bağlı işyeri mi olduğu hususu tespit edilmeden bağlı işyeri olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iptal talebine konu 30.06.2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2021/109 sayılı işkolu tespit kararının tek bir karar olduğunu ve unvanı aynı olan işyerleri için davanın tek bir dosya üzerinden yürümesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
'...
Somut olayda davacı Sendika vekilinin iptaline talep ettiği iş kolu tespit kararı ile girdiği iş kolu 12 sıra numaralı “Metal” İşkolu olarak tespit edilen ... ilinde bulunan ... ve 1269990.006 SGK sicil numaralı iş yerlerinin açısından mahkeme yetkili olmadığından, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır. ...' gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ...Havalandırma Endüstri Sanayii ve Tic. AŞ.'nin işletme merkezinin adresi ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere '.../...' olduğundan ... iş mahkemelerinin yetkili olduğunu, Bakanlığın işkolu tespitinde itiraza konu işyerlerinin bağlı işyeri olarak değerlendirildiğini ve asıl işin bulunduğu işkolunda olacağı tespiti yapıldığını, dava da esas olarak bu tespite itiraza ilişkin olduğundan dosyanın esasına girilerek işletme mi bağlı işyeri mi olduğu hususu tespit edilmeden bağlı işyeri olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iptal talebine konu 30.06.2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2021/109 sayılı işkolu tespit kararının tek bir karar olduğunu ve unvanı aynı olan işyerleri için davanın tek bir dosya üzerinden yürümesi gerektiğini, tefrik kararının isabetsiz olduğunu, ayrıca tefrik edildikten sonra yetkisizlik kararı verilen ve taraflarınca istinaf edilen 2021/672 Esas sayılı dosyada ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddedildiği ve bu kararın taraflarınca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.02.2022 tarihli ve 2022/431 Esas, 2022/1510 Karar sayılı ilâmıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiğini, bu hususun da değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesince verilen tefrik kararı ile yetkisizlik kararlarının hukuka aykırı olduğunun kabulü gerektiği ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işkolu tespitine itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6356 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 5 inci maddeleri ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 36 ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 ncı maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ilgili hükümleridir.
2 .6100 sayılı Kanun'un “Hukuki dinlenilme hakkı” kenar başlıklı 27 nci maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hâkim, Kanun'un gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
3. Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasa'nın 36 ncı maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur.
4. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan Anayasa'nın 36 ncı maddesi ile 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenilmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
5. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği'nde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
6. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir ( Hakan Pekcanıtez / Oğuz Atalay / Muhammet Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Baskı, 2011, s.273).
7. Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın çıkarıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanmış olur.
8. Anayasa'nın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 nci maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
9. Bu noktada iş mahkemelerinde uygulanan yargılama usulüne de değinmek gerekmektedir. İş mahkemelerinde uygulanacak yargılama usulü basit yargılama usulüdür. Basit yargılama usulünde; dava ve cevap dilekçesi dışında cevaba cevap (replik) ve ikinci cevap (düplik) dilekçeleri verilmez ( Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), Resmî Gazete 27836, (04.02.2011), Kanun No. 6100, md. 317, f. 3). İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı dava açılması ve cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesi ile başlar (HMK md. 319). Bu yargılama usulünde; dilekçeler aşaması, ön inceleme, tahkikat ve hüküm aşaması dışında, yazılı yargılamada olduğu gibi tahkikatın tamamlanmasından sonra sözlü yargılama için ayrıca bir aşama öngörülmemiştir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 736). Bu aşamalar içinde yeni olan ise ön inceleme aşamasıdır.
10. Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi, mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından 6100 sayılı Kanun ile dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere ön inceleme adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir.
11. 6100 sayılı Kanun'un 137 nci maddesinde ön incelemenin kapsamı, 138 inci maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, 139 uncu maddesinde ön inceleme duruşmasına davet, 140 ıncı maddesinde ise yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
12. 6100 sayılı Kanun'un “Ön incelemenin kapsamı” kenar başlıklı 137 nci maddesinin birinci fıkrasında dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı belirtilmiştir: '... Mahkeme, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.' Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği belirtilmiştir.
13. Yargıtayın müstekâr kararları kural olarak ön incelemenin duruşmalı yapılması gerektiği yönündedir.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmeden ve davalıların cevap dilekçesi vermesi sağlanmadan, ön inceleme duruşması icra edilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
2. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre; İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder şekilde, ön inceleme duruşması icra edilmeksizin dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Yapılacak iş dava dilekçesinin davalılara tebliği, daha sonra ön inceleme oturumu için tarih belirlenmesi ve taraflara usulüne uygun şekilde davetiye tebliği ile ön inceleme duruşmasında gereken kararları almaktan ibarettir.
3. Anılan hususlar gözetilmeksizin, dosya üzerinden İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.